mxa
New member
- Katılım
- 27 Ocak 2008
- Mesajlar
- 51
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0

AKP'yi devirme planı! AKP'ye karşı uzun zamandır görüşmeler yapan ulusalcılar, en
büyük toplantısını gerçekleştirdi.
AK Parti’ye karşı güçlü bir muhalefet oluşturmayı hedefleyen ulusalcılar cepheyi genişletmeye başladı. Uzun zamandır görüşmeler yapan ulusalcılar hafta sonunda en büyük toplantılarını gerçekleştirdi. 22 Temmuz seçimlerinden önce etkin bir güç oluşturmaya çalışan, fakat bunda başarılı olmayan ulusalcıların geniş katılımlı toplantısına 'Darbe korkusu' damga vurdu.
Hafta sonu Ankara Kızılcahamam’daki, Patalya Otel’de Başkent Üniversitesi Rektörü Mehmet Haberal’ın ev sahipliğinde düzenlenen ulusalcıların ilk ciddi toplantısında, ‘AK Parti’ye muhalefet için yeni bir metot veya yöntem belirlenmesi tartışılırken, acil bir siyasi oluşumun gerekip gerekmediği enine boyuna tartışıldı.
DİKKAT ÇEKİCİ İSİMLER
Farklı kesimlerin etkin olan 100 kadar isminin bir araya geldiği toplantıya katılan isimler ise bir hayli dikkat çekiyor.
Bağımsız Türkiye Partisi (BCP) Genel Başkanı Mümtaz Soysal, geçtiğimiz günlerde partisini Yaşar Nuri Öztürk’le birleştiren Yaşar Okuyan, Cumhuriyet Gazetesi yazarı Mustafa Balbay, Emekli General Hurşit Tolon, 22 Temmuz'da Ankara'da bağımsız aday olan gazeteci yazar hulki Cevizoğlu, Eski MGK Genel Sekreteri emekli General Tuncer Kılıç, Tarihçi Sina Akşin, Eski Devlet Bakanı Sadi Samuncoğlu, Hukukçu Anıl Çeçen, İşçi Partisi Lideri Doğu Perinçek, gazeteci yazar Mete Akyol, eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, eski CHP milletvekili Gülsüm Toker Bilgehan toplantıya katılan önemli ismler olarak dikkat çekiyor...
ULUSALCILARIN DARBE KORKUSU
Siyasi parti liderleri, gazeteci yazarlar, öğretim üyeleri, STK temsilcileri ve emekli askerlerden oluşan AK Parti muhaliflerinin ‘Sivas ve Erzurum Kongreleri’ne benzettiği toplantıya damgasını vuran görüş ise, darbe söyleminden kesinlikle kaçmak oldu.
Hafta sonu yapılan toplantıyla ilgili edindiğimiz bilgileri göre, oluşumun partileşip partileşmemesi gerektiğini tartışan ulusalcılar, ‘Bizi darbeciler olarak görüp, benimseyebilirler, o yüzden ısrarla tek çözüm demokrasi’ tezinin altının özellikle çizilmesi savunmuşlar.
PARTİLEŞME OLACAK MI?
Yeni Çağ yazarı Sebahattin Önkibarın da bugünkü yazısında bahsettiği toplantıda, gittikçe yayılan bu oluşumun partileşmesini gerekip gerekmediği genişçe ele alınmış
AK Parti’ye karşı, yapılacak olan muhalefetin stratejik yapısının çok kere seslendirildiği salonda, katılımcılar partileşme konusunda henüz bir anlaşmaya varamazken, kurulması düşünülen parti konusunda görüş ayrılıklarının çıkma sebebinin ise, 'parti için henüz erken olduğu' düşüncesini ağır basması olarak belirtiliyor.
Partileşmeden önce, muhalefetin topluma yayılması fikrini benimseyenlerin başını çeken Hurşit Tolon’a karşılık, Dr. Anıl Çeçen'in: "Hemen partileşip, çalışmalara başlayalım"görüşüne karşılık, 2003 yılında attığı ‘Genç Subaylar Rahatsız’ başlığıyla darbe çığırtkanlığı yapmakla suçlanan Cumhuriyet yazarı Mustafa Balbay ise siyasi oluşumun gerekliğinin altını çizmiş.
KONGRE HAZIR AMA ATATÜRK YOK
Partileşmenin zamanlamasını tartışanlardan ayrıca, 'ne gerek var partiye' diyenler de olmuş. Türkiye’de şu anda 50’ye yakın siyasi partinin olduğunu ifade edenler, bu oluşumun platform çatısı altında devam ettirilmesini savunurken, Hem CHP’yi hem de MHP’yi dışlamayalım görüşü savunmuşlar.
Katıldığı toplantı hakkında kaleme aldığı yazıda, “Katılımcılarda müthiş bir endişe hakimdi. Davetlilerin pek çoğu toplantıyı, Kurtuluş öncesindeki Sivas ve Erzurum kongreleri hüviyetinde algıladı ve kendilerini de bu kongrelere katılan delegeler gibi gördü” diyen Önkibar, toplantıyı, ulusalcıların sahaya inmek için harekete geçmesi olarak yorumluyor. Kendilerini, Sivas ve Erzurum Kongresi’ne katılan delegeler gibi hisseden ulusalcılar, kurtuluş hareketini başlatacak Atatürklerini henüz bulmuş değil... Oluşumn başına kimin geçeceği konusuna şu anda hiç değinmeyen ulusalcıların tek amacı güçlü bir muhalefet oluşturmak.
KEMALİST ÇOĞUNLUK
Yazısında katılımcıların genel bir portresini çizen Önkibar, katılımcılar arasında milli kimlikli İslamcıların olmamasını eleştirirken, milliyetçilerin de ‘çok çok’ azınlıkta olmasına değiniyor.
“Salonun genel profilinde Kemalistler göze çarpıyordu. Oysa AKP ve Erdoğan’ı Kemalist bir halk hareketi ile devirmenin imkanı yoktur. Tersine Kemalist bir çıkış, AKP’yi daha da büyütür ve bir arada tutar.” diyen Sebahattin Önkibar, “Devamları gelecek olan bu buluşmaların mutlak bir sonucu olacak gibi görünüyor... Ulusalcıların dışında da pek çok çevre tarafından desteklenen ve politik arenaya davet edilen Prof. Haberal ismine dikkat diyoruz...” uyarısını da yapıyor…
Kaynak:http://www.internetajans.com/default.asp?nid=49423

