Ŧ ℓ ε ŧ ¢ ħ
ےσℓđ
- Katılım
- 3 Eki 2005
- Mesajlar
- 13,708
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 37
Bahçeli: Dava AKP’ye doping etkisi yapacak
Bahçeli, AK Parti’ye kapatma davasıyla Başbakan’a ‘mazlum edebiyatı’ fırsatı doğduğunu, iddianamenin ibranameye dönüşeceğini belirterek “Davanın AKP’ye bu yönde siyasi doping etkisi yapması, hazin bir tecelli olarak kabul edilmelidir” dedi.
MHP lideri Devlet Bahçeli, “Erdoğan, iddianameyi bir ibranameye dönüştürmek, mağdur ve mazlum edebiyatıyla Türk milletinin merhamet duygularına sığınarak siyasi sorumluluğunu unutturmak hesabı yapmaktadır” uyarısı yaptı. Partisinin Meclis grubu toplantısında parti kapatmak yerine laikliğe aykırı fiillerden sorumlu parti üyesi, yönetici ve milletvekilleri hakkında bireysel soruşturma başlatılması önerisini tekrarlayan Bahçeli, bu yöntemin kapatma davası açılmadan önce ihtar ve ikaz amaçlı bir aşama olarak da değerlendirilebileceğini, bunun dışındaki girişimlerin sakıncalı olacağını anlattı.
Haberin devamı
Bahçeli, anayasanın 69. maddesini işlevsiz kılmak gibi yöntemlerin haklı ve ve meşru görünemeyeceğini belirtti ve “Kimse rejimi tehlikeye atabilecek çok vahim bunalımlara davetiye çıkarma gafletine düşmemelidir. Yargının etkisizleştirilmesi veya üye sayıları üzerinden yasal oynamalar yapmak ateşin üzerine benzin dökmekten öteye geçmez” dedi.
DERİN SİYASİ ETKİLERİ OLACAK
Bahçeli, iktidar partisinin kapatılması için açılan davanın sonuçları ve yansımalarının, hukuki alanla sınırlı kalmayacağını, bu sürecin çok derin siyasi etkilerinin olacağını belirterek, şöyle devam etti:
“Kapatma davası, hukuki bir süreç olmakla birlikte, bunun çok ciddi siyasi sonuçlar doğurması kaçınılmazdır. Bu konudaki siyasi duruşumuz; Türkiye’nin geleceğini her düşüncenin üstünde tutan milliyetçilik ülkümüzün, demokrasi ve milli irade anlayışımızın ve siyasi kaosun önüne geçilmesi hassasiyetimizin doğal bir icabı ve sonucudur.
AĞIR TAHRİBATI OLAN SİYASİ KRİZ DÖNEMİ
“Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kapatılması için başlatılan hukuki süreç siyasi gündemi altüst etmekle kalmamış, bu konuya kilitlenen Türkiye, çalkantılı bir döneme girmiştir. Bu yüksek gerilim ve tedirginlik, ne kadar zaman alacağı kestirilemeyen mahkeme süreci boyunca, devlet ve toptum hayatımızı derinden etkileyecektir. Hukuki süreçle eş zamanlı gelişecek ve ağır tahribatı olacak bir siyasi kriz dönemi yaşanabilecektir. Türkiye’nin siyasi, ekonomik, sosyal ve güvenlik alanlarında esasen çok ağır sorunlarla yüklü gündeminin böylesine bir ilave siyasi kriz tehlikesine açık hale gelmesi, sonuçları kontrol edilemeyecek bir kaos ortamını karşımıza çıkarabilecektir.”
