DeaD_PriNCe Şiirler ( İçimdeki sen)

DeaD_PriNCe

New member
Katılım
5 Eki 2005
Mesajlar
243
Reaction score
0
Puanları
0
her defasında bir başlık açmak değilde sadece burda paylaşmak istedim umarım bir sakıncası yoktur saygılar....
--------------------------------------------------------------------------------------------------------
Büyüme Daha İyi

ne çok macerası olmuşsa
yelkovanla akrebin
ne çok benzemeye başlamışsa
maymun ellerine
senin bebek ellerin
o kadar büyümüşsün demektir
büyüyen insanlığın değil
büyümek hergün biraz
insanlığından yemektir


büyümek
cilve yapan meyvelere inat
insan etine diş geçirmektir

saat 12 yi vurur
balkabağından arabaların sihri bozulur
masal kahramanlarına dar gelir artık belleğin
yüreğin sadece
suçluların saklandığı bir hayalet şehir

büyümek okyanusları terkedip
tek yollu küçük bir kanalda
kürek çekmektir

büyümek
bir kaşık suda
can çekişmektir


hergün bir siyah leke yeşerir vucudunda
yakın bulsada inekler seni kendine
beneklerinden ötürü
üzülme
senden daha kirliler
koyulaşmasını renginin
kemale ermek sanıp
takdir edecektir
büyümek
kirlenecek tek noktası kalmayınca bile
bir çocuğa
tişörtündeki lekeden dolayı kızmak, öğüt vermektir

büyümek
................içindeki çocuğu
..........................................büyüklere karşı
....................................................................koruyabilmektir
 
Seni sen olduğun için sevendir
Yüreğinin sesini uzaklarda bile dinleyendir
İki eli kanda olsa derdine yetişendir
Varolduğunu hissetiren,kıymet bilendir
Dostdur sözde değil özdedir adı...

Sabun köpüğü değil, darlık anında kaybolmaz
Sözünün eri güvenirliği tartışılmaz
Bilirsin, çıkılan yolda yarenlikden caymaz
Hayatına girdi mi kolay kolay çıkamaz
Dostdur sözde değil özdedir adı...

Yüreğini menfaatsiz sunar
İyiliğin için sözleri acıya bular,
Vakti zamanı gelir söyledikleri bir bir çıkar
Yoktur senle dolan kalbinde ne fitne fucur ne de çıkar
Dostdur sözde değil özdedir adı...

Yangınlardaki yüreğine, varlığı ile ferahlık
Mutluluklarında, üstüne dikilen saf ipekden bayramlık
Bilmez ne rol ne sahtekarlık
En büyük özelliği yaradılışı doğallık
Dostdur sözde değil özdedir adı...

Yalnızlıklar rıhtımından alıp götürür, süt beyaz yelkeniyle
Uçurum kenarından çeker,adı şefkat elleriyle
İyiki varsın dedirttiren, avucunda tuttuğu yüreğiyle
'Sen cansın benim dostumsun ' ağız dolusu kelimeleriyle
Dostdur sözde değil özdedir adı....

Tüm Dostlarıma....
 
BU ASK BURADA BITER

Bu ask burada biter ve ben cekip giderim
Yuregimde bir cocuk cebimde bir revolver
Bu ask burda biter iyi gunler sevgilim
Ve ben cekip giderim bir nehir akip gider

Bir hatiradir simdi dalgin uyuyan sehir
Solarken albumlerde cocuklar ve aserler
Yuzun bir kir cicegi gibi usulca soner
Uyku ve unutanlik gittikce derinlesir

Yan yana uzanirdik ve islakti cimenler
Ne kadar guzeldin sen! nasil essiz bir yazdi!
Bunu anlattilar hep, yeni yiten bir aski
Gecerek bu dunyadan butun olu sairler

Bu ask burada biter ve ben cekip giderim
Yuregimde bir cocuk cebimde bir revolver
Bu ask burada biter iyi gunler sevgilim
Ve ben cekip giderim bir nehir akip gider



Ataol BEHRAMOĞLU
 
SEVGILIMSIN

Sevgilimsin, kim olduğunu düşünmeye vaktin yok, yapacak
işleri düşünmekten
Kalabalığın içinde kalabalıktan biri
Gecenin içinde bir yıldız, yitip gitmiş çocukluk gibi
Sevgilimsin, ak dişlerini öpüyorum, aralarında bir mısra gizli
Dün geceki tamamlanmamış sevişmeden

