Haftanın Duası / Duaların Dilinden (Güncel)

Üzerimizdeki lütuflarını saymakla tüketemeyeceğimiz, ihsanı, keremi bol Rabb'imiz! Bize dünya adına verdiğin bütün nimetleri din-i mübin-i İslam'a hizmet etme istikametinde kullanmayı nasip eyle! Bizi, kardeşlerimizi, hepimizi bütün mevcûdâtı kuşatan ve her şeye şâmil olan engin rahmetinden mahrum etme! Allah'ım! Her halimizi ıslah buyur ve bizi göz açıp kapayıncaya kadar nefsimizle baş başa bırakma!
Amin...


KÜRSÜ​
 
Bağışla beni Rabbim, tevekkülden başkası gelmiyor elimden.
Başkası yok elimde.
Şimdi elimden gelenlerin hepsi senin "El"inde.
Bağışla beni, göremedim.
Göremedim, nice ananın karnında nice karanlıklar içindeyken gün yüzüne çıkardığını bebelerin yüzünü.
Unuttum, çocuk tebessümlerini nice belirsizliklerden alıp güneşe erdirdiğini,
Bilemedim, yüreğimizi yokluğun dehlizlerinden aşırıp aşkın vadisine eriştirdiğini.
Göremedim, her sabah yerin sükûnetini odamda ekmek gibi sımsıcak hazır ettiğini.
Her akşam yastıkta unuttuğum bedenimi sabah yeniden yanıma verdiğini göremedim.
Beni her sabah ihya ettiğini, bedenimi her an zaaflardan çıkardığını, varlığını her an yokluktan geri getirdiğini göremedim.
Göremedim Rabbim her günü ödünç verdiğini.
Göremedim, bağışla beni...
Fakat, şimdi gördüklerim gösterdi bana hepsini
Geç kaldım görmekte.
Tebessümü beton yığınları arasında sönen bebeler gördümse de,
biliyorum Senin El'nde şimdi hepsi ve sonsuz tebessümler verdin herbirine.
Sevinci soğuk topraklarda boğulmuş çocuklar gördümse de,
biliyorum Senin Rahmetinin kucağında hepsi ve bitmez sevinçler bağışladın herbirine.
Ümitleri bir apansız sarsıntıyla yıkılan insanları gördümse de,
biliyorum Senin Şefkatinin ikliminde âsûde ve mutlu her biri...
Bağışla beni Rabbim, unuttum, nisyanda kaldım.
Hatırlamadım verdiğini ve var kıldığını.
Elimden alınca verdiğini ve yokluğa yuvarladığında varlığımı
Hatırladım ve ama geç hatırladım.
Gördüm, ama güç gördüm, acıyla gördüm.
Varlıkta kör oldum, yoklukta gördüm.
Bollukta unuttum, darlıkta hatırladım.
Affet beni Rabbim, bari, yoklukta Sana vardım.
Hiç olmazsa, hiçlikte seni andım.
Şimdi, bir tevekkül var elimde.
Başka herşey düştü, herşey yokluğa döküldü.
Hatırladım, elimdekiler de, ellerim de Senin Elinde.
Şimdi, dua sığıyor sadece avuçlarıma.
Sadece yakarış yakışıyor yakama.
Gözlerim müjdeni gözlüyor uzaktan.
Gönlüm hiç bitmez tesellini özlüyor.
Sen ki, unutmaktan alıkoydun, nisyandan kurtardın beni Rabbim
Şimdi isyandan koru beni Rabbim.
İsyandan koru beni, isyandan koru beni, isyandan koru beni...
Ve lûtfet ki, avuçlarında teselliden ötesi yok.
Affet ki, elimde duâdan başkası yok.

