Anayasa'nın Her Maddesi Değişebilirmiş!
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç ve raportör Osman Can’ın, Anayasa’nın değiştirilmesi teklif dahi edilemez olan ilk 4 maddesini tartışmaya açma girişimi, hukukçuların sert tepkisine yol açtı: Yemin ettiğiniz halde Cumhuriyet ve Anayasa ilkelerini içinize sindiremediniz mi?
KILIÇ: Değiştirilemez ilkeleri değiştirebiliriz ama biraz korkuyorum.
CAN: Ferman anayasası gibi... Değiştirebilsek her madde dokunulabilir olur.
Ankara Bilkent Üniversitesi ve Alman Uluslararası Hukuki İşbirliği Vakfı’nca düzenlenen “Anayasalardaki değiştirilemez ilkeler” konulu sempozyuma katılan Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç, Anayasa’nın değiştirilemez ilkelerini tartışmaya açacağı mesajını verdi. Kılıç, “Ancak bu konuda ne kadar cesaretli olabilirim, o konuda biraz endişeliyim” dedi. Aynı oturumda konuşan Anayasa Mahkemesi Raportörü Doç. Dr. Osman Can da, Türkiye’de yüzyılı aşkın süredir, 1924 Anayasası hariç, “ferman anayasalarının” yürürlükte olduğunu savundu. Osman Can, bir anayasa değiştirildiği zaman değiştirilemez maddelerine dokunmanın kaçınılmaz olacağını belirtti.
Değişmez maddeler
Anayasaya göre, anayasanın 1. maddesindeki devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm, 2. maddesindeki Cumhuriyet’in nitelikleri ve 3. maddesindeki devletin bütünlüğü, resmi dili, bayrağı, milli marşı ve başkentine ilişkin hükümleri değiştirilemiyor, değiştirilmesi teklif dahi edilemiyor. Haşim Kılıç ve Osman Can’ın, Anayasa’nın değişmez ilk dört maddesinin değiştirilebileceği yönündeki açıklamalarına huhukçulardan sert tepki geldi.
Kurallar bellidir
Adalet Eski Bakanı Hikmet Sami Türk, devletin temel düzeni ile ilgili bir takım Anayasa kurallarının değişmez nitelikte olduğunu belirterek, bu maddelerin değiştirilmesinin teklif dahi edilemeyeceğinin altını çizdi. Türk şöyle dedi: “1924’te Cumhuriyet’in değişmezliği ilkesi vardı ama sonradan 1961’de Anayasa Mahkemesi bunu Cumhuriyet’in niteliliklerini de kapsadığı biçimde yorumladı. 1982 Anayasası o içtihat doğrultusunda ilk dört maddeyi değişmez ilan etti. Anayasa Mahkemesi son olarak bunu 10 ve 42. maddelerde uyguladı. Yükseköğretim kurumlarında türban yolunu açan Anayasa değişikliğini bu değişmezlik ilkesine aykırı gördü ve teklif dahi edilemez denildi. Anayasamızda fiili değişmezlik ilkesi vardır.”
Anayasa ilkelerini içlerine sindirememişler
Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, Anayasa’nın, değiştirilmesinin değişmez maddeleri de değiştirme zorunluluğunu ortaya koyamayacağını ifade ederek, bunun Anayasa Mahkemesi kararlarında vurgulandığını belirtti. Savaş şunları söyledi: İki türlü Anayasa değişikliği yapılır. İhtilaller, işgalden kurtulma v.s. yepyeni bir Anayasa yapabilirsiniz. Ancak bunun dışında seçimle gelen iktidarların Anayasa değişikliğini mevcut Anayasa kurallarına harfiyen uyarak yapmaları lazım. Anayasamızda ilk dört madde değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez. Şu anda Anayasa Mahkemesi’nin başında Anayasamızın değişmez maddelerinin değiştirilmesini isteyen, daha doğrusu yemin ettiği Anayasa ilkelerini tam içine sindirememiş bir başkan var. Tüm beyanlarında açıkça ortaya koyuyor. Osman Can ve Haşim Kılıç’tan başka türlü beyanda bulunması beklenemez. Tekrar ediyorum esas onların Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Anayasamızın değişmez ilkeleri ile sorunları var.”
