Ya şimdide ATATÜRK'le tayyipimi bir tutmaya başladınız. Mustafa Kemal ATATÜRK hiç bir zaman kimseyle bir tutulamaz. O bir köylüye 'Anıda al git' demez. O köylüsünü milletin efendisi görürdü. Sanmıyorum ki Şehitlerimizi kelle pis teröristide sayın diye hitap etsin. Hiç sanmıyorum ki iş işten gectikten onlarca yüzlerce insan öldükten sonra masaya yumruğunu vursun. O yumruğunu vurucaksa herşeyin başında vururdu. ATAMIZIN adını bu adamla bir cümlede kullanmak bile sacma.
Bi kac tane ATAMIZDAN söz yazayım. onlar adresine ulaşacaktır.
"Zafer, bir fikrin istihsâline hizmeti nispetinde kıymet ifade eder. Bir fikrin istihsâline dayanmayan bir zafer pâyidar olamaz. O, boş bir gayrettir."
"Gerçi bize milliyetçi derler. Ama, biz öyle milliyetçileriz ki, işbirliği eden bütün milletlere hürmet ve riayet ederiz. Onların milliyetlerinin bütün icaplarını tanırız. Bizim milliyetçiliğimiz herhalde hodbince ve mağrurca bir milliyetçilik değildir."
"Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır."
"Ben icap ettiği zaman en büyük hediyem olmak üzere, Türk Milletine canımı vereceğim."
"Türkiye'nin asıl sahibi ve efendisi, gerçek üretici olan köylüdür. O halde, herkesten daha çok refah, saadet ve servete müstahak ve layık olan köylüdür. Onun için, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin iktisadi siyaseti bu aslî gayeye erişmek maksadını güder."
"Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye muhalif değiliz. Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kaste ve fiile dayanan taassupkar hareketlerden sakınyoruz."
ve en sevdiğim,
"NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! "