Demokratik Açılım [ Tek Başlık ]
- Konbuyu başlatan Albayrak
- Başlangıç tarihi
KoRoGLu*
New member
Kürt Açılımında Gelinen Son Nokta
Başbakanlık, İçişleri ve MİT üyelerinden oluşan komisyonun, sivil toplum örgütlerinden ve partilerden gelen öneriler doğrultusunda yaptığı çalışmanın ana hatları belli oldu.
Açılım paketinde genel af ve alfabe değişikliği yeralmıyor. Meclisin açılmasıyla gündeme gelecek paketin içinde olması planlanan düzenlemelerden bazıları şöyle:
ÜNİTER DEVLETE AYKIRI OLMAYACAK: Atılacak tüm adımlar Anayasanın ilk 3 maddesinde çizilen çerçeve içinde kalacak. Üniter yapıya aykırı hiçbir değişiklik pakete konmayacak.
KÜRTÇE İSME İZİN: Doğu ve Güneydoğuda adı sonradan Türkçeye çevrilen yerleşim yerlerine eski isimlerini kullanma izni verilecek. Diğer etnik gruplar talepte bulunmaları halinde kendi dillerindeki yerleşim yerlerinin adlarını kullanabilecek.
İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ ARTACAK: Türk Ceza Kanununun 216. Maddesi değiştirilerek ifade özgürlüğünün sınırları genişletirken, nefret suçlarına ilişkin boşluk oluşmaması için tedbir alınacak.
VATANDAŞLIKTAN ÇIKMAYA DÜZEN: 12 Eylül darbesinde Avrupaya kaçan ve Türk vatandaşlığından çıkmış kişilerin yeniden vatandaşlığa dönüşü sağlanacak.
YENİ VATANDAŞLIK HAKKI VERİLECEK: Teröre bulaşmadığı ve silahlı eylemlere karışmadığı tespit edilen Kürt kökenli vatandaşlara İçişleri Bakanlığının önerisiyle yeniden vatandaşlık hakkı verilecek.
KAMPLAR BOŞALACAK: Mahmur Kampı Birleşmiş Milletler ve Irak devletiyle yapılacak işbirliği içinde boşaltılacak. 6-7 bin mültecinin Türkiyeye yerleşmesi sağlanacak.
DİYARBAKIR CEZAEVİ:1980 darbesinden beri işkence ve insan hakları ihlalleri ile anılan Diyarbakır Cezaevi boşaltılacak. Bölgedeki tüm cezaevlerinin AB standartlarında olmasına özen gösterilecek.
BELEDİYELER GÜÇLENECEK: Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi sağlanacak. Merkezi yönetimin birçok yetkisi yerel yönetimlere devredilecek, ancak bu üniter devlet yapısını zedelemeyecek bir boyutta tutulacak. Halen TBMMde bulunan Yerel Yönetimler Reformu bu gözle yeniden elden geçirilecek.
ÖCALANIN DURUMU: İmralıda tutuklu bulunan PKK Lideri Abdullah Öcalanın yaşamı, Uluslararası Af Örgütü ve Avrupa İnsan Hakları Komisyonu standartlarına göre yeniden gözden geçirilecek.
CEZAEVİNDE KÜRTÇE KONUŞULACAK: Cezaevindeki Kürtçe konuşma yasağı kaldırılacak. Yeni tüzükte, Türkçe bilmediğini beyan etmek yeterli sayılacak.
GENEL AF OLMAYACAK: Genel affa gidecek bir düzenleme yapılmayacak. Ancak dağdaki ve cezaevindeki mahkûmların azami düzeyde yararlanacağı ceza indirimlerine gidilecek. TCKnın Etkin Pişmanlık başta olmak üzere bazı maddelerinde değişiklik yapılarak dağdaki PKK militanlarının indirilmesi sağlanacak.
TERÖR SUÇLUSU ÇOCUKLAR: Terörle Mücadele Yasasında değişiklik yapılarak, sokak gösterilerine katılan çocukların terör suçlusu olarak yargılanmaması sağlanacak.
TARİH DERSİNDE MÜFREDAT DEĞİŞİKLİĞİ: Hem ilk ve ortaöğretimde, hem de üniversitelerde tarih derslerinin müfredatı değiştirilecek. Kürtleri yok sayan ifadelerin değiştirilmesi sağlanacak. Türk Dil Kurumu da sözlük ve gramer kitaplarında ayrımcılığa yol açan ifadelerin tamamını çıkaracak.
ANADİLDE PROPAGANDA: Siyasi partilerin anadilde propaganda yapmasına imkân verilecek. Siyasi Partiler Kanununun, Azınlık Yaratılmasının Önlenmesi başlıklı maddesi değiştirilecek. Bu maddedeki, propaganda ve mitinglerde, pankart ve levhalarda, broşür ve beyannamelerde plaklar ve ses görüntü bantlarında Türkçeden başka dil kullanılamayacağı hükmü değiştirilecek. Çifte dil kullanmanın yolu açılacak.
ÖZEL EĞİTİM MERKEZLERİ: Silah bırakan terör örgütü militanlarının topluma kazandırılmasına yönelik projeler hazırlanıp, özel eğitim merkezleri kurulacak.
KÖYE DÖNÜŞ HIZLANACAK: Köye dönmek isteyenler teşvik edilecek. Terörden doğan zararların karşılanmasına yönelik sorunlar kısa sürede giderilecek.
DİYANETTEN AÇILIM: Diyanet İşleri Başkanlığı Kürtçe Kuran-ı Kerim çalışmalarını kısa sürede tamamlayacak. Bölgedeki vekil imam uygulamalarına son verilecek. Bölgeye gönüllü ve kadrolu imamlar gönderilecek.
GAP TAMAMLANACAK: GAP Projesi 2012 yılına kadar tamamlanacak. 2 milyon kişiye istihdam yaratılacak. Bölgedeki işsizliğin giderilmesi için özel teşvikler getirilecek.