Cumhuriyet’in altına dinamit koyuyorlar
Emekli Hakim Prof. Dr. Nurullah Aydın, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın Anayasa’nın ruhuna ve özüne aykırı hareket ettiğini ifade ederek Başkan Haşim Kılıç’ı istifaya davet etti. Anayasa’nın ilk 4 maddesinin yeni kurulan her devletin kurucu felsefesini oluşturduğuna dikkat çeken Aydın, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Anayasal bir devlet olarak hukuka uygun koruma görevi bulunan Anayasa Mahkemesi’nin başı sıfatıyla böyle bir düşünceye sahip olmasının, dünyada eşi benzeri olmayan bir ayıp olduğunu söyleyerek şöyle dedi: “Bunu tartışmaya açmak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin altına dinamit koymak demektir. Anayasa Mahkemesi Başkanı sıfatıyla benzeri düşünenlerin aynı cephede yer alması Türkiye için bir talihsizliktir.“ Aydın, Anayasa’nın ilk dört maddesini değiştirmeye yönelik çabaların altında yatan asıl nedenin, Türkçenin resmi dil olmaktan çıkarılıp, Kürtçe’nin dil olarak kabulü, devletin laik üniter yapı ve ulus-devlet kimliğinin yerine çok uluslu, federatif bir devlet modeli olduğuna dikkat çekti.
Kaynak
*********************************************************************************************
Haşim Kılıç derhal istifa etmeli ve yargılanmalıdır!
Anayasa Mahkemesi raportörü Osman Can’ın Anayasa’nın değiştirilemez maddelerini tartışmaya açmasından sonra Başkan Haşim Kılıç da aynı mesajı verdi.
Bilkent Üniversitesi ve Alman istihbaratı BND’nin güdümündeki Alman Uluslararası Hukuki İşbirliği Vakfı’nca birlikte düzenlenen “Anayasalardaki değiştirilemez ilkeler” konulu toplantıda konuşan Haşim Kılıç, “Anayasa Mahkemesi’nin kuruluş yıldönümünde konu olarak biz de bunu tartışmayı düşünüyoruz. Ancak bu konuda ne kadar cesaretli olabilirim, o konuda biraz endişeliyim” dedi!
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın değiştirilemeyecek ilk dört maddesini, ABD ve AB dışında bugüne kadar kim değiştirmek istedi?
Hemen söyleyelim:
PKK ve onun türevi olan siyasi partiler! Dolayısıyla Haşim Kılıç, endişelenmekte haklıdır!
2004 yılı Aralık ayında, Paris Kürt Enstitüsü’nün Kürtler adına “Özerklik istiyoruz” ilanlarını yayınlamasından sonra DEHAP Gençlik Kolları da ikinci cepheyi Diyarbakır’da imza kampanyası ile açmıştı. İmzacılar, Anayasa’nın, “Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçe’dir” ifadelerinin yer aldığı ve değiştirilemez 3. maddesiyle 42 ve 66. maddelerinin değiştirilmesini istiyordu..
Dilekçede, “Ulus tanımı, coğrafi bütünlük temelinde düzenlenmelidir. Türkiye ulusu kavramı etrafında bütün halkların kimlikleri anayasal yurttaşlık esasına kavuşturulmalı. Devletin dili olmamalı” deniliyordu.
Yani Türkiye’nin etnik kimliklerden oluşan bir federasyon haline getirilmesi isteniyordu.
Oysa Türkiye’yi Türkiye yapan bu ilkelerdir.
