Demokratik Açılım [ Tek Başlık ]

öncelikle: sana daha önce söylemiştim yine söylüyorum. ben senin kardeşin, arkadaşın, kankan falan değilim. bana nickimle hitap edersen sevinirim.

türk polisini neler yaptığınıda bir kaç örnekle ben sana hatırlatayım.

izmirli baran tursun. başından vurularak öldürüldü
güney tuna. polisler tarfından dövüldü. beyninde ödem oluştu.
metin göktepe. polisler tarafından gözaltına alındıktan sonra ölüsü ailesine teslim edildi.
gazi mahallesinde 16 kişi polis kurşunuyla hayatını kaybetti.

ülkemde gözaltına insanlar ölüyorsa -ve bu gözaltı süresince aslında devlet o insanın beden ve ruh sağlığını garanti altına almak zorundadır- sen bana polisin yeterince sabırlı olduğundan söz edemessin. ha etsen bile ben inanmam.

Ülkemde maç esnasında da insanlar ölüyor. Bütün spor camiasını bu olaydan sorumlu tutamazsın. Kaldı ki biz gözü dönmüş protestoculara ( Eylemcilere ) karşı polis müdahalesini tartışıyoruz. Sen çıkıp bize 1996 yılında gözaltı sorgusunda ölmüş kişilerden bahsediyorsun. Polis artık eski polis değil. Eskiden tencere tava elinde zamları protesto eden ev hanımlarına karşı sabırlı olamayan polis artık olayları görüntüleyen polis helikopterine hava fişek ile roket tarzında saldıran eylemcilere bile sabırlı davranabiliyor.

Seni inandırmak gibi bir zorunluluğum olduğunu zannetmiyorum ama konuyu sağa sola saptırmaya hakkın olmadığını ikaz etme hakkını kendimde buluyorum.
 
açılım, maçılım derken asıl sorunu, ekonomik krizi, artan işsizliği unuttuk. günlerdir içeriği ne olduğu belli olmayan bir açılımdır konusu konuşuluyor. bence bu açılım konusu ekonomik krizi perdelemek için ortaya atıldı. açılım konusunda çok fazla birşey beklemek hayal olur. yapılacak olan 3-5 iyileştirme kimsenin dertlerini çözmeye yetmez sanırım.

İşte tam da ondan bahsetmeyi düşünüyordum. Ülkemizde sıkıntı bir tane değil. 2002 yılında Akparti hükümeti işbaşına geldiğinde o kadar çok derdimiz var dı ki çözülmesi gereken. Bunlar birer birer ele alınarak çözülmeye başladı. Aslında Hükümet bu çok yönlü hizmet anlayışından ötürü tebrik edilmeli ama nedense bir konuya takılıp kalıyoruz ve başlıyoruz tenkit etmeye. Hiç beklemeyi denemiyoruz. Zaten Hükümet sadece işsizliğe yada ekonomik krize çare bulup bak ben bunu başardım dese ve diğer yaralarımıza neşter vurmasa idi bugün başımızda hala onlar olmazdı. Bu halk çoktan onları değiştirip sıfır kilometre gıcır gıcır bir hükümet oturtturmuştu koltuğa , Fakat tablo gösteriyor ki Toplumun büyük çoğunluğu dertlerinin azaldığı kanaatinde......
 
Bari başlığı ben düzelteyim Kimse protesto hakkını kullananları terörist ilan edemez terörist ilan edilenler camı cerceveyi indirenler kamu malına ( belediye devlet hatta banka) vatandaşın dükkanına saldıran adiler var ya onlardır terörist :edit herryılmaz
 
Açılım öldü ölecek değil, açılım çöküntünün baş mimarı oldu..


