Allah’ın Rızasına Uymak İnsanı Tüm Sıkıntı ve Zorluklardan Kurtarır

foton12

New member
Katılım
5 Kas 2009
Mesajlar
75
Reaction score
0
Puanları
0
Allah’ın Rızasına Uymak İnsanı Tüm Sıkıntı ve Zorluklardan Kurtarır

Din ahlakı, insanların üzerindeki tüm külfeti, kısıtlayıcı ve sınırlayıcı, insanlara zorluk getiren ağırlıkları kaldırır. İnsana düşen sadece sonsuz merhametli, şefkatli, bağışlayıcı, salih kulları için herşeyi hayırla yaratan, tüm gücün sahibi olan Allah’ın kendisi için belirlediği kadere teslim olmak, herşeyde sadece O’nun rızasını arayarak O’na yönelmek ve O’nun razı olacağı hayatı yaşamaktır. Allah, Kuran’da din ahlakının kolay olduğunu, bu ahlaka tabi olanların işlerini kolaylaştıracağını şöyle bildirmiştir:

“… O, sizleri seçmiş ve din konusunda size bir, güçlük yüklememiştir atanız İbrahim’in dini(nde olduğu gibi)...” (Hac Suresi, 78)

Hayatıyla tüm Müslümanlara güzel bir örnek olan Bedüizzaman Said Nursi insanın davranışlarında Allah’ın rızasını gözetmesinin önemini şu güzel sözüyle ifade etmiştir:

“Amelinizde rıza-yı İlâhî (Allah rızası) olmalı. Eğer O razı olsa, bütün dünya küsse ehemmiyeti yok. Eğer O kabul etse, bütün halk reddetse tesiri yok. O razı olduktan ve kabul ettikten sonra, isterse ve hikmeti iktiza ederse (gerekirse), sizler istemek talebinde olmadığınız halde, halklara da kabul ettirir, onları da razı eder. Onun için, bu hizmette, doğrudan doğruya, yalnız Cenâb-ı Hakk’ın rızasını esas maksat yapmak gerektir.”( Risale-i Nur Külliyatı, 21. Lema)

Allah’ın Rızasını Seçenleri Bekleyen Müjde:

Hem Bu Dünyada Hem Ahirette Güzel Bir Hayat


Gaflet halinden kurtulup, Allah’ın rızasını kazanmak için yaşamaya karar veren birinin fark edeceği ilk gerçek “din ahlakını yaşamanın kolaylığı” olacaktır. İslam dini, Allah’ın insanlar için, yaratılışlarına en uygun olarak seçtiği dindir. Allah, din ahlakını insanların yaşayabilmesi için çok kolay kılmıştır.

Bir kişi şimdiye kadar Kuran ahlakını yaşamakta zayıflık göstermiş, bu üstün ahlaktan uzak durmuş ve birçok hata yapmış olabilir. Ya da din ahlakını yaşamak konusunda yanlış bilgilerle yönlendirilmiş olabilir. Ama bu üstün ahlakı yaşamaya karar verdikten sonra önemli olan, kişinin samimi olarak Allah’a tevbe edip, ahireti için en hayırlısını yapması, kendisine Kuran ahlakını rehber edinmesi ve kolay olana yönelmesidir. Bu karara vardığında Allah’ın izniyle o ana kadar alıştığından çok farklı ve “güzel bir hayat”a kavuşacağı ise kesin bir gerçektir. Allah, Kendisi’ne gereği gibi kulluk eden bir mümin için hem dünyada hem de ahirette hayır ve güzellik yaratır:

“(Allah’tan) Sakınanlara: “Rabbiniz ne indirdi?” dendiğinde, “Hayır” dediler. Bu dünyada güzel davranışlarda bulunanlara güzellik vardır; ahiret yurdu ise daha hayırlıdır. Takva sahiplerinin yurdu ne güzeldir. Adn cennetleri; ona girerler, onun altından ırmaklar akar, içinde onların her diledikleri şey vardır. İşte Allah, takva sahiplerini böyle ödüllendirir.” (Nahl Suresi, 30-31)

Allah’ın rızasını arayan ve gözeten bir mümin için hiçbir sıkıntı, zorluk ve üzüntü yoktur. Yalnızca, Allah’ın dünyada bir imtihan olarak yarattığı ve müminin tevekkül, sabır ve teslimiyetinin denendiği olaylar vardır. Bunlar dışarıdan bakıldığında sıkıntı ve zorluk gibi görünen, içine girildiğinde ise Allah’ın kesin rahmetiyle karşılaşılan olaylardır.

“(Allah’tan) Sakınanlara: “Rabbiniz ne indirdi?” dendiğinde, “Hayır” dediler. Bu dünyada güzel davranışlarda bulunanlara güzellik vardır; ahiret yurdu ise daha hayırlıdır. Takva sahiplerinin yurdu ne güzeldir. Adn cennetleri; ona girerler, onun altından ırmaklar akar, içinde onların her diledikleri şey vardır. İşte Allah, takva sahiplerini böyle ödüllendirir.” (Nahl Suresi, 30-31)

İlmi Araştırma Dergisi 62. sayı
 
Geri
Üst