ERDOĞAN’A MAZLUM EDEBİYATI FIRSATI
Kriz ortamında iktidar partisinin kapatılması istemiyle hukuki bir süreç başlatılmasının doğuracağı siyasi sonuçlara da değinen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sayın Erdoğan, bugüne kadar Türk milletine hesap vermekten kaçmış, hayali başarı senaryolarıyla bu sorumluluktan kurtulmaya çalışmış ve herkesi suçlayarak kendisini temize çıkarmak amacıyla beyhude bir çırpınış içine girmiştir. 14 Mart 2008 tarihi, bu anlamda da Sayın Başbakan için bir dönüm noktası olmuş ve önüne hiç beklemediği geniş bir istismar ve manevra alanı çıkarmıştır. Siyasi gündemin bu şekilde sapması, siyasi hesabın ertelenmesi konusunda AKP’ye ümit vermiştir. Hukuki bakımdan Anayasaya uygun olsa da açılan kapatma davası, siyasi bakımdan Sayın Başbakan’a demokrasi mücahidi olduğunu söyleyerek mağduriyet edebiyatı yapmak için yeni bir istismar malzemesi vermiştir. Başbakan olmasında yargı süreçlerinin ve siyaset dışı müdahalelerin önemli payı olan Sayın Erdoğan, şimdi de bu yolla ‘demokrasi kahramanı’ olma hevesi peşindedir. Sayın Erdoğan, Yargıtay Başsavcısının iddianamesini Türk milleti nezdinde bir ‘ibranameye’ dönüştürmek ve mağdur ve mazlum edebiyatıyla Türk milletinin merhamet duygularına sığınarak siyasi sorumluluğunu unutturmak hesabı yapmaktadır. Açılan kapatma davasının AKP’ye bu yönde siyasi doping etkisi yapması, hazin bir tecelli olarak kabul edilmelidir.”
OYLA İLİŞKİLENDİRMEK DOĞRU DEĞİL
Açılan dava sonrası AK Parti yetkililerin takındıkları tutumlarıyla sağduyularını yitirdiklerini belirten MHP lideri, şöyle devam etti: “Kapatma davasına karşı olmayı alınan oyla ilişkilendirmek doğru değil. AKP hassas konularda ortamı alevlendirmeyi tercih etmiştir. Yaşanan son gelişmeler karşısında rasyonel düşünmekten uzaklaşan AKP, yargı sürecini beklemek zorundadır.”
kaynak

Bahçeli, AK Parti’ye kapatma davasıyla Başbakan’a ‘mazlum edebiyatı’ fırsatı doğduğunu, iddianamenin ibranameye dönüşeceğini belirterek “Davanın AKP’ye bu yönde siyasi doping etkisi yapması, hazin bir tecelli olarak kabul edilmelidir” dedi.
MHP lideri Devlet Bahçeli, “Erdoğan, iddianameyi bir ibranameye dönüştürmek, mağdur ve mazlum edebiyatıyla Türk milletinin merhamet duygularına sığınarak siyasi sorumluluğunu unutturmak hesabı yapmaktadır” uyarısı yaptı. Partisinin Meclis grubu toplantısında parti kapatmak yerine laikliğe aykırı fiillerden sorumlu parti üyesi, yönetici ve milletvekilleri hakkında bireysel soruşturma başlatılması önerisini tekrarlayan Bahçeli, bu yöntemin kapatma davası açılmadan önce ihtar ve ikaz amaçlı bir aşama olarak da değerlendirilebileceğini, bunun dışındaki girişimlerin sakıncalı olacağını anlattı.
Haberin devamı
Bahçeli, anayasanın 69. maddesini işlevsiz kılmak gibi yöntemlerin haklı ve ve meşru görünemeyeceğini belirtti ve “Kimse rejimi tehlikeye atabilecek çok vahim bunalımlara davetiye çıkarma gafletine düşmemelidir. Yargının etkisizleştirilmesi veya üye sayıları üzerinden yasal oynamalar yapmak ateşin üzerine benzin dökmekten öteye geçmez” dedi.
