Demokratik Açılım [ Tek Başlık ]

Geçen gün Türkiye Cumhuriyeti için resmen utanç günüydü şehitlerimizin kemikleri sızım sızım sızladı ters döndüler mezarlarında bunun içinmi şehit oldu o arslan parçaları yazıklar olsun ve hala daha bu hainleri savunan akp liler sözüm sizleredir bu adamları körü körüne destekliyerek onların yaptıkları bütün hainliklere sizlerde ortak oluyorsunuz aklınızı başınıza toplayın yeter artık bu inatlaşma saçma sapan bir inat yüzünden güzelim ülke gözlerimizin önünde parçalanıyor bumu istediğiniz bunumu reva görüyosunuz bu canım ülkeye hala daha göremiyormusunuz bu açılımın aslında amerikan açılımı olduğunu ve tek amacının bu ülkeyi parçalamak olduğunu nasıl bu adamı destekleyibiliyorsunuz hala daha inanılır gibi değil
 
biraz sabır hacı az bi görelim yarınlar ne olur az daha sabırlı olmamız lazım

neyini sabredecem ya....

Derse haksız mı?

Eşi AKP milletvekili olan Mümtaz’er Türköne iktidara bir iyilik daha yapmış ve “gelinecek son nokta”yı baştan söyleyerek:

“Osmanlı gibi büyük düşünelim, Apo’yu paşa yapıp, Bodrum’a yollasınlar” demiş.

Vallahi haklı, milleti çıldırtmak için bir o eksik kaldı yapılmadık!!

Adam Kalkacak Bunu Diyecek Sabır Diyeceksin.. Yakında Ayaklanmalar Duyarsan Şaşma... Bunu İstiyorlar Zaten Diyeceksin... Ama bu Olmadan BU Vatan Hain AKP Anlamıcak...
 
Arkadaşım bu PKK'lıların dağdan inmeleri elbette mutluluk verici. İçlerinde Benim akrabam yok Tuğrul'unda olduğunu sanmıyorum. Ama Bu olayı neden bu kadar üzücü olarak niteliyorsunuz bunu anlamakta güçlük çekiyorum.

Bu teslim olma haberi Elazığ-Bingöl karayolunda şehit edilen 33 mehmetçik haberinden daha mı üzücü.?

Bu teslim olma haberi Şırnak taşdelen karakoluna baskın yapılarak şehit edilen 27 mehmetçik haberinden daha mı üzücü.?

Bu teslim olma haberi Şemdinli Alan karakoluna yapılan baskında 20 mehmetçiğin şehit düştüğü haberinden daha mı üzücü.?

Bu teslim olma haberi Şemdinli Derecik karakoluna yapılan baskında 28 erin şehit edildiği haberinden daha mı üzücü.?

Bu teslim olma haberi Şemdinli Aktütün karakolunda şehit edilen 22 mehmetçik haberinden daha mı üzücü..?

........... Bu liste uzayıp gider... Bu teslim olma haberi karakolda nöbet tutan askerimin tırnağına taş değmesi haberinden bile daha sevindirici. Belki bu birilerine yanlış gelebilir. Dağdan ne kadar çok şehit haberi gelirse o kadar çok siyasi propoganda yaparız diyebilirler. Ama bende şunu söylüyorum bugün için siyasi görüşüm Akparti olarak gözüksede şu açılım olsun Terör bitsin artık analar ağlamasın. Varsın Akparti baraj altında kalsın. Toplum silopide sınırda karşılanan PKK'lıların zafer işaretleri yapmasının faturasını Akpartiye kessin. Varsın onlarda sadece zafer işareti yapmakla kalsın. Mehmetçiğimize ilişmesinler.


yoo daha üzücü tabi şehit haberi gelmezse vatan millet sakarya deyip mehmetçik şehit oldu kahraman oldu reytingi yapılamaz haber kanallarında acıklı müziklerlen 45 saniye sadece 45 saniyelik haber sonra ????? 5 gün sonra bir çatışma 10 mehmetçiğimiz şehit vatan sağolsun sonra sonra bir 30 yıl daha vatan sağolsun diye dolanırız anca

kimsenin zoruna gitmesin pkk bitirilrcek o dağlarda kimse kalmayacak ha illede kalan olursa icabına seve seve bakılır napalm kullanmayalı epey zaman oldu ordunun halledilir

ama önce güzellikle o yüzden boşuna çığırmayan vay cumhuriyet giiti vay atatürk gitti
kimsenin bir yere giitiği yok evellah o kadarda armut toplamıyoruz
 

be hey dürzü... CHP'Li MHP'Li.. veya Başka Bir PArtili.. vatan İhanet Mi Etmiş CHP'liyse.. Ha ?? ŞEhit Aile Lan O Bu Kadar Yobaz Olunmaz...


