Garanti % 100 Gülüceksiniz...Tek başlık ve hep GÜNCEL (fıkra,tabu,komik yazılar)

1.si lafına dikkat et hırsız fln ohaa yani...Sensin hırsız...Yaw anlayamadığım fıkra bu yahu ben bunu böyle okudum blog olarak...Aklımın ucundanda farklı olduğu geçmedi burdan ne çıkıyor herkes kendine yontmuş fıkrayı yani hayret birşey yaw...Benim anlamadığım sizinkinin gerçek olan olduğunu nerden biliyorsunuz?Belkide sizin bildğiniz değiştirilmişti...Telif hakkınız fln mı var yada kanıtınız fln mı var yani...Bana görede siz değiştirmişiniz o zmn ok...Farklı konudaki aynı fıkraların binbir şeklini gördüm sitelerde herkes farklı yazmış anlatmış...Herkes kendi hatırladığı yada hoşuna gittiği gibi yorumlamış...O yüzden kalkıp böyle saçma yorumlar yapmayın arkadaşlar...Gülün eğlenin diye konu açtık kalkmışınız saçma sapan yorumlar yapıyorsunuz....

Ha FB ha BJK ha GS ;Fıkra bu fıkraaaaaaaaaaaa.........Olgun ve yetişkin insanlar gibi davranın ya....
 
mehmet1988' Alıntı:
Fıkralar süper hele teroristle matematik :D

Tşk ederim ilgin,yorumun ve emeğe gösterdiğin saygı için...Bazıları gibi saçma şeylere takılıp kalmamışsın sağol arkadaşım....:clap :goz:
 
Bunlarda yeniler,18 TANE, umarım beğenirsiniz.....

Kız erkek arkadaşını arayıp akşam yemeğe davet etmiş. Hem ailesiyle tanıştıracak, hem de ailesi dışarı çıktıktan sonra erkek arkadaşıyla birlikte olacakmış. Çocuk kız arkadaşının evine gitmeden önce bir eczaneye uğrar. Eczacıya: - "Bana prezervatif verir misiniz?", der; eczacı da "ooo şanslı gece heee"demiş. Çocuk da kız arkadaşının evine gideceğini, kızın ailesi gittikten sonra birlikte olacaklarını söyler. Akşam yemek yemek için masaya otururlar. Yemekten önce dua edilir herkes yemeğe başlar ama çocuk hala dua ediyordur. Kız çocuğa, "ben senin bu kadar dindar olduğunu bilmiyordum", der. Çocuk da kıza: - "Ben de senin babanın eczacı olduğunu bilmiyordum!!!":durdurun :durdurun :durdurun :durdurun

Diskoda bir güzel eğlendikten sonra delikanli sevgilisini evine götürmüs. Kapıda tam ayrilacaklari vakit oğlan bir elini duvara dayayarak kizcagizi kapi ile kendi arasına sikistirmis...
- Bir kere öpücem!...
- Olmaz, komsular görür...
Derken tartisma uzamis. O sirada kapi açilmis, küçük kizkardes gözlerini ovuşturarak kapida belirmis. Ablasina dönüp:
- Babam diyor ki, öptürecekse öptürsün yoksa ben asagi inip o herifi öyle bir öperim ki bir daha unutamaz...
Hem söyle ablana, delikanli elini diafonun dügmesinden çeksin...
:durdurun :durdurun

10 kişiyi öldürmekten ömür boyu hapis mahkumu olan adam hapisten kaçar. Kaçarken önüne çıkan bir eve girer ve yataklarında uyumakta olan bir çifti esir alır. Adamı bir sandalyeye, kadını da yatağa bağlar. Bir an etrafına bakınıp kadının üstüne atlar ve boynunu öpmeye başlar. Aradan bir dakika bile geçmez, mahkum yeniden ayağa fırlar ve odayı terkeder. Bunun üzerine adam karısıyla konuşmaya başlar;
- "Sevgilim, bu adam yıllardır kadın görmemiş. Boynunu nasıl öptüğünü gördüm. Sanırım geri gelince seninle birlikte olmak isteyecektir. Aman ne derse yap, onu sinirlendirme, sadece memnun olmasını sağla ki burdan sağ çıkabilelim. Unutma hayatımız buna bağlı. Dayanıklı ol ve unutma, seni seviyorum!".
Kadın bu sözler üzerine gülümser ve sakince konuşur;
- "Haklısın sevgilim bu adam yıllardır kadın görmemiş ama o sırada benim boynumu öpmüyor, kulağıma senin çok yakışıklı olduğunu, seni çok beğendiğini söylüyordu. Hemen ardından da bana vazelinin banyoda olup olmadığını sordu. Dayanıklı ol ve unutma, bende seni seviyorum!"...
:durdurun :durdurun :durdurun :durdurun

Adamın biri cehenneme gitmiş. İblisin birisi ona katları gezdirirken bir bakmış 1. katta kız kardeşi orada öylece yatıyor.
Adam sormuş;- ''Bu ne günah işledide burda yatıyor'' diye.
İblis te;- ''Dünyada kocasını aldattığı her kişi için günde bir tane çuvaldız batırılıyor'' demiş.
Adam dönmüş gezmeye devam ederken 2. katta bir de kimi görsün karısı aynı kız kardeşi gibi öylece yatıyor.
İyice kızarak İblis'e;- ''Peki bu ne yaptı?''
İblis;- ''Bu da seni her aldattığı kişi için saat başı bir çuvaldız yiyor''. demiş.
Adam;- ''vay *rospular vay'' diyerek söylenmeye başlamış.
İblis te bunun üzerine adama;
- ''Sen bir de yukarda yatan ananı gör onu dikiş makinasına bağladılar''. demiş.
:durdurun :durdurun :durdurun

Amerika ingiltere ve Türkiye Basbakanlari biraraya gelmis ve toplanti sonunda basinin sorularini yanitliyorlarmis Gazeteci sormus:
-ülkenizde 4 kisilik bir aile ne kadar gelirle rahat bir hayat sürebilir siz onlara ne kadar ödüyorsunuz?
Amerika basbakani: -amerikada 4 kisilik bir aile 5000 dolar ile rahat bir yasam
sürebilir, biz onlara 6500 dolar ödüyorum geri kalan 1500 dolari naparlar
bilmiyorum
ingiltere basbakani: -ingilterede ayni aile 4000 pound ile rahat yasar, biz 5000 veriyoruz 1000 pound nereye gidiyor bilmiyoruz
Türkiye Basbakani:
-Türkiyede ayni ailenin açlik siniri 800YTL dir. Biz onlara 300YTL veriyoruz geriye kalan 500 YTL yi nereden buluyorlar bizde anlamis degiliz....
:durdurun :durdurun

Adamın biri barda öyle üzğün üzğün etrafına bakıyormuş. Bu durumu farkeden barmen, hemen adamın yanına giderek konuşmaya başlamışlar;
Barmen;- Derdiniz nedir bayım?.
Adam;- Derdim çok büyük barmen bey karım bir türlü orgazm olmuyor.
Barmen;- Size uygun bir çözümüm var.
Adam;- Nedir?.
Barmen;- Silah alın ve yastığınızın altına koyun. Karınız tam orgazm olacağında bir el silah atın. Bakın o zaman nasıl orgazm oluyor der...
Adam eve gider. Romantik bir ortam hazırlar. Derken sevişirler. Adam eline silahı alır kadın orgazm olmaya yakın adama;- Hadi 69 yapalım der...
Adam ve kadın 69'a başlarlar adam bir el silah atar ve..
Aradan bir kaç gün geçer. Aynı adam yine barda üzgün üzgün oturmaktadır. Bunu gören
Barmen;- Oğlum bir işi beceremedin'mi? Yapmadın'mı dediğimi? diye sorar..
Adam anlatır;- Silahı aldım. Yastığımın altına koydum. Tam sıkacaktım bizim kadın 69 istedi. Tamam dedim. Kadın tam boşalacaktı bir el silah sıktım...
Barmen;- Eeee... işe yaradı'mı? diye sorar barmen...
- S....tir lan.... silahı sıktım 1.si Bizim karı korkudan yüzüme Sıçtı,2.si pipimin 3 santimi gitti, 3.sü dolaptan elleri havada çıplak bir adam çıktı...