ANDIMIZ OKUNMAYACAK
Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde 250 yeni okul inşa edilecek. İlk Öğretim Okullarında Türküm Doğruyum, Çalışkanım dizeleri ile başlayan Andın okutulmasından vazgeçilecek.
ALFABE DEĞİŞMEYECEK: Türkiye Cumhuriyetinin resmi dilinin Türkçe olduğu ve alfabesinin 29 harften oluştuğuna ilişkin Anayasal ve yasal düzenlemeler korunacak
KÜRTÇE YAYINA YENİ DÜZEN: RTÜK Yasasında yapılacak değişiklikle Kürtçe yayınlarla ilgili yeni düzenlemeler yapılacak. Özel televizyon ve radyoların Kürtçe yayın yapmasına izin verilecek.
ANADİLDE EĞİTİM YOK: Ancak anadilin öğrenilmesinin önündeki tüm engeller kaldırılacak.
KÜRTÇE KURSA DÜZEN: Yasa değiştirilecek. Kürtçe kurs merkezleri birçok dilde eğitim verebilecek.
ENSTİTÜ KURULACAK: Artuklu ve Dicle Üniversiteleri bünyesinde Kürt Dili ve Edebiyatı ile Kürdoloji Enstitüsü kurulacak. Kürt tarihi ile ilgili araştırmalar yapacak birimler de oluşturulacak.
SEÇMELİ DERS ÇALIŞMASI: Milli Eğitim Bakanlığı müfredat değişikliğine giderek, İngilizce, Almanca gibi Kürtçeyi de seçmeli derslerden biri haline getirecek.
HALK EĞİTİM MERKEZLERİNDE KÜRTÇE: Kürtçe öğrenmek isteyen vatandaşlara Halk Eğitim Merkezlerinde Kürtçe okuma yazma kursları açılacak.
Başbakanlık, İçişleri ve MİT üyelerinden oluşan komisyonun, sivil toplum örgütlerinden ve partilerden gelen öneriler doğrultusunda yaptığı çalışmanın ana hatları belli oldu.
Açılım paketinde genel af ve alfabe değişikliği yeralmıyor. Meclisin açılmasıyla gündeme gelecek paketin içinde olması planlanan düzenlemelerden bazıları şöyle:
ÜNİTER DEVLETE AYKIRI OLMAYACAK: Atılacak tüm adımlar Anayasanın ilk 3 maddesinde çizilen çerçeve içinde kalacak. Üniter yapıya aykırı hiçbir değişiklik pakete konmayacak.
KÜRTÇE İSME İZİN: Doğu ve Güneydoğuda adı sonradan Türkçeye çevrilen yerleşim yerlerine eski isimlerini kullanma izni verilecek. Diğer etnik gruplar talepte bulunmaları halinde kendi dillerindeki yerleşim yerlerinin adlarını kullanabilecek.
İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ ARTACAK: Türk Ceza Kanununun 216. Maddesi değiştirilerek ifade özgürlüğünün sınırları genişletirken, nefret suçlarına ilişkin boşluk oluşmaması için tedbir alınacak.
VATANDAŞLIKTAN ÇIKMAYA DÜZEN: 12 Eylül darbesinde Avrupaya kaçan ve Türk vatandaşlığından çıkmış kişilerin yeniden vatandaşlığa dönüşü sağlanacak.
YENİ VATANDAŞLIK HAKKI VERİLECEK: Teröre bulaşmadığı ve silahlı eylemlere karışmadığı tespit edilen Kürt kökenli vatandaşlara İçişleri Bakanlığının önerisiyle yeniden vatandaşlık hakkı verilecek.
KAMPLAR BOŞALACAK: Mahmur Kampı Birleşmiş Milletler ve Irak devletiyle yapılacak işbirliği içinde boşaltılacak. 6-7 bin mültecinin Türkiyeye yerleşmesi sağlanacak.
DİYARBAKIR CEZAEVİ:1980 darbesinden beri işkence ve insan hakları ihlalleri ile anılan Diyarbakır Cezaevi boşaltılacak. Bölgedeki tüm cezaevlerinin AB standartlarında olmasına özen gösterilecek.
BELEDİYELER GÜÇLENECEK: Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi sağlanacak. Merkezi yönetimin birçok yetkisi yerel yönetimlere devredilecek, ancak bu üniter devlet yapısını zedelemeyecek bir boyutta tutulacak. Halen TBMMde bulunan Yerel Yönetimler Reformu bu gözle yeniden elden geçirilecek.
ÖCALANIN DURUMU: İmralıda tutuklu bulunan PKK Lideri Abdullah Öcalanın yaşamı, Uluslararası Af Örgütü ve Avrupa İnsan Hakları Komisyonu standartlarına göre yeniden gözden geçirilecek.
CEZAEVİNDE KÜRTÇE KONUŞULACAK: Cezaevindeki Kürtçe konuşma yasağı kaldırılacak. Yeni tüzükte, Türkçe bilmediğini beyan etmek yeterli sayılacak.
GENEL AF OLMAYACAK: Genel affa gidecek bir düzenleme yapılmayacak. Ancak dağdaki ve cezaevindeki mahkûmların azami düzeyde yararlanacağı ceza indirimlerine gidilecek. TCKnın Etkin Pişmanlık başta olmak üzere bazı maddelerinde değişiklik yapılarak dağdaki PKK militanlarının indirilmesi sağlanacak.
TERÖR SUÇLUSU ÇOCUKLAR: Terörle Mücadele Yasasında değişiklik yapılarak, sokak gösterilerine katılan çocukların terör suçlusu olarak yargılanmaması sağlanacak.
TARİH DERSİNDE MÜFREDAT DEĞİŞİKLİĞİ: Hem ilk ve ortaöğretimde, hem de üniversitelerde tarih derslerinin müfredatı değiştirilecek. Kürtleri yok sayan ifadelerin değiştirilmesi sağlanacak. Türk Dil Kurumu da sözlük ve gramer kitaplarında ayrımcılığa yol açan ifadelerin tamamını çıkaracak.
