Cep Telefonu Haberleri[Tek Başlık]

Telefonu üstünde taşımak zaten çok zararlı..Bi çantayla filan taşınsa çok iyi olur..
 
:saskinnasıl patlıyosa yada tetikleyen neyse valla bu haberi duyunca cep tel cıkardım masaya koydum gayri yanımda taşımam hadi elimde infilak ederse:saskin
 
telefon larınızın en altta bulunan şarj soketinde kararma veya oksit varsa,sizinde telefonunuz patlayabilir.batarya direk kısa devre sonucu oluşuyor
 
Vodafone'da 3 ayda 643 bin kayıp

Vodafone Türkiye yılın son 3 ayında 643 bin abone kaybetti. Vodafone'un abone sayısı 17 milyonun altına indi.

Vodafone 31 Aralık tarihinde sona eren mali sonuçlarını açıkladı. Şirketin abone sayısı dünya çapında 9.5 milyon kişi artarak 289 milyona ulaşırken Türkiye'de ise 3 ayda 643 bin abone kaybetti. 30 Eylül 2008'de 17 milyon 363 bin aboneye sahip olana Vodafone Türkiye'nin abone sayısı 643 bin gerileyerek 16 milyon 720 bine düştü.

Dünya çapında gelirlerini yüzde 14,3 artırmayı başaran Vodafone'un yılın son çeyreğinde elde ettiği gelir 10 milyar 470 milyon İngiliz Sterlini olarak açıklandı. Türkiye'de gelir kayıpları ise yüzde 14,5 olarak kayıtlara geçti.

Vodafone CEO'su Vittorio Colao Türkiye dışında işlerin iyi gitttiğinin altını çizerek 1 Ocak 2009'dan itibaren yeni bir CEO olmak üzere yeni bir yönetim ekibinin Türkiye'ye atandığını ve burada altyapı, teknoloji yatırımlarının yanında marka yatırımlarına ağırlık verildiğini belirtti.
 
Samsung S3500

Samsung vektörel animasyonlu arayüze sahip bir diğer modelini duyurdu. Giriş seviyesi model 2 megapiksel kamera, microSD kart desteği ve FM radyo gibi özellikler sunuyor.

samsungs3500_in1.jpg


Bir başka sürgülü Samsung modeliyle daha karşı karşıyayız. Yaklaşık 5.5 cm (2.2 inç) büyüklüğünde bir ekrana sahip olan Samsung S3500, 16 milyon renk desteği ve 20 x 320 piksel çözünürlük sunuyor. Flash tabanlı vektörel arayüz, kişiselleştirme açısından oldukça zengin seçeneklerle donatılmış. Animasyonlu menüler, kullanıcı tarafından yeniden oluşturulabilir özel kısayol menüsü ve renkli temalarla cihazın görünümünü değiştirebiliyorsunuz. Sadece 95 gram ağırlığında olan cihaz 14.3 mm kalınlığında. 2 megapiksel çözünürlük sunan basit bir kameraya sahip olan S3500, panorama çekim özelliğiyle desteklenmiş. 26 MB dahili hafızaya sahip cihazın bellek kapasitesini microSD kartlarla 8 GB'ye kadar yükseltebiliyorsunuz. Hafızayı fotoğraf ve video çekimleri için olduğu kadar müzik için de kullanabilirsiniz. Dahili müzik çalar ile Samsung S3500 MP3, AAC gibi standart müzik dosyalarını destekliyor. Ayrıca RDS destekli FM radyosu da mevcut. Cihazın Mart ayında satışa sunulması bekleniyor. Fiyatı henüz belli değil.
 
Kürtçe menülü cep telefonu

Kürtçe menülü cep telefonu, piyasaya sürüldüğü Diyarbakır'da ilgi görüyor. Satıcılar, telefonu 'Gözünüz aydın, Kürtçe telefon çıktı' pankartı ile tanıtıyor.

21awiyv.jpg


Cep telefonlarındaki dil seçenekleri bölümüne ilk kez Kürtçe de eklendi.

Diyarbakır'da bir firma tarafından piyasaya sürülen ve büyük ilgi gören cep telefonunun menüsü tamamen Kürtçe hazırlandı.