Sevgilimsin, boğuk aşkım, kanayan gençliğim
Uçuruyorum seni çocukluğuna doğru
Kanatların yorulur, ter içinde kalıyorsun
Gece yanıbaşımda bağırarak uyanıyorsun
Her sabah el sallıyorum metalle karışmana

Sevgilimsin, arasıra bir kağıt koyup erteliyoruz aşkı
Otobüslerde ve trende kaçamak yaşanan
Ve bedenlerimiz kana kana kanayamadan yan yana
 
şiirlerin altında şairlerin imzası olmayan şiirleri bana aittir saygılar ;)
 
Kelimeler eksik, kelimeler yarali.
Kelimeler ciliz.
Tasimiyor, anlatmiyor, tanimlamiyor bu duyguyu.
Ben de...
Çok baska bir sey. Sevginin ortasinda, derin acilar
hisseder mi insan?
Aydinlik gülümsemelerin içine, hüznü yerlestirir mi
durup dururken?
Gözlerine bugu,diline sitem, yüregine burukluk,
çöreklenir kalir mi
asirlarca?
Gelmeyecegini bildigi mektup için, posta kutusunu hep
ayni heyecanla
açar
mi?
Dedim ya, baska bir sey bu.
Ne kadar yalnizsam, o kadar seninleyim su günlerde.
Belki de en basta, tutup seni en derinlere koydum diye
oldu bunlar.
Kimseler ulasmasin diye, kimselerin bilmedigi,
bulamayacagi yollara
götürdüm
seni.
En derinlerde tuttum.
Bana sakladim.
Derine, hep daha derine...
Seni yapayalniz, bir tek bana biraktim.
Paylasamadim Yanlis yaptim.
Sana ulasan yollari kaybettim diye bütün bu
saskinliklar.
Kendimi oradan oraya vurmam.
Sagimda, solumda, ne zaman dikildigini bilmedigim
duvarlara çarpmam,
hiç
görmedigim çukurlarla bogusmam.
Denizlerin, gürültüyle gelip vurdugu dehlizlerin,
acili duvarlari
gibiyim.
Duvarlarim yosunlu, duvarlarim kaygan, duvarlarimdan
hiç tükenmeyen
sular
siziyor.
Tutunamiyorum.
Renklerim, gün içinde degisiyor.
Soluyorum, soguyorum.
Günes ulasmiyor içerilerime.
Küfleniyorum, yaslaniyorum.
Yalnizliklar pesimde.
Dokundugum her islak duvardan, pis kokulu bir
yalnizlik bulasiyor
üstüme.
Yapis yapis, vicik vicik bir yalnizlik bu.
Biliyorum, bütün bunlar, hep benim suçum.
Seni sakladigim yere ulasamaz oldum.
Yollar, gitgide uzadi ve karisti.
Ümidimi isitacak, parlatacak, kimildatacak bir seylere
ihtiyacim var.
Ah onun ne oldugunu biliyorum.
Sonu sana geliyor her cümlenin.
Her seyin basinda, içinde ve sonundasin.
Bu degismiyor.
öyle içimsin ki.
Birden aklima geldi, tuttum sana bir mektup yazdim
dün.
çok mutluydum...
Gün içinde neler yaptigimi, nelere kizip, nelerle
mutlu oldugumu, tek
tek
anlattim.
Mevsimlerin ve insanlarin nasil karisik ve beklenmedik
olduklarini
yazdim.
"Yine zamansiz yagmurlar" dedim, "Daha önce, hiç bu
kadar zayif degildi
günes
isinlari" dedim, "Gerçekten buradaki sarkilari hiç
ögrenmeyecek,
bilmeyecek,
söylemeyecek misin?"
dedim.
Çok uzun bir mektup oldu..
Basindan sonuna kadar okudum da.
Neler yazmisim diye merakimdan.
Sonra çekmecemden bir zarf çikarip, Adini yazdim.
Büyük harflerle, yalnizca adini.
Adresini bilsem gönderir miydim, bilmiyorum.
Mektup cebimde.
Cebim yüregime yakin.
Yüregim sende.
Sen yüregime yakin.
Öyleyse mektup sende.
Bu kadar içimdesin iste
 
güzeldi bunlar yüreğine sağlık
 
MASAL

Masal bu..
Seni sevmek bir masal
Bütün düşler seninle
Sebebim sensin
Ey Sevgili
Kalbim güller içinde