ANADİLDE PROPAGANDA: Siyasi partilerin anadilde propaganda yapmasına imkân verilecek. Siyasi Partiler Kanununun, Azınlık Yaratılmasının Önlenmesi başlıklı maddesi değiştirilecek. Bu maddedeki, propaganda ve mitinglerde, pankart ve levhalarda, broşür ve beyannamelerde plaklar ve ses görüntü bantlarında Türkçeden başka dil kullanılamayacağı hükmü değiştirilecek. Çifte dil kullanmanın yolu açılacak.
ÖZEL EĞİTİM MERKEZLERİ: Silah bırakan terör örgütü militanlarının topluma kazandırılmasına yönelik projeler hazırlanıp, özel eğitim merkezleri kurulacak.
KÖYE DÖNÜŞ HIZLANACAK: Köye dönmek isteyenler teşvik edilecek. Terörden doğan zararların karşılanmasına yönelik sorunlar kısa sürede giderilecek.
DİYANETTEN AÇILIM: Diyanet İşleri Başkanlığı Kürtçe Kuran-ı Kerim çalışmalarını kısa sürede tamamlayacak. Bölgedeki vekil imam uygulamalarına son verilecek. Bölgeye gönüllü ve kadrolu imamlar gönderilecek.
GAP TAMAMLANACAK: GAP Projesi 2012 yılına kadar tamamlanacak. 2 milyon kişiye istihdam yaratılacak. Bölgedeki işsizliğin giderilmesi için özel teşvikler getirilecek.
ANDIMIZ OKUNMAYACAK
Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde 250 yeni okul inşa edilecek. İlk Öğretim Okullarında Türküm Doğruyum, Çalışkanım dizeleri ile başlayan Andın okutulmasından vazgeçilecek.
ALFABE DEĞİŞMEYECEK: Türkiye Cumhuriyetinin resmi dilinin Türkçe olduğu ve alfabesinin 29 harften oluştuğuna ilişkin Anayasal ve yasal düzenlemeler korunacak
KÜRTÇE YAYINA YENİ DÜZEN: RTÜK Yasasında yapılacak değişiklikle Kürtçe yayınlarla ilgili yeni düzenlemeler yapılacak. Özel televizyon ve radyoların Kürtçe yayın yapmasına izin verilecek.
ANADİLDE EĞİTİM YOK: Ancak anadilin öğrenilmesinin önündeki tüm engeller kaldırılacak.
KÜRTÇE KURSA DÜZEN: Yasa değiştirilecek. Kürtçe kurs merkezleri birçok dilde eğitim verebilecek.
ENSTİTÜ KURULACAK: Artuklu ve Dicle Üniversiteleri bünyesinde Kürt Dili ve Edebiyatı ile Kürdoloji Enstitüsü kurulacak. Kürt tarihi ile ilgili araştırmalar yapacak birimler de oluşturulacak.
SEÇMELİ DERS ÇALIŞMASI: Milli Eğitim Bakanlığı müfredat değişikliğine giderek, İngilizce, Almanca gibi Kürtçeyi de seçmeli derslerden biri haline getirecek.
HALK EĞİTİM MERKEZLERİNDE KÜRTÇE: Kürtçe öğrenmek isteyen vatandaşlara Halk Eğitim Merkezlerinde Kürtçe okuma yazma kursları açılacak.
remzi1
New member
- Katılım
- 23 Ara 2008
- Mesajlar
- 44
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Acılım
Daha dün Aksama kadar kürt acilimina karsi iyimser olarak karsi degildim taki bi gazeteci arkadasla görüsene kadar,ben sadece acilimin iceriginin; iste yeni okullar,dahada serbestce kürtce konusma,kürtlere batililar tarafindan yaklasimdaki hosgörü sicakligi vesaire gibi.Ama ögrendigim kadariyla icerik sadece bölücülükten baska birsey olmadigini anladim.yani icerik
EVLET ICERISINDE DEVLET KURMA,AYRI BAYRAK ,KENDILERINE AIT FUTBOL TAKIMI gibi bircok bölücülük adina yer alan maddelerin var oldugunu duydum.yani benim sadece bu ülkede sadece kürtler yasamadigina göre mücadeleye devam.ha bu arada sunuda söyleyeyim.bu yorum sadece bir kisiyle görüsmeden ibarette degil.unutmayalimki kücük hatalar büyüklerin baslangicidir.
Daha dün Aksama kadar kürt acilimina karsi iyimser olarak karsi degildim taki bi gazeteci arkadasla görüsene kadar,ben sadece acilimin iceriginin; iste yeni okullar,dahada serbestce kürtce konusma,kürtlere batililar tarafindan yaklasimdaki hosgörü sicakligi vesaire gibi.Ama ögrendigim kadariyla icerik sadece bölücülükten baska birsey olmadigini anladim.yani icerik
EVLET ICERISINDE DEVLET KURMA,AYRI BAYRAK ,KENDILERINE AIT FUTBOL TAKIMI gibi bircok bölücülük adina yer alan maddelerin var oldugunu duydum.yani benim sadece bu ülkede sadece kürtler yasamadigina göre mücadeleye devam.ha bu arada sunuda söyleyeyim.bu yorum sadece bir kisiyle görüsmeden ibarette degil.unutmayalimki kücük hatalar büyüklerin baslangicidir.
Albayrak
Can Feda
- Katılım
- 23 May 2007
- Mesajlar
- 4,439
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Zaten öyle olmasaydı çoktan açılmış olurduk :goz:
ALLAH ülkemize hayırlısı ne ise onu versin
atn42
New member
e günaydın
kıbrıs olmadı
sıra kürt ve ermeni açılımında
kıbrıs olmadı
sıra kürt ve ermeni açılımında
Albayrak
Can Feda
- Katılım
- 23 May 2007
- Mesajlar
- 4,439
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Devlet, İmralı canisi ile görüşüyor!