Telefonda Kürtçe dışında dil seçeneğinde sadece Türkçe bulunurken, telefonun ilgi gördüğü öğrenildi. Kürtçe menünün Kürt dilini bilen akademisyenler ve Kürt dil enstitüsünün desteğiyle iki yıl süren bir çalışma sonucunda ortaya çıkarıldığı öne sürüldü.

Firma ilk etapta 500 adet telefon üretti. Rağbete göre üretimimiz artacaağı bildirildi.

Diyarbakır'da satışına bugün başlanan telefona ilgi büyük oldu. Kürtçe menüyü her telefona yüklenebiliyor.

Kürtçe menülü telefonların 210 ile 250 TL arasında değişen fiyatlar ile satılıyor.
 
Virgin Mobile Helio Ocean

1234.jpg

Virgin Mobile, yeni telefonu ABD’de duyurdu ve 12 şubatta satışına başlayacak. Helio Ocean modeli kayan kapak, QWERTY klavye ve 2.6-inç QVGA LCD ekranı ile öne çıkıyor ve kolayca Facebook, MySpace, YouTube ve Flickr’e resim göndermenize olanak sağlıyor.

Virgin Mobile Helio Ocean’nın özellikleri arasında;

* 2.6″ TFT ekran 240 x 320 çözünürlük
* 3G bağlantısı
* GPS ile Google Maps bağlantısı
* Facebook, MySpace, YouTube ve Flickr’e resim gönderme
* Stereo Bluetooth bağlantısı
* Arka planda Media player çalma özelliği
* 3.5mm headset jack
* Mini Opera
* Microsoft Exchange Mail
* Dosya görüntüleme ve düzeltme kapasitesi
* 3D oyun
* 2 megapixel kamera ile yer işaretleme ve video kaydı
* microSD memory kart yuvası

Virgin Mobile Helio Ocean modeli 12 şubattan sonra 149 dolardan kırmızı ve siyah renkleriyle satışa sunulacak.
 
burda kac paraya satısa ckcak acabaa
 
Görüntülü konuşma başlıyor !

3G ihalesinin onayıyla bilrikte görüntülü konuşma da başlıyor...

1xxn61.jpg


Danıştay, 3G sisteminin kurulmasına ilişkin ihaleyi onayladı. Böylelikle en geç mayıs ayında görüntülü konuşma başlayacak.

Danıştay, 3. Nesil ihalesini onayladı. Karar, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu’nun (BTK) gündemine alındı. Kararın kurulda değerlendirilmesinin ardından GSM firmalarıyla sözleşme imzalanacak. Böylece Hazine’nin kasasına 2 milyar TL girecek. İmza töreninin birkaç gün içinde düzenleneceği bildirildi. İhale şartnamesi gereği sözleşme imzalandıktan 3 ay sonra sistemin işler hale gelmesi gerekiyor. Böylelikle en geç mayısda görüntülü konuşma başlayacak.

Görüntülü iletişim ilk etapta büyük şehirlerde uygulama alanı bulacak. Sistemin Türkiye genelinde kullanılabilirliğinin sağlanmasının birkaç yılı bulması bekleniyor. 3G, görüntülü konuşmanın yanı sıra mobil interneti hızlanrdırıyor. Ayrıca cep telefonundan televizyon seyretmek de mümkün olacak.

Ucuz ve hızlı internet

3G kullanmak isteyen, maliyetine de katlanacak. İlk aylarda ücretsiz deneme avantajları sunulması beklenen 3G’de, mevcut tarifelere görüntülü görüşme ücreti eklenecek. Ancak sistem, mobil internet paketlerinde ucuzluk getirecek. Mobil internetin ucuzlamasıyla evlerde kullanılan ADSL’in de ucuzlaması bekleniyor.
 
burada 800'ü bulur tahmini, dolara da bağlı tabi, ama toshiba g900 bence daha makul. tabi herkes kendi bilir.
 
Kısa mesaj ölüm getirdi!

Araç kullanırken telefonla konuşmak tehlikeli olabilir. Peki motor üzerinde mesaj yazmak...

