qxqx
New member
- Katılım
- 12 Ocak 2008
- Mesajlar
- 392
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Süperlig henüz bitmedi. Galatasaray‚ henüz matematik olarak şampiyon değil. Ama‚ Fenerbahçeliler için lig bu hafta bitti. Bir mucize gerçekleşse‚ yani Galatasaray‚ Oftaşa yenilse‚ Fenerbahçe Trabzonsporu yense ve şampiyon olsa bile‚ -ki‚ böyle olacağına inanan galiba hiçbir Fenerbahçeli yok- bu‚ Fenerbahçelileri kesmez.
Yani‚ Fenerbahçeliler‚ iki yıl önceki Denizlispor-Fenerbahçe maçının sonrasında Galatasaraylıların yaşadığı sevinci yaşamazlar. Yaşamayacaklar. Fenerbahçeliler‚ buruk duygularla‚ Fenerbahçeyi bu sezonun ikincisi kabul ettiler. Bir dahaki hafta artık onların umurlarına değil.
Fenerbahçeliler‚ Galatasaraylılardan farklılar. Onlar‚ Fenerbahçeden 4 yedikten iki hafta sonra hiç hesapta olmadan‚ Fenerbahçenin şampiyonluğu adeta Ben almayayım demesiyle ulaştıkları sonuçtan sevinç sarhoşluğuna kapılmışlardı.
Fenerbahçeliler ise‚ Galatasaraya 1-0 yenildikten iki hafta sonra‚ Galatasaray şayet yol kazası yaparsa kazanacakları şampiyonluktan memnun kalmazlar.
Bu fark‚ her iki takım arasındaki gelecek vizyonu ile ilgilidir. Fenerbahçe‚ geleceğe yönelik büyük iddialar taşıyor; büyük vizyona sahip. Gözleri gelecekte. Gelecek‚ Avrupa Şampiyonlar Liginde bu yıl geldiği yere yine gelmek; onun daha ötesine çıkmak demek.
Galatasaray ise geçmişte yaşıyor. Ve‚ bugünü yaşıyor. Bugünü de Süperligde yaşıyor. Avrupaya bakar hali yok. Bakacak hali de yok. Bu yıl‚ Şampiyonlar Liginin yanında ikinci sınıf bir turnuva olan UEFA Kupasında en derme çatma gruplardan birinde‚ başkalarının yardımı ile gruptan çıktılar. Leverkusenden 5 yiyerek elendiler.
Şampiyonlar Liginde sadece Fenerbahçeye yenilen ve güç bela çeyrek finalden yarı finale yükselen Chelsea‚ şu anda finalist. Fenerbahçe için‚ şimdi anlıyoruz ki‚ Türkiye Süperligi geçen ay Londrada Chelseaye yenildiğimiz maçta bitmişti. Süperlige geri dönemedik.
Dönebilseydik‚ ne Ankaraspora iki puan bırakırdık‚ ne de Galatasaraya Ali Sami Yende yenilirdik. Zaten‚ bu sezon‚ her önemli Şampiyonlar Ligi maçından sonra‚ Süperligde kendi düzeyimizin altındaki takımlara takıldık. Buna‚ Ali Sami Yendeki Galatasaray da dahil.
Ankaraspor maçının 90+5te yenilen gol ile 2-2 sona ermesinin Fenerbahçeyi şampiyonluğa daha fazla yaklaştırdığını‚ takımın bileneceğini ve Galatasarayı aşarak son maça puan farkıyla önde Trabzona gideceğini yazmıştım. Göstergeler öyle diyordu. Zico‚ iki yıldır hiç derbi kaybetmemişti. Galatasaray bizi ligde üç buçuk yıldır yenemiyordu. Son haftalara da teknik direktörsüz‚ oyuncuların birbirine verdiği gazla girmişti. Normali‚ benim yazdıklarımın gerçekleşmesiydi.
Ama‚ öyle olmadı.
Olmayınca da‚ Fenerbahçe karşısında bunca yılın ezikliğini taşıyan‚ yarın düşünceleri olmayan‚ kulüplerinin içinde bulunduğu durum ve yapısı nedeniyle de olamayan Galatasaraylılar ağzı torba gibi açıldı. Bana gönderdikleri elektronik postalarda kimisi çok kez yaptıkları gibi ağza alınmayacak küfürlerle saldırıyorlar‚ kimisi de şiştin mi kabilinden beni tiye alıyorlar.