BAŞBAKAN Erdoğan’ın “Cengiz abi” dediği Çandar, ’açılım’la ilgili şok açıklamalar yaptı: Kandil ve İmralı’yla gizlice görüşülüyor, bunu biliyorum. MİT Başkanı Emre Taner düzeyinde görüşmeler yapıldığını da duydum.
Erdoğan yalan söylemiş
ÇANDAR, Tayyip Erdoğan’ın DTP lideri Ahmet Türk ile yaptığı görüşme için de ilginç bir iddia ortaya attı: Gazetelerde ‘AKP Genel Başkanı olarak görüştü’ denildi. Türk’le konuştum; ‘Ben burada Başbakan olarak bulunuyorum’ demiş.
‘Öcalan’la görüşülüyor’
AKP’ye yakınlığı ile bilinen gazeteci Cengiz Çandar, sözde Kürt açılımı çalışmaları için İmralı’daki bebek katili ve Kandil’deki PKK elebaşılarıyla gizlice görüşüldüğünü iddia etti
Haber: Fatih ERBOZ
AKP’ye yakınlığı ile tanınan gazeteci Çengiz Çandar, sözde Kürt açılımı çalışmaları konusunda Vatan gazetesine şok açıklamalarda bulundu. Çandar, açılım sürecinde, terör örgütünün Kandil’deki ele başları ve İmralı’da yatan bebek katili Öcalan’la görüşüldüğünü iddia etti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, DTP genel Başkanı Ahmet Türk’le görüşmesinde, “Ben burada Başbakan olarak bulunuyorum” dediğini de aktaran Çandar şu açıklamaları yaptı:
Gizli görüşmeleri duydum
“Kandil ve İmralı’yla gizlice görüşülüyor, bunu biliyorum. Kanıtlayamam ama MİT Başkanı Emre Taner düzeyinde görüşmeler yapıldığını duydum. PKK’nın Avrupa sorumlusu Sabri Ok’la da görüşüldü. Avrupa’da yüz yüze görüşülmüş. Öcalan’la da görüşülüyor deniyor. Talabani bana söylemişti. Silahlara veda için İmralı’nın muhatap alınması şart ve bu yapılıyor.” Röportajda, cumhurbaşkanlığı döneminde danışmanlığını yaptığı Turgut Özal’ın Kürt politikasının mimarlarından biri olduğunu da iddia eden Çandar, şöyle konuştu: “Özal’ın Kürt sorununu kavrayışı, bu hükümetin başındakilerden daha kuvvetliydi. Özal bu konuya ilişkin çok daha fazla donanımlıydı. Şimdikiler yolda öğreniyorlar. 16 yılda bu mesele kangren oldu. Bugün daha karmaşık bir yapı var. PKK dağdan inecek mi? Bütün gizli faaliyetler bu yönde. Kandil ve İmralı’yla görüşülüyor, biliyorum. Özal’ın Kürt politikasında en yakınındaki adam bendim. Özal’ın kişiliğine ve sıfatının önemine saygıyı koruyarak şunu da söyleyebilirim ki, o politikanın mimarlarından biriydim.”
’Başbakan olarak buradayım’
Çandar, DTP Genel Başkanı Ahmet Türk’ün kendisine Başbakan’la olan görüşmeyi anlattığını da ileri sürdü. Türk’le özel görüştüğünü belirten Çandar, o konuşmayı da şu sözlerle anlattı: “Özel görüşmemizde bana, ’Silahlı mücadelenin miyadı dolmuştur. Ben hiçbir zaman silahlı mücadeleden yana olmadım ama tahlil olarak da miyadı dolmuştur. Şimdi, şaka değil bu bölge enerji transit yolu, trilyonlarca para yatırıyorlar, bırakmazlar adamı öyle. O yüzden benim en büyük derdim bu tarihi süreçte Kürtlerin hata yapmaması. Kürtler hata yaparsa eziliriz’dedi. Mesela gazetelerde ’AKP Genel Başkanı olarak görüştü’dendi. Ahmet Türk’le konuştum; ’Ben burada Başbakan olarak bulunuyorum’demiş ve çok sıcak ve meseleyi anlayan bir tavırla görüşmeyi sürdürmüş Tayyip Erdoğan. ’Biz siyasi kanadı değiliz PKK’nın’dedi Ahmet Türk.”
“Tüm bunlar oyunun parçası”
CHP’li Bülent Baratalı, Çandar’ın açıklamalarına ilginç bir tepki verdi: Bunlar hep aynı oyunun parçası. Hazmedenler, hazmedemeyenlere bu yollarla mesaj veriyor!
ÇANDAR’IN İDDİALARI BÖYLE BÖYLE YORUMLANDI:
Hazmedenler mesaj veriyor
AKP yanlısı gazetecinin ortaya attığı iddiaların ‘hazmettirme operasyonu’nun bir parçası olduğu vurgulandı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD’ye giderek çok uluslu bir projenin parçası olan sözde Kürt açılımı konusunda bilgi verdiğini savunan muhalefet temsilcileri, Türkiye’nin PKK ile üst düzeyde görüşmeler yaptığı iddialarını bu açıdan değerlendirmek gerektiğini kaydetti. Siyasilerin tepki ve görüşleri şöyle:
ABD’ye giderek bilgi verdi
CHP İzmir milletvekili Bülent Baratalı: “Çok uluslu proje Çekiç Güç yapılanmasından bu yana devam ediyor. AKP de bu projenin içinde yer alan bir iktidar partisi. Başbakan sürekli olarak sözde Kürt açılımının devlet projesi olduğunu yineliyor. Devletin asayiş ve güvenlik birimlerinin de açıklamaları var. Her ne kadar bunun devlet projesi olup olmadığı yapılan açıklamalardan tam olarak anlaşılmasa da artık Ortadoğu’nun çok uluslu güçler tarafından yeniden yapılandırılmasının süreci içerisinde olduğumuz açıkça ortada. Başbakan zaten ABD’ye giderek bu projenin başındaki kişiye olanları anlattı. Projenin adı ne olursa olsun niteliği önemlidir. Cumhurbaşkanı da bunun tarihi bir fırsat olduğunu kaydetti. ’Müjde veriyorum’dedi. Defalarca ’fırsat var, kaçırmayalım’dendi. Daha sonra Türkiye, Suriye, Irak ve malum bölgenin temsilcileriyle görüşüldü. Bunlar hep kamuoyunun gözü önünde oldu. Zaten oraya Çekiç Güç’ün yerleşmesi, 42. paralelin ötesine geçemeyecek bir durum oluşturulması, aynı zamanda PKK’nın sıkıştırıldığında ABD helikopterlerinden destek atılması, tüm bunlar aynı oyunun bir parçası. Şimdi bakıyoruz demek ki hazmedenler, hazmedemeyenlere bu yollarla mesaj veriyor.”
