bu fıkralara güleceğinize %100 garanti var

ѕωîммєя

ƒяσѕ¢нмαηη
Katılım
24 Ağu 2006
Mesajlar
8,448
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
34
Babada Kalacaktır.......
Boşanma davasında kadın, hakime talebini gerekçesi ile açıklamış:
- "Sayın hakim, çocuğun bende kalmasını istiyorum. Onu dokuz ay karnımda taşıdım."
Hakim kocaya sormuş:
- "Karınızı duydunuz. Bir diyeceğiniz var mı?"
Adam "Var tabii" demiş ve anlatmış:
- "Sayın hakim. Farzedelim ki canınız bir kutu soğuk kola istedi. Makineye parayı attınız ve kola geldi. Şimdi bu kola makinenin midir, yoksa parayı deliğe atanın mı?"
Hakim sekreterine dönmüş:
- "Yaz kızım. Çocuk babada kalacaktır..."



Matematik Finali
4 tane üniversite öğrencisi, uyanamadıkları için matematik
finaline geç kalırlar ve okula gidince hocaya arabalarının lastiğinin
patladığını söylerler... Hoca ilk basta inanmaz ama öğrencilerinin
yalvarmalarına dayanamayarak, onları 3 gün sonra sınav yapacağını söyler.
Sınav günü gelince hoca, 4 öğrencinin hepsini bos bir salonun ayrı ayrı
köşelerine oturtur.
Sınav geçme sistemi şöyledir: 100 üzerinden 50 puan alan herkes
sınavı geçebilir... Hocanın hazırladığı sınavda ise ön sayfada 10'ar
puanlık 4 tane basit matematik sorusu vardır... Bunları kolayca çözerler.
Arka sayfada ise 60 puanlık 1 soru vardır: "Hangi lastik
patladı?"



Medeniyet
Gümrük kapısından bir İngiliz, bir Fransız, bir Türk geçmek için bekliyorlarmış. Gümrük görevlileri valizlerini kontrol etmeye başlamış. Önce İngiliz'in valizine bakmışlar. İçinden 7 adet don çıkmış. "Niye 7 tane?" diye İngiliz'e sormuşlar. O da "Haftanın yedi gün var. Hepsi için bir tane. Pazartesi, Salı, Çarşamba..." demiş. "Vay be! Helal olsun medeniyete, temizliğe bak adamlardaki." Sıra Fransız'ın valizine gelmiş. açmışlar bakmışlar 8 tane don. "7'yi anladık da niye 8?" diye sormuşlar. Fransız "Pazartesi, Salı, Çarşamba... Hergün için bir tane, bir tane de ne olur ne olmaz diye yedek aldım" demiş. "Vay be! Adamlardaki temizliğe medeniyete bak!" demiş görevliler. Sıra Temel'e gelince açmışlar bakmışlar tam 12 adet don. "Vay be! Ne varsa bizim insanımızda var. Şu medeniyete, şu temizliğe bak!" Sormuşlar "Neden 12 adet?" Bizimki cevap vermiş "Ocak, Şubat, Mart,......"



Yılan
İki laz yılan olan Temel'le İdris yolda gidiyorlarmış. Birden Temel İdris'e dönüp: "Ula İdris biz zehirli miydik yoksa zehirsiz mu?" diye sormus. İdris şaşırmış "Ula ne oldu gene" demiş. Temel de:
"Ula biraz once dilimi isirdim da," demiş




Annem Gel Dedi
İlkokul öğretmeni sınıfta Cennet'e gitmek isteyenlerin ellerini kaldırmalarını ister. Yalnız Temel'cik elini kaldırmayınca merak eder ve sorar,
- Sen gitmek istemiyor musun?
- İster idum ama anacığım okuldan sonra hemen eve gel dedü...


İki Er
İki general bir cafede oturup konuşuyorlarmış. generalin biri "benim bir erim var çok salak demiş. diğeriyse "hayır, benim bir erim var o daha da salaktır." demiş. tartışma çok büyümeden kimin askerinin daha salak olduğunu anlamak için yarışma gibi bir şey yapmaya karar vermişler. ilk general askerini yanına çağırıp "oğlum, git bana şu 5000 lirayla bir mercedes al gel" demiş. ikinci general de askerini çağırıp "git bak ben ordu evinde miyim?" demiş. iki asker yolda karşılaşmışlar. ilki "ya benim general çok salak. bu günün pazar olduğunu bildiği halde beni araba aldırmaya gönderdi." demiş. ikincisiyse "benim general daha salak. yanında telefon dururken, beni ordu evine gönderdi." demiş



Bush`un Pulu
Başkan Bush'un yeni talimatı:
- Üzerinde resmim olan pul bastırdım, bundan böyle başkanlığın bütün mektuplarında bu pullar kullanılacak.
Bir süre sonra görülmüş ki pullar zarfa bir türlü yapışmıyor.
Başkan Bush küplere binmiş ve yetkilileri çağırıp sormuş;
- Üstünde resmim olan pullar yapışmıyor, arkalarına zamk sürmediniz mi?
- Sürdük efendim, demiş yetkili ve eklemiş;
- Yapışmamasının nedeni, herkesin pulun arka yüzüne değil de ön yüzüne tükürmesi efendim..."



