sabahci.06
New member
- Katılım
- 28 Ocak 2009
- Mesajlar
- 407
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
EMİR KİPİNE ALDIRMAYIN BUNLAR SADECE TAVSİYE...
Sinema da mısır yerken, ağzınızdan çıkan o sesi sadece kendinizin duyduğunuzu düşünerek ağzınızı sıkıca kapatıyorsanız bence kendinizi çok kasmayın. ( Çünkü: Siz ne yaparsanız yapın yanınızdaki o sesi kesin duyacak ve birazdan biteceğini düşünerek kendini teselli edecek.)
Eğer evinize babanızın söylediği saatten tam bir saat geç kaldıysanız, eve iki dakika erken gidebilmek için evinize yaklaştıkça adımlarınızı boş yere hızlandırmayın. ( Çünkü: iki dakika erken gelmenizin babanız için hiçbir önemi olmayacak ve babanız geç kaldığınız bir saatin hesabını kesin soracak.)
Gün içinde çok yorulduysanız ve belediye otobüsünde oturabilme bahtiyarlığına erişebildiyseniz, uyuma taklidi yapmak iyi bir numara ama bence bunu da zorlamayın. (Numara yaptığınız çok belli oluyor, bu durumu fark eden yaşlı amcalar ve teyzeler sizin yanınızdan hiç ayrılmayacak ve uygulayacakları manevi yaptırımla en fazla üç durak ötede hak ettikleri yeri alacaklardır.)
Radyo da sırada ki şarkı en sevdiğiniz şarkıysa ve hemen çalacaklarını düşünüyorsanız bence bu düşünceye kendinizi hemen inandırmayın. (Çünkü: şarkının hemen öncesinde programı sunan ve her şeyi bilen sunucu kız, kesinlikle arkadan fon müziği eşliğinde gündemi ilgilendiren sosyal mesajlar verecektir ve o fon müziğinin sesini bir açıp bir kapayarak sizi iyice çileden çıkaracaktır.)
Ders çalışırken hoca burayı sormaz diye içinizden geçirdiğiniz yeri kesin okuyun. (Çünkü: sınava o konuyu okumadan girdiyseniz ve o konudan yirmi puanlık bir soru geldiyse, sınav anında o soruyu gördüğünüzde hissettiğiniz tarifi imkansız duygu, çevreniz tarafından pişmanlık gibisinden basit bir kavramla geçiştirilecektir.)
Eğer bir oda da birden fazla kişi kalıyorsanız, gece yatarken lambayı kimin söndüreceğini sakın düşünmeyin. (Çünkü: lambanın sönmesini sorun ettiğiniz fark edildiği an çevrenizdekiler sanki siz söndürmek zorundaymışsınız gibi davranmaya başlayacaklardır.)
Çok değer verdiğiniz teknolojik bir alet aldıysanız, üzerindeki (sökmeye kıyamadığınız) o naylonu bence hemen sökün. ( Çünkü: hiç tahmin etmediğiniz anda, hiç tahmin etmediğiniz bir kişi hiçbir şey olmamış gibi o naylonu sökecektir ve o an ‘’ben sökmeye kıyamamıştım’’ veya daha çok sinir olduysanız ‘’ben sökmeyi akıl edemedim mi?’’ tarzı serzenişlerden başka elinizden bir şey gelmeyecektir.)
NOT: Yeni alınan cep telefonlarının ekranlarına yapıştırılmış olan ‘’şeyin’’ adının ne olduğu muallakta ama ben genel bir kavram olduğu için ‘’naylon’’ yazdım. Bunun dışında ‘’jelatin’’,’’yapışkanlı şey’’ gibi kullanımlarda mevcuttur.
Sanırım bunu söylemeden geçemeyeceğim. Çok samimi olsanız bile arkadaşınızın gözünün içine bakarak şarkı söylemeyin.( Çünkü: arkadaşınız çok utanıyor ve gözünü nereye kaçıracağını bilmiyor.)
Yazacak şey çok ama son olarak şunu söyleyeyim : akşam eve geldiğinizde sizi karşısında gördüğü halde‘’geldin mi?’’ sorusunu çok masum bir şekilde soran annenize ‘’yok okuldayım daha gelmedim’’ tarzı sempatik cevaplar vermemeye çalışın. (Bu soruyu her defasında neden soruyorlar bilmiyorum ama onlar anne. Hem anneleriniz defeatle ifade etmişlerdir: ‘’annelere öyle denmez.