Senai Demirci
 
Seni düşünüyorum şimdi…
Günahımdan çok rahmetini..
Ve geldim işte..
Neyim var , neyim yok ise aldım,geldim..
Olanca günahımla,isyanımla…Olmayan şükrüm ve duamla geldim..
Geldim işte..
Geldim Rabbim..
Öyle yorgun düşmüş hâlde geliş ki bu geliş..Öyle yorgunum ki ALLAHım..
Alıversen.. Kurtuluversem bu yükten..
Dinleniversem…
Dileniyorum işte kapında..Rahmetininin dilencilerini eli boş çevirmeyeceğinin bilinciyle dileniyorum..
Geldim işte sonunda..
Alırsın değil mi huzur kapısından..
Kapılar önünde koymazsın değil mi ; öyle perişan..
Çaresizim şimdi… Öylesine çaresiz..Öylesine lâl..
Dışarısı soğuk şimdi…Dışarısı ayaz..…
Huzurunun o sıcak iklimine muhtacım ..
Şimdi yok yeri yurdu bu bedevinin,sokak çocukları kadar..
çöllerde kabul etmez artık ,günahlarımdan..!
Lâ mekânlarda kaldım ALLAH’ım! ..
Zaman tükendi artık...
Tükendim ALLAh’ım..
Tek bir nefes aldırmaz oldu artık gafil yanım..
Muhtacım ALLAH’ım… Öylesine muhtaç..
Ah…
Öyle açım ki hem de,rahmetinin tek bir damlasına..
Ey kalbimin sahibi..
Ey rahmeti ab-ı hayat iksiri..
Rahmetsizlikten kavrulan gönlüme nurlarını yağdırmaz mısın… ?
Ey dertlerin biricik dermanı olan..
Ey ezeli ve ebedi dostu,kullarının…
Geldim işte..Buradayım…
Kabul etmez misin ? ‘’Kulum’’ demez misin?...
Almaz mısın yoksa huzuruna
‘kul’’ olduğunu unutup kulluktan bihaber bu acizi..
Affetmez misin ALLAHım …
Bunca günahıma bakıp da ret mi edersin..?!
Şimdi ne olur Ey Rabbim,izin ver..
İzin ver huzuruna günahsız durayım..
Yetmez değil midir, bunca zamandır omuzlandığım günah yükümü..?!
Günahımı alıp,bu yükten kurtarmaz mısın?
Bunca zamandır işlediğim günahlardandır, sana varamayışım..
Sana gelişimi engelleyen tüm prangaları söküver ALLAh’ım..
‘KULUM’’ dediklerin arasına katıver bizleri de..
Sana layık kul olmakla şereflendir ALLAH’ım..
Abd olmakla huzuru bulalım..
Sıkıntılarımızdan kurtulalım abdiyetle..
Bağışla ALLAh’ım..
Cürmümüz çok…
Ama..Ama,rahmetin daha çok..
Rahmetinden ümitvarım…
Sen ki rahmetinin %99’unu kıyamette mü’min kullarına saklayansın…
Geri kalan bir rahmetinle ,dünyada kaldır bu yükümüzü de
huzurunda boynumuzu bükme ALLAH’ım..
Bilirim …
Bilirim affedersin ALLAhım..
‘Senin rahmetin okyanus,
günahım ise okyanustaki adada bulunan ağaçtaki garip kuşun ağzında ;bir nohut tanesi ..’’
Kuraklaşmış tüm yanlarım o ab-ı hayatla yeşersin..
Eksik etme kalbimden rahmetinin damlalarını..
İzin ver nasuh tevbe kapılarından geçeyim de,
dilime değen her bir harf gönlümde yeni dua çiçekleri filizlendirsin..
Baharın ölmüş toprağa hayat verdiği gibi ,
ben de yeni bir hayat bulayım ..
Ölüleşmiş kalbimdan gelen kötü kokular ruhuma değmeden ,
rahmetinin hoş kokuları ile dolayım...

amin amin amin...
 
Ey Allah'ımız! Bize düşmanlık yapanlara karşı Sen bizim muînimiz ol.. haddini aşıp hukukumuza saldıran mütecavizlerin şerlerini üzerimizden defet..