Hizmetçi
Evin hanımı işe başlayan hizmetçiye:
"Biz 8'de kalkar, 9'da kahvaltı yaparız. Sen ona göre hazırlanırsın tamam mı?"
Hizmetçi, gayet sakin:
"Uyanamazsam, siz başlayın


Sinemaya Cideyruz
Temel'i elinde tuttuğu penguenlerle beraber görünce,
- Bunu hayvanat bahçesine götür, diyorlar.
Bir müddet sonra Temel'le yolda dolaştığını görünce:
- Niye hayvanat bahçesine götürmedin?
- Hayvanat bahçesine götürdüm. Şimdi sinemaya cideyruz

Özenti
Temel`in çocuğunu sokakta ders çalışırken görenler, Temel`e nedenini sormuşlar.
Temel`in cevabı hazır:
- Herkes çocuğunu dışarda okutayi



arkadaslar emeğe saygıyı unutmayalım lütfen
ilgi olursa devamı gelecek
 
Medeniyet
Gümrük kapısından bir İngiliz, bir Fransız, bir Türk geçmek için bekliyorlarmış. Gümrük görevlileri valizlerini kontrol etmeye başlamış. Önce İngiliz'in valizine bakmışlar. İçinden 7 adet don çıkmış. "Niye 7 tane?" diye İngiliz'e sormuşlar. O da "Haftanın yedi gün var. Hepsi için bir tane. Pazartesi, Salı, Çarşamba..." demiş. "Vay be! Helal olsun medeniyete, temizliğe bak adamlardaki." Sıra Fransız'ın valizine gelmiş. açmışlar bakmışlar 8 tane don. "7'yi anladık da niye 8?" diye sormuşlar. Fransız "Pazartesi, Salı, Çarşamba... Hergün için bir tane, bir tane de ne olur ne olmaz diye yedek aldım" demiş. "Vay be! Adamlardaki temizliğe medeniyete bak!" demiş görevliler. Sıra Temel'e gelince açmışlar bakmışlar tam 12 adet don. "Vay be! Ne varsa bizim insanımızda var. Şu medeniyete, şu temizliğe bak!" Sormuşlar "Neden 12 adet?" Bizimki cevap vermiş "Ocak, Şubat, Mart,......"

bu cok güselmiş
 
teseekür ederim devamı gelecek hergün yenilenecek tabi ilgi olursa
 
don fıkrası güzelmiş eline sağlık
 
eline emeğine sağlık dostum hepsi güzel fıkralar sağol....:D
 
arkadaslar madem begendiniz ben devamını getiriyim işallah begenirsiniz
 
arkadaslar okuyun gülmeseniz tesekkür gülersenizde bana tesekkür

Babasının İşi
Öğretmen, Nurdane`ye sordu:
- Baban ne iş yapar?
Nurdane evde gördüğünü aynen söyledi:
- Annem ne iş yapmasını isterse, onu yapar öğretmenim.


Şişe
İlköğretim ikinci sınıfta, Türkçe dersinde öğretmen:
- Bana içinde P harfi bulunan bir kelime söyleyin, der.
Arka sıralardan bir ses yükselir:
- Şişe öğretmenim...
- Şişenin neresinde P var oğlum?
- Tıpasında öğretmenim...


Doğum
İlkokulda üç çocuk bebeklerin nasıl dünyaya geldiklerini konuşuyormuş.
Dursun:
- Bizim ailede hep leylekler getirir.
Fadime:
- Bizde hep cül bahçesinde bulunur.
Temel:
- Biz façiruz, bizde hep pepekleri annem kendisi yapayi


Devekuşu
Temel okuldan eve koltuğunun altında bir kitapla gelir.
- Anne, öğretmenim bağa armağan verdu.
- Ne armağanı oğlum?
- Tabiat dersinde öğretmen deve kuşunun kaç ayağı oldiğini sordi, pen de üç dedum.
- Ama teve kuşunun içi tane ayağu var.
- Pileyrum anne ama herçez dört dedu, penimku en yakinu


Yanlış
Öğretmen, sınıfta Leyla`ya sordu:
- Eğer ben gitmişim dersem, bu yanlış olur neden?
- Çünkü hala burdasınız öğretmenim


Çok Sis Vardı
Annesi okuldan dönen Ahmed`e sordu:
- Yavrum, dışarıda hava nasıl?
Ahmed cevap verdi:
- Göremedim anneciğim, çok sis vardı.