Allah ın izni ile büyük lider Erdoğan bu sorunu da çözüp bu belayı ülkemizden söküp atacak

Derse haksız mı?

Eşi AKP milletvekili olan Mümtaz’er Türköne iktidara bir iyilik daha yapmış ve “gelinecek son nokta”yı baştan söyleyerek:

“Osmanlı gibi büyük düşünelim, Apo’yu paşa yapıp, Bodrum’a yollasınlar” demiş.

Vallahi haklı, milleti çıldırtmak için bir o eksik kaldı yapılmadık!!

Adam Kalkacak Bunu Diyecek Sabır Diyeceksin.. Yakında Ayaklanmalar Duyarsan Şaşma... Bunu İstiyorlar Zaten Diyeceksin... Ama bu Olmadan BU Vatan Hain AKP Anlamıcak...

Evet Peygamberiniz ALLAHINIZ Kİtabınız ATacak Ama Kendini O Meşur Kuyularda Bulacak Yanında Sizide Götürerek...:thumbdown::thumbdown:
 
Arkadaşım bu PKK'lıların dağdan inmeleri elbette mutluluk verici. İçlerinde Benim akrabam yok Tuğrul'unda olduğunu sanmıyorum. Ama Bu olayı neden bu kadar üzücü olarak niteliyorsunuz bunu anlamakta güçlük çekiyorum.

Bu teslim olma haberi Elazığ-Bingöl karayolunda şehit edilen 33 mehmetçik haberinden daha mı üzücü.?

mutluluk verici falan degil, sebebini de acıklıyım.

dagdan elini kolunu sallayarak iniyor.

ayaklarına kadar Türkice Cumhuriyetinin hakimi ,savcısı gidiyor. keyifleri bozulmasın diye sınıra gostermelik mahkeme kuruluyor.

gostermelik 2 soru soruluyor.

konvoylar esliginde kahraman gibi karsılanıyorlar.

meydanlarda konusma yapıyorlar.

ve hiç ceza almadan...

sence normal mi bu?

adamlar sorgulanmadı bile arkadasım?

o kadar daga cıkmıs pkkya katılmıs.yıllarca dagda kalmıs.

askere kursun sıkmış, Türkiye Cumhuriyeti'nin bölünmesi için çabalamış.

ve "kahraman" gibi karsılanıyor..

normal mi gercekten? icine sindirebiliyor musun bunu?

ceza almadılar diyorum, duyuyormusun acaba? terörist ceza almadı? bir sey ifade ediyor mu?

terör biticek diye korkuyorsunuz diyorsunuz daha dün havan topuyla saldırdılar 1 asker yaralandı. buna ne diyorsun? :001_huh:

terörün bitmesini herkes istiyor ancak teröristlerin "kahraman" gibi karsılandıgı , ceza almadıkları ve dogru duzgun sorgulanmadıkları bir ortamı aklı basında,bu vatanı seven hiç kimse icine sindiremez. zaten bu dediginiz olayın terörü bitirecegi falan da yok daha olayın ertesi gunu saldırdılar ve askerimiz yaralandı :glare:

ha bir de mesajında bazı kişiler hakkında bir sey soylemişsin ama onlar kendileri cevap vermekten kose bucak kacıp sonra bize camur atarlar kactınız diye=)

onlara sorulan sorular cevapsız kalır, 3 kelimelik dagarcıklarıyla seviyelerine yakısan cumleler kurarlar.hiç bir soruya cevap veremeyip "benim herseye vercek cevabım var" diye alakasız bir sey soylerler. hiç bir soruya cevap vermeden tüm sorulara cevap verdim diye hayal ederler üstüne birde yüzsüz gibi sizi suclarlar.kısacası hayal dünyalarında mutludurlar ve pkkyı alkıslarlar cunku onların fiyatı 2 paket makarna 3 kilo kömürdür.
 
[sıze="2"]arkadaşım bu pkk'lıların dağdan inmeleri elbette mutluluk verici. Içlerinde benim akrabam yok tuğrul'unda olduğunu sanmıyorum. Ama bu olayı neden bu kadar üzücü olarak niteliyorsunuz bunu anlamakta güçlük çekiyorum.

Bu teslim olma haberi elazığ-bingöl karayolunda şehit edilen 33 mehmetçik haberinden daha mı üzücü.?