Saklamadım
Hiçbir zaman
Ne nefreti ne de aşkı
Böylesine bir zamanda
Sevgililer düş masalı

Bir ormanda yasaklı
Kurtlarla kuşlar yaşar
En içinde, en derinde
Küskün bir peri saklar

Güller açar ipekte
Masallarda buluşur
Yıldızlar düşer suya
Gizli bir aşk dokunur

Sana aşık olmaktır
Böyle masal anlatmak


Bu yüzdendir hem aşkı
Hem de eski masalları
Tek başına
Yaşamaktır


Anonim -
 
yorumlarınız için teşekurler sevgiyle kalın ;)
 
mükemmelsin yaa ellerine sağlık :) "masal"dan önceki şiirin beni çok etkiledi izin werirsen onu alabilir miyim? izin wermesende saol beni düşündürdün, hoş düşüncelere daldım sayende teşekkürler... :)
 
Yaşamın en acı,
En uzun gecesi…
Bu gece konuşabileceğim,elini tutabileceğim
Ne bir dost ne de bir sevgilim var
Yalnızca elimde kağıt,
Bu gece seni anlatıp,seni yazacağım
Önce o güzel gözlerini hayalimde canlandırıp
Saatlerce baktıktan sonra
O güzel yüzünü düşüneceğim
Ama sana dokunamayacağım
Her şarkı da her şiirde seni bulacağım
Sana söyleyemediklerimi
Gecenin karanlığında söyleyeceğim
Ama bilmezsin güzel gözlüm
Her gecenin sabahı,
Her anın bir büyüsü,
Hatta her kışın yazı da vardır…
Sensiz geçen günlerimin sonu gelecek
Ve sana kavuştuğum o gün
Boynuna sıkıca sarılıp
Sana yüzlerce,binlerce hatta milyonlarca kez
“SENİ SEVİYORUM” diyeceğim
 
aelenie' Alıntı:
mükemmelsin yaa ellerine sağlık :) "masal"dan önceki şiirin beni çok etkiledi izin werirsen onu alabilir miyim? izin wermesende saol beni düşündürdün, hoş düşüncelere daldım sayende teşekkürler... :)

www.hackhell.com paylaşım amaclı bir site tabiki ala bilirsiniz :mutlu:
 
oley oley saol

teşekkür ederim çok saol şiirini gerçekten çok beğendim onu saklicamm :mutlu:
 
Benim de oldu!!
Adını koyamadığım

Suçum mu günahım mı?
Sırrım mı desem?
Düşünce özgürlüğünü aşan
Arzularla tutuşan
Alev alev yanan söndüremediğim
Bedenime ızdırap veren
Yanlız yatağımı dağıtan
Ruhuma tazelik veren
Unutulmayacak hazları tattıran
Günahım!!!!
Sevgi yoksunluğumdaki
Suçum!!!
Kalbimin derinliklerindeki
Sırrım!!!
Sensin bu altına imza atamıyacağım
Kaleme aldıklarım
Sensiz seninle olan her anım
Düşüncelerin sonunda
Kavrulan bedenim
Duyduğu hazzın sonunda
Doyuma ulaşırken
Dudaklarımda ismini ısırdığım
SENSİN!!!!
 
Kaldırım kenarında bir çocuk gibi,
düşlerini çiziyordu...
sokak lambalarının soluk aydınlığında;
yüzüne düşen ışık hüzmeleriyle
gözlerini kısıyordu...
toprağı delerken düşleri, gömülüp gidiyordu,
o ise ardından bakıyordu öylesine...

bulutlar gözlerini okşuyordu ya gündüz vakti,
yağmur aydınlatıyordu ya yüreğini
arındırıyordu ya
benliğini herşeyden
herkesten...
semaya bakıp haykırıyordu ya
yıldızları toplamak istediğini
tek tek...
okyanuslara isyan ediyordu ya...
şafağın karanlığını yaşıyordu her dem kalbinde,
gömülüp giden düşlerini özlüyordu
onları arıyordu heryerde,
geçmişini gelecekte soruyordu,
geçmiş sevgileri arıyordu bir de
sevmeyi özlüyordu...
ilk kalp ağrısını arıyordu şimdilerde...
o ilk sızıyı hissetmeyi özlüyordu
ama
onlarda gömülen düşlerle ve geçmişle
gömülüydü artık yerin derinliklerine
yitirmişti heyecanını, kalp acısını
tıpkı düşleri gibi onlar da kayıptı artık,
saklıydı herhangi bir yerin
herhangi bir hücresinde
 
