Garanti % 100 Gülüceksiniz...Tek başlık ve hep GÜNCEL (fıkra,tabu,komik yazılar)

BlackWomaN

New member
Katılım
14 Tem 2007
Mesajlar
778
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
40
Konum
UPLOADCU APLA :))))
DİKKAT:
Arkadaşların bazıları güncel olayını anlayamamış hani aynıları duruyor diyenler oldu bende diyorum ki arkadaşlar her sayfada en az 10 tane eklemiş olduğum fıkralar var....Her sayfaya bakarsanız görüceksiniz....Tek msjı sürekli güncellemiyorum ; yeni msjlar ile ekliyorum eğer en son ben cvp yazmışsam konuya bilin ki o son mesajım yeni eklenen fıkralardır...


Bir GS’li, bir FENERLİ ve BJK’li Arabistanda yasak olmasına rağmen bir otelde içki içerken yakalanırlar…. Mahkemeye çıkarılırlar… karar İDAM… itiraz ederler ve karar ömür boyu hapis cezasına çevrilir. Ama o gün bayrama denk geldiği için Prens Hazretleri cezayı kaldırıp hepsine 20 kırbaç ceza verir. Bizimkileri sempatik bulduğu içinde bi kıyak daha yapıp herkese cezasını hafifletmek için bir istek hakkı tanır…
GS’li: "Sırtıma bir yastık bağlayın" der. 10 kırbaçtan sonra yastık paramparça olur ve pek fayda etmez.
Uyanık GS'li bunu görünce "Sırtıma iki yastık bağlayın " der. Ama iki yastık bile 10 kırbaca dayanamaz.
Sıra FENERBAHÇELİYE gelince Prens Hazretleri: "Bak FENERBAHÇELİ sana acıdım. siz buse en şampiyondunuz,100.yılınızda herkesin tozunu attırdınız,bu yüzden sana 2 istek şansı veriyorum"
Peki der FENERBAHÇELİ:"O zaman bana 40 kırbaç vurulsun". Herkes şaşkına döner.
Prens Hazretleri:"haydaaa peki ikinci isteğin nedir?" diye sorar…
FENERBAHÇELİ pis pis sırıtarak "GALATASARAYLIYI sırtıma bağlayın" der…
:durdurun

Adam barda gördüğü güzel bir bayanla konuşmanın yollarını arıyordu. Sonunda cesaretini toplayarak kıza yaklaşır ve
- Afedersiniz hanımefendi biraz konuşabilir miyiz acaba? diye sorar.
Kız birden haykırır.
- Terbiyesiz ! Ben senin bildiğin kızlardan değilim !
Adam utancından yerin dibine girmiş, kıpkırmızı bir suratla yerine oturmuştur. Herkes ona bakmaktadır ve bu onu daha da rahatsız etmektedir. Bir süre sonra kız ona yaklaşır ve gülümseyerek..
- Az önceki olay için özür dilerim. Ben psikoloji öğrencisiyim ve utandırıcı durumlarda insanların nasıl davrandıklarını inceliyorum.
Bu açıklama adamın canını daha fazla sıkar ve avaz avaz bağırarak cevap verir.
- Ne ? Gecesi 200 dolar mı ? Deli misin sen ?
:durdurun :durdurun

Sultan en güvendiği adamını Arabistan a hünkar göndermiş.
Hünkar, Arabistan da gezerken bakmış, Araplar entari giyiyorlar ama alta donları yok. Bir rüzgar esti mi, manzara felaket! Haber salmış, altına don giymeyenler kadı huzuruna çıkartılıp, hapsedilecek. Aradan günler geçmiş Arabın bir tanesi don giymemiş ve ilk rüzgarda olay fark edilmiş. Kadı huzuruna çıkartmışlar. Kadı sormuş:
- Adın?
- Aptülmecit
- Baba adın?
- Aptülleziz
- Evli misin?
- 5 tane karım var!
- Kaç çocuğun var?
- İlkinden 15, ikincisinden 17, üçüncüsünden 16, dördüncüsünden13, beşincisinden 18 tane.

Kadı başka birşey demeden anında kararını vermiş ve söylemiş: - Aptülleziz oğlu,Abdülmecit’in,don giymeye vakti olmadığından beraatine karar verilmiştir!



Alican çok terbiyesiz bir çocukmus. Bir gün annesinin misafirleri konken oynamaya geleceklermis:eek:glunun yanlis hareketlerde bulunacagindan korkan annesi misafirlere alican terbiyesiz bir laf ederse kalkip gidiyormus gibi yapin belki utanir demis.misafirler tamam deyip oyuna basladiklari siradaalican içeri firlayarak"anne anne limana bir gemi yanasti içinde bir sürü abaza denizci var.etrafta kari ariyorlar demis
Bunun üzerine kadinlar ayaga kalkip gidermis gibi yapmislar. bu sirada alican
"Oturun oturun daha birhafta buradalar."
:durdurun

Soguk ve karli bir gecede tipiden yolunu kaybeden bir isadami ve sekreteri
arabalarini terketmek zorunda kalirlar ve uzun bir yuruyusten sonra usumus
ve islanmis durumdayken bir kulube bulurlar.
Kulubede bir yatak, bir uyku tulumu ve bir suru battaniye bulunmaktadir.
Geceyi gecirmeye hazirlanirlar ve isadami bir centilmen olarak, yatagi
sekreterine verir,
"Ben yerde uyku tulumunda uyurum" der. Sekreter yatagina yatar, adam uyku
tulumunun icine girerek fermuari ceker. Bir sure sonra tam uyumak
uzereyken, sekreterinin sesini duyar;
"Efendim, ben cok usuyorum." Adam fermuari acar, uyku tulumundan cikar, bir
battaniye alip kadinin uzerine orter, tekrar uyku tulumuna girer, tam uyumak
uzereyken yine sekreterinin sesini duyar;
"Efendim, ben hala cok usuyorum." Adam yine fermuari indirir, tulumdan
cikar, bir battaniye daha alip kadinin ustune orter, uyku tulumuna girerek
fermuari ceker. Tam uykuya dalacagi sirada yine duyar;
"Ben yine coooook usuyorum". Adam yattigi yerden;
"Bir fikrim var, Burasi issiz bir yer. Neler oldugunu kimse goremez, istersen evliymisiz
gibi davranabiliriz."der. Genc kadin kikirdar;
"Tamam, bana gore hava hos." Adam yattigi yerden avazi ciktigi kadar
bagirir; "OYLEYSE KALK VE KAHROLASI BATTANIYEYI KENDIN AL!!!!!"