Daha tün şehit verdik, bir gün önce yolalrda kamynlar durduruldu yakıldı yıkıldı.. Neyin açılımından bahsediyorsunuz. Rant açılımı mı.. Bir tek o sağlam gidio AKP cephesinde..

açılım çöküntünün baş mimarı değil,açılım çökmüş bir sistemin tamiri,onarımıdır.
açılım yıllardır demokratikleşme söylemlerinin hayata geçirilişidir.açılım yıllardır kanayan yaranın pansuman edilişidir.
şehit verdiğimizi söylüyorsun bak bu doğru.işte açılım bu şehit kanlarını durdurmak için yapılmaya çalışılıyor.mevcut hükümetin fikirlerini benimsememiş olabilirsin.ama bu o hükümetin tüm yaptığı icraatları kötülemeyi gerektirmez.çoğunluğun seçtiği kişiler bunlar.seçilmişlerse seninde benimde herkesinde hükümeti bu.bekleyip görmek lazım doğrumu yapılıyor yanlışmı.ondan sonra hep birlikte eleştirelim.hatta işler kötüye giderse sandığa gömelim birlikte.ama ön yargılı olmak,peşin hüküm vermek yanlıştır.aksi takdirde birileri birilerinde art niyat arar.
 
Bu süreç iktidar partisi için siyasi bir risk.. Eğer Türkiye cumhuriyeti niteliklerine zarar vermeden bu süreç tamamlanırsa iktidarın bundaki payının karşılığını görür ve alır.. eğer olumsuz neticelenirse tüm inandırıcılığı kaybolur ve sandığa gömülür.. Bence başbakan böyle birşeye sebebbiyet vermez çünkü gerçekten akıllı adam bu erdoğan
 
Açılım tabi ki yoktu. Aksini söylemedim. Lakin açılımın olup olmaması yinede hiç birşey değiştirmeyecek çünkü bu açılım suni gümdem oluşturacak. Bana birinin birşey vaad edeceğini bilsem, kulağımın üzerine yatar neticeleri öğrenmeye çalışırım. Pkk'nında bunu yapması beklenir. Lakin Pkk kalkmış yol kesmeye masum insanların canını kıymaya devam etmiş ediyor edecekte. Yani açılım dağdaki itin gündemini değiştirmeyecek. Açılım bir nevi kapütilasyon olacak. Ve neticesin de yine üzülen biz olacağız, yine ölen biz olacağız..
 
Açılıma damga vuracak rapor.Güneydoğu’nun yüzde 80’i ‘Türkiyeliyiz’ diyor

Açılıma damga vuracak rapor

Güneydoğu’nun yüzde 80’i ‘Türkiyeliyiz’ diyor


RAPORU ZİP OLARAK İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN

RAPORU DOC OLARAK İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN

Eski bakan ve emekli askerlerin kurduğu BİLGESAM’ın Güneydoğu’nun 19 kentinde yaptığı anket, ’açılım’ için veriler taşıyor. Ankete katılanların yüzde 81’i, “T.C. vatandaşı olmaktan” gurur duyuyor. Yüzde 83’ü “Türk Bayrağı bayrağım, İstilal Marşı marşım” diyor. Acil çözüm önerileri ise, “eğitim artsın, işsizlik bitsin.”

KAMUOYUNDA “demokratik açılım”la ilgili tartışmalar sürerken, Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi (BİLGESAM) “Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi” adlı bir rapor hazırladı. Aralarında Emekli Büyükelçi ve eski Bakan İlter Türkmen, Onursal Yargıtay Başkanı Prof. Dr. Sami Selçuk, Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlter Turan, Emekli Oramiral Salim Dervişoğlu gibi isimlerin bulunduğu BİLGESAM’ın yaptığı anket çalışması, Güneydoğu’da 8607 kişiyle gerçekleştirildi. Ankete katılanların yüzde 56.2’sinin ana dili Kürtçe, yüzde 33.4’ünün Türkçe, yüzde 5.4’ünün Zazaca ve yüzde 4.7’sinin Arapça... Tartışmaların yaşandığı bu süreçte yapılan anketin sonuçları çok ilginç. Anketi yapan uzmanlar da raporu “Ezber bozan çalışma” olarak yorumluyor...

Raporda, bağımsızlık isteyen Kürtlerin oranı yüzde 9.9, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaktan gurur duyuyorum diyenlerin oranı yüzde 81, Türklerle Kürtlerin, Zazaların ve Arapların ortak bir geleceği vardır diyenlerin oranı ise yüzde 76,80 olurken; sadece yüzde 26,34’ü “Abdullah Öcalan Kürt halkının lideridir” diyor. Araştırmayı yapan uzmanlar anketi VATAN’a şöyle değerlendirdi...

