innfnnty
мα¢αкızı
- Katılım
- 2 Mar 2007
- Mesajlar
- 2,813
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0

Bir cumartesi günü..Güneş yine bütün ateşiyle hayat vermekte gün ortasına..En çokta insanlara neşe..Bugün tatil, tatil ama erken kalkılmış, tatlı bir hazırlığa başlanılmış..Bugün c.tesi ve sevgili ile şehir merkezinde buluşulup biraz gezilecek..Belki sonra bir film alınıp evde seyredilecek..Zira bu aralar bir film hastalığıdır gitmekte..Her c.tesi bi dünya film alınmakta..Öyle bir hastalık olmuş ki, evde seyredilmeyi bekleyen bir sürü film ve satıcının tanıdık yüz hatları var…
Buluşuldu ömrü hayatla..Onsuz yarım kalmış ruh O’nun metro merdivenlerini tırmanmasıyla bir oh çekti..Mavi mavi gülümseyen bi şekermelek, ilk gün gibi yine kollarını açtı bize..Bi sarıldı doya doya..Ne tatlı bir an bu an ve dünyada kaç insan böylesine güzel, mavi mavi gülümser ki? Beynimin ruhuma ısrarıyla sorduğu bu sevimli soruyu sevgiliye gülümseyerek cevapsız bırakıyorum…Şimdi beynimi sabahtan beri düşündüğü soruya odaklıyorum!Bugün napsakta beraber zaten çok değerli olan zamanı daha değerli kılacak bişeyler yapsak?Ne yapsak?
İyisimi önce alsancağa doğru yol alalım..Bir de filmciye uğrayalım..Biraz dolaşıp konuşup bi yemek yiyelim,güzel bi film bulursakta telaşla eve dönüp bu filmi seyredelim..Evet, evet öyle yapalım..
Gezdik tozduk, bişeyler bulup, yine çok güldük..Geldik mi şimdi filmciye..Sevgili güzel film istesede sıkılır bakmaya..Bi durgunluk alır yüzlerce filmden acaba hangisini-hangilerini seçsek aşamasında..Ben hemen müdahale ederim duruma..Bakarım hayran olduğu Audrey Tautou nun bir film i gelmiş mi..Bi tane bulursam eğer, sevgilinin önce göz bebekleri büyür sonra dudaklarını hafif ısırır ve aaaa der..Ne severim bu kimsede bilmediğim görmediğim ve zaten görmeye hevesli de olmadığım tepkiyi…
…..
Elimde bir film..Kapağında Jim Carrey Eternal Sunshine yazmakta..Sevgiliye soruyorum "tatlım bu filmi bilmiyorum ben, ya sen"?Bakışlarından onunda bilmediği aşikar..Bir komedi filmi sanırım diyorum ama satıcı hayır aşk filmi diyor.Şaşırıyoruz, bu adamın böyle filmi yok ki hiç!Alıyoruz merakla..Aklımızda bir an önce benim odamda bilgisayarın karşısına kurulup, bu filmi biz bize seyretmek var..Aklımız bu düşünceyi eskiden seyrettiğimiz filmlerin resimleriyle süslemekte, ve eklemek te ne tatlı olucaz yine diye..Anne yine bize kahve yapıcak ve filmin en can alıcı sahnelerinde beraber ne tatlı tepkiler vericez…Belki yine biraz konuşmak için filmi durdurucaz..Ama emin olduğum tek şey sevgili yine, belki on defa oturuşunu, bana sarılışını değiştirecek, tekrar tekrar...Yerinde duramıcak yine...
Çok sonra öğreniyoruz ki bu değerli film gösterime girmeden aylar önce bi şekilde piyasaya düşmüş..İyi ki düşmüş…
Aldık filmlerimizi ve çıktık filmciden..Sevgilinin bakışları “nihayet” diye eklemekte..