Üniversite yemekhanesine giren bir öğrenci tüm yerler dolu olduğundan gidip üniversite profesörünün oturduğu masaya oturmuş.Profesör kaşlarını çatarak: Öküzler ve kuşlar aynı masada oturamaz!"
Öğrenci: O zaman ben uçuyorum… der.
Profesör cevaba çok sinirlenmiş, sınavda öğrenciye takmış ve sınavını başarısız geçmesi için elinden geleni yapmış.Yalnız sınavda öğrenci tüm soruları mükemmel bir şekilde cevaplamış.Profesör öğrenciye: Sana son bir soru soracağım , demiş.
-Yolda yürürken iki torba bulduğunu hayalet, birinde akil var, diğerinde ise para var. Hangi çuvalı alırsın?
Öğrenci: Para olan çuvalı seçerdim…
Profesör: Ben akil olan çuvalı seçerdim…
Öğrenci:Normal ! Kimde ne eksikse onu seçer…
Profesör çok sinirlenmiş, öğrencinin not defterini alıp içine ‘’Öküz" yazmış. Öğrenci nota bakmadan odadan çıkmış.Bir dakika sonra öğrenci kapıyı aralamış :
-Sayın profesör, imzanızı atmışsınız, fakat notumu yazmayı unutmuşsunuz."- demiş :durdurun :durdurun



Adamın biri yeni ulaştığı otele kaydını yaptırırOdasına girdiğinde masada bir bilgisayar görür ve karısına e-mail atmaya karar verir.
Fakat yazdığı mesajı farkında olmadan yanlış bir adrese gönderir….
Tam bu sırada farklı bir yerde kadın, kocasının cenaze töreninden evine yeni dönmüştür ve bilgisayarındaki maili görür fakat maili okuyunca olduğu yere yığılıp kalır.
Odaya giren annesi yerde yatan kızını ve ekrandaki mesajı görür.
-Kime : Sevgili karıma
Konu : Yeni ulaştım.
Tarih : 16 Mayıs 2004 Benden haber aldığına şaşıracağından eminim. Burada bilgisayar var ve sevdiklerimize e-mail gönderebiliyoruz. Buraya yeni ulaştım ve kaydımı yaptırdım. Her şey yarın senin buraya geleceğini düşünülerek hazırlanmış. Seninle buluşmayı dört gözle bekliyorum. Umarım benim gibi sorunsuz bir yolculuk geçirirsin.
Not : Burası çok sıcak.


Adamcağız hayli alkollü ve de bitkin üstelik gecenin saat üçünde evine gelir. Karısı ise son derece zinde, duruma kesinlikle hakim, kocasını sorgulamaya başlar.
- Söyle bakalım Süpermeeen. Neler yaptın bu akşam?
- Valla karıcığim, patronla beraber müşterileri yemeğe çıkarttık.
- Eeee, sonra ne yaptınız süpermen?
- Oradan striptize gittiiik… Ben sadece seyrettim.
- Yani sen birşeyler yapmadın degil mi, süpermen ??!!!
- Ben hiç bişicikler yapmadım, ama sen niye bana ikide bir süpermen diyorsun?
- Valla, ben bir seni bir de süpermeni gördüm donunu pantolonunun üstüne giyen !!!:durdurun :durdurun


Adamın biri arabasıyla şehirler arası yolda seyahat ederken trafik polisi durdurur.
"İyi Günler beyefendi, ehliyet ruhsat lütfen", der.
Adam: "Buyrun" der ve uzatır.
Trafik polisi bakar: "Yangın söndürücünüz var mı?"
Adam: "Var" der, gösterir.
Polis: "İlkyardım çantası?"
Adam: "Var" der, yine gösterir.
Polis: "Zincir" diye sorar, adam gösterir.
"Takoz?"
"Var."
"Çekme halatı."
"Var."
Polis dayanamaz:
- Mezdekenin kaseti de var mı lan?" der.
Adam güler "O da var" der, kaseti gösterir.
Polis:Tak o zaman teybe.
Adam takar, polis oynamaya başlar. Adam gülerek: "Memur bey, napıyosunuz" der.
Polis adama döner: Eşşek diilsin, ya bi yirmilik takarsın artık!


Evin hanimi gece yarisi uyanir ve kocasinin yatakta olmadigini farkeder.Yataktan kalkar ve kocasini mutfakta bulur.Koca dalgin-dalgin kahve icmektedir ve akli cok uzaklardadir.Üstelikgözlerinden yas gelmektedir.
"Ne oldu sevgilim?" diye sorar kadin.
"20 yil önceki ilk bulusmamizi hatirliyor musun?" der adam.
"Tabi" der kadin.
"16 yasindaydin o zaman. Arka koltukta sevisirken baban basmisti bizi."
"Evet hatirliyorum."
"Babanin silahini yüzüme dayayip -ya kizimla evlenirsin ya da 20
sene hapiste yatarsin- demesini de hatirliyor musun?"
"Hatirlamaz miyim..."
Adam yanagindaki gözyaslarini silerek "Biliyor musun, bugün hapisten cikmis olacaktim..."


Birgun bir adam ormanda kaybolur gece karanliginda bir kilise gorur ve geceyi burada gecirmek ister, kapiyi calar basrahip kapiyi acar,basrahibe tanri misafiri oldugunu yolunu kaybettigini bir gece kalip gidecegini anlatir.
Rahipte kabul eder tabi ki gece herkes uyumaya cekilir,fakat adamin gece yarisi tuvalete gitme ihtiyaci dogar ve tuvaleti aramaya koyulur.
Once bir kapiyi acar bakar ki guzel bir kadin geceligiyle ortada dolasiyor sasirir..Sonra baska bir kapiyi acar burada da rahipler yerde daire biciminde oturmus hepsinin şeyi meydanda ortada da bir sinek ucuyor, buna da cok sasirir;
Adam sonra bir kapi daha acar ve adam birde ne gorsun bir rahip şeyinden tavana asilmis; saskinligi bir kat daha artan adam sonunda ihtiyacini giderip yatar. Sabah olunca butun bu gorduklerini basrahibe anlatir ve sebebini sorar..
Rahip de anlatmaya baslar:"O gordugun guzel kadin var ya iste o bizim ihtiyacimizi karsilar,o ortada ucan sinekte hangimizin şeyine konarsa o gece kadinla o beraber olur"
Adam sorar :"Peki o aletinden tavana asilan rahip neyin nesidir ?"
Basrahip hemen cevap verir:"O var ya o, ****pu cocugu, meğer aletine bal suruyormus !"
:durdurun :durdurun
 
ellerine sağlık, ayrıca zalım fenerlim benim iyi istek yapmış :)
 
güzeldiiii:D:D
 
Sağolun arkadaşlar... ben fıkrayı çok sevrim ve anlatıp paylaşmayıda,yüzünüzde bir anlıkta olsa tebessüme neden olduysam ne mutlu bana...Unutmayın gülmek insanları gençleştiriyormuş bi gazetede okumuştum...


minibüste şöfer ve yolcular arasındaki komik konuşmalar...

1-Eve gitmek üzere Bakırköy dolmuşu bekliyordum. Sigaramın kalmadığı aklıma gelince önünde durduğum Tekel bayiine girecekken minibüs geldi.
Apar topar bindim. Şoföre parayı uzatıp,
-'Bir Monte Carlo' dedim!
Adam birkaç saniye yüzüme bakıp,
- 'Abi bu Bakırköy'e gider'diye cevap verdi!
İşte o an benim ve şoförün bittiği andır.