Çiftçi tavuklari için yorulmayan bir horoz almaya pazara gider. Pazarcı "Istediğiniz herşeyi bu horoz yapar" diye azgın mı azgın bir horoz satar.

Adam çiftliğe döner, horozu kümese koyar koymaz tüyler uçusur, gıdaklamalar başlar. Çiftçi çok memnundur. Ama horoz çok azgındır, adam endişelenmeye başlar horoz iki günde ölecek diye. Horozu tutmaya çalışır, başaramaz.

Neyse der, eve döner. Ertesi gün bir bakar ki horozun ayaklar havada dil dışarıda yatıyor ve hatta tepesinde bir akbaba uçuşuyor.

Çiftçi kendi kendine "eh işte geberdi" diye söylenir. Horoz bir gözünü hafif açarak çiftçiye yarım ağızla ve kısık sesle homurdanır.

"Git lan git!.. Kaçıracan şimdi akbabayı!.."
:durdurun :durdurun :durdurun


Adam resepsiyonda bekliyormus. Arkadasindaki güzel bayani görememis ve birden dirsegi kadinin gögüslerine dokunmus.

Adam :- Hanimefendi, eger kalbiniz de gögüsleriniz kadar yumusaksa beni affedersiniz.

Kadin da bunun üzerine :- Beyefendi eger penisiniz de dirseginiz kadar sert ise oda 406 da bekliyorum...


Hamile bir kadın doğum için hastaneye gelir doktor sorar"Kocanızın da doğumda bulunmasını istermisiniz".

Kadın: -Bir kocam yok malesef..
-Peki erkek arkadaşınız..?
-Erkek arkadaşımda yok..
-Eee peki bu işe ortak olan şahıs.?
-Üzgünüm kimseye bağlı değilim ve yalnız olacağım.

Doğum gerçekleşir ve ebe, kadının yanına gelir.

-Tebrik ederim çok sağlıklı bir kızınız oldu.
-Oh ne kadar mutluyum onu görebilirmiyim..?
-Elbette ama görmeden önce bilmeniz gereken bir şey var.
-Nedir lütfen söyleyin..?
-Eeee bebeğinizin teni biraz koyu açıkcası bebeğiniz bir zenci.
-Ahh evet eşim ve işim yoktu. Üstelik gidecek yerim de yoktu, çok kötü durumdaydım o yüzden bir porno filmde oynamayi kabul etmek zorunda kaldım. Başroldeki erkek zenciydi..
-Ah anlıyorum tabii beni ilgilendirmez. Lütfen kusura bakmayın. Bir nokta daha var. Şeyy. Bebeğin çok güzel lepiska gibi sarışın saçları da var.
-Bakın gerçekten çok zor günlerdi. Filmde tek erkek yoktu. Bir tane de İsveçli erkek vardı.
-Pardon pardon. Gerçekten özür dilerim ben bilmek istersiniz diye düşünmüştüm. Bu soruları sormak istemezdim. Neyse ama.
-Başka ne var lütfen açık konuşun çekinmeyin.
-Pekala. Siz istediniz. Bebeğin gözleri de çekik.
-Hayat bana hiç acımadı. Filmdeki diğer erkek de Çinliydi. Ne yapabilirdim ki?
-Umarım beni bağışlarsınız üstüme vazife olmayan şeylere karışıyorum. İsterseniz artık bebeği görebilirsiniz.
Beraber bebeğin yanına giderler. Kadın mışıl mışıl uyumakta olan bebeğin poposuna bir şaplak indirir. Bebek ağlamaya başlar.
-Neden vurdunuz?
-Ohhhh! Neyse ki normal ağlıyor. Havlayacak diye ödüm koptu!!
:durdurun :durdurun :durdurun

Seyyar satıcı bir mahallede domates satarken 7. kattan bir bayan seslenmiş.
- Domatesciii bana bir kilo domates getirirmisin.

Seyyar satıcı bakmış kadın yedinci katta gözü merdivenleri çıkmayı kesmemiş.
- Hanfendi bir kilo domates için yedinci kata çıkamam. İp sarkıt yollayım.

Kadın, dekolte elbisesinden taşan göğüslerini bir sallamış, bizim satıcı anında yedinci katta. Satıcı hemen soyunup işe koyulmuş tam kadını düzeceği sırada gardroptan bir zenci çıkıp bizim satıcıyı gözelce düzmüş.Aradan bir hafta geçmiş. Yine aynı apartmandaki kadın bir kilo domates istemiş.

Seyyar satıcı- Zenci varmı?
Kadın.- Hayır yok demiş.

Seyyar satıcı bir çırpıda yedinci kata yine çikmiş. Tam kadını düzeceğinde yine zenci gardroptan çıkıp seyyar satıcıyı güzelce becermiş.Aradan yine bir hafta geçmiş. Seyyar satıcı aynı aparmanın önünden geçerken. Dekolte elbisesi ile aynı kadın.
Kadın- Heeeey satıcı bir kilo dometes getirsene.
Satıcı - Zenci varmı ?
Kadın - Hayır bu sefer gerçekten yok.
Satıcı - Zenci yoksa ne işim var yedinci katta....


Çocukla annesi, birgün plaja gitmişler. Annesi güneşlenirken çocuk, sürekli annesini üzerine kum serpiyormuş. Annesi, çocuğa ne kadar kızsa da, çocuk, devam ediyormuş. Bu sırada yanlarına bir kıro gelmiş. Kıronun geldiğini gören kadın, kıroya:
-Amcası, bu çocuk yaramazlık yaparsa döversin, değil mi?
Adam pala bıyıklarını sıvazlayarak "Anasını bile piperim" demiş.


****TELEFON HATLARI KARIŞINCA***
Adamın karısı gece yarısı doğum yapmıştı. sabah ilk iş hastaneye telefon edip durumlarını sormak oldu.
- Alo orası doğum servisimi?
- Evet efendim.
- Servis şefi ile görüşebilirmiyim. tam osırada hatlarda bir karışıklık olur ve müşterisiyle konuşan bir otomobil tamircisi hatta girer. cazırt cuzurt kısa bir parazit sesleri ve daha sonra hat eskisi gibi netleşir.
- Alo... alo sesim geliyormu aloo?
- Evet devam edin.
- Sesim şimdi daha iyi geliyor galiba sizinkide düzgün gelmeye başladıda...
- Merak edilecek birşey yok burada herşey yolunda onu iki gün içinde evinize göndeririz.
- Demek herşey yolunda bir problem yok. Aslında nekadar zorluk çektiğimizi bilemezsiniz beyfendi. Her tarafını elden geçirdik. İşe yaramaz hale gelen yerlerini değiştirdik iki gün sonra yeniden kullanmaya başlayabilirsiniz.
- Nasıl yeniden kullanabilirim anlayamadım?
- Hiç merak etmeyin sonuçtan çok memmun kalacaksınız girişini daralttık çok fazla genişlemişti,herhalde fazla zorlamışsınız.
- Fa, fa, fakat...
- Yooo hayır hiç itiraz etmeyin zorladığınız belli. Bu arada çıkışıda biraz açtık. Tıkanmıştıda...
- Çıkışmı? nasıl yani?
- Hani gaz çıkan delik canım. O kadar iyi açıldıki şimdi gaz çıkarırken sesini dinlemek bir zevk haline geldi.
- Neeee.?
- Dediğim gibi herşey yolunda. Emin olmak için dün akşam bizzat kendim denedim. herşey okadar iyiydiki neredeyse son model oldu vallahi. Bu sabah yedi kişi birden çıktık üstüne banamısın demedi. Artık öyle hızlıki hiç sormayın çok memmun kalacaksınız çoook.
-dıt dıt dıt dıttttt
-alo beyfendi ordamısınız alooooo


