ALpMontana
КЯaL´da TaNıMaM КuяaL´da
Bir damla sen
Gökyüzü ağlıyordu. Bir damla sen istedim kül rengi bulutlardan... Sen,
geldin. Sana ait olan bende ki seni bıraktın da, bana ait olan duygularla
beraber yok olup gittin. Geldiğine sevinmediğim gibi gittiğine de
üzülmemiştim. Bu gelişin aslında bir gidiş olduğunu biliyordum.
Konuşuyorduk, üstü kapalı cümleler altında. Bu aşkın imkânsız olduğunu
söyledikten sonra neler konuştuk bilmiyorum. Gözlerimden iki bülbül
yavrusu kanatlanıp omuzlarına kondu. Duygularımda sendeydi artık, kalbim gibi...
Başlamadan bitmişti her şey... Güneşe özlem duyan bir tohum gibi gece
topragı delmiş, sabaha cürüyüp gitmişti sevgim. Tek suçu bir damla sen
istemekti, ayrılıgi anlatan gözlerinden. Şaraptan tatlı gözlerinden bir
yudum ayrılık içti gönlüm ve... Yok etti bendeki beni, ayrılın
sarhoşluğuyla...
Sensizliğin kırbacı ile yaralanan yüreğimin acısını her attım adımda
yeniden hissediyorum. Yıldızları saymaktan usandım; gelmeyeceğini bile
bile, belki gelirsin diye. Hayallerimi yıldızlara veriyorum, çünkü sen
gittin... Gitmene karşamam da, neden duygularımı da götürdün? Sana bir
daha yazmamam için mi? Eğer öyle ise bendeki seni almalıydın.
Yanıldın...!
Yoksa seni daha rahat unutmam için mi? Unutmamı istiyorsan, duygularım
gönder bana yağmurlarınla. Sana yazmayacagım, gönlümde yeni bir sen
yarattımda. Unutmama yardımcı olmak istiyorsan eğer çıkma karsıma
yağmurlarla, gezme sokaklarda rüzgarlarla!
Duygularımı bana geri ver! Senden ayrılmanın acısı ile yanarken yüreğim,
birde duygularımdan ayırarak yok etme benliğimi.
Bilsen ne kadar ağladı bu yürek, gözlerinin ardından; ne kadar uğraşti
unutmak için. Söyleyeceklerini anlatmaya yetmedi sözleri. Belki bir gizdi
kapının arkasında saklanan, belki gözlerin hapsetti gözlerimi parmaklarınin
ardına. Belki bir oyundu perdenin kapanmasını bekleyen. Ama sadece seni
sevdi ayrılıgin acısıyla yanarken bile...
Senden duygularımı istiyorum sadece,. Dönmeyeceğini bildiğim için seni
istemiyorum. Her yağmurda gökten bir damla sen beklesem de, her rüzgarda
seni arasam da...
Gidişinle volkanlar patladı içimde. Sensiz yağmurlarda yetmiyor
söndürmeye.Bir tek seni kurtarabildim gönlümdeki felaketten. Ne kadar iyi bilsem de dönmeyeceğini, bir damla sen yeterdi gönlümün ateşini yok etmeye.
Ayrılğın verdiği sarhoşluk geçmedi halen. Herkesi sen sanıyorum. Her
gece gökyüzüne resmini çiziyorum yıldızlarla. Seni sensizliğin ile yasıyorum.
Dön sevgilim bile diyemiyorum, bir gün sensizlikte bırakıp gider diye.
Her gece dualar ediyorum, bir damla sen göndersin diye gökler.
Yıldızlar bile "UNUT" diyor ayrılgın eşiğindeki gönlüme. Onlar bile
anlamıyorlar artık beni.
Her gece haykırmak geliyor içimden "DÖN" diye. Duymayacagını, duysan bile
dönmeyeceğini biliyorum; vazgeçiyorum.
Sen yoksun, duygularım yok... Bir ben varım senden uzakta...
Sana yazdım son yazımı, son bir şiirle aşkım gibi noktalıyorum.
Ve ayrılık uzayan yolda tek sırdasım.
Bu oyunun son sahnesi olacak;
Perde kapandıktan sonra,
Ne sen beni bir daha göreceksin,
Nede ben seni...
Bu birlikte son oyunumuz.
Son kez gülümse,
Son kez tut ellerimden.
Sonra duşeceğim dipsiz karanlıklara...
Alkşlarla beraber göz yaşlarımı duyacaksın.
Bir gün...
Anlayacaksın bir damla sen isteyişimin sebebini.