2-Mükemmel bir yerde inebilir miyim? (yolcunun kafası karşık sanırım,kendisi de dolmuştakilerle güler söylediine) Şöför kadını indirirken:
- Buyrun size layık değil ama!

3-Yolcu musait bi yerde inmek ister ama dili surcer;
- Musait bi yerde iner misiniz? Şöför :
- Niye sen mi kullancan

4-Rumeli-Hisarüst ü otobüsüyle taksim'e dogru gidiyoruz. Adamın biri
Besiktas dolaylarında gayet aceleci bir tavirla
- Kaptan orta kapıyı rica edebilir miyim?? Bizim soför olaya hakim:
-Tabi abi ayıp ettin.al götür. senden kıymetli mi

5-Ankara'da, cok sıcak bir gunde, dolmuştaki bir kokona yelpazesiyle
-"Şöfeer bey klimayı acar mısınız cok sıcak olduu" demisti.
Pala bıyıklı şöfer amca teyzeyi bi sure suzdukten sonra, kapıyı acıp acıp kapatmaya basladı

6-Istanbul'dayiz ...Dolmuşa bindik, dolmuş doldu, tam kalkicak, elemanın bir açtı kapıyı, içerde tıkış tıkış oturmuşuz, önde 3 kişi arkada 4 ... Eleman hala bir umut sordu:
- "Kaptan, yer var mi?".
Şöför de arkasını dönüp cevap verdi:
- "Bilmiyorum, üst kata bi bak bakalım"

7-Pek dolu olmamasına rağmen minibüs hareket etmek üzereydi.
Tam o anda kavga ettikleri her hallerinden belli olan iki arkadaş minibüse bindi birbirlerinin yüzüne bile bakmıyorlardı çocuklardan biri şoföre parayı uzattı
- Abi bir öğrenci bir de hayvan alır mısın?
:durdurun :durdurun

Beyaz bir rahip sadece zencilerin yaşadığı ve koyunların kutsal olduğuna inanıldığı bir köye görev yapmaya gider. Aradan bir zaman geçince kasabada melez bir çocuk doğar . Herkes bu duruma şaşırır . Kadının kocasıda rahipten şüphe ederek soluğu rahibin yanında alır. Rahibe durumu anlatıp Çıkışır . Rahip tırsar ve durumu kurtarmak için doğadan örnekler vermeye başlar .
- Bak oğlum der her taraf bu tür mucizelerle doludur . Mesela şu koyun sürüsüne bak . Bütün koyunlar beyazken şu arkadaki koyun neden siyah acaba ? der . Zenci adam bir müddet rahibin yüzüne bakar ve
- Tamam rahip ben çocuğu unuttum ama sen de koyunu unut yoksa gebertirler ikimizi.


New York`tan Los Angeles`e giden ucakta cingoz bir avukat ile
sarisin aptal gorunuslu bir hanim yanyana oturuyorlar. Avukat hem
hanimla yakinlasmak hem de hosca vakit gecirmek icin bir oyun teklif
ediyor. Kabul gorunce oyunu anlatiyor: -Size bir soru soracagim,
cevabi bilemezseniz bana 5 dolar vereceksiniz, sonra siz
soracaksiniz bilemezsem ben size 50 dolar verecegim.
Ve ilk soruyu soruyor:
-Ay ile dunya arasindaki uzaklik ne kadardir?
Kadin tek soz soylemeden cantasindan 5 dolar cikarip adama uzatmis.
Soru sorma sirasi sarisina gelmis:
-Tepeye 3 ayakla tirmanip 4 ayakla asagi inen sey nedir?
Adam dakikalarca dusunmus... Yaniti bulamamis...
Cuzdanindan 50 dolar cikarip kadina uzatmis. Kadin parayi kibarca alip cantasina koyarken avukat merakla sormus:
-Cevap ne?
Kadin tek kelime etmeden cantasini acmis ve 5 dolar cikarip adama uzatmis..



Üniversite son sınıf öğrencisi yazılı sınavından kalınca doğru hocasına
gider.
-Siz sınıfta bırakarak hayata atılmamı önlüyor ve beni cezalandırıyorsunuz.İşin bu yanını hiç düşündünüz mü?..

-Tabii düşündüm. Hocanın görevi bilgiyi ölçmek, yeterli olmayanı sınıfta
bırakmak değil mi?.
-İyi.. O zaman size bir teklifim var.Bir soru da ben size soracağım.Doğru cevabı verirseniz, ben kötü notumu kabul edip sınıfta kalacağım.Bilemezseniz, notumu düzeltecek ve sınıfı geçireceksiniz.
Hocanın keyfi yerinde..Teklifi kabul eder ve öğrenci sorar:

"Yasal olup, mantıklı olmayan nedir? Mantıklı olup, yasal olmayan nedir?
Ve de ne mantıklı ne de yasal olmayan nedir?"

Hoca uzun uzun düşünür ama cevabı bulamaz.İddia gereği öğrencisine iyi not verip sınıfı geçirir.Ama aklı soruda kalır..Sonunda sınıfın en iyi öğrencisini çağırır, olayı anlatır ve sorunun yanıtını bilip bilmediğini sorar.
Öğrenci hemen cevap verir:
"Siz 65 yaşındasınız ve 25 yaşında bir kadınla evlisiniz.Bu yasal ama mantıklı değil.

Karınız 25 yaşında ve bir sevgilisi var.Bu mantıklı ama yasal değil.

Siz karınızın sevgilisini, zayıf alıp sınıfta kalması gerekirken iyi not
verip mezun ediyorsunuz.Bu ise ne mantıklı nede yasal...




Şapka satarak geçinen bir adamın yolu bir gün bir ormana düşmüş.Adam biraz yürüdükten sonra sıcaktan ve yorgunluktan bunalmış, bir ağacın altına oturmuş. Şapkalarla dolu sepetini de yere koymuş ve uykuya dalmış.Birkaç saat sonra adam tuhaf sesler duyarak uyanmış. Bir de bakmış ki yanındaki sepet bomboş.Şapkalar gitmiş.Kafasını kaldırıp ağacabakmış ki,ağacın dallarında bir sürü maymun, her birinin kafasında adamın şapkaları... Adam düşünmeğe başlamış:"Ben şimdi ne yapıcam,şapkaları bu maymunlardan nasıl geri alacam?"Düşünceli bir şekilde kafasını kaşırken bakmış ki, maymunlar da adamın taklidini yapıyorlar,kafalarını kaşıyorlar. Adam ellilerini havaya kaldırmış,maymunlarda...derken adam ne yapacağını bulmuş, kendi kafasındaki şapkayı çıkarıp yere atmış,maymunlar da...Adam böylece bütün şapkaları geri almış, sepetine koyup yoluna devam etmiş.