Tuttuk evin yolunu sonunda..Biraz merak biraz sevinç bende..Sevgilide ise bir telaş, ayıp olmasın annene diye..Bilmez ki annem sorar onu gelmeleri seyrelttiği zamanlarda..Bilse de o, yine aynı telaşlarda..Düşünceli sevgilim en sonunda benim rahatlığıma güvenmekte bulur çözümü..Her defasında aynı telaş ve aynı çözüm…
Girdik evime sonunda, bitmek bilmedi sanki yol..Ben sadece sevgiliyle geçen zamanı kısaltmasına bozuldum yolların, ama yine de içimdeki sevinci bozmuyorum..Durgun dursa da yüzüm bu sadece yüzümün suçu..İçim ne mutludur benim..Bi sevgili bilir..Bir tek O…
Annem yine güleryüzüyle karşılar bizi..Etrafı iyice çekip çevirmiş gelen misafirin değerine,hürmetine…Biraz sohbet olur hani ayak üstü misali..Ben çekerim şekermeleği odaya, o utansa da bizim bu kendi hallerimize çekilmemizden…Kurulur bilgisayarın karşısındaki koltuğa..Filmi başlatmadan önce, eziyetim olur elbet..En güzel görüntüyü bulayım diye oynarım da oynarım görüntü ayarlarıyla..Sevgili arkamdan seslenir “tamam aşkım böyle iyi gel artık”…Kolalar doldurulmuş cipsler tabağa serilmiş başlarız en sonunda bu merakla beklediğimiz Eternal Sunshine ı seyretmeye…
……..
Film akıp gitmekte…İlk 15 dakikanın tepkisi “anlamadık ki bir şey, sıkıldıkta kapatsak mı acaba”…Kapattık kapatalım derken o da ne!Filmin rengi tahmin edilemez bi sıçramayla değişmekte!Gözleri merakla çevrilmiş sevgilinin ekrana ve dahası bende aynı heveslerle kaptırmışım kendimi!…Biz beraber bir sürü film seyrettik ama bu film..Bu film hiçbir filmde olmayan bi etki yaratmakta ruhumuza ve büyümekte…Ellerimizi daha bi sarmalamış ve "dünyanın dönüşünüyle beraber getirdiği her şeyi unutmuş" ,“biz” e ve bu filme kenetlenmişiz…Demek bende doğması olası böyle bir ruh hali de varmış..Bunu da öğrenmiş oldum bu film akıp giderken…Film ilerleyip bilmediğimiz sonuna doğru gittikçe, ellerimiz daha bi kenetlenmiş..Öyle ki filmin en can alıcı sahnelerinde, birbirimize daha başka bakar olmuşuz..Hani her aşkın bi şarkısı vardır ya..Bizim şarkılarımızın yanına bu film de eklenecekmiş..O bakışlar bunu müjdelemiş, bunu anlatmış…Filmin kahramının aşkını kaybedipte hayallerinden çıkmasına,silinmesine mani olduğu sahnelerde gözler birbirimizi düşünüp çoktan dolup gitmiş bile…Bakışlar “korkarım öyle bi andan” ı anlatmakta..Biz korkularımızla beraber daha bi aşık daha bi bağlı bitirmişiz filmi…,Filmin bitişine hayran bakışlarla, biraz sessizlik eklenmiş…
Bu değerli film bittiğinde, zihinlerimize, hayatımız boyunca birbirimizi hatırlatacak şekilde yazdırmıştı kendini…Ne güzel de yapmıştı…
…………
Sonraki günler, defalarca yalnız veya beraber bu film tekrar tekrar seyredildi..Her sahnesine aşık her sahnesini ruhumuza kazımış hallerde…Sevgili az mı aradı "Eternal Sunshine seyrettim yine aşkım, seni çok özledim" diye..
Biz belki de, en büyük hayranları olduk bu filmin, şu koca 6 milyarlık dünya da..İlk sıra önemsiz ama ilk iki de biz!
…..
Ardından aylar geçti, bu filmi seyrettiğimiz o ilk anın…Biz aylarca ve hatta 2 yıl boyunca bu filmi,filmimizi dilimizden hiç düşürmedik…Ne zaman birbirimizi özlesek bu filmi seyrederdik..Belki, O ana dönmek için,belki bize şükretmek için, belki…
Ve gün geldi, ne bu çok değerli film ne de hayatımıza beraberce kattığımız onca değerli şey kurtaramadı “biz” i…Beyaz bayrağı içim acıyarak çektim…Sevgili,şekermelek,eternal sunhine kendine daha rahat yollar bulup bıraktı papatyalı, dualı, çakıl taşlı yollarımızı..O kendini daha iyilerine layık gördüğünde eternal sunshine vizyondaydı..Herkesin seyrine nazır, bizim kalplerimizde yasaklı…
Kalpten alıntıdır….