Bu teslim olma haberi şırnak taşdelen karakoluna baskın yapılarak şehit edilen 27 mehmetçik haberinden daha mı üzücü.?

Bu teslim olma haberi şemdinli alan karakoluna yapılan baskında 20 mehmetçiğin şehit düştüğü haberinden daha mı üzücü.?

Bu teslim olma haberi şemdinli derecik karakoluna yapılan baskında 28 erin şehit edildiği haberinden daha mı üzücü.?

Bu teslim olma haberi şemdinli aktütün karakolunda şehit edilen 22 mehmetçik haberinden daha mı üzücü..?

........... Bu liste uzayıp gider... Bu teslim olma haberi karakolda nöbet tutan askerimin tırnağına taş değmesi haberinden bile daha sevindirici. Belki bu birilerine yanlış gelebilir. Dağdan ne kadar çok şehit haberi gelirse o kadar çok siyasi propoganda yaparız diyebilirler. Ama bende şunu söylüyorum bugün için siyasi görüşüm akparti olarak gözüksede şu açılım olsun terör bitsin artık analar ağlamasın. Varsın akparti baraj altında kalsın. Toplum silopide sınırda karşılanan pkk'lıların zafer işaretleri yapmasının faturasını akpartiye kessin. Varsın onlarda sadece zafer işareti yapmakla kalsın. Mehmetçiğimize ilişmesinler.
[/sıze]

asıl üzücü olan tayyip erdoğanın bu yaptığı ile o şehitlerimizin kanlarının boşa akmasıdır çünkü o aslan parçaları bu memleket bölünsün diye şehit olmadı pkk lıları düğün bayram karşılamak içinde şehit olmadı o vatan evlatları atalarının çizdiği misak-ı milli yi korumak amacıyla şehit oldu madem bu pkk lıları düğün bayram karşılayacaktık benim askerimden ne istedin ne suçu vardı benim mehmetçiğimin onun hesabını ver önce ey tayyip erdoğan ve saz arkadaşları
 
şimdi kardeşlerim diyeyim trafoo'nun inadına devlet dediki suç işlemeyen gelsin teslim olsun pişmalıktan faydalansın dedi

peki gelen şerefsizler ne yaptı şov yaptı pişman değiliz önder öcalan falan diye onlar töreni hükümet (akp) düzenlemedi dtp düzenledi zıvanadan onlar çıkardı bu işi

ama onlar art niyetli diye hükümet (akp) bu taşın altına elini koymasınmı
devlet kucak açtı karşılığınıda bekler kucak yerine ateş açılmazsa bu iş çözülür
ama provokatörler boş durmaz
 
önce Azeri kardeşLerimize,şimdi de başımızın tacı şehitLerimizin kederLi aiLeLerine karşı mahcup duruma düştük ya bizi bu haLe getirenLer sürüm sürüm sürünsün!
 
ONUDA YaparLar
 
öcalana sayın şehitlerimize kelle diyen birisinin samimiliğine ve vatn sevgisine inanmıyorum tavizler verilerek pkk sonlanmaz



bitmediki pkk nın 2. şerefsizi biz inmeyiz diyor ANAYASA değişicek öyle ineceğiz diye açıklama yapıyor AKP bu değiştirilemez maddeleride değiştirmeye kalkacaklar şimdi türklük sıfatı tamamen ortadan kaldırılana kadar durmak yok yola dewam
 
Son pişmanlığa da ceza indirimi var mı?


- Pişman mısınız?

- Yo-oo, değilim.

- Yaz kızım, etkin pişman, beraatine...

*

- Niye geldiniz?

- Sayın Öcalan söyledi.

- Yaz kızım, örgüt üyesi olmadığına...

*

Sen mesela, hacı emmi!

“Bunlar dinini bilen çocuklar, vatana millete hayırlı olur” diyordun sakalını sıvazlaya sıvazlaya... Nasıl gidiyor sence vatan millet işleri? Sen değil miydin köyün şehidi için fazladan iki rekat namaz kılan... N’olacak şimdi?

*

“Etkin pişmanım” deme bana... O, sana uygulanamıyor maalesef, seninki son pişmanlığa giriyor, kusura bakma.

*

Veya sen, Hatçe yenge.

İftar çadırında, senin paranla sana avanta çorba ısmarlayanlara bi hatim indirmediğin kalmıştı... “Allah devletimize zeval vermesin” diye dualar ediyordun... N’ooldu şimdi o devlet?

*

Ya sen, emekli Ahmet bey.