İşte Atatürk ve Türk Silahlı Kuvvetleri bu sebeple yıpratılmak isteniyor. Atatürk’e saldırı ile aş zamanlı olarak yine harekete geçtiler işte! Hedefleri Türk Milleti’nin egemenliğini sona erdirmektir.
Prof. Ergun Özbudun ve ekibi tarafından hazırlanan Anayasa taslağı da değiştirilemeyecek maddeleri değiştirme girişimiydi. O zaman Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, sadece ilk üç maddenin değil Anayasanın temel ilkeleri gösteren başlangıç kısmının da değiştirilemeyeceği ve metin dışında bırakılamayacağı uyarısında bulunmuştu.
Yalçınkaya, Anayasa’nın diğer maddelerinde yapılacak değişikliklerin de başlangıç kısmı ve ilk üç maddede belirtilen temel ilkelere aykırı olamayacağını belirtmişti.
Yargıtay Başkanlar Kurulu da yayınladığı bildiride, cumhuriyetin temel niteliklerinin tartışmalara ve yeni tanımlamalara konu edilmesinden rahatsız olduğunu açıklamıştı.
Şimdi ise aynı suçu Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç işliyor!
Derhal istifa etmeli ve yargılanmalıdır.
Haşim Kılıç, “Anayasa Mahkemesi Başkanı’yım kimse bana dokunamaz” zannetmesin.
Açsın başlangıç ilkelerini bir daha okusun:
“Egemenlik kayıtsız şartsız Türk Milleti’ne aittir ve bunu millet adına kullanmaya yetkili kılınan hiçbir kişi ve kuruluş, bu Anayasada gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamaz!
Hiçbir faaliyet, Türk millî menfaatlerinin, Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihî ve manevî değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılâpları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremez ve lâiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duyguları, devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamaz.”
Anayasayı, cumhuriyeti, Türk vatanını, Türk Devletini, Türk Milleti’nin hukukunu korumak her Türk’ün görevidir. Yargı korumazsa, TBMM korumazsa, hükümet korumazsa, TSK korumazsa, tek tek her vatandaşa koruma hakkı doğar!
Arslan BULUT
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç ve raportör Osman Can’ın, Anayasa’nın değiştirilmesi teklif dahi edilemez olan ilk 4 maddesini tartışmaya açma girişimi, hukukçuların sert tepkisine yol açtı: Yemin ettiğiniz halde Cumhuriyet ve Anayasa ilkelerini içinize sindiremediniz mi?
KILIÇ: Değiştirilemez ilkeleri değiştirebiliriz ama biraz korkuyorum.
CAN: Ferman anayasası gibi... Değiştirebilsek her madde dokunulabilir olur.
Ankara Bilkent Üniversitesi ve Alman Uluslararası Hukuki İşbirliği Vakfı’nca düzenlenen “Anayasalardaki değiştirilemez ilkeler” konulu sempozyuma katılan Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç, Anayasa’nın değiştirilemez ilkelerini tartışmaya açacağı mesajını verdi. Kılıç, “Ancak bu konuda ne kadar cesaretli olabilirim, o konuda biraz endişeliyim” dedi. Aynı oturumda konuşan Anayasa Mahkemesi Raportörü Doç. Dr. Osman Can da, Türkiye’de yüzyılı aşkın süredir, 1924 Anayasası hariç, “ferman anayasalarının” yürürlükte olduğunu savundu. Osman Can, bir anayasa değiştirildiği zaman değiştirilemez maddelerine dokunmanın kaçınılmaz olacağını belirtti.
Değişmez maddeler
Anayasaya göre, anayasanın 1. maddesindeki devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm, 2. maddesindeki Cumhuriyet’in nitelikleri ve 3. maddesindeki devletin bütünlüğü, resmi dili, bayrağı, milli marşı ve başkentine ilişkin hükümleri değiştirilemiyor, değiştirilmesi teklif dahi edilemiyor. Haşim Kılıç ve Osman Can’ın, Anayasa’nın değişmez ilk dört maddesinin değiştirilebileceği yönündeki açıklamalarına huhukçulardan sert tepki geldi.