Aradan 50 yıl geçmiş...Artık adamın bir torunu varmış, o da dedesi gibi şapka satıcısı olmuş. Günlerden bir gün onun da yolu aynı ormana düşmüş. Hava yine çok sıcakmış ve genç adam bir ağacın altına oturmuş, şapkalarla dolu sepetini yanına koymuş ve uykuya dalmış... Bir saat sonra uyanmış, bir de bakmış ki sepetin içinde şapkalar yok...

Derken tuhaf sesler duymuş, bir de kafasını kaldırmış ki ağacın üstünde bir sürü maymun, hepsinin kafasında birer şapka.Düşünmüş...
" Dedem yıllar once bana bir hikaye anlatmıştı...ne yapacağımı çok iyi biliyorum..."

Adam kafasını kaşımaya başlamış, maymunlar da aynısını yapmışlar...Adam ellerini havaya kaldırmış, maymunlar da..Ve adam gülümseyerek kendi başındaki şapkayı çıkarmış yere atmış...
O anda ağaçtaki maymunlardan biri yere inmiş, adamın yere attığı
şapkayı kapmış, adama da bir tokat atmış ve şöyle demiş:Sadece senin mi deden var şerefsiz…!!!"


şehirli adamın biri anadoluda bir köye misafir olur.geceyi bir evde geçirir.ev tek odalıdır,herkez aynı odada yatmaktadır.evin hanımı yatarken kocasına derki : herif sobaya odun at dediğim zaman kalkarsın işimizi görürüz demiş.herkez yattıktan sonra biraz zaman geçmiş kadın,herif soba sömesin sobaya odun at der, adam kalkar işini görür geri yatar.biraz daha zaman geçer, kadın: herif sobaya odun at der, adam kalkar işi bitirir geri yatar.
Biraz daha zaman geçer ,kadın: herif sobaya odun at der ses yok. kadın tekrar seslenir: herif sobaya odun at,ses yok.misafir bakar ev sahibinden ses yok kalkar sobaya odun atar.neyse sabah olur kahvaltıda kadın kocasına sorar:yaw herif sobaya kaç odun attın. adam der iki.kadın der üç. adam der iki.kadın der üç.araya misafir girer kavga etmeyin baktım soba sönecek bir odunda ben attım


Üç adam cennetin kapısında sorgu meleğinin karşısında duruyormuş (doğal olarak yeni ölmüş adamlar bunlar). İlk adama nasıl öldüğünü sormuş melek.

Adam anlatmış: "Uzun süredir karımın beni aldattığından şüpheleniyordum.İş seyahatine gitme bahanesiyle evden çıktım ve 2 saat sonra haber vermeden döndüm. Karım çıplaktı ve banyodan yeni çıktığını söyledi ama ben ona inanmadım çünkü saçları kuruydu. Hırsla evi aramaya başladım, kimse yoktu, fakat yatak odasının penceresinde iki el gördüm. Yarı çıplak ter içinde bir adamdı bu.. Ellerine vurarak onu aşağı düşürdüm ama çok şanslıymış, çiçek tarhının üzerine düştü ve ölmedi. Ben de buzdolabını üzerine attım. Adam öldü ama ben de kalp krizi geçirdim."

Sıra ikinci adamdaymış:
"Şortumu giymiş evimde günlük sporumu yapıyordum. Koşu bandını fazla hızlandırmış olmalıyım, birden şerit koptu ve beni üzerinden fırlattı, pencereden dışarı uçtum. Neyse ki alt katın penceresine tutunabildim. Ama manyağın biri beni ellerime vurarak aşağı düşürdü. Neyse ki çiçeklerin üzerine düşüp kurtuldum ama sapık herif bu sefer de üzerime buzdolabını attı ve burdayım işte..."

sıra üçüncü adamdaymıi:
"Ben buzdolabının içinde çıplak bir şekilde bekliyordum, kendimi burada buldum."


Kadinin kocasi is adamiymis. Yabanci memlekette isi çikmis. Bir kaç ay gelmemis. Kadin azinca yoldan geçen üzümcüyü çagirip onunla yatmak istemis. Üzümcüye

-"Üzümleri masanin üstüne birak odaya geç." demis.Yoldan geçen manav "hiyar! hiyar!" diye bagiriyormus. Kadin bununki daha iyidir diyerek bir kilo hiyar alip gelmesini istemis. Manavın çırağı elindekileri masanin üstüne birakmis ve odaya geçmis. Yoldan geçen karpuzcunun sesini kadin duyunca bununki daha iyidir diyerek onun da gelmesini istemis. O da elindeki karpuzu masanin üstüne birakip odaya geçmis.Tam o sirada kocasi gelmis. Kapinin önünde üç çift erkek ayakkabisi görünce durumu anlamis ve karisina

-"Bunlar ne!" diye bagirmis. Eger onlari bulursam masanin üstündekileri göstererek bunlarin hangisi kime aitse ona göre teker teker g..lerine sokacagim demis!. Ilkten üzümcüye

-"Çik üzümcü" diye bagirmis. Üzümcü düsünerek bunlar bana birsey yapmaz ve hemen çikmis ve sokarak onu evden göndermis.

Sonra hiyarciya seslenmis.Hiyarci da çikarak nasibini almış ve evden ayrilmis.Karpuzcuya:

-"Çik karpuzcu" diye bagirmis. Karpuzcu
–"Çikmam" demis.
Bir daha bagirmis.
-"Yine çikmam" demis.
Adam bir daha bagirmis ''çıksana ulan yoksa ben çıkarırım''.
Karpuzcu: -"Dilim dilim olursa çikarim abi!!"


Adam New York'ta luks bir randevu evinin kapisini calar:
-Merhaba, Samantha ile gorusmek istiyorum.-Bir dakika efendim.
Adami iceri alirlar.Bir sure sonra cok guzel bir kadin merdivenlerden iner:Beni aramissiniz.
-Evet. Geceyi seninle gecirmek istiyorum.
-Tamam ama benim tarifem biraz pahalidir. Geceligi bin dolar.
-Parasi onemli degil. Geceyi seninle gecirmek istiyorum.
Beraberce yukari cikarlar. Geceyi birlikte gecirirler. Ertesi gun adam yine randevuevine gelir.
-Samantha ile gorusmek istiyorum.
-Beyefendi baska kizlarimiz da var.
-Umurumda degil, Samantha ile gorusecegim.
Samantha gelir :Yine mi sen!
-Evet.Geceyi seninle gecirmek istiyorum.
Yalniz fiyatimi hatirliyorsun degil mi? Bin dolar.
-Hic onemli degil. Ben geceyi seninle gecirecegim.
Birlikte yukari cikarlar,o geceyi de beraber gecirirler.Ertesi gun,ayni adam, ayni randevuevi:
-Merhaba, Samantha ile gorusmek istiyorum.
Samantha asagi iner:Tanrim, yine mi! Bak, devamli musterilere indirim falan yapmiyorum. Fiyatim ayni, bin dolar.
-Onemli degil. Geceyi seninle gecirmek istiyorum.
Yine yukari cikarlar. Islerini bitirdikten sonra:Benden bu kadar hoslanman cok guzel ama anlayamiyorum. Uc gece ustuste bana bin dolar odedin. Nerelisin sen?-"Tel Aviv."
Tel Aviv mi? Benim kizkardesim de Tel Aviv'de yasiyor.
-"Biliyorum, sana getirmem icin bana üçbin dolar verdi.."
 