Kahvede başının etini yedin milletin, eczaneden nasıl bedavaya ilaç aldığını anlata anlata bitiremedin, 20 tane reyin olsa, 20’sini de vereceğini söylüyordun... Nasısın şimdi? Memleketi iki tane aspirine satmış gibi hissediyor musun kendini?

*

Ya da sen, laylaylom Arzu.

“Ay bakamıyorum şekerim, hep cenaze, hep ağlayan insanlar, o perişan çocuklar filan, vallahi yüreğim dayanmıyor, fena oluyorum, kapatıyorum televizyonu, seyretmiyorum artık haberleri” diyordun... Seyrediyor musun şimdi? Aç artık, aç... Ekranlar güzelleşti.

*

Sen, liboşik işadamı Tarık.

Bir taraftan “Ben cebime bakarım azizim” deyip, takunyalıların önünde el pençe divan duruyordun, bir taraftan, utanmadan, Mehmetçik Vakfı’na bağışta bulunuyordun... İster misin, Mehmetçik Vakfı’na yaptığın bağışlar yüzünden başın derde girsin şimdi?

*

Sen, üniversiteli Şebnem.

Sana ders veren hocayı sabahın köründe yatağından kaldırıp, pijamayla tutukladılar, kanser oldu adam kahrından, “neme lazım” dedin, zahmet edip kantindeki protestoya bile katılmaya tırstın, kenardan kenardan araziye uydun... Niye endişeliymişin gibi yapıyorsun ki şimdi?

*

Sen, memur Hüseyin.

Başındaki badem bıyıklı görecek diye, bizim yazıları bile gizli gizli okuyorsun internetten, gammazlanacaksın diye yusuf yusufsun... Zaten o nedenle katılmamıştın Cumhuriyet mitinglerine... Katılsana şimdi PKK mitingine... Sana söyleyeyim, terfi bile edersin belki.

*

(NOT: Bu yazıyı, “İki cihanda lekeli” albümünü heyecanla beklediğimiz Sezen Aksu’nun “Masum değiliz hiçbirimiz” şarkısı eşliğinde okursanız, daha şık olur.)


Yılmaz Özdil
 
PKK'lının Arınç'ı Duygulandıran Hikayesi






PKK'lının Arınç'ı duygulandıran hikayesi


Terör bitecek, gözyaşları dinecek.. Etnik kökeni, siyaseti ne olursa olsun herkesi bağrımıza basıyoruz..


Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''Etnik kökeni, siyaseti ne olursa olsun herkesi bağrımıza basıyoruz'' dedi.

Arınç, Şırnak Valiliğini ziyaretinin ardından Belediye Başkanı Ramazan Uysal'ı makamında ziyaret etti.

Ziyarette konuşan Arınç, TBMM Başkanı iken de, şuanda da, bir yere gittiğinde devleti temsilen valiliği, halkı temsilen de belediyeleri ziyaret etmek gerektiğini düşündüğünü belirterek, geçmişte bu düşüncelerine çok karşı çıkanlar olduğunu söyledi.

HERKESİ BAĞRIMIZA BASIYORUZ

Bülent Arınç, belediyeler arasında ayırım yapmadığını ve DTP'li bir belediye başkanının da halkın seçtiği belediye başkanı olduğunu ifade ederek, sözlerine şöyle devam etti:

''Şırnak Belediye Başkanını tebrik ediyor ve hizmetlerinde destek olacağımı belirtiyorum. Hayırlı hizmetlerinde her zaman yanlarında olacağım. Çünkü maalesef kötüye kullananlar da olabiliyor. Yanlış işler de yapan olabiliyor. Ama halkımızın refah düzeyini, yaşam seviyesini artırmak için yapılacak her çalışmada hükümet olarak da, şahsen de, valilerimizi de, belediye başkanlarımızı da her zaman destekleyeceğiz. Etnik kökeni, siyaseti ne olursa olsun herkesi bağrımıza basıyoruz.

TERÖR BİTECEK GÖZYAŞI DİNECEK

Madem bu topraklar üzerinde yaşıyoruz, birbirimizi kabul etmek, birbirimizi sevmek, birbirimize saygı duymak gerekir. Bizim düşüncemiz bu. O yüzden iktidarımızda da şahsen yaptığımız görevlerde de bunun faydalarını görüyoruz. Çünkü halk kendinden olanı, kendisine ait olanı, kendisiyle birlikte olanı seviyor ve destekliyor. Ama halka tepeden bakarsanız, ayrımcılık yaparsanız gruplara bölerseniz, o zaman ülkede işler de iyiye gitmiyor, sizin de krediniz olmuyor. Belediye başkanımızın konuşması çok güzel. Biz hepimiz çok sevinçliyiz ki ülkemizde tekrar birlik ve bütünlük olacak. Terör bitecek, gözyaşları dinecek.''