“Ezber bozan çalışma”

BİLGESAM Başkanı Dr. Atilla Sandıklı: Bu çalışma Türkiye’de ezber bozan bir çalışma. DTP’nin Kürtlerin temsilcisi olduğu, Abdulah Öcalan’ın Kürtlerin lideri olduğu ve bağımsızlık istedikleri gibi konuların doğru olmadığını açıkça gösteriyor. Bugüne kadar yanlış bilgilerle kamuoyuna bazı bilgiler aktarılıyordu. Ancak bu raporda bu yöndeki bilgilerin doğru olmadığını ortaya çıkardık. Güneydoğu’da güvenlik tedbirleri ve terörle mücadeledeki faaliyetler, bölgede sadece Kürtler’de yüzde 51 oranında ayrımcılık algısına yol açmış. Ancak bu ayrımcılık algısı etnik ayrımcılık değil. Etnik ayrımcılıktaki oran yüzde 20’lere kadar düşüyor. Bağımsızlık isteyenlerin oranı en fazla Kürtlerde ancak o da yüzde 10’un altında kalıyor. Çalışmadan çıkardığımız sonuç, Güneydoğu’da temel sorunun kültürel, ekonomik ve eğitim ile ilgili olduğu. Bu sorunlar bölgede Kürt sorunu diye algılanıyor.

“DTP, Meclis’te kalmalı”

Emekli Büyükelçi Özden Sanberk: Ülkemizde bugüne kadar ifade özgürlüğündeki sorunlar, Güneydoğu’da kapsamlı araştırmalar yapılmasını engelledi. Ancak bu çalışma Güneydoğu halkının tam olarak ne istediğini gözler önüne seriyor. Türkiye’nin birbiriyle kaynaşmış olduğunu anlatan raporda, PKK’nın ve DTP’nin yaptığı propagandaların gerçeklerle bağdaşmadığı açıkça ifade ediliyor. Kürtler bunu istiyor veya şunu istiyor dedikleri zaman yekpare bir durum gibi gösteriliyordu. Bu araştırma bunu yıkıyor. PKK’nın ve DTP’nin iddiaları yıkılıyor. PKK bir terör örgütü ve kendi görüşlerini korku salarak, şiddete başvurarak yayıyor. DTP ise aynı görüşleri savunuyor. Ancak şiddete başvurmadan bunu yapıyor. PKK’yı da kınamıyor. Ancak mecliste kalması son derece önemli. Çünkü meclis en uç fikirlerin temsil edildiği bir yerdir. DTP, bu nedenle parlementoda kalmalı. Bu raporda, çoğulcu, katılımcı ve sosyal içerikli bir demokrasi idealine yaklaştığımızda, Kürt sorununun demokratik çözümüne yaklaşmış olacağımızı görüyoruz. Türkiye’de tüm Kürt vatandaşlarımızın, vatandaşlık haklarından yararlanmaları gerekiyor.

4 Alevi’den 3’ü devlete güvenmiyor

Araştırmada en ilginç veriler Alevi vatandaşlarla ilgili. Sonuç şöyle:

Devlete güven: %27.87

Güvenlik güçlerine: %34.72

PKK-Öcalan’a güven: %19.97

DTP milletvekillerine: % 42.89

Araştırmayı yapan uzmanlar, en büyük kırılmanın Alevi vatandaşlarında olduğunun altını çizerek, şu uyarıda bulunuyorlar: “Bu sonucun çeşitli nedenleri ve tarihsel arka planı olmakla birlikte, bu kitleye gerekli ilgi ve şefkat gösterilmesi zorunluluktur.”

DTP seçmenin 3’te biri DTP’ye güvenmiyor

Devlete güven: %34.8

Güvenlik güçlerine: %30.5

PKK-Öcalan’a güven: %52.5

DTP milletvekillerine: %70.2

DTP’ye oy verenler arasında, 3 kişiden biri DTP’li vekillere güvenmiyor ama oy veriyor. Yine DTP’ye oy verenlerin yarısı PKK-Öcalan’a güvenmiyor. Araştırmayı yapan uzmanlar, “Bunun anlamı, DTP’ye oy veren PKK’lı değil ve Öcalan’a güvenmiyor” diyor.