Kurallar bellidir
Adalet Eski Bakanı Hikmet Sami Türk, devletin temel düzeni ile ilgili bir takım Anayasa kurallarının değişmez nitelikte olduğunu belirterek, bu maddelerin değiştirilmesinin teklif dahi edilemeyeceğinin altını çizdi. Türk şöyle dedi: “1924’te Cumhuriyet’in değişmezliği ilkesi vardı ama sonradan 1961’de Anayasa Mahkemesi bunu Cumhuriyet’in niteliliklerini de kapsadığı biçimde yorumladı. 1982 Anayasası o içtihat doğrultusunda ilk dört maddeyi değişmez ilan etti. Anayasa Mahkemesi son olarak bunu 10 ve 42. maddelerde uyguladı. Yükseköğretim kurumlarında türban yolunu açan Anayasa değişikliğini bu değişmezlik ilkesine aykırı gördü ve teklif dahi edilemez denildi. Anayasamızda fiili değişmezlik ilkesi vardır.”
Anayasa ilkelerini içlerine sindirememişler
Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, Anayasa’nın, değiştirilmesinin değişmez maddeleri de değiştirme zorunluluğunu ortaya koyamayacağını ifade ederek, bunun Anayasa Mahkemesi kararlarında vurgulandığını belirtti. Savaş şunları söyledi: İki türlü Anayasa değişikliği yapılır. İhtilaller, işgalden kurtulma v.s. yepyeni bir Anayasa yapabilirsiniz. Ancak bunun dışında seçimle gelen iktidarların Anayasa değişikliğini mevcut Anayasa kurallarına harfiyen uyarak yapmaları lazım. Anayasamızda ilk dört madde değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez. Şu anda Anayasa Mahkemesi’nin başında Anayasamızın değişmez maddelerinin değiştirilmesini isteyen, daha doğrusu yemin ettiği Anayasa ilkelerini tam içine sindirememiş bir başkan var. Tüm beyanlarında açıkça ortaya koyuyor. Osman Can ve Haşim Kılıç’tan başka türlü beyanda bulunması beklenemez. Tekrar ediyorum esas onların Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Anayasamızın değişmez ilkeleri ile sorunları var.”
Cumhuriyet’in altına dinamit koyuyorlar
Emekli Hakim Prof. Dr. Nurullah Aydın, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın Anayasa’nın ruhuna ve özüne aykırı hareket ettiğini ifade ederek Başkan Haşim Kılıç’ı istifaya davet etti. Anayasa’nın ilk 4 maddesinin yeni kurulan her devletin kurucu felsefesini oluşturduğuna dikkat çeken Aydın, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Anayasal bir devlet olarak hukuka uygun koruma görevi bulunan Anayasa Mahkemesi’nin başı sıfatıyla böyle bir düşünceye sahip olmasının, dünyada eşi benzeri olmayan bir ayıp olduğunu söyleyerek şöyle dedi: “Bunu tartışmaya açmak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin altına dinamit koymak demektir. Anayasa Mahkemesi Başkanı sıfatıyla benzeri düşünenlerin aynı cephede yer alması Türkiye için bir talihsizliktir.“ Aydın, Anayasa’nın ilk dört maddesini değiştirmeye yönelik çabaların altında yatan asıl nedenin, Türkçenin resmi dil olmaktan çıkarılıp, Kürtçe’nin dil olarak kabulü, devletin laik üniter yapı ve ulus-devlet kimliğinin yerine çok uluslu, federatif bir devlet modeli olduğuna dikkat çekti.
Kaynak
*********************************************************************************************
Haşim Kılıç derhal istifa etmeli ve yargılanmalıdır!
Anayasa Mahkemesi raportörü Osman Can’ın Anayasa’nın değiştirilemez maddelerini tartışmaya açmasından sonra Başkan Haşim Kılıç da aynı mesajı verdi.