PKK’nın sırtı sıvazlanıyor
CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü: “Söz konusu iddialar iddia olmaktan çoktan çıktı. Türkiye Cumhuriyeti’ni bugün yönetenler PKK bölücü örgütünün üst düzey yöneticileriyle görüşüyor. AKP iktidara geldiğinden bu yana sürüyor. Bu iddia olmaktan çoktan çıktı. Bakıyorsunuz, İmralı’ya avukatlar gidiyor ve açıklama yapıyor, basın toplantısı yapıyor. İktidar istese bunların önüne çok rahat geçer. Ancak geçilmiyor. Dolaylı ya da dolaysız PKK ile görüşülüyor. PKK yöneticilerinin sırtı sıvazlanıyor. Terör daha da azdırılıyor. O bölgede yaşayan vatandaşlarımız terörden medet umar hale getiriliyor. Bugün bakıyorsunuz PKK ’ortada kazanım var bunu biz dağdan elde ettik’diyecek noktaya gelmeye başladı. O bölgede yaşayan ve terör istemeyen insanlar da bunun etkisinde kalıyor. İnsanları terörle bir şeyler elde ediliyormuş demek ki noktasına getiriyorlar. Bir iktidarın görevi bu mudur? Teröristin sırtını sıvazlarsanız terör daha da artacaktır.”
Kaynak
BAŞBAKAN Erdoğan’ın “Cengiz abi” dediği Çandar, ’açılım’la ilgili şok açıklamalar yaptı: Kandil ve İmralı’yla gizlice görüşülüyor, bunu biliyorum. MİT Başkanı Emre Taner düzeyinde görüşmeler yapıldığını da duydum.
Erdoğan yalan söylemiş
ÇANDAR, Tayyip Erdoğan’ın DTP lideri Ahmet Türk ile yaptığı görüşme için de ilginç bir iddia ortaya attı: Gazetelerde ‘AKP Genel Başkanı olarak görüştü’ denildi. Türk’le konuştum; ‘Ben burada Başbakan olarak bulunuyorum’ demiş.
‘Öcalan’la görüşülüyor’
AKP’ye yakınlığı ile bilinen gazeteci Cengiz Çandar, sözde Kürt açılımı çalışmaları için İmralı’daki bebek katili ve Kandil’deki PKK elebaşılarıyla gizlice görüşüldüğünü iddia etti
Haber: Fatih ERBOZ
AKP’ye yakınlığı ile tanınan gazeteci Çengiz Çandar, sözde Kürt açılımı çalışmaları konusunda Vatan gazetesine şok açıklamalarda bulundu. Çandar, açılım sürecinde, terör örgütünün Kandil’deki ele başları ve İmralı’da yatan bebek katili Öcalan’la görüşüldüğünü iddia etti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, DTP genel Başkanı Ahmet Türk’le görüşmesinde, “Ben burada Başbakan olarak bulunuyorum” dediğini de aktaran Çandar şu açıklamaları yaptı:
Gizli görüşmeleri duydum
“Kandil ve İmralı’yla gizlice görüşülüyor, bunu biliyorum. Kanıtlayamam ama MİT Başkanı Emre Taner düzeyinde görüşmeler yapıldığını duydum. PKK’nın Avrupa sorumlusu Sabri Ok’la da görüşüldü. Avrupa’da yüz yüze görüşülmüş. Öcalan’la da görüşülüyor deniyor. Talabani bana söylemişti. Silahlara veda için İmralı’nın muhatap alınması şart ve bu yapılıyor.” Röportajda, cumhurbaşkanlığı döneminde danışmanlığını yaptığı Turgut Özal’ın Kürt politikasının mimarlarından biri olduğunu da iddia eden Çandar, şöyle konuştu: “Özal’ın Kürt sorununu kavrayışı, bu hükümetin başındakilerden daha kuvvetliydi. Özal bu konuya ilişkin çok daha fazla donanımlıydı. Şimdikiler yolda öğreniyorlar. 16 yılda bu mesele kangren oldu. Bugün daha karmaşık bir yapı var. PKK dağdan inecek mi? Bütün gizli faaliyetler bu yönde. Kandil ve İmralı’yla görüşülüyor, biliyorum. Özal’ın Kürt politikasında en yakınındaki adam bendim. Özal’ın kişiliğine ve sıfatının önemine saygıyı koruyarak şunu da söyleyebilirim ki, o politikanın mimarlarından biriydim.”
’Başbakan olarak buradayım’
Çandar, DTP Genel Başkanı Ahmet Türk’ün kendisine Başbakan’la olan görüşmeyi anlattığını da ileri sürdü. Türk’le özel görüştüğünü belirten Çandar, o konuşmayı da şu sözlerle anlattı: “Özel görüşmemizde bana, ’Silahlı mücadelenin miyadı dolmuştur. Ben hiçbir zaman silahlı mücadeleden yana olmadım ama tahlil olarak da miyadı dolmuştur. Şimdi, şaka değil bu bölge enerji transit yolu, trilyonlarca para yatırıyorlar, bırakmazlar adamı öyle. O yüzden benim en büyük derdim bu tarihi süreçte Kürtlerin hata yapmaması. Kürtler hata yaparsa eziliriz’dedi. Mesela gazetelerde ’AKP Genel Başkanı olarak görüştü’dendi. Ahmet Türk’le konuştum; ’Ben burada Başbakan olarak bulunuyorum’demiş ve çok sıcak ve meseleyi anlayan bir tavırla görüşmeyi sürdürmüş Tayyip Erdoğan. ’Biz siyasi kanadı değiliz PKK’nın’dedi Ahmet Türk.”