PKK'LININ HİKAYESİ DUYGULANDIRDI

Bülent Arınç, Türkiye'ye dün gelenler arasında bulunanlardan birinin bugün macerasını okuduğunda çok üzüldüğünü dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Yani küçük çocuğu 1 yaşındayken ailesini terk edip dağa çıkan bir kadının hikayesi... Bunlar Türkiye'de yaşandı. Artık yaşanmasın. Bütün arzumuz budur. Herkes çocuğuna kavuşsun. Herkes evinde eşiyle, ailesiyle özgürlük içerisinde, huzur içerisinde, birlik, bütünlük içinde olsun. Amacımız budur. Akan kan devam etmesin. Akan kan, gözyaşı dursun. Bin senedir aynı dava, aynı çizgi yolunda birlikte kardeş olarak bin yılımızı geçirdiğimiz insanımıza karşı elbette kucağımızı açmak zorundayız. Çanakkale harbinde Diyarbakırlı Mehmet'in kolunda Manisalı Ahmet can vermişse ve bugün kucak kucağa yatıyorsa, bu bizim bin yıllık, belki daha fazla birlikteliğimizin en önemli göstergesidir.''

TÜRK - KÜRT - ALEVİ ÇATIŞMASI GERİDE KALDI

''Geçmişte insanları birbirine düşürmek, çatıştırmak, birbirine düşman ettirmek isteyenlerin olduğunu, Türkiye'nin geçmişinde bu ihanetleri çok yaşadığını'' dile getiren Arınç, ''Türk-Kürt, Alevi-Sünni çatışması çok şükür gerilerde kaldı'' dedi.

Arınç, ''sağcı-solcu, ilerici-gerici, laik-antilaik, yobaz çatışmalarının hepsinin suni, uydurma, ülkeyi, vatanı bölmek için çıkarılmış ayrık otları ve herkesi rahatsız eden şeyler olduğunu'' vurgulayarak, şöyle konuştu:

''Bunlardan ne kadar kurtulabilirsek o kadar önümüz açılır. O kadar ülkemiz gelişecek, o kadar büyüyeceğiz. Adeta uçacağız. İşsizlik kalmayacak, bu yolların hepsi yapılacak. Yatırımlar gelecek, kazandığımızın karşılığını alacağız. Hayat standardımız yükselecek. Bütün bunlar demokrasi standardımızın yükselmesine ve özgürlüklerin güçlenmesine bağlı. Bir insan ne konuştu, ne düşündü diye suçlanmamalı. Ne istedi diye suçlanmamalı. Ülkemizde bu ayrımcılıkları kim yaparsa yapsın, maalesef yapanları biliyoruz. Ama böyle gidemeyiz. Böyle gidersek ne terör biter, ne gözyaşları kesilir. O zaman yeni bir şeyler yapmak lazım. Mevlana hazretleri diyor ki, 'Düne ait ne varsa dünde kaldı, cancağızım. Bugün yeni bir gün. Yeni şeyler söylemek lazım.' İşte bu yeni şeydir. Bugün söylediğimiz yeni şeylerdir.''

-''DEMOKRATİK AÇILIM'' SÜRECİ

Bülent Arınç, gelecek olanların, ''ülkesine ve vatanına döndüğünü söyleyerek evinin yolunu tutacağını'', bütün bunları yaparken süreci sekteye uğratacak kötü görüntüler de vermemek gerektiğini vurguladı.

Aşırı davranışlar, siyasi sloganlar, bağırmalar, çağırmalar, millettin tümünü rahatsız eden bir takım olaylardan uzak durulması gerektiğini ifade eden Arınç, şunları kaydetti:

''İnsanlar elbette sevinecek. Sevinilecek bir olay, buna kimse gözlerini kapatamaz. Kucaklaşma var bugün. Hasret, gurbetin bittiği bir zamanda ben bile oğlumu İstanbul'dan, okuldan geldiği zaman coşkulu karşılıyorum. Bir annenin bir babanın bir memleketin, bir halkın buna duyarsız kalması mümkün değil. Bunu yörüngesinden çıkarmamak lazım. Çünkü birileri bu süreci başarısız kılmak için o kadar çok çalışıyor ki, inanın bu görüntüler devam ederse, bu yanlışlıklar yapılmaya devam ederse, hakimiyle, savcısıyla, kaymakamıyla valisiyle, aman bir hata olmasın, aman her şey güzel olsun endişesini maalesef haklı çıkaranlar olursa, süreci başarısızlığa uğratırlar diye de korkuyorum. Ne yaparsak kendimiz yaparız. Türkiye Anayasası olan bir devlet, hukuk devleti ölçüleri, kanunu, yasası belli, bunların içerisinde bir açılım yapıyoruz. Bunları reddederek bir şey yapmamız mümkün değil.