Bilmediğim İçin
Okul açıldıktan bir ay sonra, birinci sınıf öğretmeni öğrencilerden birini tahtaya kaldırmış.
Ne sorduysa öğrenci cevaplayamamış, öğretmende sinirlenmiş:
- Sen hiçbir şey bilmiyorsun?
- Evet öğretmenim, bilmiyorum!
- Ne demek o?
- Öğretmenim, bir şey bilmediğim için beni evden buraya gönderdiler.


kapıcu
temel 10 katlı bir apartmanda kapuculuk yaparmıs
daha sonra asansör bozulmus
- temel asaansöre söle bir yazı asmıs
- degerlu apartman sakinleri asansörümüz bozulmustur en yakın asansör karsıkı binadadır:D


Genç Bayan Öğretmen
Genç kadının biri ilkokul öğretmeni olarak staja başlar, çok heveslidir. Bir gün teneffüs sırasında bütün çocuklar futbol oynarken bir çocuğun oyun alanının sonunda kenarda durduğunu görür.

Çocuğun iyi olup olmadığını öğrenmek üzere yanına yaklaşır ve çocuk bir sorununun olmadığını söyler. Bir sure sonra genç kadın çocuğun yine tek başına aynı yerde durduğunu görür, içi rahat etmez ve tekrar çocuğa yaklaşarak, "senin arkadaşın olmamı ister mısın ?" diye sorar, çocuk pek hevesli olmamakla birlikte "tamam" der.

İlerleme kaydettiğini düşünen genç öğretmen "Bütün çocuklar topun peşinde koşturup oynarlarken sen neden burada duruyorsun?" diye sorar. Afallayan çocuk hayretle cevap verir : "Çünkü.. ben kaleciyim


İki Yüzlü
Öğretmen:
- Söyle bakalım Temel iki yüzlü kime denir?
- Haçan hem okula celup, hemde mutluyum tiyene öğremenum


İçi Boş
Çocuğun biri br gün annesinin yanına gitmiş ve:
- Anne, karnım çok ağrıyo demiş.
Annesi de çocuğa:
- İçi boş olduğu içindir, içi dolu olsaydı ağrımazdı, demiş.
Ertesi gün çocuk okuldayken sınıftaki gürültüden rahatsız olan öğretmen öğrencilere:
- Susun, artık başım ağrıyor, demiş.
Bunun üzerine bizim çocuk hemen söze atılmış:
- İçi boş olduğu içindir öğretmenim, dolu olsaydı ağrımazdı.


Anlamıyorum
- Ben, öğretmenin dersinden hiçbir şey anlamıyorum.
- Neden?
- Geçen gün dört beş daha dokuz eder, demişti. Bugün de altı üç daha dokuz eder, diyor.


Yazı Tura
Temel üniversite sınavına girmiş. Her soruda yazı tura atarak cevapları vermiş. İki saat sonra öğrencilerin çoğu sınav kağıdını verip salonu terk etmiş, Temel hala yazı tura atıyor. Öğretmen gelip başına dikilmiş:
- "Temel hepsini yazı tura atıyorsun, hala bitiremedin mi?" Temel:
- "Hocam bir saat önce bitirdim ama cevaplarımı kontrol ediyorum!"


Bu Kadar Fırtına
Denizcilik sınavında öğretmen sordu:
- İskele tarafından bir fırtına gelse ne yaparsın?
- İskele tarafına demir atarım öğretmenim.
- Peki sancaktan gelirse?
- O tarafa da bir demir atarım öğretmenim.
- Tam bu sırada beş tarafta bir kasırga koptu, ne yaparsın?
- Baştaki demirleri denize atarım.
- İyi ama bu kadar demiri nereden buluyorsun?
- Sizin fırtınaları buluduğunuz yerden öğretmenim


Isırık
Küçük Temel okuldan burnu kanayarak eve gelir. Fadime ne olduğunu sorunca,

-Pi çocuk isirdi.

-Oni taniymisun?