Bir gün Haydar isimli bir adam kız arkadaşıyla buluşmak için restorana gitmiş oturup kızı beklemeye başlamış bi bakmış ki 2-3 masa ileride Kadir İnanır gitmiş yanına
- Kadir ağabey bir imza alabilir miyim? demiş
Kadir İnanır:- Tabi. demiş vermiş imzayı adam gitmiş oturmuş yerine bi kaç dakika geçmiş Haydar kalkmış yerinden
- Kadir ağabey birazdan kız arkadaşım gelecek geçerken bir selam verirmisin ya karizma olur. demiş
Kadir İnanır:- Tamam olur.demiş .ardından adam dayanamamış kalkmış yerinden yine
- Kadir ağabey be yanımızdan geçerken selam verip iki muhabbet edermisin ya çok sağlam karizma yaparız demiş
Kadir İnanır:- İyi tamam hadi geç otur yerine ben giderken uğrarım sizin masaya demiş.
Adamın kız arkadaşı gelmiş oturmuşlar muhabbet ederken Kadir İnanır gelmiş
- Haydar naber abi? demiş
Haydar:
- Kadir bi s*kt*r git ya....Sana bana heryerde slm verme demedim mi? DEMİŞ


Deney yapmak için bütün hayvanları dişisi erkeğiyle bi gemiye toplayan bilim adamı, yolda bütün erkek hayvanların dişilerle çiftleştiğini gemide nüfus çoğalması olduğunu görür.. Bunu engellemek için bütün hayvanları bir araya toplar ve konuşmaya başlar;
- ''Yolda gördüm'ki bütün erkekler dişilerle çiftleşiyor gemide gitgide çoğalıyoruz. Bunu önlemek için bütün erkek hayvanların şeyini kesip karşılığında makbuz vereceğim. Limana geldiğimizde erkek hayvanlar makbuzunu geri verecek şeyini geri alacak''. demiş.
Ve adam aynen dediğini uygular. Ertesi gün erkek kanaryanın kendisine bişi yapamayacağını bilen dişi kanarya ;erkek kanaryanın karşısına geçip onu tahrik etmeye başlar.
- ''Sen erkek diiilsin senin şeyin bile yok!''.
Diye erkek kanaryayı sinirden deli eder. Erkek kanarya hırsından kahrolarak bir haftayı geçirir. Bir hafta sonra dişi bi bakar ki erkek kanarya kahkahalarla gülüyor sevinçten zıp zıp zıplıyor;
- ''Hayrola şeyini kaybedince aklını'da kaybettin galiba'' der.
Erkek kanarya zıplamaya devam eder;- ''Liman'a inelim sen o zmn göreceksin''..
dişi kanarya şaşırır;- ''Limana inince ne olacak'ki''.
Erkek kanarya kahkahayı basar;- ''Eşşeğin makbuzunu çaldım''.
:durdurun :durdurun :durdurun

Orta yaşlı zengin ve dul bir kadın artık hayatını yanlız geçiremeyeceğini anlayarak gazeteye bir ilan vermiş;
- ''Zengin bir dul bayan hayatını paylaşabileceği bir hayat arkadaşı arıyor yanlız aşağıda yazılı şartlarıma uyması gerekir''.
1. - ''BENİ DÖVMEYECEK''.
2. - ''BENİ BIRAKIP KAÇMAYACAK''.
3. - ''YATAKTA SÜPER OLACAK''.
Aylarca telefon çaldı. Ev mektuplardan geçilmedi ve kapının zili durmadı ama sonuçta kadın hiçbirini beğenmedi ve kendine uyğun bulamadı. Bir gün kapı çaldı, kadın kapıyı açtığında yerde paspasın üzerinde yatan kolları ve bacakları olmayan bir adam gördü.
- ''Kimsin? Ve burada ne yapıyorsun?''.
- ''Merhaba, artık aramanız gerekmiyor, bugün şanslı gününüz ve ben hayallerinizdeki erkeğim bakın kollarım yok sizi dövemem bacaklarım yok istesem'de kaçamam!''.
- ''Eee.. Yatakta süper olduğunu nerden çıkardın?''.
- ''Kapıyı neyle çaldık sanıyorsun''...
:durdurun


Çok güzel kızıl saclı bir bayan doktorun ofisine girer ve her yerinin ağrıdığını söyler. "İmkansız" der Doktor "Gösterin lütfen bana"

Kızıl saçlı bayan işaret parmağını uzatır sol göğsüne bastırır ve Çığlık atar, sonra dirseğine bastırır bu sefer daha fazla acıyla bağırır.Dizine bastırır ve çığlık atar, ayak bileğine bastırır aynı şekilde,neresine dokunsa çığlık atmaktadır.

Doktor, "Gerçek kızıl değilsiniz değil mi" der.

"Evet, değilim" der kızıl, "Aslında sarışınım"

"Tahmin etmiştim" der Doktor, " Çünkü vücudunuza dokunduğunuz işaret parmağınız kırık"


Dünya Genetik Projeler Yarismasi yapiliyormus. Tüm ülkelerden genetik profesörleri yarismaya çalismalari ile katilmis. Ilk Fransiz profesörün çalismasinin basina gelmisler. Jüri baskani çalismasinin ne oldugunu sormus. Fransiz profesör baslamis anlatmaya:

-"Ben inek genleri ile tavuk genlerini birlestirdim, Ortaya çikan mahlukatin eti kirmizi et kadar lezzetli, beyaz et kadar saglikli oldu" demis..

Ardindan diger çalismalari ülke ülke gezmeye baslamislar. Sira gelmis Türkiye'den bizim Laz profesöre, Jüri baskani: -"Sizin çalismaniz nedir?" diye sormus.
Laz profesör anlatmis: -"Ben demis, karpuz genleri ile hamamböcegi genlerini birlestirdim!"
Birden tüm jüri üyelerinden bir kahkaha kopmus ve baskan Laz profesöre : -"Bu çalisma ne ise yarar?" diye sormus.
Laz profesör: -"Acayip ise yariyor, karpuzu kesiyosun, çekirdekleri kaçisiyoo"


Gümrük kapısından bir İngiliz, bir Fransız, bir Türk geçmek için bekliyorlarmış. Gümrük görevlileri valizlerini kontrol etmeye başlamış. Önce İngiliz'in valizine bakmışlar. İçinden 7 adet don çıkmış. "Niye 7 tane?" diye İngiliz'e sormuşlar. O da "Haftanın yedi gün var. Hepsi için bir tane. Pazartesi, Salı, Çarşamba..." demiş. "Vay be! Helal olsun medeniyete, temizliğe bak adamlardaki." Sıra Fransız'ın valizine gelmiş. açmışlar bakmışlar 8 tane don. "7'yi anladık da niye 8?" diye sormuşlar. Fransız "Pazartesi, Salı, Çarşamba... Hergün için bir tane, bir tane de ne olur ne olmaz diye yedek aldım" demiş. "Vay be! Adamlardaki temizliğe medeniyete bak!" demiş görevliler. Sıra Temel'e gelince açmışlar bakmışlar tam 12 adet don. "Vay be! Ne varsa bizim insanımızda var. Şu medeniyete, şu temizliğe bak!" Sormuşlar "Neden 12 adet?" Bizimki cevap vermiş "Ocak, Şubat, Mart,......":durdurun :durdurun

EMEĞE SAYGI
 
bunlarda yeniler.....

İlginz için sağolun arkadaşlar....ve yorumlarınız için de....