2vijs6x.jpg


İngiltere'de kısa mesaj davası nihayet tamamlandı. Neredeyse 1,5 yıldır devam eden dava Kasım 2007'de başlamıştı. Başlama sebebi ise dikkatsiz bir motosiklet sürücüsünün, durmakta olan bir araca çarparak sürücüsünün ölümüne yol açmasıydı. Kaza raporuna göre motosiklet sürücüsü Philippa Curtis adlı 21 yaşındaki kadın 2 saatlik motosiklet yolculuğu sırasında pek çok telefon görüşmesi yaptı ve çok sayıda kısa mesaj gönderdi. Fakat bir anlık dikkatsizliği sonucu yol kenarında patlamış lastiğini değiştirmek için durmuş olan bir araca çarptı ve 24 yaşındaki sürücünün ölümüne neden oldu. Daha sonra savrulan motosiklet yoldaki iki araca daha çarparak durabildi. Kazada Curtis'in de kolu kırıldı.

Curtis davada, yoldayken kısa mesaj attığını doğruladı fakat kaza esnasında telefonu ile ilgilenmediğini iddia etti. "Bu konuyla ilgili kendimi ne kadar kötü hissettiğimi anlatamam" diye konuşan Curtis, "Hayatını kaybeden kişinin ailesinin neler hissettiği tahmin bile edemiyorum" dedi. Mahkeme Curtis'i 21 ay hapse mahkum ederken yargıç bunun araç kullanırken cep telefonu kullanan diğer sürücülere bir uyarı olacağını umduğunu söyledi.
 
21 ay hapis .
 
birini öldürmek istiyorsan araba, motor ne bulursan artık çarp öldur gitsin.. en iyi ihtimal bu işte 21 ay..
türkiyede kefaletle çıkarsin
 
Cepte beyin kanseri riski

Cep telefonu kullananların, beyin bölgesinde kanserin daha sık görüldüğü gözlendi.

Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Derneği (T-HASAK) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hikmet Pekcan, 4 Şubat Dünya Kanser Günü dolayısıyla AA muhabirine yaptığı
açıklamada, kanserin insan vücudunda bir hücrenin işlev görmeden anormal büyümesi olarak tanımlandığını ifade ederek, "Anormal büyüme çoğunlukla insanın yapı taşı olan DNA’sıyla ilgilidir. DNA’yı da beslenme alışkanlığı, kilo, tütün ve alkol kullanımı ile çevresel koşullar başta olmak üzere birçok faktör etkilemektedir" diye konuştu.

Kanserin, görülme sıklığının giderek artış gösterdiğini ifade eden
Pekcan, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, "2010’da kanserden 15 milyon kişinin yaşamını yitireceğinin ve 20 milyon kişiye kanser tanısı konulacağının öngörüldüğünü" söyledi. Türkiye’de de aynı tarihlerde yaklaşık 150 bin kişinin kansere yakalanmasının beklendiğini belirten Pekcan, "Kanserlerin yüzde 35’i beslenme, yüzde 30’u sigara kullanımı ve maruziyeti, yüzde 10-15’i enfeksiyon hastalıkları nedeniyle oluşmaktadır" dedi.

Pekcan, erken tanı ile yaşam süresinin uzatılabildiğini hatta tümörün
tamamen yok edilebildiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Erken tanı için düzenli kontrol, kişiye ve çevreye yönelik koruyucu
sağlık hizmetleri gelmektedir. Kişiye yönelik koruyucu önlemler, erken tanı,
dengeli- yeterli beslenme, ilaçla koruma, kişisel hijyen, sağlık eğitimi, aile
planlaması ve bağışıklamadır. Çevreye yönelik olarak da biyolojik çevreye
(mikroplar, yiyecekler, ağaçlar, bitkiler), sosyal çevreye (okullar, askeri
birlikler, internet kafeler, kahvehaneler), fiziki çevreye (su, hava kirliliği,
atıklar, gürültü, radyasyon, baz istasyonları) yönelik koruyucu önlemler
alınmalıdır."

"HORMONLU GIDA VE YANLIŞ GÜBRE KULLANIMI"

Pekcan, kanserin genetik yatkınlığın dışında çevresel koşullarla da
doğrudan ilgili olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:
"Kanserlerin oluşmasında en önemli etken çevre kirliliğidir. Hava ve
suyun kirletilmesi, toprağın yanlış kullanılması sağlık açısından risk
yaratmaktadır. Ekilebilir araziye fabrika inşa edilmesi, atıkların uygun yerlere
boşaltılmaması toprağın kirletilmesi verilebilecek en güzel örneklerdir.