Bu anayasanın artık bize yakışmadığını söylüyorum. Ne 1961 anayasası 1960 darbesiyle, ne 1982 Anayasası 1980 darbesiyle yapılan anayasalardır. Bunun üçte biri zaten değişmiştir. Geri kalan maddeler de, hepsi değil ama artık bugün yeterliliğini gücünü kaybetmiştir. Aradaki irtibat kopmuştur. Biz Meclis olarak kendimiz niye bugün artık 2010'lu yıllara giderken Türkiye daha özgürlükçü, daha demokratik, standardı yükselmiş, daha temel ve ödevler noktasında daha iyi yer bulmuş anayasa yapamayalım. Bunun düşüncesini taşımak başka, gerçekleştirmek başka.''

-''ÖZGÜRLÜK ESASTIR, YASAKLAR İSTİSNAİDİR''-

Bakan Arınç, şu anda anayasanın bir veya iki maddesini bile değiştirmenin mümkün olmadığını, bir anayasa değişikliğine karşı çıkıldığını, anayasayı demokratik ve özgürlükçü bir gözle gözden geçirmek gerektiğini belirterek, ''Anayasanın değişmesi mümkün olmayan maddelerinden söz etmediklerinin'' altını çizdi.

Devlet Bakanı Bülent Arınç, şöyle devam etti:
''Bunu biz yapamazsak başkası yapacak. Bugün yapılmazsa yarın mutlaka yapılacak. Çünkü bu elbise maalesef artık bu Türkiye'yi sıkıyor. İnsan elbisesinin içinde rahat etmek ister. Hep yasaklarla bu iş olmaz. Bütün demokratik ülkelerde özgürlük esastır, yasaklar istisnaidir. Bizde yasaklar saymakla kalmıyor, özgürlük ara ki bulasın. Böyle şey olmaz. Bunlar ileride olacak, mutlaka olması lazım. Şu gün geldiğimiz noktayı biri 10 sene evvel söylese, 'sen rüyamı görüyorsun kardeşim' derlerdi. 20 sene evvel biri söylese, 'bu adam aklını kaçırmış' derlerdi.''

Arınç, 1985'te bir konuşmasından dolayı yargılandığını ve o zaman Devlet Güvenlik Mahkemelerinin (DGM) olduğunu anımsatarak, 160. maddeden 4 yıl 2 ay ağır hapis cezası aldığını, Yargıtay, Ceza Genel Kurulu derken 2,5 sene sonra zar zor beraat ettiğini anlattı.

O zamanki 160. maddeyi 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın 6 sene sonra kaldırdığını, onun yerine Terörle Mücadele Kanununun geldiğini, Anayasa Mahkemesi'nin 1 ve 2. maddesini iptal ettiğini hatırlatan Arınç, ''Arkasından 312 geldi. 312 can yaktı. Ardından 301 geldi, can yakmaya devam etti. Daha iki sene evvel 301'i değiştirdik. Şimdi 301 artık can yakmıyor'' dedi.

-HALKIN DÜŞÜNCESİ PARLAMENTOYA YANSIDI

Arınç, 20 sene sonra ancak bir konuda iyileşme sağlanabildiğini, ama bu 20 senenin kolay geçmediğini kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Halkın düşüncesi iktidara yansıdı, parlamentoya yansıdı. Bir taraftan AB, bir taraftan halkımızın istekleri üst üste geldi. Biz bugün çok şükür artık düşüncesinden dolayı suçlanmayan, konuştuğundan dolayı yargılanmayan hür vatandaşlar olarak daha rahat nefes almaya başladık. İnşallah daha iyi olacak, ama birlik ve bütünlük içerisinde olmalıyız.