Yaslı kadın,lüks otelın en ust katından ınıyordu. AraKatlardan bırınde asansor durdu.Kapı acıldı, genc ve guzel bır kız ıcerı gırdı. Onunla bırlıkte asansoru yogun bır parfum kokusu da doldurdu.Yaslı kadın, parfum kokusunu derın derın ıcıne cekınce genc kız magrur bır eda ıle kadına baktı ve '' Gıorgıo-beverly hılls '' dedı '' Kucucuk bır sısesı bıle 100 mılyon lıra!..''
Bıraz sonra asansor gene durdu. Gene cok sık genc bır Kadın gırdı. O da buram buram parfum kokuyordu.Yaslı kadın yıne koklamaktan kendını alamadı.Yenı bınen genc kadın da yaslı kadına donerek kıbırlı bır Tavırla '' Chanel 5 numara '' dedı '' Mını mını bır sısesı bıle 150 mılyon lıra! '' Bıraz sonra asansor yaslı kadının ınecegı katta durdu.
Kadın asansorden cıkmadan buyuk bır gurultu cıkartarak Yellendı.
Sonra da asansorde kalan ıkı alımlı genc kadına donerek "Ayşe kadın fasulye yarım kılosu 450 bın lıra.."
:durdurun :durdurun :durdurun :durdurun

Dunyanin dort bir yanindan davet edilmis gazeteciler Amerika`nin en buyuk lastik kurulusunun tesislerini geziyorlardi. Lastik diye bilinen her seyi yapiyordu kurulus. Otomobil lastiginden cocuk balonuna, carsi pazar posetine kadar, akliniza ne gelirse.
Gazeteciler cesitlilige ve buyukluge hayran hayran dolasiyorlardi kendilerini gezdiren halkla iliskiler gorevlisinin arkasinda.Sira prezervatif departmanina geldi.. Bu da cagin otesinde piril piril bir tesisti. Her boydan, renkten ve cinsten prezervatif el degmeden hazirlaniyor ve paketleniyordu, yuruyen bandlarin uzerinde kayarken.. Lastik eriyik halde geliyor, kaliplaniyor, sogutuluyor, hava ufleyen pompalarla kontrol ediliyor ve paket makinesine geliyordu.
Gazeteciler, tesisteki tek isciyi bu paketleme makinasinin basinda gorduler ve ne yaptigini dehset icinde fark ettiler: Isci, elindeki igneyi onunden gecen prezervatiflerin bazilarina rasgele batiriyor ve gozle gorulmez delikler aciyordu.
Bu ne? diye merakla sordu bir gazeteci.. Ne yapiyor bu adam?..
Geziyi yoneten halkla iliskiler gorevlisi acikladi:
Bu adam sayesinde emzik fabrikamizin satislarinin yuzde kac arttigini tahmin edemezsiniz!.
:durdurun :durdurun :durdurun :durdurun


Tayyip’le Bush ilk buluşmalarında birbirlerine hava atarlar…Bush, Tayyip’e “Bizde öyle bir teknoloji var ki, ölüyü diriltiriz” der.

Tayyip altta kalmaz ve karşılık olarak “Bizde öyle bir teknoloji var ki,partimizin bütün üyelerine 100 metreyi 3 saniyede koşmayı öğretiyoruz” der.Türkiye’ye döndügünde Tayyip’i bir düşünce alır.Danışmanlarını çagırtır ve attığı palavrayı anlatır. “Haftaya Bush geliyor.Yalanımızz ortaya çikacak, acaba ne yapsak?” diye sorar.

Danışmanlarından biri hemen yanıtlar: “Onlara ölüyü nasil dirilttiğini sordunuz mu?”
Tayyip: “Hayır sormadik” der danışmanı da:

“O halde hiç korkmayın başkanım, elin Bush’unu Anitkabir’e götürün. Atatürk’ü diriltmesini isteyin.Diriltmezse o rezil olur..Yok eğer diriltirse,siz zaten 100 metreyi 3 saniyede koşarsınız!!!”


"Alo efendim"
"Pardon galiba yanlış numarayı çevirdim"
"Dikkat etsene geri zekâlı "
"Geri zekâlı sensin, üstüne birde kuş beyinlisin"
"Ne sen kiminle konuştuğunu biliyormusun???"
"Hayır"
"Ben İstanbul emniyet müdürüyüm" (biraz sessizlikten sonra)
"Sen kiminle konuştuğunu biliyormusun"
"Hayır"
"Ohhh çok şükür"


Hasta fenerli gerçektende hasta olur ölüm dösegine düser. Her zaman maçlara gittigi fanatik arkadaslari ziyaretine gelirler.Son defa görelim derler.

" Allahin takdiri,elden birsey gelmez ama bir son istedigin varsa bari onu yerine getirelim;
" O zaman beni Gs'ye üye yapin! "......
Herkes birbirine bakar:
"Yaav sen dogustan fener'li degil misin? Ne yapiyorsun sen?
Hasta fenerlinin'linin birden yüzü güler:
"Ülenn, bir fenerbahçeli ölecegine bir Gs'li ölsün be!


Genç ve güzel sekreter son günlerde iyice açik saçik giyinmeye baslamis.Özellikle yürüdügü zaman ortaya çikan görüntü genç patronun aklini çelecek duruma gelmis. Birgün yine bu ortam olusunca, patron kapiyi kilitlemis ve sekretere karsisindaki koltuga oturmasini söylemis. Sekreter koltuga öyle bir oturmus ki, genç patronun gözleri yuvasindan oynamis. Sekreterin dizlerine ellerini koyarak sormus :- Bu satilik mi?

Sekreter tokati indirmis ve buz gibi öfke dolu bir sesle:- Elbette hayir. Siz beni ne saniyorsunuz?

Patron hiç istifini bozmamis :- Eger satmayi düsünmüyorsan reklamini da yapma..


iki turist doğu köylerinin birinde kahvede oturuyorlarmış.Bu sıra marabalardan biri zort diye osturmuş ağa "kim lan o" diye sormuş, maraba "benim ağam" demiş... ağa marabaya "ne içersin" demiş ,maraba da "çay içem ağam" demiş.ağa çayı ısmarlamış. bu sırada başka bir maraba da zooort diye osturmuş ağa "kim lan o" diye sormuş maraba "benim ağam" demiş. Ağa ne içersin diye sormuş "kola alım ağam" demiş maraba. ağa kolayıda ısmarlamış. turisler şaşkın şaşkın bakmışlar olaya . içlerinden biri diğerine burda adet böyle herhalde birde ben deneyeyim demiş. turist kendini sıkarak pırt diye osturmuş. Ağa yerinden fırlayarak kapıyı pencereyi kapatın burda s...mediğim bir g...t var demiş.:durdurun :durdurun :durdurun

Veled, 'Babacim yaa, ben nasil oldum, cok merak ediyorum" diye israr edince...
Adam, "Nasil ossa bunu bu oglana bi gun annatmak durumunda kalacam,eyisi mi simdi izah edim, hazir sormusken, kurtuliym gitsin bu isten deyi dusunur, icinden...
"Bak evladim, cok eyi dinne, zira bi daha annatmiyacaam:

"Anannan baban, bundan yedi sene evvel, bi 'cyber cafe'de karsilasti. "Bir iki bakistiktan soona bu 'cyber cafe'nin musait bi yerine gectiler... Baban 'memory stick' ile , 'USB' den bi baglanti kurdu... "Anaciğin bu firsati eyi degerlendirerek 'memory stick' den bi kac download' endirdi... "Bu dangalak baban da, bir-iki 'upload' yukledi... Ammaaa,
" ....heyecandan 'Firewall' kullanmayi unuttugumuzu aklimiz başımıza geldiginde annadık ama is isten gecmisti... "Bu raddeden soona da, ne 'delete' edebildik, ne de 'cancel'... "Sonuc olarak da, ortaya felaket bi 'Virus' cikti, dokuz ay soona... "Iste mesele bu kadar basit, benim guzel evladim..."



-baba ben nasıl odum?