Mevsim koşulları gözetilmeden sebze-meyve yetiştirildiği için hormonlu gıda ve yanlış gübre kullanımı kansere neden olabilmektedir. Bu gıdaların tüketilmesi halinde de vücuttaki hücreler yer değiştirmektedir. Dolayısıyla, bilinçsiz kullanılan gübre ve böcek öldürücü ilaçlar ile yetiştirilen sebze ve meyvenin kanserojen özelliği ortaya çıkmaktadır.

Öte yandan ozon tabakasının delinmesi sonucunda güneşin istenmeyen
ışınları başta deri kanseri olmak üzere sağlık sorunlarına yol açmaktadır.
Güneşin özellikle dik geldiği saatlerde uzun süre güneş ışınına maruz kalanlarda, yaşamının bir döneminde deri kanserine yakalanma riski artmaktadır.

Bunların yanı sıra nüfus artışı, ekonomik gelişmeler, hızlı kentleşme de çevresel faktörlerdir." Baz istasyonlarının kansere etkisiyle ilgili bilim adamlarının farklı görüşlerde olduğunu ve bu alanda bilimsel bir verinin bulunmadığını dile getiren Pekcan, yapılan ön araştırmalarda "cep telefonu kullanımında, kullanılan kulakta ve kullanılan taraftaki beyinde kanserin daha sık görüldüğünün gözlendiğini" bildirdi.

Pekcan, "Ayrıca kullanıcılarda, telefonun bedene yakın olduğu yerlerde
de kanser görülme riskinin kullanmayanlara oranla yüksek olduğu bulunmuştur" diye konuştu.

"HER İKİ KİŞİDEN BİRİ CEP TELEFONU KULLANIYOR"

Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi Başkanı Prof. Dr. Murat Tuncer de
elektromanyetik alanlarla kanser arasındaki ilişkinin bilim adamlarının çoğu
tarafından kabul edildiğini söyledi. Tuncer, "Her iki kişiden biri cep telefonu
kullanıyor. Bunun yan etkisinden hem kendisi hem de çevresindekiler zarar
görüyor" dedi.

Murat Tuncer, ABD’de 8-12 yaşları arasındaki çocukların yüzde 46’sının
cep telefonu kullanıcısı olduğunu belirterek, "Cep telefonu kullanımının beyin
kanserinin görülme sıklığını 2 kat artırdığını" kaydetti.

Kanadalı bilim adamı Dr. Haward W. Fisher de elektro manyetik alanların
kesinlikle insan sağlığını olumsuz etkilediğini, bunun çeşitli ülkelerde yapılan
kapsamlı araştırmalarla ispatlandığını bildirdi.

Cep telefonu başta olmak üzere baz istasyonları gibi elektromanyetik
alanların "Beyin kanseri, lösemi riskini artırdığını, genetik yapıya hücrelere
zarar verdiğini, kan beyin bariyerini bozduğunu, uyku düzenini etkilediğini,
dikkat eksikliği ve hiperaktiviteye neden olduğunu ve birçok hastalığa zemin
hazırladığını" ifade eden Fisher, bu konuda farkındalığın artırılması
gerektiğini bildirdi.

Yurt dışında çocuklar üzerinde yapılan bir çalışmayı anlatan Fisher,
"Elektromanyetik alanlara maruz kalan çocuklarda, hiperaktivite saptanmasının ardından, bu çocukların etraflarındaki cep telefonu, ışık, fön makinası gibi eşyaların azaltılmasıyla, çocukların sakinleştikleri tespit edildi" dedi.

Fisher, yapılan çalışmalar sonucunda, "Özellikle cep telefonunun en sık
kullanıldığı baş bölgesinde beyin tümörlerinin geliştiğini" ifade ederek, "En
sık baş bölgesinin sol tarafı kullanılıyorsa o bölgede, sağ tarafı kullanılıyorsa
o tarafta tümör geliştiği saptandı. 2005’de yapılan bir çalışmada, 2 bin beyin
tümörünün cep telefonu kullanımına bağlı olarak geliştiği belirlendi" diye
konuştu.
 
Numara taşırken dikkat edilmesi gerekenler

Binlerce gsm abonesi numarasını farklı bir gsm işletmesine taşıdı. Peki ya şimdi ne olacak? İşte numara taşıyanların hakları ve onları bekleyen sorumluluklar...