Eh‚ Fenerbahçe‚ Galatasaraya yenildiği ve arkasına düştüğü için‚ bize söylenecek fazla bir şey de kalmıyor haliyle. Yanıldım çünkü. Fenerbahçe takımı beni yanılttı. Sürpriz gerçekleşti. Üç buçuk yıldır olmayan şey oldu.
Galatasaraylıların benimle dalga geçmeleri haklarıdır‚ zira zamanıdır; şimdi bunu yapmayacaklar da ne zaman yapacaklar. Rüyalarında göremedikleri bir durum gerçekleşti. İkinci sınıf bir Avrupa takımı‚ birinci sınıf bir Avrupa takımının‚ Fenerbahçenin önüne geçti. Gün‚ Galatasaraylı taraftarların sevinme zamanıdır; hele onların ne derece güçlü Fenerbahçe kompleksi taşıdıkları göz önüne alınırsa‚ bu doğaldır da.
Ancak‚ bütün bunlar‚ Fenerbahçenin geleceğe gözlerini diktiğini‚ Galatasarayın geçmişte kaldığını ve sadece Türkiye Süperligine saplanıp kaldığı gerçeğini örtmüyor ve değiştirmiyor. Şimdi Şampiyonlar Ligi ön elemelerine birlikte katılacağız ve kim‚ nereye ne kadar yol alıyor hep birlikte göreceğiz.
Bu arada‚ bizim Fenerbahçenin büyük eksikliklerini de görmezden gelemeyiz. Fenerbahçe‚ camia gücü‚ mali yapısı‚ kadro kalitesi ve genel düzeyi itibarıyla Fransadaki Lyon‚ Portekizdeki Porto ve Almanyadaki Bayern Münih gibi olmak zorundaydı. Yani‚ Süperligde en yakın rakibine 8-10 puan farkı çoktan takıp‚ güle oynaya ligin sonuna gelmeliydi.
İki yıl önce son maçta Denizlide kaçan şampiyonluk‚ bu yıl küme düşme hattı civarındaki takımlara kaybedilen akıl almaz puanlar‚ Fenerbahçenin iki ligde‚ Avrupa Şampiyonlar Ligi ve Türkiye Süperliginde eşit performans gösteremediğini ortaya koyuyor.
Bu yanlışları ve eksikleri gidermek zorundayız. Fransadaki Lyon‚ Portekizdeki Porto gibi olmaya mecburuz. Lig bittiğinde‚ nerede eksiğimiz var‚ neden var‚ bunları masanın üzerine yatıracağız.
Herşeye rağmen‚ Fenerbahçenin bu sezon‚ özellikle taraftarı ile çağ atladığını ve çok başarılı bir sezon geçirdiğini bir yana kaydetmeliyiz. Avrupanın 8 takımı arasına girdik. Kadıköyde her takımı yendik. Şampiyonlar Ligi finalisti Chelsea‚ sadece Fenerbahçeye yenildi.
Chelseanin elediği Liverpooldan 8 yiyen‚ UEFAda yarı final bile göremeyen Bayer Leverkusenden 5 yiyen Galatasaray gibi Avrupada Türkiye futbolunun yüzünü kızartmadık.
İşte bunun için Gençlerbirliği maçının başında Maraton tribününe Türkçe‚ İngilizce‚ Portekizce Yaşattığınız Herşey için Teşekkürler yazılı dev bir afiş asıldı. İşte bunun için maçın bitiminde Fenerbahçe seyircisi‚ takımını ayakta alkışladı.
Bu takım bizi bu yıl öyle çok kez ve öyle rakiplere karşı mutlu etti ki‚ üç buçuk yıldır ilk kez Ali Sami Yende Galatasaraya yenilmek bile bu mutluluğu ortadan kaldırmadı. Çünkü hedefler büyüdü artık. Chelseaye Londrada 2-0 yenilmek‚ Galatasaraya Ali Sami Yende 1-0 yenilmekten daha üzücüydü bizim için.
Bunun gibi‚ Galatasarayı Kadıköyde 2-0 yendiğimizde sevinç gösterileri yapmadık ama Chelseayi 2-1 yendiğimizde yer yerinden oynadı.