Ben veda etmeyi pek beceremem. Duygularımı da pek açığa vuramam zaten, hele bu veda çok daha zor geliyor. Aslında hiç böyle bir son görüşmeye gerek yoktu. Ama insanın kanı durmuyor işte., ne varsa bu son anlarda.? Senden hatırlamanı bile istemiyorum., sadece temizliği ve saflığı yaşatalım bu aşkı kalbimizin bir kuytu köşesinde!... Ne güzel başlamıştı. İkimizde gençtik deli doluyduk, coşkunluğumuzun son safhasında kanımızın kaynadığı bir anda gördük birbirimizi, sevdalandık. Geceler boyu uykusuz kaldık birbirimizi düşünmekten, en güzel heyecanları, en güzel bakışları yaşadık. Hemen aşkı yaşadık, zamanı durdurup utançları ve sitemleri yaşadık. Kavgaların en güzellerini de biz yaptık. Çünkü barışmakta ayrı bir zevk veriyordu bize. Sevdik, sevildik, doruğuna vardık kutsal duyguların.Aşk yeminleri ettik tutamayacağımızı bile bile. Günlerce aylarca yalnız ikimiz varmış gibi yaşadık. Ne alaylı bakan gözlere, ne karşı çıkan büyüklere, ne de dost sözüne aldandık. Kendi ateşimizde yandık, en önemlisi bir birimizi anladık. Romantik şarkıları serin aksam üstüleri yaşadık seninle. En güzel çiçekleri verdin bana. Rüyalarda bile hep ikimiz vardık. Gerçek aşkı tattık bunu sende biliyorsun. Öyleyse hep aynı duygularla kalmalı değil mi? Biz birlikte olmasak da... güzel başlayan çok güzel yaşanan bu aşkı aynı temiz duygularla bitirmeliyiz. Şimdi de ayrılığın en güzelini en acısını yine biz yaşıyoruz... Ne dersin bu da Allah'ın bir lütfü değil mi bize? Lütfen ağlama. Neden benimkilerle yarışıyor göz yaşların? Sen benim güçlü kocaman sevgilim değil misin? Güçlüsündür sen... seni hep böyle hatırlamak istiyorum, haydi sil gözyaşlarını. Hava da kararmak üzere, zaman bize hep acımasızdı zaten. Yine öyle çabuk olmamızı istiyor herhalde. Sana bir şey söylemek istiyorum. Mavi gömleğin sana çok yakışıyor bir daha kız tavlamaya niyetlenirsen bu sözlerim aklında bulunsun. Bir de küçük bir istek arkana dönüp bakma tamam mı her şey burada bitsin, hoşça kal.
 
Ben seni kocaman bir yürekle sevdim.Gözlerim değil,yüreğimdi seni gören.Sen damarlarımdaki kana karışıp geldin oturdun yüreğime.Başka yerde olamazdın zaten.Sen benim en değerli yerimde yüreğimde olmalıydın,orda kalmalıydın...
Çok aşka ev sahipliği yapan bu yürek,ilk kez bu kadar kolay kabullendi seni.Herhangi bir konuk değildin artık.Bu yüzden ağırlama faslı vardı ne de uğurlama.o yüzden gerçek sahibiydin...
Şimdi kış ama ben dört evsim baharı yaşadım seninle.Çiçek açtın gönlümde.Gökkuşağı söük kaldı senin renklerin karşısında.Taze bir yaprak gibi yeşildin.Açelyaydın pembeliğinle.Üzerine çiğ taneleri düşmüş sarı güldün.Kırmızıydın ateş gibi...Ve maviydin.En çok bu renkle anmayı sevdim seni.Denize tutkundum.Denizi sensiz,seni denizsiz düşünemedim...Seni severken,dünyayı da sevdim ben;insanları da...kendime bile dar gelirken,içinde herkesi barındıran bir hayatın sahibiydin artık.En kızgın,en tahammülsüz olduğum anlarda bile seni düşünmek yetti bana.İçimdeki sevinç yüzüme yansıdı,güldüm.Beni böylesine güldüren,senin sevgindi.Ve ben karşılksız içten sevginin ne demek olduğunu,nasıl güzel bir şey olduğunu öğrendim seninle.Her şeye rağmen sevdim seni.Güçlüydüm ve aşamayacağım engel yoktu.Koca bir kente,koca bir ülkeye kafa tutabilirdim.Sevdim ve hayrandım.Her halin çekti beni.Duruşunu,uyumanı,gülmeni,kızmanı,şaşkınlığını,saflığını,kurnazlığını,çocukluğunu,olgunluğunu sevdim.Küçük oyunlarını,kaprislerini,sitemlerini sevdim.Sesini de sevdim,suskunluğunu da...seni ve o doyumsuz sevdanı,uçarı sevdanı anlatacak kelime bulamadım çoğu zaman.Sığmadın cümlelere ve hiçbir cümle seni yeterince tarif edecek kadar derin olmadı.Seni severken yorulmadım,çünkü sen yaşam kaynağımdın.Ölmeyecektin,çükü ölemezliğin ta kendisiydin.
SEVDİM İŞTE;ÖTESİ YOK...
 