-Pulurum elbet, bi kulağu cebimdedur


Sıfırın Değeri
Öğretmen, Ahmet`e bir problem sordu. Ahmet sonucu bir çıkardı. Öğretmen:
- Sonuç bir değil on oğlum, sen nasıl bir çıkardın?
Ahmet bilgiççe:
- Uzay çağındayız öğretmenim. Sıfırın hiç bir değeri yok ki... diye karşılık verdi. Öğretmende gülerek:
- Aferin Ahmet, bu başarın için sana on veriyorum, ama sıfırın bir değeri yok! dedi.


Bulutlar
Öğretmen Hayat Bilgisi dersinde bulutların yeryüzündeki suların buharlaşmasından oluştuğunu uzun uzun anlattıktan sonra ön sıralarda oturan öğrencilerden birine şu soruyu sordu :
-Söyle bakalım oğlum, kara bulutlar neden olur?
Çocuk düşündü, yutkundu, birşey diyemedi. Onun yanında oturan küçük kız çocuğu parmak kaldırarak şu cevabı verdi :
-Kirli sulardan olur öğretmenim!..


Bebek
Küçük kız, fen bilgisi dersinde heyecanla parmak kaldırdı:

-Öğretmenim ben bir şey sormak istiyorum!

-Evet seni dinliyoruz?

-Benim anneannemin bebeği olur mu?

Öğretmen şaşırarak:

-Anneanneler bebek yapmak için yaşlıdırlar.

Küçük kız yine atılmış:

-Peki annemin bebeği olur mu?

-Annelerin bebeği olur ama, yaşları ilerledikçe bu ihtimal azalır.

Küçük kız daha da heyecanlanarak:

-Peki benim bebeğim olur mu?

-Kızım, senin yaşın daha küçük, olur mu öyle şey!

Bunun üzerine arka sıradaki, erkek çocuk bağırarak:

-Bak!!! Ben sana demiştim bir şey olmaz diye!!!...


Çalışmak
Öğretmen sınıfa sordu:
- Eğer çalışmak eğlencelidir dersek bu hangi zamandır?
Alper hemen cevap verdi:
- Nadir rastlanan bir zaman hocam!...


Ben Yabancıyım
İki deli gece yarısı sokak lambasının altında dururken iddialaşırlar. Birisi der bu aydır ötekisi inatlaşır hayır bu güneştir der, derken yoldan gecen üçüncü bir şahsa sorarlar. O da "üzgünüm ben bu mahallenin yabancısıyım bilemeyeceğim" der


Otobüs
Bir gün doktorlar delileri test etmek istiyorlarmış ve kim akıllandıysa, onu bırakacaklarmış. Duvara kocaman bir resim asmışlar. Resim kırmızı otobüs resmiymiş. Doktarlar delilere "Atlayın otobüse" demişler. ve deliler resime doğru yürüyüp girmeye çalışmışlar. Bir deli arkada dikilmiş. Doktorlar "Bu neden otobüse girmiyor" diye sormuş. Deli cevaplamış:

-Biletim yoktu


Havuz
Delinin biri hastanedeki havuza egilip su ictikten sonra, dogrulup agzındaki suyu yere tukurmus .Onu goren baska bir deli;-Ne oldu , demis, suyu niye tukurdun?
Birinci deli:
-Havuza iki seker atmıstım ,yine de tatsız.
Ikinci deli:
-Akıllım tabii tatsız olur.Niye karıstırmadın


Kedi Nereden Bilsin
Adamın biri kendini fare zannettigi için akıl hastenesine düşmüş. Tedavisi bittikten sonra doktor sormuş. Şimdi sen bir fare misin yoksa insan mı?
- Deli : Fare olur mu doktor bey ben bir insanım.
- Doktor : O zaman artık gidebilirsin iyileştin artık demiş. Deli kapıdan çıkmış ve imdaaaaaat diye bağırarak tekrar içeri girmiş doktor ne oldu demiş...
- Deli : Bir kedi gördüm de ondan korktum demiş.
- Doktor : Sen hani artık kendini bir fare zannetmiyordun demiş.
- Deli : Ben fare olmadığımı biliyorum da kedi nerden bilsin demiş...

arkadaslar yorumlarınızı bekliyorum

emege saygıyı unutmuyalım lütfen
 
ilgi için tesekkürler :)
ben biraz daha fıkra getireceğim
:)
 
işte.... sevdiiniz fıkların devamı....

Issız Ada
Temel, bir Fransız ve bir Amerikalı ile ıssız bir adadaymış. Bir gun iyi huylu bir deniz perisi gelip demiş ki:

- Uzun zamandır izliyorum sizi. Geminiz battıktan sonra cok acı çektiniz. Dileyin benden, ne dilerseniz.