DERİN SİYASİ ETKİLERİ OLACAK
Bahçeli, iktidar partisinin kapatılması için açılan davanın sonuçları ve yansımalarının, hukuki alanla sınırlı kalmayacağını, bu sürecin çok derin siyasi etkilerinin olacağını belirterek, şöyle devam etti:
“Kapatma davası, hukuki bir süreç olmakla birlikte, bunun çok ciddi siyasi sonuçlar doğurması kaçınılmazdır. Bu konudaki siyasi duruşumuz; Türkiye’nin geleceğini her düşüncenin üstünde tutan milliyetçilik ülkümüzün, demokrasi ve milli irade anlayışımızın ve siyasi kaosun önüne geçilmesi hassasiyetimizin doğal bir icabı ve sonucudur.
AĞIR TAHRİBATI OLAN SİYASİ KRİZ DÖNEMİ
“Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kapatılması için başlatılan hukuki süreç siyasi gündemi altüst etmekle kalmamış, bu konuya kilitlenen Türkiye, çalkantılı bir döneme girmiştir. Bu yüksek gerilim ve tedirginlik, ne kadar zaman alacağı kestirilemeyen mahkeme süreci boyunca, devlet ve toptum hayatımızı derinden etkileyecektir. Hukuki süreçle eş zamanlı gelişecek ve ağır tahribatı olacak bir siyasi kriz dönemi yaşanabilecektir. Türkiye’nin siyasi, ekonomik, sosyal ve güvenlik alanlarında esasen çok ağır sorunlarla yüklü gündeminin böylesine bir ilave siyasi kriz tehlikesine açık hale gelmesi, sonuçları kontrol edilemeyecek bir kaos ortamını karşımıza çıkarabilecektir.”
ERDOĞAN’A MAZLUM EDEBİYATI FIRSATI
Kriz ortamında iktidar partisinin kapatılması istemiyle hukuki bir süreç başlatılmasının doğuracağı siyasi sonuçlara da değinen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sayın Erdoğan, bugüne kadar Türk milletine hesap vermekten kaçmış, hayali başarı senaryolarıyla bu sorumluluktan kurtulmaya çalışmış ve herkesi suçlayarak kendisini temize çıkarmak amacıyla beyhude bir çırpınış içine girmiştir. 14 Mart 2008 tarihi, bu anlamda da Sayın Başbakan için bir dönüm noktası olmuş ve önüne hiç beklemediği geniş bir istismar ve manevra alanı çıkarmıştır. Siyasi gündemin bu şekilde sapması, siyasi hesabın ertelenmesi konusunda AKP’ye ümit vermiştir. Hukuki bakımdan Anayasaya uygun olsa da açılan kapatma davası, siyasi bakımdan Sayın Başbakan’a demokrasi mücahidi olduğunu söyleyerek mağduriyet edebiyatı yapmak için yeni bir istismar malzemesi vermiştir. Başbakan olmasında yargı süreçlerinin ve siyaset dışı müdahalelerin önemli payı olan Sayın Erdoğan, şimdi de bu yolla ‘demokrasi kahramanı’ olma hevesi peşindedir. Sayın Erdoğan, Yargıtay Başsavcısının iddianamesini Türk milleti nezdinde bir ‘ibranameye’ dönüştürmek ve mağdur ve mazlum edebiyatıyla Türk milletinin merhamet duygularına sığınarak siyasi sorumluluğunu unutturmak hesabı yapmaktadır. Açılan kapatma davasının AKP’ye bu yönde siyasi doping etkisi yapması, hazin bir tecelli olarak kabul edilmelidir.”
OYLA İLİŞKİLENDİRMEK DOĞRU DEĞİL
Açılan dava sonrası AK Parti yetkililerin takındıkları tutumlarıyla sağduyularını yitirdiklerini belirten MHP lideri, şöyle devam etti: “Kapatma davasına karşı olmayı alınan oyla ilişkilendirmek doğru değil. AKP hassas konularda ortamı alevlendirmeyi tercih etmiştir. Yaşanan son gelişmeler karşısında rasyonel düşünmekten uzaklaşan AKP, yargı sürecini beklemek zorundadır.”
kaynak