KAYNAK
 
Açılımın ilk ortaya çıktığı tarihlerde balıklama atladğımı gördün mü ?
Çünkü konu hakkında yeterli bilgiye sahip değildim ne eleştirmişimdir ne yüceltmiş.
Ancak araştırıp amacın ne olduğunu anladıktan sonra yorum yaptım.
Bence doğrudur sence yanlıştır.Önemli olan taraflı şekilde bilip bilmeden atlamak değil
[açılım açıklandığı ilk gün atlayan yazarlar] ne olduğunu ne anlatılmak istendiğini kavrayıp eleştirileri daha düzgün ve doğru şekilde yapabilmektir.
Hele birde sen gazeteciysen buna 2 kat daha fazla önem vermen gerekir.



açılımın ilk ortaya atıldığı günden bu güne ne gibi açıklamalar yapıldıki açılım hakkında?

başbakan hariç hiç kimse bir şey bilmiyor bu konuda. ve başbakanda aççılımın ismini değiştirip duruyor. başka bişey yok ortada.

bende ilk günden beri diyorum ki umarım içi dolu geniş tabanlı bir açılım olur. ancak bu temennim sonunda boş çıkacak gibi duruyor. çünkü bu kadar zamanda hiç bişeyin açıklanmaması ortada kayda değer bişeyler olmadığını gösteriyor.

ve sizlerin henüz bişey açıklnammamışken bu pakete 4 elle sarılmanızıda anlamıyorum.durun hele bi açıklansın ondan sonra kabullenecekseniz yine kabullenin. ama içinde pasta var sanıp aldığınız paketten bomba çıkmasın.
 
Açılım tabi ki yoktu. Aksini söylemedim. Lakin açılımın olup olmaması yinede hiç birşey değiştirmeyecek çünkü bu açılım suni gümdem oluşturacak. Bana birinin birşey vaad edeceğini bilsem, kulağımın üzerine yatar neticeleri öğrenmeye çalışırım. Pkk'nında bunu yapması beklenir. Lakin Pkk kalkmış yol kesmeye masum insanların canını kıymaya devam etmiş ediyor edecekte. Yani açılım dağdaki itin gündemini değiştirmeyecek. Açılım bir nevi kapütilasyon olacak. Ve neticesin de yine üzülen biz olacağız, yine ölen biz olacağız..

Kardeş şu cümlen çok mantıklı.
"Bana birinin birşey vaad edeceğini bilsem, kulağımın üzerine yatar neticeleri öğrenmeye çalışırım. Pkk'nında bunu yapması beklenir. Lakin Pkk kalkmış yol kesmeye masum insanların canını kıymaya devam etmiş ediyor edecekte."

PKK durmuyor çünkü bu açılımda PKK'ya birşey vaadedilmiyor.

PKK durmuyor çünkü PKK'nın yularını elinde bulunduranlar bu açılım sürecini baltalamak istiyor.

PKK durmuyor çünkü bu açılım ile Ak koyun Kara koyun ortaya çıkacak ve artık PKK kendisine yandaş bulamayacak.

PKK durmuyor çünkü zaten onlar iç çekişmelerin bitmesini istemiyor.

Buralardan çıkacak sonuç ise. PKK Kürtlerin haklarını savunan bir parti değil , Kürtlerin sorunlarının bir çığ gibi büyümesine neden olmuş Terörist bir örgüttür. Bu güne kadar bölge halkına yönelik bu durumu anlatmaya hiçbir hükümet zahmet etmemiş ve cılız birkaç militandan oluşan örgüt yavaş yavaş halkı kandırarak kendine yandaş temin etmiştir. Oysaki bölgeye yapılan yatırımları baltalayan PKK yalnızca askere polise değil bölgeye görev yapmak için giden Öğretmene , mühendise , işçiye , memurada kurşun sıkmıştır. Bölgeye baraj yapmak için gelen işmakinalarını yakmıştır. Bölgeye yol yapmak için çalışan grayderi yakmıştır. Sivil ve masum halkın günlük gelip geçtiği yollara mayın döşeyerek sözde haklarını aradığı kürtlerin ölümüne neden olmuştur. Ve bütün bunların bölge halkına tek tek anlatılması lazımdır.