“Tüm bunlar oyunun parçası”
CHP’li Bülent Baratalı, Çandar’ın açıklamalarına ilginç bir tepki verdi: Bunlar hep aynı oyunun parçası. Hazmedenler, hazmedemeyenlere bu yollarla mesaj veriyor!
ÇANDAR’IN İDDİALARI BÖYLE BÖYLE YORUMLANDI:
Hazmedenler mesaj veriyor
AKP yanlısı gazetecinin ortaya attığı iddiaların ‘hazmettirme operasyonu’nun bir parçası olduğu vurgulandı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD’ye giderek çok uluslu bir projenin parçası olan sözde Kürt açılımı konusunda bilgi verdiğini savunan muhalefet temsilcileri, Türkiye’nin PKK ile üst düzeyde görüşmeler yaptığı iddialarını bu açıdan değerlendirmek gerektiğini kaydetti. Siyasilerin tepki ve görüşleri şöyle:
ABD’ye giderek bilgi verdi
CHP İzmir milletvekili Bülent Baratalı: “Çok uluslu proje Çekiç Güç yapılanmasından bu yana devam ediyor. AKP de bu projenin içinde yer alan bir iktidar partisi. Başbakan sürekli olarak sözde Kürt açılımının devlet projesi olduğunu yineliyor. Devletin asayiş ve güvenlik birimlerinin de açıklamaları var. Her ne kadar bunun devlet projesi olup olmadığı yapılan açıklamalardan tam olarak anlaşılmasa da artık Ortadoğu’nun çok uluslu güçler tarafından yeniden yapılandırılmasının süreci içerisinde olduğumuz açıkça ortada. Başbakan zaten ABD’ye giderek bu projenin başındaki kişiye olanları anlattı. Projenin adı ne olursa olsun niteliği önemlidir. Cumhurbaşkanı da bunun tarihi bir fırsat olduğunu kaydetti. ’Müjde veriyorum’dedi. Defalarca ’fırsat var, kaçırmayalım’dendi. Daha sonra Türkiye, Suriye, Irak ve malum bölgenin temsilcileriyle görüşüldü. Bunlar hep kamuoyunun gözü önünde oldu. Zaten oraya Çekiç Güç’ün yerleşmesi, 42. paralelin ötesine geçemeyecek bir durum oluşturulması, aynı zamanda PKK’nın sıkıştırıldığında ABD helikopterlerinden destek atılması, tüm bunlar aynı oyunun bir parçası. Şimdi bakıyoruz demek ki hazmedenler, hazmedemeyenlere bu yollarla mesaj veriyor.”
PKK’nın sırtı sıvazlanıyor
CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü: “Söz konusu iddialar iddia olmaktan çoktan çıktı. Türkiye Cumhuriyeti’ni bugün yönetenler PKK bölücü örgütünün üst düzey yöneticileriyle görüşüyor. AKP iktidara geldiğinden bu yana sürüyor. Bu iddia olmaktan çoktan çıktı. Bakıyorsunuz, İmralı’ya avukatlar gidiyor ve açıklama yapıyor, basın toplantısı yapıyor. İktidar istese bunların önüne çok rahat geçer. Ancak geçilmiyor. Dolaylı ya da dolaysız PKK ile görüşülüyor. PKK yöneticilerinin sırtı sıvazlanıyor. Terör daha da azdırılıyor. O bölgede yaşayan vatandaşlarımız terörden medet umar hale getiriliyor. Bugün bakıyorsunuz PKK ’ortada kazanım var bunu biz dağdan elde ettik’diyecek noktaya gelmeye başladı. O bölgede yaşayan ve terör istemeyen insanlar da bunun etkisinde kalıyor. İnsanları terörle bir şeyler elde ediliyormuş demek ki noktasına getiriyorlar. Bir iktidarın görevi bu mudur? Teröristin sırtını sıvazlarsanız terör daha da artacaktır.”
Kaynak
atn42
New member
habere eklenecek bir şey yok
teşekkürler Albayrak
maalesef ülkemde bugün olanlar trajik bir komedya
tek bir sorum var
imralıdaki iti astığımızda ağlayanların ön safında kimler olacak
teşekkürler Albayrak
maalesef ülkemde bugün olanlar trajik bir komedya
tek bir sorum var
imralıdaki iti astığımızda ağlayanların ön safında kimler olacak
- Katılım
- 11 Mar 2008
- Mesajlar
- 20,694
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Allah o günleri gösterse başka bir şey istemem
Albayrak
Can Feda
- Katılım
- 23 May 2007
- Mesajlar
- 4,439
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Ağlayacaklar belli..
Daha kötüsü insanlar bu kadar aldatılamazdı. Sürekli kandırılıyoruz. Bu kadar olmaz ki..
oscs
New member
- Katılım
- 15 Tem 2008
- Mesajlar
- 1,148
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Yalancılar ve onların kadrolu gençlik kolları utanmadan sıkılmadan yalanlara devam ediyorsa daha çok kandırılır bu millet.
Demokratik açılım diye pkk açılımı yapıyorlarda yemezler.
COROPERATION
New member
BÜYÜK ORTA DOĞU'nun Türkiye DOĞrU' LARI !!!!
Diyelim ki ortada bir Proje var ve adı da BÜYÜK ORTADOĞU ;
Böyle mi olmalıydı rolümüz ? Böyle kaypakça ve ulusuna sahtekarca mı davranmalıydı Devleti yönetenler ? BÜYÜK ORTA DOĞU projesinin anahtarını TÜRKİYE' nin boynunda taşıdığını göremeyen birtek devleti yönetenler mi ? Boynumuzdakini anahtar değil pranga olarak görenler UTANMALILAR (yok ki o YÜZ)...