- N'olur beni Fransa'ya gonder, demiş Fransız. Hoop gitmiş Paris'e.

- Beni de Amerika'ya lutfen demiş Amerikalı ve oda hoop California'ya.

Sıra Temel'e gelmiş. Duşunmuş, duşunmuş.

- O Fransız ile Amerikalı uşakları çok ozledim. Cağır onları geriye. :)


Pasaport
Amerika'da zencinin biri pasaportunu kaybetmiş. tamda Turkiye'ye tatile gideceği gün. aksilik bu ya...

Ucağı kaçıracak, kara kara düşünürken yolda bir pasaport bulmasın mı ?!.. Hemen almış yerden, bir bakmış ki Leanardo di Caprio'nun pasaportu..

"Ne olursa olsun" demiş ve şansını denemeye karar vermiş.
Çıkarmıs Leonardo'nun fotografını, kendi fotografını yapıştırmış..
Uçmus Türkiye'ye.
Atatürk Hava Limaninda görevli gümrük memuru Temel in karşısına geçmiş.. Almış pasaportu eline Temel adamın ismine bakmış :
''Leonardo di Caprio", fotografa bakmış, bir zenci.
Adama bakmış ayni zenci...
Bir kaç saşkın bakıştan sonra Temel obur masaya seslenmiş,
"Ula Cemal, bu Titanik batmış mıydı, yanmış mıydı?":)


Eczane
Lazın eczanesine eli silahlı, yüzü kadın çoraplı iki soyguncu girmiş ve ellerindeki silahi Laza doğrultup:

- Çabuk kasadaki herşeyi ver !

- Özür dilerim, reçetesiz hiçbirşey vermiyoruz.



Hızlı Tren
İstanbul - Ankara arasını 3 saatte alan hızlı tren sonunda gerçekleşmiş. İşadamının biri de Ankara'ya gidecek bir toplantı için. Yetişebilmek için atlamış hızlı trene. Fakat yolda Ankaradaki toplantı için hazırladığı evrakları İstanbulda unuttuğunu farkediyor. Kondüktöre gidiyor ve derdini anlatıp mutlaka inmesi gerektiğini söylüyor. Binbir yalvarmadan sonra Kondüktör adama trenin hızlı tren olduğunu hiçbir yerde durmadığını ama Arifiye'de biraz yavaşladığını söylüyor. Ve diyor ki :
- Yalnız trenden atlar atlamaz hızla trenin gidiş yönünde koşman lazım yoksa parçalanırsın.
Adamcağız çaresiz "Tamam" diyor. Arifiye'ye geldiklerinde de atlıyor başlıyor koşmaya. Bizim Temel'le Dursun da en arka vagonda seyahat ediyormuş. Camdan bir bakmış adamcağızın biri son hız koşuyor.
"Vah adamcağıza. Yazık, herhalde treni kaçırdı yetişmeye çalışıyor" diyor ve adamı tuttuğu gibi tekrar vagona çekiyor:)


Yatsı Tavuk
Trabzonda köyün birinden bir taksi şöförü geçerken tavuğun birini ezmiştir. Dürüst adammış vesselam... Hemen arabasını çeker kenara, köye doğru yürürken bir köylüye rastlar ve olayı anlatır. Tavuğun sahibine parasını ödemek istediğini söyler. Şöyle bir bakar köylü:
- Ha bunu pilse pilse bizum köyin muhtari Temel pilur.
Adam muhtarlığın yolunu tutar. Temel'e tavuğu gösterir:
- Bunun sahibi kimse parasını ödeyeceğim, tanıyor musunuz?
Temel şöyle bir bakar ve cevabı verir:
- Ha pu pizum köyin değuldur, pizum köyde yassi tavuk yoktir


sise su

temel ıssız bir cölde yolunu kaybetti
o sıcakta canı buz gibi su istiyordu o sırada
bir cin cıkıp benden 3 dilek dile demiş temel su demiş
cin temele siseyi verirken al bunu iç iç hiç bitmez kendisi dolar der
ve diğer iki dileğin ne diye sorunca
temel bu sişeden 2 tane daha istiyorum :)



Gidiş-Geliş
Temel gunun birinde istanbuldan koyune kahkahalar icinde geri donuyormus bunu duyan koyluler temel neden guldugunu sormuslar, Temelde otobus soforunu kazikladigini soylemis koyluler nasil ya diye sormuslar. temel demiski: istanbulda gidis-gelis bileti aldim; su anda geldim fakat geri gitmeyecegim:)



Terlemek
Tip Fakültesi nde okumakta olan ögrenciye sinavda söyle bir soru geldi :
- Hastayi hangi yöntemlerle terletirsin?
Ögrenci bildiklerini söyledi.
- Baska?
Bellegini yokladi, animsadigi baska yöntemleri de anlatti.
- Baska?
Teriçinde kalan ögrenci :
- Bütün bu yöntemlerden sonuç alinmazsa, dedi, buraya getirir, huzurunuzda sinava sokarim


Raptiye
Temelcik kendini savunuyordu,

-Öğretmenun sandalyesune Cemal raptiye koydu.