Bilkent Üniversitesi ve Alman istihbaratı BND’nin güdümündeki Alman Uluslararası Hukuki İşbirliği Vakfı’nca birlikte düzenlenen “Anayasalardaki değiştirilemez ilkeler” konulu toplantıda konuşan Haşim Kılıç, “Anayasa Mahkemesi’nin kuruluş yıldönümünde konu olarak biz de bunu tartışmayı düşünüyoruz. Ancak bu konuda ne kadar cesaretli olabilirim, o konuda biraz endişeliyim” dedi!
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın değiştirilemeyecek ilk dört maddesini, ABD ve AB dışında bugüne kadar kim değiştirmek istedi?
Hemen söyleyelim:
PKK ve onun türevi olan siyasi partiler! Dolayısıyla Haşim Kılıç, endişelenmekte haklıdır!
2004 yılı Aralık ayında, Paris Kürt Enstitüsü’nün Kürtler adına “Özerklik istiyoruz” ilanlarını yayınlamasından sonra DEHAP Gençlik Kolları da ikinci cepheyi Diyarbakır’da imza kampanyası ile açmıştı. İmzacılar, Anayasa’nın, “Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçe’dir” ifadelerinin yer aldığı ve değiştirilemez 3. maddesiyle 42 ve 66. maddelerinin değiştirilmesini istiyordu..
Dilekçede, “Ulus tanımı, coğrafi bütünlük temelinde düzenlenmelidir. Türkiye ulusu kavramı etrafında bütün halkların kimlikleri anayasal yurttaşlık esasına kavuşturulmalı. Devletin dili olmamalı” deniliyordu.
Yani Türkiye’nin etnik kimliklerden oluşan bir federasyon haline getirilmesi isteniyordu.
Oysa Türkiye’yi Türkiye yapan bu ilkelerdir.
İşte Atatürk ve Türk Silahlı Kuvvetleri bu sebeple yıpratılmak isteniyor. Atatürk’e saldırı ile aş zamanlı olarak yine harekete geçtiler işte! Hedefleri Türk Milleti’nin egemenliğini sona erdirmektir.
Prof. Ergun Özbudun ve ekibi tarafından hazırlanan Anayasa taslağı da değiştirilemeyecek maddeleri değiştirme girişimiydi. O zaman Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, sadece ilk üç maddenin değil Anayasanın temel ilkeleri gösteren başlangıç kısmının da değiştirilemeyeceği ve metin dışında bırakılamayacağı uyarısında bulunmuştu.
Yalçınkaya, Anayasa’nın diğer maddelerinde yapılacak değişikliklerin de başlangıç kısmı ve ilk üç maddede belirtilen temel ilkelere aykırı olamayacağını belirtmişti.
Yargıtay Başkanlar Kurulu da yayınladığı bildiride, cumhuriyetin temel niteliklerinin tartışmalara ve yeni tanımlamalara konu edilmesinden rahatsız olduğunu açıklamıştı.
Şimdi ise aynı suçu Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç işliyor!
Derhal istifa etmeli ve yargılanmalıdır.
Haşim Kılıç, “Anayasa Mahkemesi Başkanı’yım kimse bana dokunamaz” zannetmesin.
Açsın başlangıç ilkelerini bir daha okusun:
“Egemenlik kayıtsız şartsız Türk Milleti’ne aittir ve bunu millet adına kullanmaya yetkili kılınan hiçbir kişi ve kuruluş, bu Anayasada gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamaz!
Hiçbir faaliyet, Türk millî menfaatlerinin, Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihî ve manevî değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılâpları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremez ve lâiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duyguları, devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamaz.”
Anayasayı, cumhuriyeti, Türk vatanını, Türk Devletini, Türk Milleti’nin hukukunu korumak her Türk’ün görevidir. Yargı korumazsa, TBMM korumazsa, hükümet korumazsa, TSK korumazsa, tek tek her vatandaşa koruma hakkı doğar!
Arslan BULUT