Terörist
saldirida çöken ikiz kulelerde çalisanlarin büyük
bir bölümü öldü. Kulelerde
çalisan Türklerin büyük bölümüyse
hayatta. Posta Gazetesi Genel
Yayin Yönetmeni Rifat Ababay, basina
yansiyan hikâyelerine göre
Türklerin kurtulus sirlarini derledi:
En kötüsünü düsündüler: Bina
sarsilinca Türklerin akillarina iki
olasilik geldi: Ya uçak çarpti,
ya deprem oldu.
ABD'lilerse sistemlerde patlama
oldu diye düsündü. Türk 'Nasil
kurtulurum'u planlarken ABD'li
masasinda çalisiyordu.
Anonslari dinlemediler: Resmi
emirleri oldum olasi ciddiye almayan
Türkler, hoparlörden yayilan
"Binayi terk etmeyin" uyarilarina
aldirmayip hemen merdivenlere
yöneldi.
Cep'ler hep açik: Tam bu sirada
en ciddi toplantida bile
kapamadiklari, tuvalette dahi
yanlarinda bulundurduklari cep
telefonlari çaldi, dostlari
"Çabuk kaç, binaya uçak çarpti"
diye uyardi.
Emniyet seridini ihlal: Binadan
kurtulan bir Türk'e kulak
verelim: Amerikalilar merdivenin
sagindan tek sira halinde
iniyordu. Polise "Neden solu
kullandirmiyorsun?" dedim.
"Yukari çikanlara ayirdik" dedi.
Gülüp tek basima soldan jet gibi
indim. 2 dakika sonra bina
çöktü.
Uyku isten önemli: Basta
Japonlar olmak üzere binada çalisanlarin
çogu 08.00'de isbasi yapmisti,
olay 08.45'te oldu ama Türklerin
çogu hâlâ bina disindaydi.
Binadaki Türk fotografçinin 40
çalisaninin 36'si ise henüz
gelmemisti.
Ileriyi gördüler: Kurtulan bir
Türk kizi anlatiyor: Binadan
çikinca hemen uzaklastim. Çünkü
depremde binalar sallantidan 15-20
dakika sonra çökmüstü.
ABD'lilerse binanin önünde telefonla
'Kurtuldum' diye müjde
veriyorlardi. Kuleler çökerken sanirim
altinda kaldilar. (Dis
Haberler)
saldirida çöken ikiz kulelerde çalisanlarin büyük
bir bölümü öldü. Kulelerde
çalisan Türklerin büyük bölümüyse
hayatta. Posta Gazetesi Genel
Yayin Yönetmeni Rifat Ababay, basina
yansiyan hikâyelerine göre
Türklerin kurtulus sirlarini derledi:
En kötüsünü düsündüler: Bina
sarsilinca Türklerin akillarina iki
olasilik geldi: Ya uçak çarpti,
ya deprem oldu.
ABD'lilerse sistemlerde patlama
oldu diye düsündü. Türk 'Nasil
kurtulurum'u planlarken ABD'li
masasinda çalisiyordu.
Anonslari dinlemediler: Resmi
emirleri oldum olasi ciddiye almayan
Türkler, hoparlörden yayilan
"Binayi terk etmeyin" uyarilarina
aldirmayip hemen merdivenlere
yöneldi.
Cep'ler hep açik: Tam bu sirada
en ciddi toplantida bile
kapamadiklari, tuvalette dahi
yanlarinda bulundurduklari cep
telefonlari çaldi, dostlari
"Çabuk kaç, binaya uçak çarpti"
diye uyardi.
Emniyet seridini ihlal: Binadan
kurtulan bir Türk'e kulak
verelim: Amerikalilar merdivenin
sagindan tek sira halinde
iniyordu. Polise "Neden solu
kullandirmiyorsun?" dedim.
"Yukari çikanlara ayirdik" dedi.
Gülüp tek basima soldan jet gibi
indim. 2 dakika sonra bina
çöktü.
Uyku isten önemli: Basta
Japonlar olmak üzere binada çalisanlarin
çogu 08.00'de isbasi yapmisti,
olay 08.45'te oldu ama Türklerin
çogu hâlâ bina disindaydi.
Binadaki Türk fotografçinin 40
çalisaninin 36'si ise henüz
gelmemisti.
Ileriyi gördüler: Kurtulan bir
Türk kizi anlatiyor: Binadan
çikinca hemen uzaklastim. Çünkü
depremde binalar sallantidan 15-20
dakika sonra çökmüstü.
ABD'lilerse binanin önünde telefonla
'Kurtuldum' diye müjde
veriyorlardi. Kuleler çökerken sanirim
altinda kaldilar. (Dis
Haberler)