-Peçi sen niye cezalanduruldun?

-Raptiye batmasun diye sandalyeyi çektum..
:)



Mantık
Öğrenci sınıfa yeni gelmişti.İkinci günü öğretmenine sordu :

-Öğretmenim, insana yapmadığı bir şey için ceza verir misiniz?

-Olur mu evladım, dedi öğretmen.Yapmadınsa ceza da olmaz.Niye sordun bunu?

-Efendim dün verdiğiniz ev ödevini yapmamıştım da ceza verirsiniz sanıyordum!
:)



Daha Çok İstiyor
Çocuk, okuldan bir gözü şiş olarak dönünce, annesi telaşlandı :
-oğlum ne oldu gözüne? düştün mü yoksa?
-hayır düşmedim.arkadaşım orhan'la dövüştük.ben de yarın onun gözünü şişireceğim!
Annesi yatıştırmaya çalıştı :
-sakın ha! dövüşmek iyi birşey değil.ben sana yarın pasta çörek vereyim.arkadaşına da ver, barışın.güzel güzel oynayın olmaz mı?
-olur anneciğim, barışırız.
Ertesi gün, çocuk öteki gözü de şişmiş olarak döndü.annesi merakla sordu :
-yine ne oldu?
-arkadaşım yaptı, daha çok pasta, çörek istiyor!




Geri Zekâlı
Okula yeni gelen öğretmen ilk dersinde öğrencilere ilginç bir cağrğda bulunmuş:
- Kendini geri zekâli hisseden varsa ayağa kalksin...
Sınıfta çıt yok. Nihayet biri kalkmış:
- Sen kendini geri zekâlı mı hissediyorsun? demiş hocası.
- Hayır, demiş çocuk, ama sizin tek başına ayakta kalmanıza gönlüm razı
olmadı da...

arkadaslar emeğe saygıyı unutmayalım
ilgi olursa daha devamı gelir :goz:
 
Güzel fıkralar onceki seriyide yeni okudum ama yorum yapmadım saddece tşkr attım şimdi yapayım yorumu :)

Bide ula uşağum nedur pizimle derdunuz hep bizi fıkralarda oynatayunuz
 
ilgi için tesekkürler devamını getireceğim
 
eline sağlık güzel fıkralar.hele ilk fıkraya koptum :D
 
saolarkadas
 
yinemiii....
Adam geç saatte zil zurna sarhoş eve geldi.Karısı uyuyordu.Tuvalet ihtiyacını giderdikten sonra karısının yanına geldi vekadını uyandırdı.
-Karıcığım,
-Ne var?
-Sen ne mükemmel bir kadınsın be,birtanesin.
-Ne oldu gene?
-Ne olacak tuvaletimize o otomatik lambayı ne zaman taktırdın?Harika olmuş.
-Ne diyorsun sen ne lambası?
-Valla ne bileyim hayatım,tuvaletin kapısını açıncaışık yanıyor kapatınca sönüyor.
Bunu duyan kadın öfkeyle yerinden fırladı:
-Allah belanı versin pis sahroş yinemi buzdolabına işedin!



tanısana........
Biyoloji dersinden yapılacak sınav için sınıftaki herkes acayip çalışmış, notlar fotokopiler havada uçuşmuş. Daha sonra sınavın yapılacağı gün gitmişler bir de bakmışlar, ortada kağıt kalem yok sadece sıra sıra mikroskoplar. Hocada başlarında bekliyorken demiş ki, "Bu mikroskoplarda lam'da bir böceğin bacağı var, sınavınız bacağından böceği tanımak" Tabi hemen itirazlar, ama fayda etmemiş, hoca dediği dedik. Öğrenciler mikroskopların başına geçmiş. Ama bir şey yapamıyorlar. En sonunda biri dayanamamış, kapıyı çarpıp çıkmış. Hoca arkasından seslenmiş :
''Kimsin ulan sen, kapıyı çarpıp çıkıyorsun?" Kapı hafifçe aralanmış ve bir bacak uzanmış :
"Tanısana hadi, tanısana kim olduğumu"