Takımımızı selamlıyoruz ve sevgiyle bağrımıza basıyoruz. Ve‚ onlara sesleniyoruz: Yaşattığınız Herşey için Teşekkürler.
Çok ama çok teşekkür ederiz size...
Cengiz Çandar
05.05.2008
Yani‚ Fenerbahçeliler‚ iki yıl önceki Denizlispor-Fenerbahçe maçının sonrasında Galatasaraylıların yaşadığı sevinci yaşamazlar. Yaşamayacaklar. Fenerbahçeliler‚ buruk duygularla‚ Fenerbahçeyi bu sezonun ikincisi kabul ettiler. Bir dahaki hafta artık onların umurlarına değil.
Fenerbahçeliler‚ Galatasaraylılardan farklılar. Onlar‚ Fenerbahçeden 4 yedikten iki hafta sonra hiç hesapta olmadan‚ Fenerbahçenin şampiyonluğu adeta Ben almayayım demesiyle ulaştıkları sonuçtan sevinç sarhoşluğuna kapılmışlardı.
Fenerbahçeliler ise‚ Galatasaraya 1-0 yenildikten iki hafta sonra‚ Galatasaray şayet yol kazası yaparsa kazanacakları şampiyonluktan memnun kalmazlar.
Bu fark‚ her iki takım arasındaki gelecek vizyonu ile ilgilidir. Fenerbahçe‚ geleceğe yönelik büyük iddialar taşıyor; büyük vizyona sahip. Gözleri gelecekte. Gelecek‚ Avrupa Şampiyonlar Liginde bu yıl geldiği yere yine gelmek; onun daha ötesine çıkmak demek.
Galatasaray ise geçmişte yaşıyor. Ve‚ bugünü yaşıyor. Bugünü de Süperligde yaşıyor. Avrupaya bakar hali yok. Bakacak hali de yok. Bu yıl‚ Şampiyonlar Liginin yanında ikinci sınıf bir turnuva olan UEFA Kupasında en derme çatma gruplardan birinde‚ başkalarının yardımı ile gruptan çıktılar. Leverkusenden 5 yiyerek elendiler.
Şampiyonlar Liginde sadece Fenerbahçeye yenilen ve güç bela çeyrek finalden yarı finale yükselen Chelsea‚ şu anda finalist. Fenerbahçe için‚ şimdi anlıyoruz ki‚ Türkiye Süperligi geçen ay Londrada Chelseaye yenildiğimiz maçta bitmişti. Süperlige geri dönemedik.
Dönebilseydik‚ ne Ankaraspora iki puan bırakırdık‚ ne de Galatasaraya Ali Sami Yende yenilirdik. Zaten‚ bu sezon‚ her önemli Şampiyonlar Ligi maçından sonra‚ Süperligde kendi düzeyimizin altındaki takımlara takıldık. Buna‚ Ali Sami Yendeki Galatasaray da dahil.
Ankaraspor maçının 90+5te yenilen gol ile 2-2 sona ermesinin Fenerbahçeyi şampiyonluğa daha fazla yaklaştırdığını‚ takımın bileneceğini ve Galatasarayı aşarak son maça puan farkıyla önde Trabzona gideceğini yazmıştım. Göstergeler öyle diyordu. Zico‚ iki yıldır hiç derbi kaybetmemişti. Galatasaray bizi ligde üç buçuk yıldır yenemiyordu. Son haftalara da teknik direktörsüz‚ oyuncuların birbirine verdiği gazla girmişti. Normali‚ benim yazdıklarımın gerçekleşmesiydi.
Ama‚ öyle olmadı.
Olmayınca da‚ Fenerbahçe karşısında bunca yılın ezikliğini taşıyan‚ yarın düşünceleri olmayan‚ kulüplerinin içinde bulunduğu durum ve yapısı nedeniyle de olamayan Galatasaraylılar ağzı torba gibi açıldı. Bana gönderdikleri elektronik postalarda kimisi çok kez yaptıkları gibi ağza alınmayacak küfürlerle saldırıyorlar‚ kimisi de şiştin mi kabilinden beni tiye alıyorlar.