-oğlum gece yatarken yatağın altına bir kesme şeker koyduk.Sabah bi kalktık sen olmuşsun.Çocuk şaşırmış.Gece yatarken yatağın altına bir kutu kesme şeker koymuş.Sabah bir kalkmışki ne görsün yatağın altı karınca yuvası gibi.Bizimki gülerek;

Hepinizin anasını avradını s.....dim ama baba yüreği işte dayanmıyor.
:durdurun :durdurun

Hoş bir bayan, uzunca bir yolculuktan sonra oteldeki odasına çekilmiş, yatmaya hazırlanırken, birden komodinin uzerinde duran kurbağayı görünce irkilmiş, korkmuş...

Derhal resepsiyonu arayarak;"Odamda bir kurbağa var hemen gelin " demiş.

Görevli;"Efendim o kurbağa özeldir ve bayanları mutlu etmek için odaya konmuştur,
denemek isterseniz, bacaklarınızın arasına koyun! " diye cevap vermiş.

Kadın şaşırmış ama merakta etmeye başlamış...Bir süre düşündükten sonra denemeye karar vermiş ve kurbağayı bacaklarının arasına koymuş...Kurbağada hiç hareket yok...

Tekrar resepsiyonu aramış:"Bu kurbağa anlattığınız şeyi yapmıyor ! "

"Hemen geliyorum" demiş adam, içeri girdiğinde bayan yatağın üzerine uzanmış halde merakla beklemekte..
Adam kızgın bir sesle kurbağaya seslenmiş:
"Bak son kez nasıl yapılacağını gösteriyorum ona göre ! "
:durdurun :durdurun

adamın biri 6 katlı bir binada oturuyormuş.ve 1 katı yani kendi hariç bütün katlarda kadın oturuyormuş.
2.kattaki kadınla beraber olmuş Allah'ım şeytana uydum beni affet demiş.
3.kattaki kadınla beraber olmuş Allah'ım şeytana uydum beni affet demiş
4.ve5. kattaki kadınlarla beraber olmuş ve yine Allah'ım şeytana uydum beni affet demesiyle bi anda şeytanla kafakafaya gellmiş...
Şeytan: lan deyyus karıları s..yon s...yon suçunu bana mı atıon len,sen hele bi geberde öteki tarafta bakalım kim kimi s...cek " demiş


Uçak New York a yaklaşırken iki pilot konuşmaktadırlar. Ne var ki mikrofon açık kalmıştır ve konuşulanlar bütün yolcularca dinlenmektedir.
- New York a iner inmez, önce ılık bir banyo yapacağım. Sonra buzlu bir duble viski içeceğim, sonra da o sarışın saçlı, uzun bacaklı hostesle...
Bunları duyan sarışın saçlıi uzun bacaklı hostes sinirinden delirmiş ve hemen pilot kabinine doğru koşmaya başlamış. Yaşlı bir yolcu, hostesin yolunu keser:
- Acele etme kızım. Bırak da rahat rahat viskisini içsin.


kadının biri kocası artık sex yapmıyor diye doktara gidiyor. doktor: yarın oğlunu yolla ben ona bi ilaç vercem.sorunun kalmıyacak dior . ertesi gün oğlan doktora gidiyor .doktor: bak oğlum baban bunu sevişmeden önceeeeee 5 tane alsın . oğla ewe geliyor ve ablasına babasının bunu 10 kere alması gerektiğini sölüyor .abla annnesine babasını bundan 15 tane alması gerektiğini sölüyor .anne kocasına 20tane almasını sölüyor adamda zaten kutuda 25 tane var bari hepsini alıyım diyor. aradan zaman geçiyor doktor kontrol için ewe geliyor durumu oğlana soryor oğlan : doktor bey ben kıçı mın üstüne oturamıtom ablam 8. ye hamile, annem sizlere ömür ,babamda damda kedi kovalıyo

Eski bir devirde İngiliz, Fransız ve Türk arkadaşlar haremin camından
içeriyi gözetlerken yakalanmışlar.Olayı öğrenen Padişah çok sinirlenerek hepsinin mesleğine göre hadım edilmesine karar vermiş.
İngilize mesleğini sormuşlar:
- Terziyim...
- Kesin makasla!
Fransıza sormuşlar:
-Oduncuyum...
- Kesin baltayla!
Bu sırada Türk gülmekten katılıyormuş.Merakla sormuşlar:
- Ya, neden gülüyorsun, biraz sonra hadım olacaksın?
-Ben dondurmacıyım,yalaya yalaya nasıl bitireceksiniz onu merak ediyorum... demiş


Bir adam son günlerini yasiyormus. Uzuvlari meleklerin huzuruna çikmislar.
Göz saygiyla ayaga kalkmis, kibarca söze baslamis :
-Efendim... Sizden bir ricam var. Emekliye ayrilmak istiyorum. Yetmis yildir görmekten yoruldum...Göz sözlerini bitirdikten sonra sirayla, kulaklar ve ayaklar söz alip emekliliklerini
istemis. Derken arkadan çok kisik bir ses duyulmus :
- Asil emeklilik benim hakkim!..
Melekler öfkeyle bagarmis ne olduklarını görmedikleri organa :
- Ayaga kalkip konussana saygisiz...
-Ayaga kalkacak güçte olsam, emekliligimi ister miydim hiç?..


İki çift kağıt oynuyorlarmış, Temel, Dursun ve karıları... Temel bir ara kağıtlarını yere düşürmüş, almak için masanın altına eğilince ne görsün!
Dursun un karısı Fadime eteğinin altına hiçbir şey giymemiş. Tabii Temel ufak çaplı bir şok yasamış. Bir sure sonra Temel mutfağa gittiği sırada Fadime arkasından gelmiş ve masanın altında hoşuna gidecek bir şeyler gördün mü? demiş.
Temel, Evet gördüm! Eğer istersen olur ama sana 50 milyona patlar. demiş, Fadime ve eklemiş, Dursun cuma günü evde yok, saat ikiden sonra gel!
Temel cuma günü olunca doğruca Dursun un evine gitmiş, 50 milyonu verip doğruca yatak odasına Bir kaç saat sonra Temel gitmiş.
Dursun eve saat altı gibi gelmiş ve sormuş, Bugün öğleden sonra Temel buraya uğradı mi? Fadime hafiften sesi titreyerek, Evet bir kaç dakikalığına uğradı. Peki sana 50 milyon verdi mi? Fadime, Dursun un anladığını düşünerek başı önde, Evet verdi demiş.
Dursun, Çok iyi, çok iyi! Bu sabah bana uğradı da, acil bir işi için 50 milyon lazımmış bende verdim, öğleden sonra sizin oradan geçerken eve bırakırım dedi, bak ne dürüst çocukmuş gördün mü!


Uzaylılar bir görev için dünyaya inecekler görevleri dünya insanları ile cinsel ilişkiye girerek sonuçlarını gözlemlemek. Uzaylılar Türkiyenin tenha bir kasabasında bir çiftlik evine indirmişler gemilerini. Çiftlik evinin kapısını çalarak kapıyı açan adama amaçlarını anlatmaya başlamışlar. Adam biraz şaşkın biraz heyecanlanarak benim hanıma bi sorayım demiş. İçeri girerek karısına böle böle bişi var nedersin demiş. Kadın:
- Tamam olur hem bi gecelik değişiklikten bir şey olmaz diyerek kabul etmiş. Uzaylılarla beraber biraz oturduktan sonra uzaylı erkekle dünyalı kadın ayrı bi odaya, uzaylı kadın ile dünyalı erkekle ayrı bi odaya geçmişler. Uzaylı adam başlamış dünyalı kadını soymaya ve daha sonra kendi soyunmaya kadın uzaylı adamın penisini görünce çok şaşırmış ve gülmeye başlamış. Uzaylı:
- neden güldün.
- çok küçük demiş. Uzaylı:- sol kulağımı çek o büyür demiş.
Kadın çekmiş kulağı gerçektende penis büyümüs,
-ama demiş kadın şimdide çok ince. Uzaylı :-gayet rahat sağ kulağımı çek o kalınlaşır.
Kadın uzaylının kulağını çekince gerçektende penis kalınlaşmış ve sabaha kadar defalarca sevişmişler. Sabah olunca kahvaltıdan sonra uzaylıları gönderen karı koca konuşmaya başlamış. Adam kadına nasıl geçti diye sormuş. Kadın :
-tek kelime ile mükemmeldi.Peki senin nasıl geçti kocacığım.
Adam kendinden çok emin bi şekilde ;
-Yahu karıcım sen şu kocanın kıymetini bilmiyorsun yatakta, bak elin uzaylıları zevkten kulaklarımı koparacaktı demiş.