Eğer PKK biterse Meşhur Van gölünün çevresine abant gölü misali oteller yapılacak ve bölgeye yerli yabancı turist akını olacaktır. Hep çatışmalarla gündeme gelen Hakkarinin kar eksik olmayan dağlarına kayak merkezleri yapılarak turizme açılacaktır. Filmlerde bile izlediğimizde ağzımız açık kalan Meşhur Mardin evleri ziyaretçi akınına uğrayacaktır. Akarsular konusunda oldukça zengin olan bölgede Peşpeşe barajlar yapılacak ve bölgede Tarım ve Hayvancılık gelişecektir. onlarca yıldır yakılıp kuraklaştırılan güzelim dağlar Tema yada benzeri kuruluşlarca ağaçlandırılarak yemyeşil olacaktır. Urfanın Balıklıgölü , Siirtin Veysel Karani türbesi , Diyarbakırın kalesi , Midyatın el işlemesi gümüş kemerleri , Adıyamanın Nemrut dağı.... vs.. dünyanın gündemine oturacaktır. Gezilmesi önerilen yerlerin başında yer alacaktır.

Fakat PKK ve yandaşları asla buna müsaade etmemeye kararlıdırlar. Halk fakir ve sefil olsun, bölge bakımsız ve güvensiz olsun.. olsun ki ortalık toz duman iken kendileri oralarda at koşturabilsinler. PKK'nın isteği bellidir. Bari biz onların ekmeğine yağ sürüp ortalığın tozdan arındırılmasına karşı çıkmayalım.
 
Neredeyse cumhuriyetle yaşıt bir sorunu 3-4 ayda çözülmesini bekleyemezsiniz. Bu uzun bir süreç, Türkiye'nin önünü tıkayan bir pistondur.
 
Ülkemde maç esnasında da insanlar ölüyor. Bütün spor camiasını bu olaydan sorumlu tutamazsın. Kaldı ki biz gözü dönmüş protestoculara ( Eylemcilere ) karşı polis müdahalesini tartışıyoruz. Sen çıkıp bize 1996 yılında gözaltı sorgusunda ölmüş kişilerden bahsediyorsun. Polis artık eski polis değil. Eskiden tencere tava elinde zamları protesto eden ev hanımlarına karşı sabırlı olamayan polis artık olayları görüntüleyen polis helikopterine hava fişek ile roket tarzında saldıran eylemcilere bile sabırlı davranabiliyor.

Seni inandırmak gibi bir zorunluluğum olduğunu zannetmiyorum ama konuyu sağa sola saptırmaya hakkın olmadığını ikaz etme hakkını kendimde buluyorum.


maç esnasında ölen kişileri polis öldürmüyor. cahil ateş etmeyi bilmeyen vatandaş hava atayım derken balkonda dışarıyı seyreden masum vatandaşı vuruyor.

yani senin verdiğin örneğin konumuzla hiç mi hiç alakası yok.

kaldı ki olsa bile maçlardan sonra silah sıkanlara adam yaralamak suçundan dava açılıyor.yani olay engellenmek için fazlasıyla cezalandırılıyor.

ama polis olaylarında iş öyle değil. göstericileri döven hatta yaralayan ve hatta öldüren polislerden kaçı adam öldürmek yada adam yaralamak yada kastı aşan kusurla yaralanmaya sebep olmak suçundan hapse atılıd.

öyle ya devlet ben vatandaşın mal ve beden bütünlüğünü korumak zorundadır. aşırı zor durumda kalınamadığı taktirde silahına ble davranamaması gerekir. ancak ne hikmetse polisimiz bir suçun sanığı yada şüpheli sıfatıyla vücut bütünülüğünü garantiye alarak gözaltına aldığı insanı döverek öldürüyor.
hani devletin o insanın vücut bütünlüğünü korumaya ilişkin verdiği güvence. ve o polis yada polisler bir kaç gün sonra ellerini kollarını sallayarak dışarda dolaşıyor. ve bunu gören meslektaşalrı da nasıl olsa bişey olmuyor diye dayanıyor copa.

ve sen bu polis dayağını bu konunun saptırılması olarak görüyorsan senin konudan haberin yok sanırım. konuyu tekrar okumanı tavsiye ediyorum. gereksiz post kasıp savunma yapacağına konunun ne anlattığını idrak etmen daha yerinde olur diye düşünüyorum.
 
