gercek mi acaba

latin

New member
Katılım
21 Şub 2006
Mesajlar
858
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
19
Bu olay Kayseri'nin Bünyan ilçesi'nde
yasandı. Olay Alfred Hitchcock'un meşhur korku
filmlerini bile çok
gerilerde bırakacak kadar tüyler ürpertici.
Gece bindiğiniz otomobilde
direksiyonda kimse yoksa ne
yapardınız?
Kendisi Bünyanlı olmayan, politikayla uğraşmis ve halen Kayseri'de
yaşayan işadamı, 22 Şubat 2005 tarihinde Bünyan sınırında, Kayseri Malatya kara
yolu üzerinde, bir benzin istasyonuna girer.Lokantaya Oturur ve orada
kalabalık toplulukla birlikte bir ufak rakı içer. Yürüyüş mesafesindeki
Bünyan'a gitmek için, lokantadan çıkar. Ancak dışarısı hem zifiri karanliktır
hem de korkunç bir kar-tipi fırtınası baslamıştır. Benzin
istasyonuna yaklaşık 300 metre mesafedeki,
Bünyan'a dönüs yolu kenarına varır. Oradan geçen bir arabaya binip, Bünyan'a ulasma derdindedir. Fırtına daha da şiddetlenir. Adam bir-kaç adım
ötesini bile görememektedir.
Gelip-geçen bir araba da yoktur. Nihayet karanlıklar içerisinde, hayalet gibi yavas
yavas yaklasan bir arabanin farlarını farkeder. Arabanin,
tam önünde yavaslamasıyla birlikte hemen arka
kapıyı açar ve arabaya biner. Kapıyı
kapatır, araba yeniden hareket eder. İçeridekilere merhaba demek ister.
Ama o da ne? Arabada kimse olmadığı gibi, direksiyonda da kimse yok.
Birden paniğe kapılır. Korkuyla,hemen arabadan atlayıp, oradan kosarak
uzaklasmak ister ama hem araba hızlanmış, hem de korkudan
dizleri baglanmış, hareket edemez hale gelmiştir. Araba keskin
bir viraja dogru yaklaşır. Adam dua etmeye baslar.
Tüm günahlari için tövbe eder.
Arabayı durdurması için Allaha yalvarır. Tam bu esnada,
pencereden bir el uzanır ve direksiyonu kıvırarak
sert virajdan arabanın dogru yola dönmesini sağlar. Her tehlikeli dönemece
yaklaştıkça, bir el dişarıdan uzanıp, direksiyonu çevirir. Sonunda
kendisini biraz toparlar, ayaklarını kımıldatır. "Ya Allah koru beni..." deyip,
kapıyı açmasıyla birlikte, kendisini arabadan dişarı fırlatır. Bir
kaç takla attıktan sonra, şarampolde kendisine gelir.
Bünyan'a yürüyerek ulaşır ve bir kahvehaneye girer. Üstübaşı ıslak ve şok haldedir. Kendisini tanıyanlar hemence sobanın başına alırlar.
Eline bir çay verirler. Bir müddet sonra kendisine gelip, sesi
titreyerek, başına gelen doğa üstü ve korkunç olayı anlatır.
Olayı dinleyenler inanmak istemeseler de, anlatan kişinin aklı başında ve
toplumsal sorumluluk taşıyan bir pozisyonda olduğunu
bildiklerinden, herkeste derin bir sessizlik olusur. Yaklaşık yarım saat
sonra, aynı kahvehaneye Koyunabdal Köyü'nden iki kişi girer. Bir masaya oturur ve iki bardak
çay söylerler. Bu arada, gelenlerden birisi, diğerine
şunları söyler :
Ahmet baksana, şu sobanin başında oturan
gerizekalı, biz arabayı iterken, arabaya binip-inen
öküz değil mi?

alıntıdır
 
efsaneler bölümünde vardı kesin olmustur zuhahahaha :) :) :)
 
heh guzelmiş ama gercek degıl bence
 
Sağolasın dostum güzeldi gerçekten,adam içkiyi biraz fazla kaçırmış..:)
 
Geri
Üst