Eh‚ Fenerbahçe‚ Galatasaraya yenildiği ve arkasına düştüğü için‚ bize söylenecek fazla bir şey de kalmıyor haliyle. Yanıldım çünkü. Fenerbahçe takımı beni yanılttı. Sürpriz gerçekleşti. Üç buçuk yıldır olmayan şey oldu.
Galatasaraylıların benimle dalga geçmeleri haklarıdır‚ zira zamanıdır; şimdi bunu yapmayacaklar da ne zaman yapacaklar. Rüyalarında göremedikleri bir durum gerçekleşti. İkinci sınıf bir Avrupa takımı‚ birinci sınıf bir Avrupa takımının‚ Fenerbahçenin önüne geçti. Gün‚ Galatasaraylı taraftarların sevinme zamanıdır; hele onların ne derece güçlü Fenerbahçe kompleksi taşıdıkları göz önüne alınırsa‚ bu doğaldır da.
Ancak‚ bütün bunlar‚ Fenerbahçenin geleceğe gözlerini diktiğini‚ Galatasarayın geçmişte kaldığını ve sadece Türkiye Süperligine saplanıp kaldığı gerçeğini örtmüyor ve değiştirmiyor. Şimdi Şampiyonlar Ligi ön elemelerine birlikte katılacağız ve kim‚ nereye ne kadar yol alıyor hep birlikte göreceğiz.
Bu arada‚ bizim Fenerbahçenin büyük eksikliklerini de görmezden gelemeyiz. Fenerbahçe‚ camia gücü‚ mali yapısı‚ kadro kalitesi ve genel düzeyi itibarıyla Fransadaki Lyon‚ Portekizdeki Porto ve Almanyadaki Bayern Münih gibi olmak zorundaydı. Yani‚ Süperligde en yakın rakibine 8-10 puan farkı çoktan takıp‚ güle oynaya ligin sonuna gelmeliydi.
İki yıl önce son maçta Denizlide kaçan şampiyonluk‚ bu yıl küme düşme hattı civarındaki takımlara kaybedilen akıl almaz puanlar‚ Fenerbahçenin iki ligde‚ Avrupa Şampiyonlar Ligi ve Türkiye Süperliginde eşit performans gösteremediğini ortaya koyuyor.
Bu yanlışları ve eksikleri gidermek zorundayız. Fransadaki Lyon‚ Portekizdeki Porto gibi olmaya mecburuz. Lig bittiğinde‚ nerede eksiğimiz var‚ neden var‚ bunları masanın üzerine yatıracağız.
Herşeye rağmen‚ Fenerbahçenin bu sezon‚ özellikle taraftarı ile çağ atladığını ve çok başarılı bir sezon geçirdiğini bir yana kaydetmeliyiz. Avrupanın 8 takımı arasına girdik. Kadıköyde her takımı yendik. Şampiyonlar Ligi finalisti Chelsea‚ sadece Fenerbahçeye yenildi.
Chelseanin elediği Liverpooldan 8 yiyen‚ UEFAda yarı final bile göremeyen Bayer Leverkusenden 5 yiyen Galatasaray gibi Avrupada Türkiye futbolunun yüzünü kızartmadık.
İşte bunun için Gençlerbirliği maçının başında Maraton tribününe Türkçe‚ İngilizce‚ Portekizce Yaşattığınız Herşey için Teşekkürler yazılı dev bir afiş asıldı. İşte bunun için maçın bitiminde Fenerbahçe seyircisi‚ takımını ayakta alkışladı.
Bu takım bizi bu yıl öyle çok kez ve öyle rakiplere karşı mutlu etti ki‚ üç buçuk yıldır ilk kez Ali Sami Yende Galatasaraya yenilmek bile bu mutluluğu ortadan kaldırmadı. Çünkü hedefler büyüdü artık. Chelseaye Londrada 2-0 yenilmek‚ Galatasaraya Ali Sami Yende 1-0 yenilmekten daha üzücüydü bizim için.
Bunun gibi‚ Galatasarayı Kadıköyde 2-0 yendiğimizde sevinç gösterileri yapmadık ama Chelseayi 2-1 yendiğimizde yer yerinden oynadı.
Takımımızı selamlıyoruz ve sevgiyle bağrımıza basıyoruz. Ve‚ onlara sesleniyoruz: Yaşattığınız Herşey için Teşekkürler.
Çok ama çok teşekkür ederiz size...
Cengiz Çandar
05.05.2008