Temelle fadime çok yaşlanmışlar. Temel 85 fadime de 80 yaşındaymış. Evde yalnız oldukları birgün fadime temele;
- Temel hadi ben odaya çıkıyom eskiden yaptımızı yapalım çok ozledim da demiş.
Temelde tamam demiş.Az sonra fadime temele;
-Ula temel gelmiyomusun da haçen bak şevkim kaçıyor ...
Temel bunun üzerine;
-Dur be Fadime sen orada mezar açmış bekliysin ben burda ölü dirilttiyim daa!!


Adamin biri bayagi günah islemis. Bir papaza günah çikartmaya gitmis.
-Papaz efendi ben çok günah isledim. Mesela dün komsunun küçük kizi geldi.yağdı yağmur çaktı şimşek ben bir günah isledim...
-Tanrı affeder oglum.
-Onceki gün de büyük kizi geldi. yağdı yağmur çaktı şimşek ben bir günah isledim...
-tanrı affeder oglum.
-Daha önceki gün de komsumun karisi geldi. yağdı yağmur çaktı şimşek ben bir günah isledim...
Derken gök gürültüsü duyulmuş bunun üzerine peder:
-Tamam oglum Tanrı affeder; affeder de, sen yavaş yavas gitsen. Hava da bozmaya basladi zaten...
:durdurun :durdurun :durdurun

Emeğe Saygı
 
ehuehe ellerine sağlık eksik olma :D
 
kel bi adam mahallesindeki bi papağndan çok çekmekteymiş....papağan balkondaymış ve adamın her geçişinde g...tünü s...kim kelllllll g.tünü s...im kelllll diye bağırıomuş....mahallede ki herkes adamla dalga geçiyormuş 1,2,3,5,10 derken adam dellenmiş gidip sahibine şikayet etmiş adam çok utanmış özür dilemiş ve bi daha olmayacağını eğer üstünü örterse susacağını söylemiş....Ertesi gün adam işe giderken bi bakmış bağıran bi papağan yok adam şaşırmış balkona yaklaşıp bi bakmış papağanın üstü örtülü sesi çıkmıo...Gel zaman git zmn adam bi süre sonra acımaya başlamış papağana benim yüzümden hapsoldu hayvan diye düşünüomuş...bigün acaba ne yapıo deyip örtüyü aralamasınla papağan kafasını uzatmış ve sırıtırak demişki "g...tün mü kaşındı kelllllllll" :D :durdurun :durdurun :durdurun :durdurun

karadenızın bır koyunde yasayan fadıme hıc erkek arkadası olamamıs ve bu boyle devam etmıs ve evlenmemıs hıc bunu uzerıne kız 40 yasmıs koyun muhtarına gıtmıs demıski muhtar benım bır vasıyetım var ben olursem mezar tasıma kız dogdu kız yasadı kız öldu dıye yadır demıs ahada parası demıs arada zaman gecmıs kız olmus ve muhtar mezar temele gıtmış durum anlatmıs

temel demıskı bu cok uzun yazı sıgmaz ben bunu kısaltım muhtar demıs kı ne yazacan ben yapım orda okursun demıs ve cbır gun sonra yapmıs muhtar mezarlıga gıtmiş mezar tasıda kısa ve oz ACILMADAN İADE


namık kemak ile kardeşi çamlıca hapishanesinden kaçıp bir dağa yerleşirler ve çok acıkırlar namık kemal kardeşine karşıdaki köye gidip ekmek istemesini söyler ve kardeşini bir kapıyı çalıp kadından ekmek ister kadın derki "dam üstünde bacalarımız şehit oldu kocalarımız ** yüzü görmedi gül gibi a.cıklarımız" der ve adam şaşırır bunların aynısı namık kemale söyler ve namık kemal dayanamayıp gel beraber gidelim der namık kemal kapıyı çalar ve kadın açar kadından ekmek ister kadın hiç istifini bozmadan aynı şeyleri söyler "dam üstünde bacalarımız şehit oldu kocalarımız ** yüzü görmedi ğül gibi a.cıklarımız der ve bunun üzerine namık kemal ÇAMLICA HAPİSHANESİNDEN KAÇTIK İKİMİZ KAZIK GİBİDİR S..İMİZ BİZE EKMEK VERİRİSENİZ DEĞİL SİZİ SÜLALENİZİ DikeRİz...

temel bigun sirke gitmis. ortada bir adam yaninda aslan, gosteriye baslamis, iste adam cikartmis penisini aslanin agzina sokmus, herkes hayret icerisinde, adam
bir yandan da korkulacak birsey olmadigini falan soyleyip duruyormus. Biraz sonra aleti cikarmak istemis, fakat aslan agzini birturlu acmiyorumus.. adam elindeki sopayla aslanin kafasina vurmus vurmus vurmus, en sonunda aslana acmis agzini.
Adam seyirciye donup bunu yapmaya cesaret edebilen var mi? demis. Tabi kimseden tik yok. Adam ustelemis, bakin tehlikeli bir yani yok garanti ediyorum ayrica 100 milyon lira da verilecek... gene tik yok... 500 milyon yaptim demis, o sirada arka siralardaki temel cekine cekine elini kaldirimis.
Evet! diye bagirmis adam, iste gecenin kahramani, buyrun.
Temel, titrek bir sesle cevaplamis:
Gelirim ama kafama vurmak yok.



Bir gün iki i**e uçaktaymış tam herkesin uyuduğu sırada biri diğerine; hadi sevişelim demiş.
digeri; kafayımı yedin bi sürü insan var .
diğeri; merak etme hepsi uyuyuyordur bak istersen hostesten bi kola isteyeceğim kimseden ses gelmez hostes bile uyuyordur .
**e;
- bi kola getirin .
diye seslenmiş kimseden tık yok bi daha istemiş gene aynı daha sonra başlamışlar sevişmeye sabah olunca hostes servise başlamış.
bir ihtiyar;
- ah kızım sabaha kadar başım ağrıdı demiş.
hostes;
- amca isteseydiniz size aspirin getirirdim demiş.
ihtiyarda;
- kızım nasıl isteyim, adamın biri kola istedi sabaha kadar *iktiler adamı ...


İki Travesti yolda karşılaşmışlar. Biri diğerine sorar:
- Nasılsın dostum işlerin nasıl?
- Öbürü cevap verir: Sorma kardeş işler o kadar yoğun ki osurmaya vaktim yok...


Temel bir hayat kadını ile anlaşır. Otele giderler. Odaya kapanırlar. Yarım saat sonra Temel elinde aletiyle Lobiden geçer, otelin döner kapısından çıkar ve köşeyi döner. Resepsiyoncu şaşkın bakışlarla olayı izler. Temel birkaç dakika sonra geriye döner. Odaya girer 15 dakika sonra gene aleti elinde tutarak otelin kapısından hızla dışarıya çıkar. Resepsiyoncu gene bir anlam veremez. Temel gene birkaç dakika sonra odaya kapanır. Bu olay birkaç kez tekrarlanır. Temel gene aleti ihtişamlı bir şekilde odadan dışarıya çıkar. Bu sefer resepsiyoncu sorar “ Beyefendi organınız elinizde buradan koşarak neden otelin dışına çıkıyorsunuz? " “ Ha o mu ? " der Temel ," Bayanla dışarıya boşalacağıma dair anlaşmıştım."