ımf yi başımıza saran yönetime oy verirsen
camında kırılır
kapında kırılır


Hangi hakla insanların camının çerçevesinin verdikleri oya göre indirilebileceğini savunmaktadır bu üye.
Bu alanen insanları düşmanlığa teşvik etmektir.
Ama önemli olan bunu yaparken hangi maskeyi takmakta olduğudur.

Cumhuriyet bu halka istediği yönetimi seçme hakkını vermişken yorum yapan üye neye istinaden bu hakkın kullanımına şiddetle karşılık verilebileceğini belirtiyor.
Düşünmek gerek

Atatürk'çümü bu yaptığını atatürk'çülüklemi bağdaştırmaya yeltenicek.
O kadar cahil olabilirmi.

Zannetmem bu ülkeye cumhuriyeti atatürk getirdi.
Üye onun halka sağladığı imkanları kullanan halka şiddeti benimseyerek atatürk'çülük yapılamayacağını idrak edebilir heralde.

Cumhuriyetçimi,demokratmı,laikmi,kemalistmi, antiemperyalistmi,

Kendini ne olarak tanımladığını bilmiyorum ama yukarıdaki yorumu yapan zihniyet ne atatürk'çüdür ne kemalist ne cumhuriyet sevdalısı

Olsa olsa bütün bu ideolojilere bağlı olduğunu düşünüp kendi savunduğu ideolojileri kendi cehaletiyle baltalayan insanların seçimlerine saygı duymak ne demektir bilmeyen

Bindiği dalı kesen bir garip üyedir.


Atatürkçülüğünüzde bilmemneciliğinizde biyere kadar
İşinize gelmediğinde atatürkün getirdiği cumhuriyete en büyük düşman siz oluyorsunuz


İbretlik gerçekten.

 
Hangi hakla insanların camının çerçevesinin verdikleri oya göre indirilebileceğini savunmaktadır bu üye.
Bu alanen insanları düşmanlığa teşvik etmektir.
Ama önemli olan bunu yaparken hangi maskeyi takmakta olduğudur.

Cumhuriyet bu halka istediği yönetimi seçme hakkını vermişken yorum yapan üye neye istinaden bu hakkın kullanımına şiddetle karşılık verilebileceğini belirtiyor.
Düşünmek gerek

Atatürk'çümü bu yaptığını atatürk'çülüklemi bağdaştırmaya yeltenicek.
O kadar cahil olabilirmi.

Zannetmem bu ülkeye cumhuriyeti atatürk getirdi.
Üye onun halka sağladığı imkanları kullanan halka şiddeti benimseyerek atatürk'çülük yapılamayacağını idrak edebilir heralde.

Cumhuriyetçimi,demokratmı,laikmi,kemalistmi, antiemperyalistmi,

Kendini ne olarak tanımladığını bilmiyorum ama yukarıdaki yorumu yapan zihniyet ne atatürk'çüdür ne kemalist ne cumhuriyet sevdalısı

Olsa olsa bütün bu ideolojilere bağlı olduğunu düşünüp kendi savunduğu ideolojileri kendi cehaletiyle baltalayan insanların seçimlerine saygı duymak ne demektir bilmeyen

Bindiği dalı kesen bir garip üyedir.


Atatürkçülüğünüzde bilmemneciliğinizde biyere kadar
İşinize gelmediğinde atatürkün getirdiği cumhuriyete en büyük düşman siz oluyorsunuz


İbretlik gerçekten.


bu yazdıklarınız çok doğru fakat bunu anlayabilecek kapasite lazım insana.anlayabilecek kişi zaten öyle bir yorum yazmazdı.söylediklerinizin tamamına katılıyorum.
 
arkadaslar pkk tamamen dış guçlerın bır mısyonudur neyazıkkı kürtlerde bunların tamamen dış guçlerın bır maşası halıne ve bıreysel çıkarları olanların bır piyonu olmuşlardır ne yazıktırkı bunu göremeyen kütr halkı çocuklarının terörün çıktısıralarda kundaktaki çocuklarının gırtlanı kestını de ve bu şerefsızler yuzunden evlerıni köylerıni terketmek zorunda kaldıklarını unutmuş durumdalar.butun sorun budur kürt ,türk ayrımıda buyuzden ortaya çıkmısdır
 
Yaşadığımız ülke ''TÜRKİYE CUMHURİYETİ'' Ana Dili : Türkçe Yeterince Açık değilmi?????
 