Siyasi propagandalar ülkenin bütünlüğünü sarsmamalı, biz sadece etnik kimliğin değil, Türkiye'nin partisi olarak, Türkiye'de yaşayan herkesin sorunlarını, eşit derecede görerek siyaset yapmalıyız. Bunu kabul ederler etmezler, o dostlarımıza da bunları söylüyoruz. Bunları görürseniz güçlenirsiniz. Böyle olursanız kuvvetlenirsiniz, sizi bir bölgenin partisi olarak değil, Türkiye'nin partisi olarak görmek, sadece Kürt kardeşlerimizin partisi olmanın dışında bütün Türkiye'de yaşayan 70 milyonun hukukunu savunan bir parti olarak görmek bizi daha çok memnun eder. Ama tercih onların. Öyle olursa bu meselelerin çok daha kolay çözüleceğini şahsen düşünüyorum. Ama bunlar adım adım olacak.

Şimdi bize sükunet yakışır. Şimdi gözyaşlarımızı sevincimizi biraz belki, sükunetle teskin etmek yakışır. Herkesin iyi mesaj vermesi lazım. Hassasiyetle dolu mesajlar vermek lazım. Bunu bir dost, bir arkadaş olarak söylüyorum. Attığımız taş işe yaramalı, eğer işimize yaramıyorsa, yani bu süreci baltalayacak bir noktaya geliyorsa, nitekim orada veya burada sürecin baltalanmasını isteyen çok insan da var. Çok kurum ve kuruluş da var, parti de var. Onun için yanlış ve abartılı işlerden kaçınmalıyız. Söylediğim şeyleri herkes çok da iyi anlıyor.''

-KÖYDES PROJESİ

Devlet Bakanı Bülent Arınç, Şırnak'ın sorunlarının eskiden beri var olduğunu ve Şırnak'ın 1990'da il olduğunu anımsatarak, ilin bugün nüfusunun 400 bine ulaştığını kaydetti.

Bayburt'ta milletvekili sayısı bire düşerken, Şırnak 4'e yükseldiğini anlatan Arınç, ''Bu dönemde biz hükümet olarak Manisa'ya ne yapıldıysa Şırnak'a belki daha fazlasını yaptık'' dedi.

Arınç, 2006'da Meclis başkanıyken Tunceli'ye gittiğini, validen brifing aldığına işaret,şöyle devam etti:

''KÖYDES'ten gelen para bir sene 26 trilyon, bir sene 27 trilyon, bir sonraki yıl da benzer bir para. Tunceli'nin nüfusu tahmin ediyorum 120 bin falan. Manisa'nın nüfusu 1 milyon 350 bin, yani 10 misli. Dedim ki bakın Manisa'nın KÖYDES'ten aldığı para senin aldığın paradan daha az. Helalı hoş olsun. 'Fazladır' demiyorum. Sizin daha çok ihtiyacınız var. Biz sizi daha çok gözetiyoruz. Bunun bir karşılığı olması lazım. Bunun karşılığı bazen bir 'Allah razı olsun'dur. Bir de, 'bu hükümet ne yapıyorsa millet için yapıyor' deyip, ona destek olmak lazım. Eminim ki Şırnak'a gelen para da bundan az değil. Çok şükür ki köylerimizin yolları, içme suları konusunda, tabi şartlar ne kadar elverdiyse bunu tek tek bilmiyorum. Ama Türkiye'de en başarılı proje KÖYDES projesi olmuştur. Şimdi havaalanı yapılıyor. Şırnak'a, Cizre'ye bir havaalanı yapılacak olması, Şırnak'ın hayal edemeyeceği şeylerdir. Bunlar trilyonlar gerektiriyor.''

-''NE KAZANDIYSAK MİLLETE VERİYORUZ''-

Arınç, ekonomik krizden etkilenmiş bir Türkiye olduğunu ve her kuruşun bir kıymeti bulunduğunu ifade ederek, bütçede açık olduğunu ve bu açığın bir kısmının da sosyal güvenlikten kaynaklandığını söyledi.

Bu açıkların kapatılmasına, sektörlerin ayakta tutulmasına çalışıldığını kaydeden Arınç, şöyle dedi:

''Cizre yolu, Van yolu, bunların hepsi yapılacak. 5 yılda 9 bin 500 kilometre bölünmüş yol yaptık. Eserler ortada, bugün Güneydoğu'da nereye giderseniz gidin, çift yollar kendini gösteriyor, bölünmüş yollar kendini gösteriyor. Bunlar da yapılacak. Bugün bunları talep ediyoruz, eskiden bunları düşünemediğimiz için talep bile edemiyorduk. 'Aman ne olur şu adamı işe koy', tek istediğimiz buydu. Şimdi yol istiyoruz, havaalanı istiyoruz. Ticaret ve Sanayi Odası başkanımızla da görüştük, onların haklı talebi var. Her şey daha iyi olacak, böyle bir ümidimiz var mı? Var. Bu iktidarın yaptığı en önemli iş budur, güven var. Bugün bunlar az oldu belki, ama ileride daha çok olacak, daha iyi olacak. Gelirimiz belli, ne kazandıysak millete veriyoruz.

