Gömün anasını satayım!

Börteçine9

New member
Katılım
11 Nis 2007
Mesajlar
2,162
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
KIZILELMA!!
Şimdi bizim bu yedi yıllık Başbakanımız ile 10 aylık Genelkurmay Başkanımız elbette acemidirler!..
Böyle durumların acemisi!..
Acemisi olduklarından da vaziyeti izah edemiyorlar!..
“Var mı yok mu?!!” tam anlatamıyorlar şu “belge” işini..
Bu gibi haller işi “Baba’nın kulakları çınlasın” halleridir...
Şimdi olacaktı ve meseleyi halledip ahaliyi rahatlatacaktı!..
“Belge va ise vaaadır, yoğsa yoktur gardşimm!..” Ya da “Belge vaa dı da içdik mi?!!”
Sonra...
“Meşruiyet içinde çare tükenmez!..” dedikten sonra son noktayı koyacak;
“Türkiye Cumhuriyeti hükümeti dimdik ayaktadır..” diye işi bağlayacaktı!..
Oysa şu hale bakın!..
Top “acemiler” elinde bir o tarafa bir bu tarafa, yan paslarla gidiyor!..
-Var mı yok mu?!.
-Valla var da diyemem, yok da diyemem!!
-Tam ’var’ diyecektim, “gösterirsem görürsün ne olduğunu, olacağını” dedi, neme lazım vaz geçtim, şimdi bu sıcakta!..
-Mürekkebin rengi açık mavi kardeşim, biraz daha koyu olsaydı imzanın rengi var diyecektim ama şimdi bilmem ki, günahını da almayalım Allah’tan korkarız yani!..
-Eee n’aaapciiz?!!
-Unut gitsin, ört toprağı, er kişi niyetine!.. Eşhedüennaa!..
Hikaye malumdur benim okuyucum aslını da bilir, ben burada fıkrayı ahlaka mugayir hale getirip aktaracağım..! Köy külliyen küfürbaz her sözün sonunda bir .... K...im mevcut.. Köy külliyen dedik ya buna imam da dahil.. Cenaze kaldırılırken de manzara aynı.. Tabut başında hoca soruyor “..merhumu nasıl bilirdiniz?..
-İyi bilirdik aa.... ...im!!!
-Gömün a.......im!!!”
O hesap işte!..
-Belgeyi nasıl bilirdiniz?!
-İyi idi de el yakıyordu!..Gömün ....!!!

Merak bile etmemek!..
Bu belgenin “olup olmadığını” anlayamadık diye açıklama yapmak bu ahaliyi bir inceden avanak yerine koymakla eş değerlidir bir nevi!.. Bunca zamandır bu işin aslı faslı ile ıcığına cıcığına izahını yapamamanın izahı nedir!!?
Haberi yazan gazeteci, belgesinin etrafında, piyasaya şahit bile sunuyor..! Üstelik şahit dediği de emekli bir orgeneral...
“Benim yazdıklarımı emekli Orgeneral filanca da biliyor, üstelik bu işlerden Şubat ayından beri haberdarmış” diye ayrıntı veriyor...
Garip bir suskunluk da bu konuda sürüyor...
Hiçbir Allahın kulu, “Kimdir bu Orgeneral, ne biliyormuş, nasıl biliyormuş?..” diye sormuyor...
O “Orgeneral emeklisi” Taraf muhabiri Mehmet Baransu’ya
“Plandan haberim var” diye başlayarak anlatıyor.. Gazeteci yazıyor;
“Ocak 2009’da hazırlıklarına başlandığını söylediği plandan, şubat ayında haberdar olmuş. Haberi kendisine ulaştıran isimler ise eski silah arkadaşları. Şubat ve mart aylarında planı yapan birim, üstlerine değişik taslak raporlar da sunmuş. Benzer senaryolar içeren başka raporların varlığından da söz etti görüşmemizde. ” Benzer senaryolar “ hakkında ayrıntıya girmemeyi tercih etti. İlk görüşmemiz olduğu için de konuyu fazla üstelemedim.”
Emekli general, “kanaat” bildiriyor;
“Raporu hazırlayan Deniz Piyade Kurmay Kıdemli Albay Dursun Çiçek, en masum olanlardan biri” sözünü “Emir verilmiştir, o da uygulamıştır.”
Ortada böylesine iddialı sözler var..
Böylesine iddialı orgeneral emeklisi bir de şahit var!..
Ama öyle anlaşılıyor ki dev bir çekince de mevcut!..



Kimdir bu emekli orgeneral!..
Bu köşede ben sorup duruyorum da sorması gereken neden bu “orgenerali” merak etmiyor acaba?
“Kim bu bizim eski komutan, ne biliyormuş, ona kim ne anlatmış!!? Çağırıp bir dinlesek” denilmemesinin sebebi ne?..
Adamın kendisini sakladığı söylenemez...
Gitmiş, askeriyeye en kutup gazetenin mensubunu bulmuş, çok çarpıcı iddialarda bulunmuş!.. Sözlerine bakılırsa “İlker’i uyardım!!” demesinden bayağı önemli bir kimlik olduğu da belli!..
Neden konuşuyor, “İlker’i uyardım” sözleri ile neyin işaretini vermek istiyor, söyledikleri “doğru ise vahim, doğru değilse daha vahim!” değil mi?.. Bir tezgahın parçası olarak devreye sokulmuşsa en azından bunun ortaya çıkması şart değil mi?!
Olayı yazan gazeteci ısrarla bu emekli orgenerale ışık tutarken, neden daha büyük ısrarla, gözler onun üzerinden başka tarafa çevrilmek isteniyor!!?
Ve gelinen nokta!..
Her ortalığı ayağa kaldıran olay gibi, şu başlığa koyduğum “gömme!” durumudur elde olan..
Aslolan da Merkez Bankası Başkanı’nın söylediği!.. Gördüğümüz ışık, tünelin karşı ucundan üzerimize hızla gelen kamyonun farıdır, gördüğümüz ebemizin burnudur, her zamanki gibi!..

Behiç KILIÇ

 
Geri
Üst