2gucftw.jpg


Numara taşıma sisteminin uygulanması ile birlikte aboneler, kendi gsm numaralarını değiştirmeden diledikleri gsm işletmecisine geçebilecekler, bu durum ise gsm işletmecileri arasında rekabetin artmasına yol açacak ve aboneler daha ucuza hizmet alabilecekler

Numara Taşınabilirliği Yönetmeliği1* ile cep telefonu abonelerinin bir şirketten diğer şirkete geçerken telefon numaralarının sabit kalması hususu düzenlenmiştir. Bu yönetmeliğin ardından “Numara Taşınabilirliği Uygulama Sürecine İlişkin Usul ve Esaslar” Tebliği Telekomünikasyon Kurumu tarafından yayınlanmıştır.

Bu Yönetmelik ve Tebliğ çerçevesinde abonenin gsm numarasını değiştirmeden dilediği bir gsm işletmecisine geçişi mümkün kılınmıştır. Böylece, aboneler hem çift sim kartı taşımalarına gerek kalmadan daha ucuza hizmet alabilecek, hem de kendi numaralarını değiştirmedikleri için numara değiştirmenin olumsuz etkilerinden korunmuş olacaklardır. Bu sayede, aboneler açısından numara değiştirmenin sosyal ve iş çevresinde olumsuz etki yaratması engellenecek ve abone yeni numarasını duyurma külfetinden kurtulmuş olacaktır.

Numara Taşınabilirliği Yönetmeliği’nin yedinci maddesi gereğince, numara taşıma işlemi, abonenin numara taşıma talebi ile birlikte “abonesi olmak istediği alıcı işletmeciye” başvurması ile başlar. Bu başvuru; yazılı olarak, müşteri hizmetlerini arayarak, internet aracılığıyla veya Telekomünikasyon Kurumunca belirlenecek diğer yollar ile yapılabilecektir. Abone, taşınacak numarayı, kimliğini ispatlayıcı bilgileri, verici işletmeci bilgisini, irtibat bilgilerini ve tercih ettiği taşıma zamanını doldurulan bir form ile alıcı işletmeciye bildirecektir. Nitekim bu form, “Numara Taşınabilirliği Uygulama Sürecine İlişkin Usul ve Esaslar” Tebliğinde ek 1 olarak verilmiştir. Kendisine numara taşınması için başvurulan gsm işletmecisi bu başvuru ile birlikte taşıma işlemini gerçekleştirmek için çalışmaya başlayacaktır. Bu başvuru ile birlikte, abone ileride geçeceği işletmeci ile yeni bir abonelik sözleşmesi imzalayacaktır. Söz konusu abonelik sözleşmesi numara taşınma işlemi gerçekleştiğinde yürürlüğe girecektir.

Abonenin, numarasını taşıma talebi, aynı zamanda abone için, verici işletmeci2* ile olan abonelik sözleşmesinin fesih talebi anlamını taşımaktadır. Söz konusu abonenin, verici işletmeci ile olan abonelik sözleşmesi alıcı gsm işletmecisi ile olan abonelik sözleşmesinin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle fesih olunacaktır (Numara Taşınabilirliği Yönetmeliği m. 7/III). Bu durum karşısında abonenin eski sözleşmesinden doğan haklarını (bedava kontörler, kampanyalar vs.), kullanıp kullanamayacağı sorusu akla gelebilir. Bu hususta mevzuatta bir düzenleme bulunmamaktadır. Gsm işletmecisi yapacağı herhangi bir kampanya ile aboneye bu konuda kolaylık sağlayabilir. Böylece, gsm işletmecisi, aboneyi numara değiştirmesi hususunda teşvik edici rol üstlenecektir.
Abonenin alıcı gsm işletmecisi ile yaptığı sözleşmenin yürürlüğe girmesi, abonenin verici gsm işletmecisine karşı olan sözleşme feshedilmeden doğmuş mali yükümlülüklerinin sona erdiği anlamını taşımamaktadır. Dolayısıyla abone, eski sözleşmesinden doğan borçlarını ifa etmekle yükümlüdür.

Abonenin söz konusu başvuruyu internet kanalıyla, müşteri hizmetleri birimini arayarak veya diğer yollarla yapması ihtimalinde abonenin bu talebe ilişkin imzalı formu alınmadan yapılan işlemler geçersiz sayılacaktır (Numara Taşınabilirliği Yönetmeliği m. 7/I).