Şahsi görüşüm bu proje için öncelikle Ahmet TÜRK ile dış güçlerin görüştüğü. Ardından bu fitili ateşleyebilecek, ülkeyi böle bir karmaşa, bilgi kirliliği, kaos, bölünme korkusu ve nefsi müdafa duygularını ateşleyebilecek kapasitesiz bir devlet yönetimi bulmaları gerekiyordu ki sizinde bildiğiniz gibi hiç zorlanmadılar bu yönetimi arayıp bulmakta. Kapasitesiz diyorum çünkü adını daha ne koyacağını bile bilmeyen. Telaffuz edildiğinde nasıl bir toplumsal tepki ile karşılaşacaklarının bile analizini yapamayan, bu bomba elimizde patlarsa ülkenin ne duruma geleceğini dahi kesiteremeyecek kadar AKİl bir yönetimimiz var.
Büyük ORTA DOĞU projesinin anahtarı neden boynumuzda biliyormusunuz ? Yıllardır mücade ettiğimiz terör örgütünün kimler ve hangi ülkeler tarafından beslendiğini yüreklendirildiğini adımız gibi biliyoruz. Ve bu örgütü besleyen ve gazlayanlar en az örgüt kadar bizden çekiniyorlar korkuyorlar mücadele anlamında. Böyle bir irade ile mücadele eden milleti sınırlarından askeri güç ile bölemez ele geçiremezsiniz. Ancak içinde ayrıştırıp yavaş yavaş tırmanan kaosu tetikleyecek bir kapasitesiz yönetimi maşa yaparak hedefinize ulaşabilirsiniz. İhtimal vermiyor yada bu değerli üyemizin açtığı konuya inanmıyor değilim. Bizi böyle kapasitesiz bir iktidar yönetiyor ise herşey mümkün olabilir kaygısındayım. İstediği ile görüşür istediği yere gidebilir. Ama gösterilen tepkiyi değerlendirmek mecburiyetindedir. Tepkiyi veren onu bu noktaya getiren TOPLUMDUR. Acı olan ise terih boyunca başını dik tutmuş bir ulusun böylesine önemli adledilen bir projede bukadar KAYPAKÇA ve KALLEŞÇE hareket etmesidir. İzlediği yol ve uyguladığı strateji, ulusun dışarıdan yönetildiğinin veya istenildiği gibi yönlendirilen bir ulus olduğumuzu kuvvetle işaret etmektedir. Haketmiyoruz biz bunları. Ulus olarak tarih olarak kültür olarak Millet olarak bukadar aşşağılık birşekilde yönetilmeyi de birbirimize düşürlmemizi de HAK etmiyoruz...
Neden mertçe çıkıp BÜYÜK ORTADOĞU projesi için ve Türk ulusunun bekası için terör örgütü silah bırakmalıdır demedi bu iktidar. Peki bu proje kapıya dayanınca mı bu "kaçırılmayacak fırsat" oldu. Bu proje olmasaydı silah bırakma çağrısı olmayacakmıydı. Terör ile silahsız mücadele icra edilmeyecekmiydi. İktidarın silahsız mücadeleden anladığı ise ;
Mevcut örgütün lider kadrosunun veya buna yakın dış irtibat sorumlularının meclise alınarak siyasi bir kimlikle görüş bildirmesidir. Siyaset yapması. YAZIK çok yazık hemde. İşte şimdi sızlar Kurtuluş savaşının mücadelesini veren yurttaşlarımızın kemikleri. İşte şimdi o günlerce gözü yaşlı halde uğrlayıp unutamadığımız şehitlerimiz mezarında huzur bulamaz. Bukadar mı ucuz TÜRK ulusunun saygınlığı yada İtibarı ? Bıarkın projeyi mücadeleyi. Yıllar önce bununla başa çıkamyacak bir ülke de değildi TÜRKİYE. Kimlerin hangi ülkelerin oyununu bozduk. Dimdik ayakta kalmayı başardık. Fakat sınırlarımızın Güney ve Doğu Anadolusundaki yurttaşlarımızı unuttu resmen İktidar partileri. Şimdi A.B.D başkanı veya AB'nin ileri gelen liderlerinin güç gösterisi için Tarihteki kuyruk acılarının intikam senaryoları için bu ulusu küçük düşürmekten vazgeçme ve kendi stratejini kendi politikanı ve kandi yurttaşınla kendi barışını yapma zamanı. Lütfen bize martaval okumayın artık. Bİnler ile ifade edilen, Şehirlerin altındaki ilçeleri ve onların altındaki semt,muhit,mahalle,sokakları yönetmiyorsun artık. TÜKİYE CUMHURİYETİ' Nİ yönetiyorsun. Belediye durağı geride kaldı. ÜLKE durağında da sen UYUYA kaldın Sanırım inecektiniz Sn. BAŞBAKANIM.
Şimdiki iktidara yakın görüşte olan yurttaş ve arkadaşlardan incittiysem özür dilerim. Tek kaynağım hayat ve akademik tecrübem...
Sabırla ve saygıyla okuyanlara Teşekkürler...:glare:
Diyelim ki ortada bir Proje var ve adı da BÜYÜK ORTADOĞU ;
Böyle mi olmalıydı rolümüz ? Böyle kaypakça ve ulusuna sahtekarca mı davranmalıydı Devleti yönetenler ? BÜYÜK ORTA DOĞU projesinin anahtarını TÜRKİYE' nin boynunda taşıdığını göremeyen birtek devleti yönetenler mi ? Boynumuzdakini anahtar değil pranga olarak görenler UTANMALILAR (yok ki o YÜZ)...