PKK-Öcalan’a güven: %52.5

DTP milletvekillerine: %70.2

önce dağdaki çakalların kellesini alacaksın
nasıl olsa şehirdeki köpeklerin uluması kesilir
sonra bölgede ekonomik ve kültürel açılım mı yapıyorsun ne yapıyorsan yaparsın
(aslında bu konuyuda anlamıyorum
karadenize yapılan devlet yatırımı ve doğuya yapılan devlet yatırımını kıyaslayın ne çıkacak bakalım
istedikleri gibi dillerini konuşup geleneklerini yaşıyorlar daha ne açılacak nasıl açılacak)
açılımmış
askere polise öğretmene kurşun sıkan eli kanlı teröristi affetmenin yeni adı bu galiba...



Ankete katılanların yüzde 81’i, “T.C. vatandaşı olmaktan” gurur duyuyor. Yüzde 83’ü “Türk Bayrağı bayrağım, İstilal Marşı marşım” diyor. Acil çözüm önerileri ise, “eğitim artsın, işsizlik bitsin.”
bu yüzde seksenlik dilimdeki türk vatandaşlarımızıda yürekten selamlıyorum
eğer devlet teröristlerin karşısında aciz kalmış gibi davranmayı kesip
orduya tam yetki verip
dağdaki çakalların kellesini alırsa
siayasilerde dış ülkelerin baskısına karşı kıvırmadan dirayetli durursa bu yüzde seksenlik dilime giren vatandaşlarımızda seslerini korkmadan çıkartacaklardır sanıyorum
 
Cahilliğin belli oluyo kardeş prof öyle diyo diye söyledikleri doğru diye anlıyosun. O profun ağababası kim heralde bilmediğin içindir.

Hala anlayamamışsın ki hala konuşuyosun ülkücülük hakkında Ülkücülük diye bişey yok ya şeriatçısındır ya da solcu bi araştır bakalım Türkiyede çete reisleri Mafya ağaları ülkücüyüz diyerek onu bunu vurmuyolarmı. İstersen sayayım Abdullah Çatlı, Sedet Peker , Sedat Şahin daha sayimmi istersen

Sana son sözüm Bilgi Sahibi Olmadan Fikir Sahibi Olma


Sen çok biliyosun ya; Abdullah ÇATLI'yı kim öldürdü onu da söyleyiver. Bu Ülkücüler Kimlerin, neresine ne kadar çok çomak batırmış meğer.
Kürtlerden bişey çıkaramayıp da Ülkücülere saldıracak kadar acizsiniz. Dağda kürt pkk lı herifler Mehmetçiği Şehit ederken,Anaların yüreğini yakarken, Kürtler de kardeşimizdir diye ahkam kesene laf yok, Ülkücülere gelince Maaşallah ne çok biliyosunuz.
Mantığını seveyim beaa. Ülkücü yokmuş, ya şeriatçısındır ya solcuymuş. Lafa bak çay demleeeeee :vur
 
Sırada İstiklal Marşı Var!

Sırada İstiklal Marşı Var!

Tayyip Bey belki hâlâ fark etmedi.

Ama dün TBMM’nin açılışını yapan Gül’ün artık anlaması gerekiyor ki...

Bu “açılım” işi hırsız yakalayan oğul ile babanın, “Al da gel oğul! Gelmiyor... Bırak da gel oğul!.. Bırakmıyor!” diyaloğuna döndü.

- Bir açılım yapacağım!

- Aç aslanım!

- Açılamıyor!

- O zaman vazgeç oğlum!

- Vazgeçemiyorum!

***

“Açılım”dan vazgeçmek artık çok zor.

Açmasa, açılamasa da “açıyormuş” gibi yapacak.

Tıpkı askerliğin moral gecelerinde, “Aç... Aç...” diye haykıran seyirciyi susturmak için yapıldığı gibi...

***

Başbakan da, İçişleri Bakanı da açıkladı zaten: “Açılım” için anayasa değişikliğine gerek yok.

Demek ki AKP bu “açılımları” yönetmelikle, genelgeyle, tüzükle yapacak!

***

Oysa açılım isteyenleri, artık anayasa bile kesmiyor...

TBMM’de bile seslendirilen talepler artık sağır sultanların bile malumu.