şimdi ben bu kadar fıkrayı nasıl arattırıcam :saskin ???
nasıl werilmiş çöpe... dicem :saskin ???
insan birazda beni düşünür :(

neyse saka biyana eline sağlık güzel fıkralar :D
 
vay heyvan bal sürüomush demek koptum yaw :):)
 
galiba bi kaçını daa önce okumuştm ama dierleri kopardı bni saol çok ii geldi walla
 
arkadaşım ben sürekli yenileri ekliyorum bi tane 2 tane koyup bırakmıyorum...Tek tek değil bi seferde bi sürü ekliyorum....Biri çımıştır 2 si çıkmıştır ama elbet olmayanlarda vardır....
 
tek tek ve topluca çok sevdim line sağlık kardeşim :D :D :D :D :D
 
arkadaşım gerçekten harika fıkralardı eline sağlık teşekkür ederim...............
 
eline saglık dokturmusun yine blackwoman forumun her yerinde bi paylasımın var elıne saglıkkkkkk
 
Sağolun arkadaşlar beğenmenize sevindim ...AA bu arada HARDSOLVER tşk ederim valla dediğin gibi fena sardım foruma süper bi ortam bende ona göre davranmaya çalışıyorum... Hadi alın bakalım bunlarda yeniler....:goz:

Aslıyar ve Beklemiş aileleri yıllardır görüşemeyen iki dost aile imiş , bir şekilde hbrleşip bir araya gelmişler...Ama bakmışlarki iki tarafında kızları gelmemiş...aslıyar ailesi sormuş;"sizin kız nerde nasıl "demiş..Beklemiş ailesi hemen gururlanarak başlamış anlatmaya :
"valla bizim kız üniversitede okumadı ama büyük br firmada iş buldu derken zamanla hafta sonları bile çalışır oldu hatta o da yetmedi gece geç saatlere kdr mesailere kalır oldu...O kdr çalışıyordu ki patronuda onu çok sevmiş olucak iş seyahatlerinede onu yanında götürmeye başladı ve maaaşına yüklü bir zam aldı...Ardından da terfi etti...Şimdi 2 haftalığını yurt dışındalar fuar mı ne varmış...Çok çalışkan bizim kız çok inşallah daha iyi yerlerede gelicek haa bu arada sizin kız neler yapıyor" demiş ve Aslıyar ailesi cvp vermiş valla dostum bizim kızda o...pu oldu ama ben sizin kdr güzel anlatamıyorum" demiş:
durdurun :durdurun :durdurun :durdurun :durdurun

Bunu kesin okuyun süper
Padisah birgun bir ferman yayinlayarak her cuma namazinda orada yasayan herkesin bulunmasini zorunlu kilmis aksi halde gelmeyenin kafası uçurulacak ama son 3 dilek ne olursa olsun yapıldıktan sonra olacakmış. Dort bir yana haber salinmis ve cuma vakti gelmis. Bizim Temel disinda butun ahali cumaya katilmis. Ertesi gun padisah sadrazami yanina cagirip sormus:
-Dunku cumaya ahaliden katilmayan var mi ?
- Evet efendim, bir kisi katilmadi. Temel.
- Tez getirin o deyyusu karsima

Temel'i bulup yaka paca padisahin huzuruna cikarmislar.Padisah,Temel ve Sadrazam kaldiginda Padisah sormus,

- Soyle bakalim neden gelmedin dunku cuma namazina ?
- Cok onemli bir isim vardi padisahim
- Himmm demek onemli bir isin vardi. Oyleyse sana olmeden once uc dilek dileme hakki taniyorum. Soyle bakalim ilk dilegini.
- Yok padisahim ben en iyisi dilek dilemeyeyim siz beni oldurun.
- Dile lan deyyus cabuk adami cileden cikartma.

- Peki. Eeee sey padisahim. Ben sadrazamin karisina hastayim, madem oyle olmeden once bir yatsam onunla.

Tabi bunu duyan sadrazam olaya siddetle karsi cikmasina ragmen, padisahin "Bosver takma kafana biliyorsun ferman böyle ama nasil olsa olecek" gibi sozlerinden
sonra istemeye istemeye razi olmus. Ardindan sira ikinci dilege geldiginde Temel de yine ayni naz ve padisahin azarlamasi. Sonunda Temel ikinci dilegini soylemiş.- Eeee sey padisahim ben sizin kariniza da hastayim,olmeden once onla da...

- Ne diyorsun lan sen diye padisah kopurmus

Tabii bu kez de sadrazam pis pis sırıtarak aaa padişah'ım biliyorsunuz ferman böyle demiş ve Temel Padisahin karisiyla da... Veee sira gelmis ucuncu dilege;- Soyle bakalim deyyus söylede su ucuncu dilegini de bitirelim artik su isi.

- Yok padisahim soylemeyeyim, ilk ikisini soyledim ama bunu nasil soylerim bilmiyorum.

Ilk ikisinden daha kotu ne olabilir ki diye dusunen padisah kizarak

- Oglum soyle bak iskence yaptiririm, soyletirim

- Peki efendim, demis Temel ve bi sadrazama bi padişaha bakıp sırıtıyormuş; durumu çakan sadrazam padişahtan önce davranmış ve;

-Padisahim ben sanki Temel'i namazda gorur gibi oldum. Hatirliyor gibiyim.

Padisah :- Nasil hatirlamazsin lan eşşoğlusuuu yanimda oturuyordu yaaa.!:
durdurun :durdurun :durdurun :durdurun :durdurun


Köyü basan bir gurup terörist bütün köy halkını sıraya dizer... Grubun başı köy halkına derki...
- Hayatta kalabilmeniz için bir şansınız var. Köyün erkekleri tek sıra dizilecekler. Hepiniz mallarınızı çıkartacaksınız. Karıların gözünü bağlayacağım. Gözü bağlı olarak kadınlar hepsine elleyecek. Kim kocasınınkini elleyerek tanırsa o karı kocanın hayatını bağışlayacağım... Derken kadınlar birer birer gözleri bağlanıp getirilir.
- Birinci kadın başlar. “ Bu değil, bu değil, bu değil BU!! “ kocasını ve kendini ölümden kurtarır.
- İkinci kadın gelir. “Bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, BU!”.. onlarda kurtulurlar. Üçüncü kadınıda getirdiklerinde terörist dayanamayıp adamların arasına geçer. Kadın başlar kocasını aramak için ellemeye.
- Bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, Bu Bizim Köyden Değil, bu değil, bu değil, Bu...
.:durdurun :durdurun :durdurun