Şahsi görüşüm bu proje için öncelikle Ahmet TÜRK ile dış güçlerin görüştüğü. Ardından bu fitili ateşleyebilecek, ülkeyi böle bir karmaşa, bilgi kirliliği, kaos, bölünme korkusu ve nefsi müdafa duygularını ateşleyebilecek kapasitesiz bir devlet yönetimi bulmaları gerekiyordu ki sizinde bildiğiniz gibi hiç zorlanmadılar bu yönetimi arayıp bulmakta. Kapasitesiz diyorum çünkü adını daha ne koyacağını bile bilmeyen. Telaffuz edildiğinde nasıl bir toplumsal tepki ile karşılaşacaklarının bile analizini yapamayan, bu bomba elimizde patlarsa ülkenin ne duruma geleceğini dahi kesiteremeyecek kadar AKİl bir yönetimimiz var.
Büyük ORTA DOĞU projesinin anahtarı neden boynumuzda biliyormusunuz ? Yıllardır mücade ettiğimiz terör örgütünün kimler ve hangi ülkeler tarafından beslendiğini yüreklendirildiğini adımız gibi biliyoruz. Ve bu örgütü besleyen ve gazlayanlar en az örgüt kadar bizden çekiniyorlar korkuyorlar mücadele anlamında. Böyle bir irade ile mücadele eden milleti sınırlarından askeri güç ile bölemez ele geçiremezsiniz. Ancak içinde ayrıştırıp yavaş yavaş tırmanan kaosu tetikleyecek bir kapasitesiz yönetimi maşa yaparak hedefinize ulaşabilirsiniz. İhtimal vermiyor yada bu değerli üyemizin açtığı konuya inanmıyor değilim. Bizi böyle kapasitesiz bir iktidar yönetiyor ise herşey mümkün olabilir kaygısındayım. İstediği ile görüşür istediği yere gidebilir. Ama gösterilen tepkiyi değerlendirmek mecburiyetindedir. Tepkiyi veren onu bu noktaya getiren TOPLUMDUR. Acı olan ise terih boyunca başını dik tutmuş bir ulusun böylesine önemli adledilen bir projede bukadar KAYPAKÇA ve KALLEŞÇE hareket etmesidir. İzlediği yol ve uyguladığı strateji, ulusun dışarıdan yönetildiğinin veya istenildiği gibi yönlendirilen bir ulus olduğumuzu kuvvetle işaret etmektedir. Haketmiyoruz biz bunları. Ulus olarak tarih olarak kültür olarak Millet olarak bukadar aşşağılık birşekilde yönetilmeyi de birbirimize düşürlmemizi de HAK etmiyoruz...
Neden mertçe çıkıp BÜYÜK ORTADOĞU projesi için ve Türk ulusunun bekası için terör örgütü silah bırakmalıdır demedi bu iktidar. Peki bu proje kapıya dayanınca mı bu "kaçırılmayacak fırsat" oldu. Bu proje olmasaydı silah bırakma çağrısı olmayacakmıydı. Terör ile silahsız mücadele icra edilmeyecekmiydi. İktidarın silahsız mücadeleden anladığı ise ;
Mevcut örgütün lider kadrosunun veya buna yakın dış irtibat sorumlularının meclise alınarak siyasi bir kimlikle görüş bildirmesidir. Siyaset yapması. YAZIK çok yazık hemde. İşte şimdi sızlar Kurtuluş savaşının mücadelesini veren yurttaşlarımızın kemikleri. İşte şimdi o günlerce gözü yaşlı halde uğrlayıp unutamadığımız şehitlerimiz mezarında huzur bulamaz. Bukadar mı ucuz TÜRK ulusunun saygınlığı yada İtibarı ? Bıarkın projeyi mücadeleyi. Yıllar önce bununla başa çıkamyacak bir ülke de değildi TÜRKİYE. Kimlerin hangi ülkelerin oyununu bozduk. Dimdik ayakta kalmayı başardık. Fakat sınırlarımızın Güney ve Doğu Anadolusundaki yurttaşlarımızı unuttu resmen İktidar partileri. Şimdi A.B.D başkanı veya AB'nin ileri gelen liderlerinin güç gösterisi için Tarihteki kuyruk acılarının intikam senaryoları için bu ulusu küçük düşürmekten vazgeçme ve kendi stratejini kendi politikanı ve kandi yurttaşınla kendi barışını yapma zamanı. Lütfen bize martaval okumayın artık. Bİnler ile ifade edilen, Şehirlerin altındaki ilçeleri ve onların altındaki semt,muhit,mahalle,sokakları yönetmiyorsun artık. TÜKİYE CUMHURİYETİ' Nİ yönetiyorsun. Belediye durağı geride kaldı. ÜLKE durağında da sen UYUYA kaldın Sanırım inecektiniz Sn. BAŞBAKANIM.
Şimdiki iktidara yakın görüşte olan yurttaş ve arkadaşlardan incittiysem özür dilerim. Tek kaynağım hayat ve akademik tecrübem...
Sabırla ve saygıyla okuyanlara Teşekkürler...:glare:
COROPERATION
New member
U+Ur Hand
New member
- Katılım
- 23 Haz 2009
- Mesajlar
- 1,384
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
İmralıdaki "şey"e bu kadar hak tanıyanlara ve onu konuşturanlara söylüyorum.Yazınla alakalı yada kişisel bir söz değil, alınma. =)
atn42
New member
olimpiyat
New member
- Katılım
- 25 Haz 2006
- Mesajlar
- 1,028
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
devlet pkk ile görüşüyorda tezkere için erdoğan neden uzatıcaz diyor? neden hala operasyonlar devam ediyor neden sürekli bomba yağıyor pkk üzerine?
- Katılım
- 11 Mar 2008
- Mesajlar
- 20,694
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
mahlukattaki tipe bak tam bir o. ç... tipi var
antiochia
guard
- Katılım
- 15 Mar 2008
- Mesajlar
- 1,734
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 44
günaydın arkadaşlar.
TuğяuL
Banned
- Katılım
- 14 May 2008
- Mesajlar
- 2,259
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
İşlerine gelmeyince biz iddia haberlere inanmıyoruz diyenler
gerçek olup olmadığı belli olmayan habere balıkama atlamışlar