akıllı asker
Bir albay, bir er, bir yaşlı kadın ve bir de
genc kız trende aynı kompartmanda yolculuk
etmektedir. Tren bir tünele girip kompartman
karardığı zaman, MUCUK bir öpücük sesi ve
ardından ŞIIIRRRAAAAKK ! diye bir tokat sesi
duyulur. Tünelden çıktıktan sonra yaşlı kadın
"Aferin genç kıza. Nasıl yapıştırdı tokadı" diye
düşünmekte ve kafasını sallamaktadır.
Genc kız da "Zevksiz herif, bu morukta ne buldu
ki, bi de öpmeye kalktı ama kadın da iyi
yapıştırdı." diye düşünmektedir.
Albay ise "Ulan bizim eşoglusu er, kızı öptü.
tokadı biz yedik." diye yanarken er de içinden
şöyle düsünmektedir:
"Hehe. aferin lan bana. elimi öpüp nasıl
yapıştırdım tokadı albaya..."



18 + 4 rahibe
4 tane rahibe öldükten sonra diğer tarafta onları önünde bir tas su ile zebani karşılar.zebani rahibelerin sıraya girmelerini ister.ilk rahibeye sorar:"penis hakkında ne biliyorsun?".rahibe yalnızca "dokundum"der.o zaman sadece ellerine suyu sür geç der zebani.ikinciyede aynı soruyu sorar.oda yalnızca gördüm der.o zaman suyu gözlerine sür ve geç der.o sırada 3. ile 4. rahibe yer değiştirir.zebani bunu görünce ne yapıyorsunuz der.
Rahibe:
- Arkadaş götünü yıkamadan ben bi ağzımı yıkasaydım


bush u yakacaklar....
Amerika'da adamın biri işine giderken birden anormal bir trafiğin içine düşer, ama trafik bir milimetre bile kıpırdamamaktadır. Bir süre sonra arabasının yan camına birisinin tıkladığını görür ve camını açar.
- Ne var, ne olmuş acaba?
- Teröristler Bush'u yakaladılar... eğer 1 milyar dolar verilmezse üstüne benzin döküp yakacaklarmış.
- Haa, şimdi anladım bu trafiği...
- Ya işte onun için herkesten biraz yardım topluyoruz.
- İnsanlar ne kadar veriyor ortalama olarak?
- Yaklaşık olarak 5'er litre...


kedi sütü iç....
Çocuk peltekmiş. Öğretmeni tahtaya kaldırmış ve tahtadaki ''kedi sütü iç'' yazısını okumasını istemiş.
Çocuk;
- ''tedi tütü it'' demiş.
Öğretmen bağırmış ve;
- ''doğru söyle'' demiş.
Çocuk yine;
- ''tedi tütü it' demiş.
Öğretmen acaip sinirlenmiş ve çocuğu dövmüş.
- ''doğru oku dedim sana şunu'' demiş..
Çocuk artık canına tak etmiş;
- ''*natını *ittimin tediti ittene tu tütü'' demiş. :)


çıplaklar kampı
Temel annesi ve babası seyahate gider. Fakat otelde boş yer yoktur. Otelci onlara ilerde bulunan çıplaklar kampını tavsiye eder. Başka çareleri olmayınca oraya giderler. Birazdan Temel koşa koşa gelirve annesine sorar: - Anne neden bazı kadınların goğüsleri büyük bazılarının küçüktür? - Oğlum büyük göğüslüler aptaldır, küçük göğüslüler akıllıdır ondan. Temel gider vebirazdan koşarak gelir: - Anne neden bazı erkeklerin organı büyük bazıların küçüktür? - Oğlum organı büyük olanlar akıllıdır, küçük olanlar aptaldır. Temel biraz düşünür ve annesine cevap verir: - Biraz önce babamı aptal bir kadınla oynarken gördüm ve git gide akıllanıyordu

deli
Delinin teki timarhanenin bahçesinde yürürken bakmis baska bir deli agacin altinda oturmus kahkahalr atiyor...hemen yanina kosmus..ve sormus "hey sen neye gülüyorsum öyle?", öbür deli "hiç ben hep kendi kendime fikra anlatirim ama bu seferki ni duymamistim"


prova
Iki deli birgün deliler hastanesinden kaçmislar.Kimse bu delileri bulamamislar.Doktorlar ümitlerini kestikleri an deliler çika gelmis.Doktorlar hayretle niye geldiniz demis: Deliler"Yarin kaçacagizda, onun provasini yaptik."demisler...