Bir tek şeyi unutma!
Seni sevdim ben.
Kalbim şimdi bir sokak çocuğu
Kelebekleri göç etti gönlümün
Issızlaştı hayat sanki
Sanki, sabahı eksik şiirlerimin.
Sanki, gecesi hep kanayan bir yara
Ve sanki, artık hep kanayacak...
Ağlanacak bir aşkın kıyısına vurduysa gözlerim
Çare yok, ağlayacak.
Bir tek şeyi unutma!
Seni sevdim ben.
Kapıları kendime ben açamadım
Ya da yanlış saatlerde bekledim gelmeni
Düşünüyorum da sen gideli ne çok yalnızım..
Sarmaşık aşkın sarısında kaldım, sarılamadım.
Savunamadım seni kimselere
Anlatamadım seni kimselere
Kimsesiz kaldım,En çok da sensiz...
Bir tek şeyi unutma!
Seni sevdim ben..
Sana uyumak,Sana uyanmaktı hayat.
Sıratını geçtim yaşarken korkmadan
Korkumu geçtim cesaretle, ihanetle
Berduş bir yalan masumiyeti öptüm bile bile
Tek sen gitme diye
Sonbahar oldum yaprak yaprak
Ağaç oldum köklerimi unutarak
Tesellisiz bir geceye fırlatıldım
Kalbimi dar kafese kapatarak
İçimdeki bir kanarya
Hiç susmadan ağlayacak
Bir tek şeyi unutma!
Seni sevdim ben.
Yakamozlarında yıkadım sevdamı çırılçıplak
Seni sevdiğimi bağırdım mehtabına
Beyazında akladım bulutunun
Mavi mavi sevdim seni içim kan ağlayarak
Bir tek şeyi unutma!
Seni sevdim ben.
Anlattıkça kış vuruyor satırlarıma
Anlattıkça üşüyor, anlattıkça ısınıyor yüreğim.
Bugün sardunyalarım da açmadı
Belki de küskün renklere
Ellerimde günah gibi yaşayamadıklarım
Sensiz soluyorum anlayacağın
Mavi mavi ölüyorum
Duyuyor musun, orada mısın,
Var mısın, yok musun?
Bir tek şeyi unutma!
Seni sevdim ben.
Yanarak, yıkılarak
Aklıma her geldiğinde ağlayarak....

Naşide Göktürk
 
Birden özleyiveriyorsunuz...
Çoktan unuttugunuzu sandiginiz
ya da yalnizca bir kere karsilastiginiz
ve özlemek için yeteri kadar tanimadiginiz birini
bir sabah çilginca özleyerek uyaniyorsunuz.
Rüyalariniz, içinizdeki o gizli,
esrarini ele vermez büyücü,
siz çarsaflarinizin arasinda,
bütün tehlikelerden uzak,
güvenle yattiginizi sandiginiz bir anda,
usulca ruhunuza sokulup,
sizden habersiz oralara yigilmis cephanelikleri
birer birer atesleyiveriyor.
infilaklarla sarsilarak uyaniyorsunuz.
Hayatinizda olmayan birini hayatiniza almak,
ona dokunmak,
onun sesini duymak için kivranirken
buluveriyorsunuz kendinizi...
Özlemek, o yakici istek,
bilinen herseyi ve önem sirasini degistiriveriyor.
Özlediginiz ise çok uzaklarda...
Yaninda olmasini istediginiz halde
yaninizda olmayan bir tek kisi,
yaniniza bile yaklasmadan,
hatta onu özlediginizden
ve onu istediginizden haberdar bile olmadan,
bütün hayati,
bütün görüntüleri eritip
baska kiliklara sokuyor...

Ahmet ALTAN
 
Geri
Üst