Buluşuldu ömrü hayatla..Onsuz yarım kalmış ruh O’nun metro merdivenlerini tırmanmasıyla bir oh çekti..Mavi mavi gülümseyen bi şekermelek, ilk gün gibi yine kollarını açtı bize..Bi sarıldı doya doya..Ne tatlı bir an bu an ve dünyada kaç insan böylesine güzel, mavi mavi gülümser ki? Beynimin ruhuma ısrarıyla sorduğu bu sevimli soruyu sevgiliye gülümseyerek cevapsız bırakıyorum…Şimdi beynimi sabahtan beri düşündüğü soruya odaklıyorum!Bugün napsakta beraber zaten çok değerli olan zamanı daha değerli kılacak bişeyler yapsak?Ne yapsak?
İyisimi önce alsancağa doğru yol alalım..Bir de filmciye uğrayalım..Biraz dolaşıp konuşup bi yemek yiyelim,güzel bi film bulursakta telaşla eve dönüp bu filmi seyredelim..Evet, evet öyle yapalım..
Gezdik tozduk, bişeyler bulup, yine çok güldük..Geldik mi şimdi filmciye..Sevgili güzel film istesede sıkılır bakmaya..Bi durgunluk alır yüzlerce filmden acaba hangisini-hangilerini seçsek aşamasında..Ben hemen müdahale ederim duruma..Bakarım hayran olduğu Audrey Tautou nun bir film i gelmiş mi..Bi tane bulursam eğer, sevgilinin önce göz bebekleri büyür sonra dudaklarını hafif ısırır ve aaaa der..Ne severim bu kimsede bilmediğim görmediğim ve zaten görmeye hevesli de olmadığım tepkiyi…
…..
Elimde bir film..Kapağında Jim Carrey Eternal Sunshine yazmakta..Sevgiliye soruyorum "tatlım bu filmi bilmiyorum ben, ya sen"?Bakışlarından onunda bilmediği aşikar..Bir komedi filmi sanırım diyorum ama satıcı hayır aşk filmi diyor.Şaşırıyoruz, bu adamın böyle filmi yok ki hiç!Alıyoruz merakla..Aklımızda bir an önce benim odamda bilgisayarın karşısına kurulup, bu filmi biz bize seyretmek var..Aklımız bu düşünceyi eskiden seyrettiğimiz filmlerin resimleriyle süslemekte, ve eklemek te ne tatlı olucaz yine diye..Anne yine bize kahve yapıcak ve filmin en can alıcı sahnelerinde beraber ne tatlı tepkiler vericez…Belki yine biraz konuşmak için filmi durdurucaz..Ama emin olduğum tek şey sevgili yine, belki on defa oturuşunu, bana sarılışını değiştirecek, tekrar tekrar...Yerinde duramıcak yine...
Çok sonra öğreniyoruz ki bu değerli film gösterime girmeden aylar önce bi şekilde piyasaya düşmüş..İyi ki düşmüş…
Aldık filmlerimizi ve çıktık filmciden..Sevgilinin bakışları “nihayet” diye eklemekte..