Adamın biri nerde eğilmiş bi kadın görse arkadan dalarmış.Bu böyle sürüp gitmiş.
Bir gün adam tam iş başındayken melekler onu yanına çagırmış bir daha yaparsan seni cehenneme göndeririz demişler. Adam tövbe etmiş bi süre. Bir gün adam otobüse binmiş önündeki kadın parayı düşürmüş almak için egilmiş ve adam dayanamamış. İş bitince puf diye cehenneme gitmiş. Kadın hamile kalmış ve çocukta aynı babası gibiymiş. Bir gün melekler onuda yanına çagırmış ve bir daha yaparsan seni de baban gibi cehenneme göndeririz demişler. Çocuk tövbe etmiş ama üç beş gün sonra dayanamamış ve puf diye cehenneme gitmiş. Çocuk bi bakmış cehennem buz gibi herkes donuyor.
Zebanilerin yanına yaklaşmış demiş ki:
-Ya cehennem dediğin yanar kazanlar kaynar burası neden böyle?
zebani cevap vermiş:
-a....a koyiim baban izin vermiyo ki eğilipte iki odun atalım!
:durdurun

Biyoloji dersinden yapılacak sınav için sınıftaki herkes acaip çalışmış, notlar, kopyalıklar havada uçuşmuş. Daha sonra sınavın yapılacağı gün gitmişler bir de bakmışlar, ortada kağıt kalem yok sadece sıra sıra mikroskoplar.
Hoca;
- "Bu mikroskop lam'larında bir böceğin bacağı var, sınavınız bacağından böceği tanımak"
Tabii hemen itirazlar ama fayda etmemiş, hocanın dediği dedik. Ögrenciler mikroskoplarına geçmiş ama tanıyamıyorlar... En sonunda biri dayanamamış ve bakmadığı anda kapıyı çarpıp çıkmış. Hoca kapı sesine dönmüş ama çıkanı görememiş ve arkasından seslenmiş;
- "Kimsin sen, ne cüretle kapıyı çarpıp çıkıyorsun?"
Kapı hafifçe aralanmış ve bir bacak uzanmış.
- "Tanısana hadi a...a koyduğum tanısana kim olduğumu..."
:durdurun :durdurun

Küçük Murat okuldan eve gelir ve üzgün bir şekilde, "Matematik dersinden 1 aldım" der. Babası hemen sorar, "Nasıl becerdin peki bunu?" Murat anlatmaya başlar, "Öğretmen 3x2 kaç eder? diye sordu, ben de 6 dedim".
Babası hemen oğlunu tasdikler ve "Fakat bu doğru" der.
Ali anlatmaya devam eder, "Sonra da "2x3 kaç eder?" diye sordu". Babası alaycı bir tavırla bakarak, "Has s.kt.r, ne farkı var ki ?" der.
Ali de kafasıyla onaylayarak,
"Heh işte ben de öğretmene aynı senin dediğini söyledim işte"...
:durdurun

Okulda öğretmen küçük çocuklara yenebilecek ve yenmeyecek şeyleri öğretmişti. Daha sonra çocuklara sordu " Şimdi sırayla herkes ağıza alınabilecek bir madde söylesin." Çocuklar sırayla söylüyorlardı.
- "Elma" öğretmenim
- "Ekmek" öğretmenim
- "Şeker" öğretmenim
- "Lamba" öğretmenim
Öğretmen çocukların sözünü kesti.
Selma kızım lamba hiç ağıza alınır mı?
Selma:
- Ama öğretmenim geçen gece annemin sesini duydum. Babama "hadi bey lambayı söndür de ağzıma alayım" diyordu.


5 tane rahibe öldükten sonra diğer tarafta onları önünde bir tas su ile zebani karşılar.zebani rahibelerin sıraya girmelerini ister.ilk rahibeye sorar:"penis hakkında ne biliyorsun?".rahibe yalnızca "dokundum"der.o zaman sadece ellerine suyu sür geç der zebani.ikinciyede aynı soruyu sorar.oda yalnızca gördüm der.o zaman suyu gözlerine sür ve geç der.o sırada 3. ile 4. rahibe aralarında fısıldaşıp yer değiştirir.zebani bunu görünce ne yapıyorsunuz der.
Rahibe:
- Arkadaş gö..nü yıkamadan ben bi ağzımı yıkasaydım..
:durdurun :durdurun

80 yaşındaki Ahmet Bey doktora gider. Doktor sorar:
- Neyiniz var Ahmet Bey?
- Hiç bir şeyim yok, turp gibiyim ve 18 yaşındaki karımdan bir çocuk sahibi olacağım. Doktor bunun üzerine Ahmet Bey'e bir hikaye anlatmaya başlar:
- Avcının biri her gün tüfeğini alarak geyik avına çıkarmış. Bir gün tüfeği yerine dalgınlıkla şemsiyesini almış. Ormanda ilerlerken karşısına kocaman bir geyik çıkmış. Avcı şemsiyesini geyiğe doğrultmuş ve PAAT. Geyik yere yığılmış.
Ahmet Bey hemen atılır:
- Öyle şey mi olur? Başkası vurmuştur. Doktor cevap verir:
- Kesinlikle!:durdurun :durdurun


süper bu da okuyun bence...
Kapi vurulur ve bir erkek kapiyi açar. Kadin: " iyi günler az önce caminiz kirildi ve bunu yapan benim çocugum, lütfen özrümü kabul edin ne kadar masrafi varsa ödemek istiyorum" der.
Adam: "Hiç sorun degil çocugunuz cami kirdi ve içeri giren top degerli bir vazoya çarpti ve o da kirildi" ...kadin daha fazla üzülür ve içeri girdiginde gerçekten bir vazoyu kirilmis görür. "Çok üzgünüm bununda masrafini ödemek istiyorum" der.
Adam: "Hiç önemli degil aslinda çok büyük bir iyilik yaptiniz bana"
Kadin merakla: " Ama caminiz ve degerli bir vazonuz kirildi nasil olur" der
Adam: "Hanfendi ben bir cinim ve 100 yildir o Vazoda hapis kalmistim, cocugunuz sayesinde özgürlügüme kavustum, dileyin benden ne dilerseniz " der.
Kadin sevinçle: "Ayy ne desem güzel bir malikane istiyorum hem de Paris'te. "
Adam bir kisa telefon konusmasi yapar ve: "Tamam hanfendi isteginiz oldu, dilediginiz zaman gidebilirsiniz yeni evinize " der ve "ya ikinci dileginiz? " diye sorar...
"çok lüks kiyafetler istiyorum"
Adam kisa bir telefon konusmasi yapar ve: "armani, versace ve dkny'de kiyafetleriniz hazir alabilirsiniz" der ve üçüncü istegi sorar.
Kadin: "En degerli mücevherleri istiyorum" der..
Adam bir telefon konusmasi sonrasi : "ok bvlgari ve >tiffany" den dilediginiz mücevherleri alabilirsiniz " der.
Kadin havalara uçmustur ve adam: "yalniz bende birsey rica etsem sakincasi olur mu? " diye sorar. Kadin merakla: " Nedir? "
Adam: "Biliyorsunuz 100 yildir bu vazodayim. Kac zamandir bir kadin yüzü görmedim acaba bir gece benimle olur musunuz?" Diye sorar..
Kadin biraz düsündükten sonra: " Neden olmasin?" der ve Sabaha kadar birlikte olurlar...
Sabah uyandiklarinda adam: " Güzel hanfendi acaba kaç yasinda?" Diye sorar,
kadin: " 32 " der.
Adam da: "VAY BE BU YASTA HALA CINLERE INANIYOR MUSUNUZ?":durdurun :durdurun :durdurun