Yerel yönetimlerin katkılarını biraz daha artırmaya çalıştık. Bu yıl içerisinde sıkıntılarımız var, bunları biliyoruz. Biz sadece Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylülde 4 ay kesinti yapmadık. Ama Ekimden itibaren kesintiler yapmaya başladık. Eskiden kalan borçlar ve yeni yatırımlar var. Başkan bize bir dosya verecek bunları da milletvekili ve bakanlarımızla görüşeceğiz.'' (AA)


Kaynak
 
Dağdan inen 5 DAKİKADA SERBEST Ama..






Dağdan inen 5 DAKİKADA SERBEST ama..


Dağdan inen 5 DAKİKADA SERBEST.. Ergenekon'dan içeri tıktığın 18 AYDIR KODESTE..


Mahmur ve Kandil'den inen PKK'lılar günlerdir Türkiye'nin gündeminde.. Ahmet Hakan Hürriyet'teki köşesinde Başbakan Erdoğan'a seslendi: "Dağdan ineni beş dakikada serbest bırakırken, Ergenekon’dan içeri tıktığını 18 aydır kodeste tutuyorsun... Bu mu adalet" diye haykırmazlar mı?

DAĞDAN İNEN BEŞ DAKİKADA SERBEST ERGENEKON'DAN..

Madem PKK’yı bitiren lider olmak istiyorsun O zaman... Çok ama çok tahammüllü olacaksın... Öyle avazın çıktığı kadar bağırmayacaksın... Uzlaşmaz, hırçın, ödünsüz bir lider olmaktan vazgeçeceksin... Yoksa... Milletin ağzı torba değildir, büzülmez... Münasebetsizin biri çıkıp, “Dağdan inene gösterdiğin toleransı, aleyhine yazıp çizene niye göstermiyorsun Tayyip Bey” diye soruverir... Ya da... Yüreği yanmışlardan biri, hiç ummadığın bir anda karşına çıkıp, “Dağdan ineni beş dakikada serbest bırakırken, Ergenekon’dan içeri tıktığını 18 aydır kodeste tutuyorsun... Bu mu adalet?” diye haykırabilir...

KİMSE YEMEZ SENİN BARIŞ ADIMINI

Bir büyük “barış projesi”ni gerçekleştirip, Nobel Barış Ödülü’nü kapmak mı istiyorsun? O zaman... Barışçı olacaksın... Ama hakiki anlamda barışçı... Dağdakiyle barışıp, bağdakiyle kavga ederek... Barışı tesisi edemezsin... Güneydoğu’nun kalbini kazanırken... Ege’nin kalbini kırarak da alamazsın Nobel’i... Kandil Dağı’ndan inenlere özgürlük tanır, hayatında hiç dağa çıkmamışların sesini kısmaya kalkarsan... Kimse yemez senin barış adımını...

ÖNÜNE GELENE BİN TEKME DAĞDAN İNENE KUCAK

Terörü yenen lider olarak mı geçmek istiyorsun tarihe? Teröristi ehlileştirmek için sevecen adımlar mı atmak istiyorsun? O zaman... Önce attığın bu adımların yadırganmasını önleyecek bir ortam oluşturmalısın memlekette... Bir taraftan herkesi hizaya sokup önüne gelene bin tekme atar, bir taraftan da dağdan inene kucak açarsan...

İNANDIRICILIĞIN KALMAZ

Bir taraftan elindeki güce güvenip, senin gibi düşünmeyenlerin ve yaşamayanların güvenini kaybetmekten zerre kadar endişe duymaz, bir taraftan da dağdakilerin güvenini kazanmak için çırpınırsan... Adalet duygusunu incitirsin... İnandırıcılığın kalmaz... Her taraftan “Olmaz olsun böyle barış projesi” sesleri yükselir...

NOBEL'İ FALAN UNUT

Sözün özü Tayyip Bey.. Dağdan inenin yaptığı zafer gösterisine olağanüstü tahammül gösterirken, yemek yediğin lokantanın önünde “açım” diyerek minik bir gösteri patlatan üniversiteliyi tartaklatırsan polise... Nobel’i falan unut...


Kaynak
 
şimdi o dağdan inen it sürüsü savcıya göre suç işlememiş ama ergenekondan içeri giren it sürüsü bir yığın suç olayına karışmış birde öyle bakalım
 
Geri
Üst