Alıcı işletmeci, abonenin numarasının taşınmasına ilişkin talep formunu, kimliğini ispatlayıcı bilgi ve belgeler ile diğer bilgi ve belgeleri alarak, verici işletmeciye gönderilmek üzere, söz konusu bilgi ve belgelerin suretlerini elektronik ortamda “Merkezi Referans Veri Tabanına” ulaştırmakla yükümlüdür. “Merkezi Referans Veri Tabanının” kurulumu işlemi 09.05.2008 tarihinde tamamlanmıştır. Gsm işletmecileri, Numara Taşınabilirliği Yönetmeliği’nin Geçici birinci maddesine göre, söz konusu kurulum tarihinden itibaren 6 ay içerisinde numara taşınabilirliğini uygulamaya geçirmekle yükümlüdür. Bu hüküm neticesinde 09.11.2008 tarihinde abonelerin numara değiştirmeden gsm işletmecisi değiştirmesi uygulanmaya başlanmıştır.

Numara Taşınabilirliği Yönetmeliği’nin on ikinci maddesinde abonenin vazgeçme hakkı düzenlenmiştir. Buna göre, abone, taşıma zamanının diğer ilgili işletmecilere duyurulmasından önce olmak kaydıyla, alıcı işletmeciye başvurarak numara taşıma talebinden vazgeçebilir. Bu durumda izlenecek süreç şu şekildedir: Abone alıcı işletmeciye başvurarak numara taşıma iptal formunu doldurup imzalayacaktır. İptal başvurusu zamanında numara taşıma talebi henüz verici işletmeciye gönderilmemiş ise, talep iptal edilir ve merkezi referans veri tabı üzerinden verici işletmeciye iletilmez. Ancak, iptal başvurusu yapıldığı zaman numara taşıma talebi verici işletmeciye gönderilmiş ise; alıcı işletmeci, abonenin numarasını taşımaktan vazgeçtiğini verici işletmeciye derhal bildirilir ve bu bildirim taşıma zamanının diğer ilgili işletmecilere duyurulmasından önce yapılmışsa numara taşıma işlemi iptal edilir.

Numara Taşınabilirliği Yönetmeliği’nin 14. maddesi uyarınca; taşınmış bir numaranın tekrar taşınmasında veya numaranın tahsisli olduğu işletmeciye geri taşınmasında aynı işlemler uygulanacaktır. Bu düzenlemenin sonucu olarak, aboneye numara taşıma konusunda herhangi bir sınırlama getirilmediği görülmektedir. Böylece abone, dilediği zaman dilediği gsm işletmecisine gsm numarasını değiştirmeden geçiş yapabilecektir. Ancak, aynı maddenin ikinci fıkrasında Telekomünikasyon Kurumunun gerekli görmesi halinde, abonenin aynı takvim yılı içerisinde bir numara için numara taşınabilirliği hizmetinden yararlanma sayısına sınır getirebileceği belirtilmiştir.
Abonenin numara taşıma talebinin alıcı işletmeci tarafından verici işletmeciye merkezi referans veri tabanı tarafından iletilmesinden sonra, verici işletmeci, aboneye ait numara ve kimliğini ispatlayıcı bilgilerin doğruluğunu kendi kayıtlarıyla karşılaştıracaktır. Talep tarihini ve zamanını kontrol ettikten sonra taşıma süresinin kontrol süresi içinde taleple ilgili cevabını merkezi referans veri tabanı aracılığıyla alıcı işletmeciye bildirecektir. Verici işletmeci, abone veya alıcı işletmeciden bu belgeler dışında işlemi zorlaştırmak amacıyla başka bilgi ve belgeleri talep edemez. Bu süreçte, abonenin kimliği konusunda tereddüt yaratmayan bazı kayıt farklılıkları talebin reddi sonucunu doğurmayacaktır. Bu hususta hangi farklılıkların göz ardı edilebileceği Tebliğ’de açık olarak düzenlenmiştir (Numara Taşınabilirliği Uygulama Sürecine İlişkin Usul ve Esaslar Tebliği m. 6). Bu süreçte, taşıma talebinin alıcı işletmeci tarafından iletilmesi azami iki gün, taşıma talebi kontrol süresi de azami iki gün olarak Yönetmeliğin 13. maddesinde tespit edilmiştir.

