pasaklı
New member
- Katılım
- 12 Eki 2005
- Mesajlar
- 6,543
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
a: naber lan?
b: kötü be abi.
a: n'oldu ki ne?
b: advisor listeyi reject etmiş yaw.
a: niye ki?
b: gerizekalı ya, kadın gelmiş 80 yaşına öldü ölecek. yok 3 tane conflict varmış da bilmem neymiş. conflict dediğin nedir ki yaw, course list'in kiri. zaten liste olmuş gs marşı gibi: rerererarara...
R-math 102
R-phys 101
R-chem 202
R-chem 108
R-pys101 (R: repeatig status)
Ulan derse giren bi tip olsam gam yemiycem anasını satıyım. 7. dönemim hala freshman statüsündeyim. ben bütün dersleri aynı saate getirmeye çalışıyorum, en azından vicdan azabını minimize ediyim diye, kadın tutturmuş bi conflict gidiyo. sen söyle abi; herhangi bir insan evladının benim transcript'e baktıktan sonra "aaa ama bu derslere giremiyosun." demesi ne kadar mantıklıdır? yani şurada uzatmaları oynuyosun, giderayak bi iyilik yap bi hayır dua al di mi? asistan ayrı bi özürlü zaten, adama derdini anlatmaya çalışıyosun ama dinleyen kim. iki gün önce asistan olmuş, bi triplere giriyo ki sanırsın nobel ödülü almış pzvnk. ama duur bunlar add-drop'ta da approve etmesin var ya o asistana uçan kafa atmazsam adam diilim.
a: hocaya?
b: lan olm onun yanında yüksek sesle konuşmaya korkuyorum ben, bişey olacak kadına diye.
- olm fizikten yine curve almışım.
- abi hani düz olunca bi yere kadar anlıyabiliyorum da, böyle eğri falan...
sen de de iyi kapasite varmış. ehuehuehu!
- ahmet olm bi s.ktirgit ya.
*belki birçoğunuz duymuştur ama buraya da ekliyim.
ingilizce tıp; öğrenciler hocaları eşliğinde kadavra incelemektedirler. hoca kadavrayla alakalı genel bilgiler verirken arkadan yabancı uyruklu bir öğrenci sorar:
-how thick is the skin?
hoca soruyu duyamaz ve tekrar etmesini ister. ön tarafta bulunan konuya hakim yardımsever türk genci hemen atılır:
-hocam skin'in kalınlığını soruyo!
herhangi bir sınav önsesi:
asistan kızımız elinde kağıtlarla içeriye girer ve sınavla alakalı açıklamaları yapmaya başlar:
şimdi arkadaşlar; sınav 60 minutes, ve in order to get partial credit you have to explain yor answers, yani show your work clearly. tamam?
bu olağanüstü açıklamalardan sonra asistan kızımızın beyni 3-4 saniyelik bir fetret devrine girer. ve sonra tarihe geçicek şu cümleyi sarfeder:
-is there anyone who doesn't know turkisch?
ablam türkçe yaptı ya açıklamayı muhtemelen hala bu kadar basit bi cümleden sonra bütün sınıfın niye kahkaha attığını hala düşünüyordur.
bu da dersi türkçe anlattığı iddia edilen ekönömi hocasının dersinden bir alıntı:
-şimdi arkadaşlar; demand'de bi increase olursa supply curve'ü ne olur?
sınıf:
- shift eder.
sınıf: haaaaa!
- peki nereye shift eder? up!
b: kötü be abi.
a: n'oldu ki ne?
b: advisor listeyi reject etmiş yaw.
a: niye ki?
b: gerizekalı ya, kadın gelmiş 80 yaşına öldü ölecek. yok 3 tane conflict varmış da bilmem neymiş. conflict dediğin nedir ki yaw, course list'in kiri. zaten liste olmuş gs marşı gibi: rerererarara...
R-math 102
R-phys 101
R-chem 202
R-chem 108
R-pys101 (R: repeatig status)
Ulan derse giren bi tip olsam gam yemiycem anasını satıyım. 7. dönemim hala freshman statüsündeyim. ben bütün dersleri aynı saate getirmeye çalışıyorum, en azından vicdan azabını minimize ediyim diye, kadın tutturmuş bi conflict gidiyo. sen söyle abi; herhangi bir insan evladının benim transcript'e baktıktan sonra "aaa ama bu derslere giremiyosun." demesi ne kadar mantıklıdır? yani şurada uzatmaları oynuyosun, giderayak bi iyilik yap bi hayır dua al di mi? asistan ayrı bi özürlü zaten, adama derdini anlatmaya çalışıyosun ama dinleyen kim. iki gün önce asistan olmuş, bi triplere giriyo ki sanırsın nobel ödülü almış pzvnk. ama duur bunlar add-drop'ta da approve etmesin var ya o asistana uçan kafa atmazsam adam diilim.
a: hocaya?
b: lan olm onun yanında yüksek sesle konuşmaya korkuyorum ben, bişey olacak kadına diye.
- olm fizikten yine curve almışım.
- abi hani düz olunca bi yere kadar anlıyabiliyorum da, böyle eğri falan...
sen de de iyi kapasite varmış. ehuehuehu!
- ahmet olm bi s.ktirgit ya.
*belki birçoğunuz duymuştur ama buraya da ekliyim.
ingilizce tıp; öğrenciler hocaları eşliğinde kadavra incelemektedirler. hoca kadavrayla alakalı genel bilgiler verirken arkadan yabancı uyruklu bir öğrenci sorar:
-how thick is the skin?
hoca soruyu duyamaz ve tekrar etmesini ister. ön tarafta bulunan konuya hakim yardımsever türk genci hemen atılır:
-hocam skin'in kalınlığını soruyo!
herhangi bir sınav önsesi:
asistan kızımız elinde kağıtlarla içeriye girer ve sınavla alakalı açıklamaları yapmaya başlar:
şimdi arkadaşlar; sınav 60 minutes, ve in order to get partial credit you have to explain yor answers, yani show your work clearly. tamam?
bu olağanüstü açıklamalardan sonra asistan kızımızın beyni 3-4 saniyelik bir fetret devrine girer. ve sonra tarihe geçicek şu cümleyi sarfeder:
-is there anyone who doesn't know turkisch?
ablam türkçe yaptı ya açıklamayı muhtemelen hala bu kadar basit bi cümleden sonra bütün sınıfın niye kahkaha attığını hala düşünüyordur.
bu da dersi türkçe anlattığı iddia edilen ekönömi hocasının dersinden bir alıntı:
-şimdi arkadaşlar; demand'de bi increase olursa supply curve'ü ne olur?
sınıf:
- shift eder.
sınıf: haaaaa!
- peki nereye shift eder? up!