Türk'ün birisi Almanya'da işsiz, avare bir şekilde fakat çok şık bir şekilde (grand toulet, ayakkabılar boyalı) geziyordu. Yine bir gün bir barda ayak ayaküstünde, yere bakarak, düşünceli bir halde otururken yanına gelen mini etekli bayandan bile bihaberdi. Parlayan ayakkabısının üstünde beyaz bir şeyin siluet olarak göründüğünü fark edince yanındaki bayanın iç çamaşırı olduğunu anlayıp, hızla bayana döner ve iç çamaşırının rengini söyleyebileceği hakkında iddiaya girmek ister. Bayan, adamın "nereden bilebilecek" düşüncesiyle iddiaya girer. Ve adam parlayan ayakkabısına çaktırmadan bir daha bakar ve beyaz olduğunu söyler. Kadın parayı verir ve o sinirle kalkar gider. Ertesi gün aynı barda, aynı yerde oturan adamı gören aynı kadın sevincini belli etmeden yaklaşır ve aynı yere oturur. Alaycı bir tebessümle –“Hadi bugün de bil sana iki misli para vereceğim” der. Adam yine parlayan ayakkabısına şöyle bir süzülerek bakar ve kırmızı olduğunu söyler, kadın dünkünün iki misli parasını verir, iki misli bir sinirle çeker gider. Üçüncü gün kadın tekrar gelir, kahkahalarla karışık adama " İç çamaşırımın bugün ne renk olduğunu bilirsen on katı para vereceğim" der. Adam gayet emin bir şekilde, birazda kasılarak parlayan ayakkabısına bakıp, aniden irkilmiş bir vaziyette – “ Hanımefendi siz bugün hiç bir şey giymediniz miiii?
- Bayan “ Nereden bildin Allah kahretsin” der ve parayı adamın suratına atar.
-Ohhh çok şükür ,der adamda, bende zannettim ayakkabım yırtılmış.


Temel ile Dursun tarlada çalıyorlarmış. Tesadüfen oradan geçmekte olan Romen bir kadın, bunlara elindeki adresi sormuş. Temel kadına dönüp sana bu adresi tarif ederiz ama bir şartla demiş. Kadın ne şartıymış bu? diye şaşkınlıkla sormuş. Arkadaşının düşüncesini anlayan Dursun da eklemiş: Bir kere bizimle yatarsan söyleriz. Kadın çaresiz iki uyanığın şartını kabul etmek zorunda kalmış ama kendisinin de bir şartı olduğunu söylemiş: Hamile kalmak istemiyorum. Şu prezervatifleri takarsanız sizinle yatarım. Bizim ahbap çavuşlar da kabul edip kadınla yatmışlar. Olaydan bir yıl sonra Temel ile Dursun yine tarlada çalışıyorlarmış. Temel Dursun'a dönüp:
-Dursun oğlum, ben bu işten sıkıldım. Kadın hamile kalırsa kalsın ben bunu çıkarıyorum artık..!!!



İki esrarkeş tövbe etmek için abdest almaya hamama giderler. Locada soyunurlarken birisinin cebinden sigaralık çıkar.
-Ben bunu içeceğim.
-Hayır hani tövbe edecektin.
-Para verdim. Güzelce sarar. Bir nefes,iki nefes derken dünya döner. Tam bu sırada locanın kapısı açılır ve muhafızlar içeri girer.
-Burası kralın boşaltın.
-Esrar içen “Alem buysa kral benim.” Kral gelir.Aksilik buya ayağı takılır düşer ve ölür. Muhafızlar krala benzeyen esrarkeşi tutup saraya götürürler. Önüne 3 tane ip getirirler ve derlerki:
-Birinci ipi çek sarışınlar gelsin, ikinci ipi çek esmerler gelsin, acıktınmı üçüncü ipi çek. Bir süre sonra 1. ip.Öfff alem. Bir süre sonra 2.ip.Öfff alem. Karnı acıkır 3. ip. Altın taslar içinde yemekler. Yer içer sonunda sıkışır. Arar tarar fakat tuvaleti bulamaz. Tutar yemek yediği altın tasların birisinin içine sıçar. Tam o anda kafasında küt diye iner birşey...
- Hamam tellağı: “ Ulan bir otuzbir çektin anladık,ikinciye de okey ama hamam tasına sıçmanın alemi neydi len deyyus.”


Diyarbakır'da Şehmus okula gelir, tabii bizim Şehmus ilkokul talebesi, ama her tarafı yara bere içinde, hoca sorar, "Şehmus oğlum ne oldu sana", Şehmus der, "Babam dövmiştir". Hoca sorar, "Niye oğlum",
"Valla bilmiyom hocam akşam evde yatıyık biraz sonra babamın sesini duyuyom, Ali uyudun mi ali den ses çıkmiy Veli uyudunmi e veliden de ses çıkmiy Mehmed uyudin mi Mehmedden de ses çıkmiy Şehmus uyudin mi diy, ben de yok buba uyumadım diyrem oda geliy beni doviy."
Bunun üzerine hoca, bak Şehmus bu gibi durumlarda uyumasan da ses etmemek lazımdır der. Şehmus kafa sallar eve gider, ertesi gün okulda Şehmus daha fena dövülmüş olarak gelir. Bunu gören hoca merakla gider yanına ; "Şehmus ne oldi kim yapti" der. Şehmus der ki "Bubam yapmıştır." "Niye Şehmus ne oldi", Şehmus anlatır.
"Hocam akşam evde yatıyık biraz sonra yine babam in sesini duyuyom, Ali uyudun mi ali den ses çıkmiy Veli uyudunmi e Veliden de ses çıkmiy Mehmed uyudin mi Mehmedden de ses çıkmiy Şehmus uyudin mi diy, ben de uyumadım ama hiç ses etmedim. Bunun üzerine anam ile bubam bir gıpraşmaya başladiler anlamadım ne oliy biraz sonra anam dedi ki, la ihsan ben geliyom, bubam da haticem ben de geliyom dedi ben de ula nereye gidiyonuz ben de Geliyom dedim...
hoca derki; oğlum bunlar anne baba, gider gider gelirler. Sen hiç bozuntuya verme. Uyuyo gibi yap. peki demiş Şehmus. Ertesi gün bir bacak kırık. " Bu sefer ne oldu? " der hoca. Hocam, dediğin gibi yapmişem. Hiç ses çıkarmamişem. En son bubam anamın arkasına geçti, "ben çocuk isterem, ben çocuk isterem!" diye bağırmaya başlayınca; ben de fırsat bu fırsat demişem. Geçtim bubamın arkasına, " Ben de bisiklet isterem bisiklet isterem!!!! ""


On yıldır evlilermiş.. Ama ilk gecelerinden beri, adam hep karanlıkta sevişmek konusunda ısrar etmiş.. Kadıncağız yıllar yılı kaç kez sabahlara kadar yalvarmış, bir kerecik olsun, ışıkları yakıp sevişmek için ama adam hep inatla "Hayır" demiş. "Kesinlikle olmaz. İlle de karanlıkta sevişeceğiz." O gece kadıncağız gene ışıkları yakmak için yalvaracak gibi olmuş, ama hemen vazgeçmiş. Kocası on yıl sonra insafa gelecek değil ya.. Vazgeçmiş ama sadece yalvarmaktan.. Kafasına koymuş, bu kez çünkü.. Tam sevişmenin en heyecanlı anı, en doruk noktasında elini kaydırıp, yatağın baş ucundaki gece lambasının düğmesine dokunuvermiş. Bir de ne görsün.. Kocasının beline, o yapay aletlerden biri bağlı değil mi? "Bunu bana nasıl yaparsın" diye haykırmış. "Bunca yıldır, bu işi sahte bir aletle yaptığını bana söylemedin bile.. Hemen açıkla bana her şeyi.. Hemen.." Adam çok ama çok soğukkanlı yanıt vermiş. "Tamam, tamam.. Her şeyi izah edeceğim sana.. Ama önce sen bana şu üç çocuğumuzu izah et, bakalım!..":durdurun :durdurun