Yönetmeliğin 10. maddesinde abonenin numara taşıma talebinin reddine ilişkin kriterler belirlenmiştir. Bunlar; taşınması talep edilen numaranın başka bir aboneye ait olması, numarasını taşımak isteyen abonenin mevcut işletmecisinden numarasının değiştirilmesi talebinin bulunması, numarasını taşımak isteyen abonenin kimlik bilgilerinin kimlik bilgisini ispat edemeyecek şekilde yanlış veya eksik olması, taşınması istenen numaraya ait daha önceden başlatılmış veya devam eden taşınma işleminin bulunmasıdır. Bu sebeplerden birinin varlığı nedeniyle başvurusu reddedilen abone gerekçede belirtilen eksikliği gidererek tekrar başvuruda bulunabilecektir.
Verici işletmeci tarafından verilen bilgilerin doğrulanması ve taşıma işleminin gerçekleşme zamanının, mümkün olduğu ölçüde abone tercihi de dikkate alınarak belirlenmesini müteakip, belirlenen tarih ve saat alıcı işletmeci tarafından aboneye, merkezi referans veri tabanı tarafından da ilgili tüm işletmecilere duyurulacaktır. Söz konusu tarih, verici işletmecinin numaranın taşınması talebine ilişkin cevabını gönderdiği tarihten asgari bir, azami iki gün sonrasıdır. Taşıma işleminin gerçekleşmesine kadar işletmeciler taşımanın gerçekleşeceği zaman ve yönlendirme bilgilerini alarak taşımanın gerçekleştireceği tarih ve saatte hazır olacak şekilde sistemlerinde gerekli değişiklikler yapacaktır. Bu geçiş süresi çerçevesinde abonenin gsm hizmetinden yararlanamama süresi 15 dakika ile sınırlıdır. Abone, bu süreden sonra kendisine alıcı işletmeci tarafından verilen yeni sim kartı ile aynı numarayı kullanarak hizmet almaya başlayacaktır.

Numara değiştirmeden gsm işletmecisini değiştirmenin aboneler açısından olumsuz etkileri de göz ardı edilmemelidir. Bu durumda aboneler aradıkları kişinin hangi gsm işletmecisinden hizmet aldığını bilmedikleri için haberleşmelerinin ücretlendirilmesi hakkında yanılabileceklerdir. Örneğin bu durum, kendi gsm işletmecisi ile bedava konuşan abonenin karşı tarafın başka işletmeciden hizmet aldığını bilmemesi halinde yaşanacaktır. Tüketici haklarının korunması ve tüketicinin bilgilendirilmesi yükümlülüğü açısından önem arz eden tarife şeffaflığının gerçekleştirilmesi sağlanmalıdır. Bu da ancak, tüketicinin aradığı abonenin kendisi ile aynı gsm şirketinden yararlanmadığı hususunda uyarılması ile mümkün olacaktır. Bu amaçla, işletmeci arayan abone için ayırdedici nitelikte bir uyarı tonu verecektir. Nitekim, uygulamada işletmecisini değiştirmiş abonenin aranması halinde kısa bir ton duyulmaktadır. Bunun yanında, Telekomünikasyon Kurumu, tüketicilerin korunması amacıyla tarife şeffalığına yönelik olarak işletmecilere ton haricinde de yükümlülükler getirebilecektir (Yönetmelik m. 19).

Numara taşıma sisteminin uygulanması ile birlikte uygulamada ne gibi sorunların doğacağı henüz bilinmemektedir. Ancak numara taşıma sisteminin aboneler için olumlu sonuçlar doğuracağı şimdiden görülmektedir. Aboneler, numara taşıma sistemi ile birlikte kendi gsm numaralarını değiştirmeden diledikleri gsm işletmecisine geçebilecekler, bu durum ise gsm işletmecileri arasında rekabetin artmasına yol açacak ve aboneler daha ucuza hizmet alabileceklerdir.

1 01/02/2007’de 26.421 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan...
2 Numara Taşınabilirliği Yönetmeliği’nin m. 4/I b.z’ye göre verici işletmeci “Kendisinden alıcı işletmeciye numara taşınan veya taşınma sürecinde olunan işletmeci”dir.

Dr. Aslı Makaracı
Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi
Arş. Gör. Seda Öktem Çevik
Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı
 
Geri
Üst