Sinema da mısır yerken, ağzınızdan çıkan o sesi sadece kendinizin duyduğunuzu düşünerek ağzınızı sıkıca kapatıyorsanız bence kendinizi çok kasmayın. ( Çünkü: Siz ne yaparsanız yapın yanınızdaki o sesi kesin duyacak ve birazdan biteceğini düşünerek kendini teselli edecek.)
Eğer evinize babanızın söylediği saatten tam bir saat geç kaldıysanız, eve iki dakika erken gidebilmek için evinize yaklaştıkça adımlarınızı boş yere hızlandırmayın. ( Çünkü: iki dakika erken gelmenizin babanız için hiçbir önemi olmayacak ve babanız geç kaldığınız bir saatin hesabını kesin soracak.)
Gün içinde çok yorulduysanız ve belediye otobüsünde oturabilme bahtiyarlığına erişebildiyseniz, uyuma taklidi yapmak iyi bir numara ama bence bunu da zorlamayın. (Numara yaptığınız çok belli oluyor, bu durumu fark eden yaşlı amcalar ve teyzeler sizin yanınızdan hiç ayrılmayacak ve uygulayacakları manevi yaptırımla en fazla üç durak ötede hak ettikleri yeri alacaklardır.)
Radyo da sırada ki şarkı en sevdiğiniz şarkıysa ve hemen çalacaklarını düşünüyorsanız bence bu düşünceye kendinizi hemen inandırmayın. (Çünkü: şarkının hemen öncesinde programı sunan ve her şeyi bilen sunucu kız, kesinlikle arkadan fon müziği eşliğinde gündemi ilgilendiren sosyal mesajlar verecektir ve o fon müziğinin sesini bir açıp bir kapayarak sizi iyice çileden çıkaracaktır.)
Ders çalışırken hoca burayı sormaz diye içinizden geçirdiğiniz yeri kesin okuyun. (Çünkü: sınava o konuyu okumadan girdiyseniz ve o konudan yirmi puanlık bir soru geldiyse, sınav anında o soruyu gördüğünüzde hissettiğiniz tarifi imkansız duygu, çevreniz tarafından pişmanlık gibisinden basit bir kavramla geçiştirilecektir.)
Eğer bir oda da birden fazla kişi kalıyorsanız, gece yatarken lambayı kimin söndüreceğini sakın düşünmeyin. (Çünkü: lambanın sönmesini sorun ettiğiniz fark edildiği an çevrenizdekiler sanki siz söndürmek zorundaymışsınız gibi davranmaya başlayacaklardır.)
Çok değer verdiğiniz teknolojik bir alet aldıysanız, üzerindeki (sökmeye kıyamadığınız) o naylonu bence hemen sökün. ( Çünkü: hiç tahmin etmediğiniz anda, hiç tahmin etmediğiniz bir kişi hiçbir şey olmamış gibi o naylonu sökecektir ve o an ‘’ben sökmeye kıyamamıştım’’ veya daha çok sinir olduysanız ‘’ben sökmeyi akıl edemedim mi?’’ tarzı serzenişlerden başka elinizden bir şey gelmeyecektir.)
NOT: Yeni alınan cep telefonlarının ekranlarına yapıştırılmış olan ‘’şeyin’’ adının ne olduğu muallakta ama ben genel bir kavram olduğu için ‘’naylon’’ yazdım. Bunun dışında ‘’jelatin’’,’’yapışkanlı şey’’ gibi kullanımlarda mevcuttur.
Sanırım bunu söylemeden geçemeyeceğim. Çok samimi olsanız bile arkadaşınızın gözünün içine bakarak şarkı söylemeyin.( Çünkü: arkadaşınız çok utanıyor ve gözünü nereye kaçıracağını bilmiyor.)
Yazacak şey çok ama son olarak şunu söyleyeyim : akşam eve geldiğinizde sizi karşısında gördüğü halde‘’geldin mi?’’ sorusunu çok masum bir şekilde soran annenize ‘’yok okuldayım daha gelmedim’’ tarzı sempatik cevaplar vermemeye çalışın. (Bu soruyu her defasında neden soruyorlar bilmiyorum ama onlar anne. Hem anneleriniz defeatle ifade etmişlerdir: ‘’annelere öyle denmez.