52 yaşındaki bir adam 20 lik bir genç ile evlenmiş. Bunlar bir çocuk sahibi olmak istiyorlarmış.Gitmişler doktora doktor demiş ki "Amca, baba olmak için deneme olarak şu kavanoza sperm akıtmanız lazım".Adam soyunma kabinine girmiş "ahhhhh uuhhhh"diye sesler gelmeye başlamış. Adam çırılçıplak olduğu için sadece kafasını dışarı çıkarmış "Doktor bey karımda buraya gelebilirmi ?'' demiş. Doktor tabiiki demiş. Karısı gitmiş yanına bu sefer hem adamdan hem kadından "aaaaahhh uhhhh"diye sesler gelmiş. Adam doktoru çağırmış “ Doktor bey yapamıyoruz! Sağ elimle denedim olmadı sol elimle denedim olmadı iki elimle denedim olmadı karım sağ eli ile denedi olmadı sol eli ile denedi olmadı hatta ağzı ile bile denedi olmadı , Doktor şokta ve "nasıl yani beyfendi" demiş adamda "doktor bey öle bi sıkmışınız ki biz bu kavanozun kapağını açamıyoruz"demiş

Genç bir sanatçı adayı kız, doktoruna telefon açıp aldığı randevuya gelemeyeceğini söyledi. Doktor sordu: "Neden gelemeyecek kdr çok mu hastasınız?"
-Yoo değilim. Yalnız bugün bir prodüktöre gidip bir rol istedim. Sonra terzime gittim. Daha sonra ev sahibiyle kira meselesini tartıştık. Kısacası doktor bey, bir defa daha soyunacak halim kalmadı!
:durdurun :durdurun

Adamın biri bayan bevliye mütehassısına muayene için gider.Bayan doktor hastaya derdini sorar. Hasta adam "VALLA DOKTOR HANIM YAPAMIYORUM "der. Doktor hanım hastayı muayene eder, tahliller yapar sonunda reçetesini yazar ve hastayı bir ay sonra tekrar gelmek üzere gönderir. Bir ay sonra hasta adam tekrar kontrole gelince doktor hanım sorar "NE OLDU TEDAVİM İŞE YARADIMI ? ". Hasta "MAALESEF DOKTOR "der. Doktor "ALLAH ALLAH" der. Tekrar aynı muayene ve tahlilleri yapar hastaya reçeteyi düzenleyip bir ay sonra gelmek üzere gönderir. Bir ay sonra hasta tekrar gelir, sonuç aynı. Doktor aynı işlemleri tekrarlar fakat sonuç değişmez. Doktor en son kontrole gelişinde artık yaptığı tedaviden sonuç alamamanın kızgınlığıyla hastaya "GEÇ ODAYA SOYUN "der. Hasta soyunur, doktorda soyunur, bir güzel işi bitirirler. Doktor sinirlenir ve "HANİ ULAN YAPAMIYORDUN" der. Hasta sırıtarak "BULUNCA YAPIYORUM DOKTOR" der.

Kadının biri doktora gitmiş:
-"Doktor bey benim biraz garip bir problemim var ben çok sık ve fazla osuruyorum, ancak neyse ki hiç ses ve koku çıkmıyor, yine de her dakika her dakika bayağı rahatsız olmaya başladım lütfen bir çare bulun." demiş.Doktorda birkaç ilaç yazmış ve 1 ay sonra kontrole gelmesini rica edip kadını yollamış. Aradan 1 ay geçer geçmez kadın yine pat damlamış.
-"Doktor bey ne yaptınız? Yine çok sık gaz çıkarıyorum ama bu sefer bir koku çıkıyor bir koku çıkıyor, dayanılır gibi değil istediğiniz kadar cam kapı acın saatlerce gitmek bilmiyor." Doktor memnuniyetle cevap vermiş:
-"Hmmm güzel, demek burnunuzu tedavi edebildik şimdi sıra kulağınızda."


Bir tımarhanede deliler ayaklanır ve binanın orta bahçesini işgal ederler. Hiçbiride dağılmaz. Bunun üzerine doktorlar toplanarak yönetmeliği açarlar ve aynısını uygulamaya karar verirler. Yönetmeliye göre bir doktoru çırılçıplak soyar delilerin içine atarlar. Doktor içeri girince * BOMBAAA * diye bağırır. Bunu gören deliler doktoru tuttukları gibi camdan dışarı atarlar. Bunun üzerine doktorlar tekrar toplanır ve konuşurlar. Bu işte bir yanlışlık vardır. Delilerin hepsinin dağılması gerekmektedir. Yeniden denerler. Bir doktoru daha soyup içeri atarlar ve oda * BOMBAAA * diye bağırır. Deliler onu da tuttukları gibi camdan dışarı atarlar. Başhekim en sonunda bir de ben deniyeyim der ve soyunup delilerin arasına girer ve * BOMBAAA * diye bağırır. Bunun üzerine bütün deliler kaçışır ve binayı ve orta bahçeyi terk ederler. Doktorlar merak eder ve biraz akıllı olanlarından toplayarak bu durumu sorarlar. Niçin siz ilk iki doktor girdiğinde binayı boşaltmadınız da son başhekim girdiğinde boşaltınız? derler. Delilerde "İlk giren iki bombanın fitili uzundu ama son giren bombanın fitili kısaydı zamanımız yoktu içerde patlamasın diye böyle yaptık" derler.