İşte o zaman; sende ağlayacaksın!
Gökyüzü ağlıyordu. Bir damla sen istedim kül rengi bulutlardan... Sen,
geldin. Sana ait olan bende ki seni bıraktın da, bana ait olan duygularla
beraber yok olup gittin. Geldiğine sevinmediğim gibi gittiğine de
üzülmemiştim. Bu gelişin aslında bir gidiş olduğunu biliyordum.
Konuşuyorduk, üstü kapalı cümleler altında. Bu aşkın imkânsız olduğunu
söyledikten sonra neler konuştuk bilmiyorum. Gözlerimden iki bülbül
yavrusu kanatlanıp omuzlarına kondu. Duygularımda sendeydi artık, kalbim gibi...
Başlamadan bitmişti her şey... Güneşe özlem duyan bir tohum gibi gece
topragı delmiş, sabaha cürüyüp gitmişti sevgim. Tek suçu bir damla sen
istemekti, ayrılıgi anlatan gözlerinden. Şaraptan tatlı gözlerinden bir
yudum ayrılık içti gönlüm ve... Yok etti bendeki beni, ayrılın
sarhoşluğuyla...
Sensizliğin kırbacı ile yaralanan yüreğimin acısını her attım adımda
yeniden hissediyorum. Yıldızları saymaktan usandım; gelmeyeceğini bile
bile, belki gelirsin diye. Hayallerimi yıldızlara veriyorum, çünkü sen
gittin... Gitmene karşamam da, neden duygularımı da götürdün? Sana bir
daha yazmamam için mi? Eğer öyle ise bendeki seni almalıydın.
Yanıldın...!
Yoksa seni daha rahat unutmam için mi? Unutmamı istiyorsan, duygularım
gönder bana yağmurlarınla. Sana yazmayacagım, gönlümde yeni bir sen
yarattımda. Unutmama yardımcı olmak istiyorsan eğer çıkma karsıma
yağmurlarla, gezme sokaklarda rüzgarlarla!
Duygularımı bana geri ver! Senden ayrılmanın acısı ile yanarken yüreğim,
birde duygularımdan ayırarak yok etme benliğimi.
Bilsen ne kadar ağladı bu yürek, gözlerinin ardından; ne kadar uğraşti
unutmak için. Söyleyeceklerini anlatmaya yetmedi sözleri. Belki bir gizdi
kapının arkasında saklanan, belki gözlerin hapsetti gözlerimi parmaklarınin
ardına. Belki bir oyundu perdenin kapanmasını bekleyen. Ama sadece seni
sevdi ayrılıgin acısıyla yanarken bile...
Senden duygularımı istiyorum sadece,. Dönmeyeceğini bildiğim için seni
istemiyorum. Her yağmurda gökten bir damla sen beklesem de, her rüzgarda
seni arasam da...
Gidişinle volkanlar patladı içimde. Sensiz yağmurlarda yetmiyor
söndürmeye.Bir tek seni kurtarabildim gönlümdeki felaketten. Ne kadar iyi bilsem de dönmeyeceğini, bir damla sen yeterdi gönlümün ateşini yok etmeye.
Ayrılğın verdiği sarhoşluk geçmedi halen. Herkesi sen sanıyorum. Her
gece gökyüzüne resmini çiziyorum yıldızlarla. Seni sensizliğin ile yasıyorum.
Dön sevgilim bile diyemiyorum, bir gün sensizlikte bırakıp gider diye.
Her gece dualar ediyorum, bir damla sen göndersin diye gökler.
Yıldızlar bile "UNUT" diyor ayrılgın eşiğindeki gönlüme. Onlar bile
anlamıyorlar artık beni.
Her gece haykırmak geliyor içimden "DÖN" diye. Duymayacagını, duysan bile
dönmeyeceğini biliyorum; vazgeçiyorum.
Sen yoksun, duygularım yok... Bir ben varım senden uzakta...
Sana yazdım son yazımı, son bir şiirle aşkım gibi noktalıyorum.
Ve ayrılık uzayan yolda tek sırdasım.
Bu oyunun son sahnesi olacak;
Perde kapandıktan sonra,
Ne sen beni bir daha göreceksin,
Nede ben seni...
Bu birlikte son oyunumuz.
Son kez gülümse,
Son kez tut ellerimden.
Sonra duşeceğim dipsiz karanlıklara...
Alkşlarla beraber göz yaşlarımı duyacaksın.
Bir gün...
Anlayacaksın bir damla sen isteyişimin sebebini.
İşte o zaman; sende ağlayacaksın!