- Katılım
- 22 Haz 2008
- Mesajlar
- 5,314
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 36
- Yaş
- 34

Hukukçular Metin Feyzioğlu, Yücel Sayman, Sabih Kanadoğlu ve Ergun Özbudun Habertürk'e yanıtladı.
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un tutuklanması yargılama yetkisinin kimde olduğu tartışmasını beraberinde getirdi. Kimi hukukçular Anayasa'nın 148. maddesini hatırlatarak Yüce Divan'ı işaret ederken, İlker Başbuğ'a yöneltilen suçlamanın göreviyle ilgili bir suç olmadığını, yargılamanın özel yetkili mahkemede yapılmasının doğru olduğunu savunanlar da var. İstanbul Barosu Eski Başkanı Yücel Sayman ise Anayasanın 145. maddesinde Anayasal düzene karşı işlenen suçlara ait davaların adliye mahkemelerinde görüleceğinin belirtildiğini söyledi. İşte farklı görüşler:
Ankara Barosu Başkanı Metin Feyzioğlu
"DÖRDÜNCÜ KUVVET DOĞAR"
Anayasa'nın 148. maddesi, Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Başbakan, Bakanlar, Yargıtay, Danıştay, HSYK başkanları ve üyelerinin görevleriyle ilgili suçlardan Yüce Divan'da yargılanacağını söylüyor. Yine 148. maddede genelkurmay başkanları ve kuvvet komutanlarının da görevleriyle ilgili suçlardan Yüce Divan'da yargılanacağı belirtiliyor.
Genelkurmay başkanı özel yetkili savcının iddiasıyla sorgulanıyorsa, özel yetkili mahkeme tarafından tutuklanabiliyorsa... Yarın görevdeki cumhurbaşkanı dahil olmak üzere 148. maddede sayılı olan herkes herhangi bir özel görevli savcının açtığı soruşturmada şüpheli olabilir. Herhangi özel görevli mahkemece
tutuklanabilir.
Bu hüküm birtakım 'uydurma' gerekçelerle bertaraf edilirse sonuçta yasama, yürütme, yargının dışında ve bunların üzerinde dördüncü bir kuvvet doğar.
145. maddenin genel hüküm olduğu, 148. maddenin özel hüküm olduğu açıktır.
İstanbul Barosu Eski Başkanı Yücel Sayman
"ÖZEL YETKİLİ MAHKEME YARGILAR"
"Sistemin kendisi esas sorun. Niye bu kadar çok tutuklama kararı veriliyor? 1980'den sonra siyasi nitelikli suçlarda tutuklama kural haline gelmiş noktada.
Bir tek tutuklama nedeni öngrürsünüz... Suçu işlemeye devam edecekse ve bu çok kuvvetli delillerle ortaya konulmuşsa bunu öngörürsünüz. Delilleri karartma ya da kaçmayı değişik önlemlerle de bertaraf edersiniz
145. madde genel bir düzenleme.
Askeri yargı ile adli yargı arasındaki göreve ilişkin düzenleme. Askeri yargı için işlendiği ileri sürülen suçun göreve ilişkin bir suç olması lazım. Göreve ilişkin bir suç ise askeri mahkemede yargılanır.
145. madde 'devletin güvenliği ya da anayasal düzene karşı bir suç işlemişseniz bu adliye mahkemelerine girer' diyor.Yani bunu 'Göreve ilişkin bir suç olarak nitelendiremezsiniz' diyor.
148. madde özel bir düzenleme getiriyor.
148. madde bu söylediğim maddeyi ortadan kaldırmıyor. Onun bir istinası yapmıyor. Askeri yargı adli yargı arasındaki görev bölümü açısından göreve ilişkin bir suç işlemişse (şu özel düzenleme getirilmemiş olsaydı) askeri yargıda yargılanması gerekir. Hayır diyor, askeri yargıda değil genelkurmay başkanları ve kuvvet komutanları göreve ilişkin bir suç işlemişse Yüce Divan diyor.
Makama göre suçu tasniflemek olmaz. Bu madde askeri yargılamanın önüne geçilmesi için. 'Görevi ile ilgili suç' diyecektiniz, askeri mahkemeye gidecekti. Askeri mahkemeye gitmesin, Yüce Divan'a gitsin diye bu madde...
Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu
"ÖZEL HÜKÜM GEÇERLİDİR"
"Bunu çözebilmemiz için Anayasanın 145. maddesine bakacağız. Bu bir genel hüküm... Anayasa düzenini ihlal edecek bir eylemin yargılanacağı yer elbette askeri mahkemeler değil adli mahkemeler. Görevle ilgili bir suç ise Yüce Mahkemede yargılanması öngörülmüş. Görevle ilgili bir suç var mı, bu tespit edilebilmeli.
'Görevle ilgili'den ne anlıyoruz, bunun çözülmesi lazım. Görevle ilgili olması görevin ve yetkinin kendisine sağladığı olanaklardan yararlanarak bu yetkinin kötüye kullanmasını ifade eder. Bu ister doğrudan doğruya bir darbe teşebbüsü olsun... Burada eğer yetki kötüye kullanılmışsa yargılama Yüce Divana aittir.
Cumhurbaşkanı doğrudan doğruya Yüce Divan'da yargılanır. Yargılanması için gerekçe vatana ihanettir. Vatana ihanet suçunun görev içinde olduğunu kimse iddia edemez. 'Görevle ilgili' demek o görevin vermiş olduğu yetkilerin kötüye kullanılması demek."
Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Ergun Özbudun
"YÜCE DİVAN'DA YARGILANMALI"
"Bazı meslektaşlar veya yazarlar darbe teşebbüsü ya da hükümeti karamalanın görev suçu olmayacağı görüşündeler. Göreviyle ilgili suç, o görevin verdiği imkanlarla işlenen suçtur.
Deniyor ki, 'Darbe suçu görev suçu değildir. Genelkurmayın böyle bir görevi yok' Ama bu mantığı yürütürseniz ortada suç kalmaz. Rüşvet alıp rüşvet vermek de görev gereği değil ama bu görev suçu... Bu soruyu tatminkar şekilde cevaplandıramıyorlar. Bence burada tipik bir görev suçu söz konsusu. O makamın verdiği imkanlarla işlenebilecek bir suç söz konusudur.
148. madde genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanlarının görevleriyle igili suçlardan Yüce Divan'da yargılanacağını söylüyor
145. maddede anayasal düzene karşı işlenen suçların adli mahkemeklerde görüleceği öngörülüyor.
Bir konuda özel nitelikli kuralla genel nitelikli kural çatışıyorsa özel nitelikli kural kabul edilir. "
ANAYASA'DA İLGİLİ MADDELER
MADDE 145
Askerî yargı, askerî mahkemeler ve disiplin mahkemeleri tarafından yürütülür. Bu mahkemeler; asker kişiler tarafından işlenen askerî suçlar ile bunların asker kişiler aleyhine veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidir. Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlara ait davalar her halde adliye mahkemelerinde görülür.
Savaş hali haricinde, asker olmayan kişiler askerî mahkemelerde yargılanamaz.
Askerî mahkemelerin savaş halinde hangi suçlar ve hangi kişiler bakımından yetkili oldukları; kuruluşları ve gerektiğinde bu mahkemelerde adlî yargı hâkim ve savcılarının görevlendirilmeleri kanunla düzenlenir.
Askerî yargı organlarının kuruluşu, işleyişi, askerî hâkimlerin özlük işleri, askerî savcılık görevlerini yapan
askerî hâkimlerin görevli bulundukları komutanlıkla ilişkileri, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir.
HT