Tuttuk evin yolunu sonunda..Biraz merak biraz sevinç bende..Sevgilide ise bir telaş, ayıp olmasın annene diye..Bilmez ki annem sorar onu gelmeleri seyrelttiği zamanlarda..Bilse de o, yine aynı telaşlarda..Düşünceli sevgilim en sonunda benim rahatlığıma güvenmekte bulur çözümü..Her defasında aynı telaş ve aynı çözüm…
Girdik evime sonunda, bitmek bilmedi sanki yol..Ben sadece sevgiliyle geçen zamanı kısaltmasına bozuldum yolların, ama yine de içimdeki sevinci bozmuyorum..Durgun dursa da yüzüm bu sadece yüzümün suçu..İçim ne mutludur benim..Bi sevgili bilir..Bir tek O…
Annem yine güleryüzüyle karşılar bizi..Etrafı iyice çekip çevirmiş gelen misafirin değerine,hürmetine…Biraz sohbet olur hani ayak üstü misali..Ben çekerim şekermeleği odaya, o utansa da bizim bu kendi hallerimize çekilmemizden…Kurulur bilgisayarın karşısındaki koltuğa..Filmi başlatmadan önce, eziyetim olur elbet..En güzel görüntüyü bulayım diye oynarım da oynarım görüntü ayarlarıyla..Sevgili arkamdan seslenir “tamam aşkım böyle iyi gel artık”…Kolalar doldurulmuş cipsler tabağa serilmiş başlarız en sonunda bu merakla beklediğimiz Eternal Sunshine ı seyretmeye…
……..
Film akıp gitmekte…İlk 15 dakikanın tepkisi “anlamadık ki bir şey, sıkıldıkta kapatsak mı acaba”…Kapattık kapatalım derken o da ne!Filmin rengi tahmin edilemez bi sıçramayla değişmekte!Gözleri merakla çevrilmiş sevgilinin ekrana ve dahası bende aynı heveslerle kaptırmışım kendimi!…Biz beraber bir sürü film seyrettik ama bu film..Bu film hiçbir filmde olmayan bi etki yaratmakta ruhumuza ve büyümekte…Ellerimizi daha bi sarmalamış ve "dünyanın dönüşünüyle beraber getirdiği her şeyi unutmuş" ,“biz” e ve bu filme kenetlenmişiz…Demek bende doğması olası böyle bir ruh hali de varmış..Bunu da öğrenmiş oldum bu film akıp giderken…Film ilerleyip bilmediğimiz sonuna doğru gittikçe, ellerimiz daha bi kenetlenmiş..Öyle ki filmin en can alıcı sahnelerinde, birbirimize daha başka bakar olmuşuz..Hani her aşkın bi şarkısı vardır ya..Bizim şarkılarımızın yanına bu film de eklenecekmiş..O bakışlar bunu müjdelemiş, bunu anlatmış…Filmin kahramının aşkını kaybedipte hayallerinden çıkmasına,silinmesine mani olduğu sahnelerde gözler birbirimizi düşünüp çoktan dolup gitmiş bile…Bakışlar “korkarım öyle bi andan” ı anlatmakta..Biz korkularımızla beraber daha bi aşık daha bi bağlı bitirmişiz filmi…,Filmin bitişine hayran bakışlarla, biraz sessizlik eklenmiş…
Bu değerli film bittiğinde, zihinlerimize, hayatımız boyunca birbirimizi hatırlatacak şekilde yazdırmıştı kendini…Ne güzel de yapmıştı…
…………
Sonraki günler, defalarca yalnız veya beraber bu film tekrar tekrar seyredildi..Her sahnesine aşık her sahnesini ruhumuza kazımış hallerde…Sevgili az mı aradı "Eternal Sunshine seyrettim yine aşkım, seni çok özledim" diye..
Biz belki de, en büyük hayranları olduk bu filmin, şu koca 6 milyarlık dünya da..İlk sıra önemsiz ama ilk iki de biz!
…..
Ardından aylar geçti, bu filmi seyrettiğimiz o ilk anın…Biz aylarca ve hatta 2 yıl boyunca bu filmi,filmimizi dilimizden hiç düşürmedik…Ne zaman birbirimizi özlesek bu filmi seyrederdik..Belki, O ana dönmek için,belki bize şükretmek için, belki…
Ve gün geldi, ne bu çok değerli film ne de hayatımıza beraberce kattığımız onca değerli şey kurtaramadı “biz” i…Beyaz bayrağı içim acıyarak çektim…Sevgili,şekermelek,eternal sunhine kendine daha rahat yollar bulup bıraktı papatyalı, dualı, çakıl taşlı yollarımızı..O kendini daha iyilerine layık gördüğünde eternal sunshine vizyondaydı..Herkesin seyrine nazır, bizim kalplerimizde yasaklı…
Kalpten alıntıdır….