1) Anayasanın ilk 3 maddesi değişsin.

2) Türkler ve Kürtler “ortak kurucu” olarak anılsın, tanınsın.

3) Yerel yönetimlere daha fazla yetki devredilsin.

4) Güneydoğu’da federatif bir yapıya geçilsin.

***

Açılımın bu aşaması tamamlandıktan sonra sırada başka açılımlar da var:

Başka “Self determinasyon” (kendi kaderini tayin hakkı)!

Çok şükür bu “hak” şimdilik askıya alınmış durumda.

***

“Açılım”ın ucu bile açılmadan, AB kayıtlarına, Avrupa siyasetçilerinin söylemine girdi...

Artık hiç kimse çekinmeden, korkmadan “Ne mutlu Türküm diyene!” diye ne yazabilecek ne de konuşabilecek.

Bu da belli oldu.

***

Tayyip Bey’in geçen hafta Başkan Obama’yla kafa kafaya geçirdiği 15 dakikanın açılımında da “açılım” olduğu artık sır değil.

“Açılım” Türkiye’nin iç sorunu olmaktan çıktı.

Avrupa İnsan Hakları Komiseri Thomas Hammarberg, “Ne mutlu Türküm diyene” sözünün ırkçılık içerdiğini ilan etti bile.

Tayyip Bey de Gül de ortaya attıkları “açılım”ın ucunun “Türklük eşittir ırkçılık!” iddiasına hatta daha da ilerilere kadar uzatılacağını hesap edemediler.

Sırada İstiklal Marşı’nın değiştirilme talepleri var.

Çünkü asıl “ırkçılık(!)” İstiklal Marşımızda:

“Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet bu celâl?

Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl,

Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin istiklâl!”

***

Evet sırada İstiklal Marşı var.

Bunun ilk işaretini rahmetli Erdal İnönü Dışışleri Bakanı olarak çıktığı uzun AB turunda almıştı.

Kendisini izleyen tek gazeteci olarak da, “bu hissiyatını” bendenizle de üstü kapalı paylaşmıştı.

Paylaştığı bir başka “gözlem” ise, AB’li radikal bazı siyasetçilerin Türk bayrağı üzerindeki ay ve yıldızın dinsel bir simge olduğuna ilişkin görüşleriydi.

Bu görüşleri, o dönemde yazdığım Sabah, manşet yapmıştı.

Ancak, ay yıldızlı bayrağımızla ilgili bu görüşlerin bir grup münferit zıpır AB siyasetçisinin yediği herze olduğu düşünülmüştü.

Yanıldığımız anlaşılıyor.

AB Komiseri “Ne mutlu Türküm diyene”yi ırkçılık olarak niteledikten sonra...


kaynak
 
Böyle ülkem için önem derecesi yüksek bir konu hakkında muhalefetinde işe el atması gerekmekte.
Ama ne yazıktır ki ülkem muhalefeti sadece rant sağlama peşinde
Recep Tayyip ERDOĞAN Baykal'a o kadar nazikçe ve düzgün üslupla bir muktup gönderiyor
Baykal'ın dediğine bakın ''Postacı hala gelmedi'' '' Bizi konuşturmaya çalışıyorlar sanki konuşmak zorunda olan biziz ?''

Eğer sen ülkenin baş muhalefetiysen tabi konuşacaksın.Ne diye senelerdir dolduruyorsun o koltuğu sevgili Baykal sorarlar adama ?

MHP kanadı desen o daha acıklı sahne.Adamların sesş bile çıkmıyor.
Sadece ülke elden gidiyor demeyi biliyorlar.E madem o kadar acıklı bir durum mevzu bahis
Neden mitinglerde ekstradan kullanıp bitirdiğin sesini çıkartmıyorsun Sevgili Bahçeli sorarlar adama ?

İşte bu ve bunun gibiler [muhalif basın] olduğu sürece bu açılım Ak Parti'nin istediği gibi
''refahı huzuru birlikteliği kardeşliği'' hayatta getiremez.
Neden belli.Üzerin düşünülmesi gereken bir perde....
 
medyanın işi gücü de panik havası yaratmak. illaki gündem yaratacaklarya. bigünde yaratma şu gündemi yok olmaz. Felaket tellallığı yapıyorlar sadece. O kadar kolay değil
 
Geri
Üst