Akıl hastanesinden iki deliyi salıvereceklermiş. Doktorlar kendi aralarında. "Bunlara son bir test yapalım da görelim akılları başlarına gelmiş mi ?"demişler. Bunun üzerine iki deliyi bir masa başına getirmişler. Masanın üzerine bir kavanoz dolusu siyah zeytin, bir kavanoz dolusu da canlı hamamböceği dökmüşler ve "Buyurun beyler, yiyiniz." demişler. Delillerden bir tanesi hemen zeytinlere saldırmış,ötekisi araya girmiş, "Önce kaçanları yiyelim, öbürleri nasıl olsa duruyor!":durdurun :durdurun

Kendisini fare zannettiği için ailesi tarafından bir akıl hastanesine yatırılan adam, birkaç yıllık bir tedavinin ardından; iyice kendine gelmiş. Doktorlar, artık taburcu etmeyi düşündükleri hasta ile son bir görüşme yaparak,iyileştiğinden emin olmak istemişler. Adama sormuşlar:
-"Söyle bakalım; sen insan mısın, fare misin?" Adam gülümsemiş:
-"Doktor bey, o günleri geride bıraktım. Elbette ki ben bir insanım." Doktorlar, içleri rahatlayarak:
-"Tamam o zaman, artık burada kalmana gerek kalmadı", demişler ve çıkış belgelerini uzatmışlar. Birkaç dakika sonra, gruptaki doktorlardan biri bahçeye çıktığında, adamı bir ağacın arkasına saklanır halde görmüş.
-"N'oldu yahu? Sıkılmadın mı buradan, çıksana, git özgürlüğün tadını çıkar!"
-"İyi de doktor bey, orada bir kedi var!"
-"Eee, ne olmuş kedi varsa; hani sen artık bir fare olmadığını biliyordun?"
-"Ya doktor bey, ben fare olmadığımı biliyorum da; kedi benim fare olmadığımı nereden bilecek?"


Emeğe Saygı...
 
Bir GS’li, bir FENERLİ ve BJK’li Arabistanda yasak olmasına rağmen bir otelde içki içerken yakalanırlar…. Mahkemeye çıkarılırlar… karar İDAM… itiraz ederler ve karar ömür boyu hapis cezasına çevrilir. Ama o gün bayrama denk geldiği için Prens Hazretleri cezayı kaldırıp hepsine 20 kırbaç ceza verir. Bizimkileri sempatik bulduğu içinde bi kıyak daha yapıp herkese cezasını hafifletmek için bir istek hakkı tanır…
GS’li: "Sırtıma bir yastık bağlayın" der. 10 kırbaçtan sonra yastık paramparça olur ve pek fayda etmez.
Uyanık GS'li bunu görünce "Sırtıma iki yastık bağlayın " der. Ama iki yastık bile 10 kırbaca dayanamaz.
Sıra FENERBAHÇELİYE gelince Prens Hazretleri: "Bak FENERBAHÇELİ sana acıdım. siz buse en şampiyondunuz,100.yılınızda herkesin tozunu attırdınız,bu yüzden sana 2 istek şansı veriyorum"
Peki der FENERBAHÇELİ:"O zaman bana 40 kırbaç vurulsun". Herkes şaşkına döner.
Prens Hazretleri:"haydaaa peki ikinci isteğin nedir?" diye sorar…
FENERBAHÇELİ pis pis sırıtarak "GALATASARAYLIYI sırtıma bağlayın" der


AYIP YA BU KADAR DA BI FIKRA DEGISTIRLMEZKI O TAM TERSI ANLATILAN BI FIKRADIR ASLINDA BAYA SALLAMISSIN
 
buyurrrrrrrrrrrrrr.................!!!!!!!!!!!!!!! !

maskott' Alıntı:
Bir GS’li, bir FENERLİ ve BJK’li Arabistanda yasak olmasına rağmen bir otelde içki içerken yakalanırlar…. Mahkemeye çıkarılırlar… karar İDAM… itiraz ederler ve karar ömür boyu hapis cezasına çevrilir. Ama o gün bayrama denk geldiği için Prens Hazretleri cezayı kaldırıp hepsine 20 kırbaç ceza verir. Bizimkileri sempatik bulduğu içinde bi kıyak daha yapıp herkese cezasını hafifletmek için bir istek hakkı tanır…
GS’li: "Sırtıma bir yastık bağlayın" der. 10 kırbaçtan sonra yastık paramparça olur ve pek fayda etmez.
Uyanık GS'li bunu görünce "Sırtıma iki yastık bağlayın " der. Ama iki yastık bile 10 kırbaca dayanamaz.
Sıra FENERBAHÇELİYE gelince Prens Hazretleri: "Bak FENERBAHÇELİ sana acıdım. siz buse en şampiyondunuz,100.yılınızda herkesin tozunu attırdınız,bu yüzden sana 2 istek şansı veriyorum"
Peki der FENERBAHÇELİ:"O zaman bana 40 kırbaç vurulsun". Herkes şaşkına döner.
Prens Hazretleri:"haydaaa peki ikinci isteğin nedir?" diye sorar…
FENERBAHÇELİ pis pis sırıtarak "GALATASARAYLIYI sırtıma bağlayın" der


AYIP YA BU KADAR DA BI FIKRA DEGISTIRLMEZKI O TAM TERSI ANLATILAN BI FIKRADIR ASLINDA BAYA SALLAMISSIN


Bana bak arkadaşıım bayanım diye laf edemem sanıosan yanılıyorsun yani öle sallamışın fln ne demek laflarına dikkat et tamam mı maskot musun soytarı mısın nesin benim sinirimi bozma ben öyle gördüm öyle ekledim ...Nerden nbiliosun benim değiştirdiğiimi onu da geç senin bildiğinin değişmediğini nerden biliosun hee...Çok fazla Gocunmuşun GS li filansın sanırım....:angry :mad: :mad: :Sopa
 
blackwoman' Alıntı:
Bir GS’li, bir FENERLİ ve BJK’li Arabistanda yasak olmasına rağmen bir otelde içki içerken yakalanırlar…. Mahkemeye çıkarılırlar… karar İDAM… itiraz ederler ve karar ömür boyu hapis cezasına çevrilir. Ama o gün bayrama denk geldiği için Prens Hazretleri cezayı kaldırıp hepsine 20 kırbaç ceza verir. Bizimkileri sempatik bulduğu içinde bi kıyak daha yapıp herkese cezasını hafifletmek için bir istek hakkı tanır…
GS’li: "Sırtıma bir yastık bağlayın" der. 10 kırbaçtan sonra yastık paramparça olur ve pek fayda etmez.
Uyanık GS'li bunu görünce "Sırtıma iki yastık bağlayın " der. Ama iki yastık bile 10 kırbaca dayanamaz.
Sıra FENERBAHÇELİYE gelince Prens Hazretleri: "Bak FENERBAHÇELİ sana acıdım. siz buse en şampiyondunuz,100.yılınızda herkesin tozunu attırdınız,bu yüzden sana 2 istek şansı veriyorum"
Peki der FENERBAHÇELİ:"O zaman bana 40 kırbaç vurulsun". Herkes şaşkına döner.
Prens Hazretleri:"haydaaa peki ikinci isteğin nedir?" diye sorar…
FENERBAHÇELİ pis pis sırıtarak "GALATASARAYLIYI sırtıma bağlayın" der…
:durdurun


YUHH BE İZİM FIKRAMIZI ÇALMIŞLAR ÜSTELİK DEİŞTİRMİŞLKER YUH YANİ NE DİİM BEN DAHA BU KDARDA OLMAZ Kİ YA İŞTE FB LİLER BÖLE OLUO HIRSIZ :eek:ha ZATEN FB Lİ DEDİNMİ O ADAMDAN HER BİŞEY BEKLENİR
 
Geri
Üst