yaş altı
Adam küçük bir çocugu sigara içerken görür ve kizarak : - Sen kaç yasindasin ki sigara içiyorsun bakayim, der... Çocuk sigarasindan bir nefes çekerek "alti", der. - Ne zamandan beri içiyorsun? - Valla ilk kadinla beraber oldugum zamanbasladim... Adam sasirarak : - Bunu ne zaman yaptin? - Hatirlamiyorum çok alkollüydüm...


adam ve patronu
Adamın biri bir rüya görür ve sabah kalktığında işe gider ve patronuna anlatmaya başlar;ATIF bey ikimizde aynı yolcu uçağında seyir halindeyken ikimizde yuvarlanıp uçaktan düşüyoruz. Siz bal çukuruna ben ise bok çukuruna düşüyorum, patron hemen atılarak o kadar olacak tabiki patronluk... Fakat ilginç yanıda bu ya, ikimizde birbirimizi yalayarak temizliyoruz...


harika saat
Çok matrak bir adam günün birinde bir bara girer. Barda çok çekici bir kadinin oturdugunu gördügü gibi kadinin yanina gider ve oturur. Merakli bir sekilde sürekli olarak kol saatine bakmaya baslar. Yaninda oturan kadin bir süre sonra dayanamaz ve : - Randevunuza gelecek arkadasiniz geç mi kaldi? diye sorar. Adam : - Hayir. Sadece günümüzün en modern ürünü olan bu saati yeni satin aldim. Test ediyorum... - En modern saat mi? Ne farki var bu saatin? - Benimle beyin dalgalarini kullanarak iletisim kurabiliyor. - Simdi ne diyor? - Sizin iç çamasiri giymediginizi söylüyor. Kadin kikirdayarak; - Öyleyse saat arizali olmali. Çünkü benim iç çamasirim var... Adam mütebessim : - Bu cihaz yine birsaat ileriyi gösteriyor...



tüleyman
Ögretmen bir gün ögrencilerine söyle bir soru sormus : - Insanlarda istem disi çalisan sey nedir ? Ögrencilerden biri parmak kaldirip cevap vermis : - Tik tir hocam... Ögretmen soruyu bilen ögrencisine : - Aferin oglum senin adinne? diye sormus. Ögrenci : - Tüleyman hocam... demis



mahçup
Adamin biri yolda yürürken yaslica bir adama rastlamis. Birde bakmis ki yasli adam, ellerini arkasina kenetlemis öylece kendisine bakiyormus. Biraz yaklasinca yasli adam: - Evladim senden birsey rica edebilirmiyim?... Su fermuarmi indirip beni isetebilir misin sana zahmet, demis. Genç adam, yasli adamin haline aciyarak istenileni yapmis. Daha sonra yoluna devam ederken kollarinin olmadigini sanip acidigi yasli adama arkasini dönerek son kez bakmis. Birde ne görsün; yasli adam elini kolunu sallayarak ilerliyor. Hemen geri dönüp yasli adami durdurmus. - Amca! Hani senin ellerin yoktu, " diye sormus. Yasli adam : - Valla evladim ben bugün ona küsüm. Dün gece beni yengene karsi mahçup etti de...



önce kaçanlar
Akil hastanesinden iki deliyi salivereceklermis. Doktorlar kendi aralarinda "Sunlara son bir test yapalim da gorelim akillari baslarina gelmis mi."demisler. Bunun uzerine iki deliyi bir masa basina cagirmislar. Masanin uzerine bir kavanoz dolusu siyah zeytin, bir kavanoz dolusu da canli hamambocegi dokmusler ve "Buyrun beyler, yiyiniz." demisler. Delirlerden bir tanesi hemen zeytinlere saldirmis, otekisi araya girmis, "Once kacanlari yiyelim, oburleri nasil olsa duruyor


hava atmak
Küçük oglan kiz arkadaslarina hava atmak için pantolonunu asagiya indirerek : - Iddiaya girerim, hiçbirinizde bundan yoktur. dedi. Kizlardan biri ortaya atildi, etegini kaldirarak cevapladi : - Annem dedi ki, eger insanda bundan bir tane varsa, ondan istedigi kadarina sahip olabilirmis....



arkadaşlar emeğe saygıyı unutmuyalım lütfen

hadi ama bu kadar kötümü fıkralarım
 
Çok hosuma gitti bu fıkra :D

tüleyman
Ögretmen bir gün ögrencilerine söyle bir soru sormus : - Insanlarda istem disi çalisan sey nedir ? Ögrencilerden biri parmak kaldirip cevap vermis : - Tik tir hocam... Ögretmen soruyu bilen ögrencisine : - Aferin oglum senin adinne? diye sormus. Ögrenci : - Tüleyman hocam... demis
 
Geri
Üst