Bir bayan bir gün golf sahasına gider ve tek başına golf oynamaya başlar o sırada aynı sahada bir de bay oyun oynamaktadır. Herikisi de bir süre oyun oynadıktan sonra kadın adama gider ve "affedersiniz ben şu an kaçıncı delikteyim " diye sorar. Adam "Ben 5 inci delikde olduğuma göre sizde 6 ıncı deliktesiniz ?" der. Oyuna devam ederler bir müddet sonra kadın tekrar adama "affedersiniz ben şu an kaçıncı delikteyim ?" der. Adam da "Ben 8 inci delikde olduğuma göre sizde 9 uncu deliktesiniz" der. Tekrar oynamaya devam ederler. Bir süre sonra yine kadın adama "affedersiniz ben şu an kaçıncı delikteyim " der, adam da "ben 11 inci delikde olduğuma göre sizde 12 inci deliktesiniz" der. Böylece oyun biter ve adam kadına " Benimle biryerde birşeyler içermisiniz" diye sorar. Kadında kabul eder ve bir bara gidip beraber hem birşeyler içer hem de sohbet ederler. O sırada adam kadına "Affedersiniz siz ne iş yapıyorsunuz" der. Kadın "Söylerim ama gülmek yok" der. Adam kabul eder ve kadın da "Ben orkid pazarlıyorum der", bunu duyan adam gülmekten yerlere yatar. Kadın bayağı sinirlenir "hani gülmeyecektiniz" der. Adam "kusura bakmayın hanımefendi ama kendimi tutamadım çünkü galiba ben sizi yine bir delik arkadan takip ediyorum ve tuvalet kağıdı pazarlıyorum" der.

Temel ve dedesi otele gitmişler. Otelde tekbir yatak boşmuş, dede torun birlikte yatmışlar. Gece yarısı dede Temel'i dürtmüş "Temel bana karı bul". Temel "dede sakin ol yat. Biraz sonra dede ikinci defa "Temel bana karı bul". Temel "Dede sakin ol yat". Dede biraz sonra üçüncü defa "Temel bana karı bul" deyince en sonunda Temel isyan etmiş. "Dede tuttuğuna güveniyorsan o benimkidir."


bunu kesin okuyun uzun ama tam bi komedi
Joe, yatak kariyeri başarılarla dolu bir insandır. Ancak yaşlandıkça bu
meziyeti inanılmaz bir baş ağrısı yüzünden durmuştur. Sağlığı ve aşk
hayatı çekilmez bir hal aldığında tıbbi bir yardıma ihtiyacı olduğunu fark
eder.
Kapı kapı, doktor doktor gezdikten sonra problemini çözebilecek bir
uzman hekim bulur kendine; "Size bir iyi, bir de kötü bir haberim var," der
doktor.
- "Doktor, önce iyi haberi duymak istiyorum."
- "Sizi baş ağrınızdan kurtarabilirim."
- "Peki kötü haber nedir doktor bey?"
- "Çok nadir görülen bir durum. Söylemesi zor ama hadım edilmeniz gerekiyor.
Cinsel organınız, omurganızın alt kısmına baskı yapıyor ve bu baskı
sizde dayanılmaz bir baş ağrısı yaratıyor. Bu baskıdan kurtulmanın tek yolu
erkeklik organınızı almak."
Joe bu haber karşısında şok olur ve morali çok bozulur. Kendi kendine
sorar;
- "Ne yapsam acaba; erkeklik organım alınırsa ben nasıl yaşarım, kimin
için yaşarım, el içine nasıl çıkarım?" Cevap vermek için fazla düşünmez ve
başka bir şansı olmadığı için bıçak altına yatmaya karar verir. Hastaneden
taburcu olduğunda, "Oh be! Dünya varmış. Kurtuldum şu lanet ağrıdan" diye derin bir nefes alır, ancak üstünde önemli bir parçasının eksik olduğunu
hisseder.
Caddede yürürken farklı bir kişi olduğunu sezinler. Yeni bir baslangıç
yapmaya ve yeni bir hayata başlamaya karar verir. Bir erkek giyim
mağazasının önünden geçerken vitrinde duran bir takım elbiseye takılır
gözleri. "İşte tam aradığım takım elbise!" der ve dükkana girer.
Tezgahtara,
- "Yeni bir takım elbise istiyorum," der. Tezgahtar Joe’yu şöyle tepeden
tırnağa bir süzer ve; "Bir bakalım; 44 beden!" der. Joe gülerek,
- "Kesinlikle doğru, nereden anladınız?" "Bu benim işim". Joe takım elbiseyi dener. Üstüne ’cuk’ diye oturur. Joe aynada kendisine hayran hayran bakarken
tezgahtar sorar;
- "Yeni bir gömlek de ister misiniz?" Joe bir kaç saniye düsündükten
sonra "Elbette" der. Tezgahtar Joe’ya şöyle bir bakar;
- "Kol numarası 34 ve 16 numara yarım yaka." Joe şaşırır; "Kesinlikle doğru, nereden anladınız?"
- "Bu benim işim!" Joe gömleği giyer. Evet, gömlek süper olmuştur. Yakasını aynada düzeltirken tezgahtar sorar; "Yeni ayakkabıya ne dersiniz?"
- "Evet, lütfen. Bir de ayakkabılarınıza bakayım." Tezgahtar Joe’nun
ayaklarına bakarak; "Evet... 9-1/2... E." Joe iyiden iyiye afallar;
- "İnanamıyorum, bir bakışta kaç numara ayakkabı giydiğimi nasıl anladınız?
Vallahi bravo!" Tezgahtar; "Efendim, bu benim işim." Joe ayakkabıları
da giyer. Gerçekten de ayakkabılar ayağına tam uyar; şöyle dükkan
içerisinde bir tur atarken tezgahtar;
- "Beyefendi, vallahi jilet gibi oldunuz! Size
bir tane de şapka vereyim ben!" der. Joe aynaya bakarak kendini beğeniyle
izler ve
- "Evet, bir de şapka bakayım kendime!" der tezgahtara. Tezgahtar
Joe’nun kafasına bakarak;
- "Eveeet... 7-5/8." Joe yine şaşkın bir şekilde tezgahtara;
- "Evet, doğru. Nereden bildiniz?" diye sorar. Tezgahtar iyiden iyiye
havaya girmiş bir sekilde;
- "Bu benim işim efendim" der. Şapka da süper oturmuştur kafasına.
- "Vayyy beee, ulan ben neymişim beee. Ulan ben var ya ben..." diye
düşünürken tezgahtar bu sefer "Size bir tane de don verelim efendim."
Der. Joe birkaç saniye düşünür ve
- "Tamam! Hemen bana en fiyakalı donlarınızdan getirin!" der. Tezgahtar geri adım atarak
- "Eveeet.. 36 beden!" der. Joe gülerek;
- "İlk defa yanıldınız. Ben 18 yaşımdan beri 34 beden giyiyorum!" der.
Tezgahtar kafasını sallayarak
- "Hayır, size 34 olmaz. Erkeklik organınızı sıkıştırır ve omurganıza basınç yapar, bu da dayanılması güç bir baş ağrısı çekmenize sebep olur!..


emeğe saygı:durdurun :durdurun :durdurun :durdurun :durdurun
 
Fıkraların hepsi gzldi eline sağlık.Gereksiz tartışmalara ztn gerek yok :D

amerika sadece tayyibe 100 metreyi 3 sn de koşturarak bzm işimize yarar
 
eline saglık
 
hıım eline sağlık oku oku bitmez :p o zaman sıkıldığımda bura gelim :D
 
uhahaha eline sağlık jepside çok güzeldi:D
 
ya arkadaş eline sağlık don giymeme fıkrası manyaktı koptum:)
 
Geri
Üst