Aleyhimizde fitne ateşini körükleyenlerin ocaklarını söndür.. Ey şefkati ve merhameti varlığı bütünüyle kucaklamış Rabb'imiz! Hakkında beslediğimiz hüsn ü zanda bizi tasdik et.. et de, biz çaresiz kullarını her türlü endişe, gam, üzüntü, keder ve sıkıntıdan halâs eyle!
Amin...
Zaman Kürsü​
 
Ya Rabbi!Ya İlahi! Ey gönüllerin tabibi,Ey yer gök ve bütün Kainatın Haliki, Hakimi!Herkesi sıkıntıdan kurtaran yalnız sensin.Bizi dünyada ve âhirette sıkıntıda bırakma! Muhtaçlara, her şeyi gönderen, yalnız sensin! Dünyada ve âhirette hayırlı, faydalı olan şeyleri, bize gönder! Dünyâda ve âhiret te bizi kimseye muhtâç bırakma!

Allahım!veren Sen,alan Sen,kabul edecek olan da sadece ol dediğinde herşeyi hükmünle olduracak olanda yalnız Sensin.Sen herşeye Kadir ve Muktedirsin.Âmîn.
 
Rabbimiz! Bu acz ü fakr içindeki kullarını hiç kimseye muhtaç olmayacağımız, başka hiçbir kapının önünde el açmak sefaletine düşmeyeceğimiz ölçüde fevkaladeden lütuflarınla zenginleştir; zira hakîkî veren yalnız Sen'sin, biz ise Sen'in kapının önünde bir "nigâh-ı âşina" bekleyip duran kapıkullarıyız.

Rabbimiz! Sinelerimize inşirah salmanı, yolumuzu, peygamberan-ı izamın, sıddıkların ve şehitlerin yolu eylemeni istirham ediyoruz.

Zaman-Kürsü
 
Dünyada bütün mahlukata merhamet eden, şefkat gösteren, ihsan edensin,
Bizden merhametini esirgeme,ihsanını dileriz...
Mülkün, kâinatın sahibi, mülk ve saltanatı devamlı olan Ey melik.
Sahibim sensin beni sahipsiz bırakma...
Büyüklükte eşin, benzerin yok...
Her şeyi kusursuz ve mütenasip yaratan Barii,
Bizleri kusursuz yarattığın için hamdolsun...
Gizli açık, her şeyi en iyi gören Basir,
Günahlarımızda boğma bizi...
Âlemleri nurlandıran, dilediğine nur veren Ey Nur,
Elimizi, kalbimizi,yüzümüzü nurunla Nurlandır...
İrşada muhtaç olmayan, doğru yolu gösteren Er Reşid,
Bizi doğru yoldan ayırma...

AMİN
 
Ey isteyenlere cevap veren ve dua dua yalvaranların dualarını kabul buyuran Yüceler Yücesi Rab! Bizim niyazlarımızı da kabul buyur.. kinle, nefretle oturup kalkan ve hep düşmanlık duygularıyla köpüren imansız ve amansızlara karşı yardımcımız ol..
bir de üzerimize sekine yağdır, yağdır ki, Sen'den başka kimseye karşı hiçbir korkumuz, hiçkimseden de en küçük bir beklentimiz kalmasın!... AMİN!


ZAMAN​
 
Allah'ım! Senden bizim, inanan kardeşlerimizin ve topyekûn insanların kalblerini, imana, İslam'a, Kur'an'a, ihsan duygusuna ve Peygamberimiz vasıtasıyla bize gönderdiğin bütün hakîkatlere tastamam açmanı diliyoruz. Rabb'imiz! Nezd-i ulûhiyetinden göndereceğin nurlarla gönüllerimizi aydınlat..

Sen Settâru'l-uyûbsun; hata, kusur, günah ve isyan olarak bizden ne sâdır olmuşsa Sen onları da setreyle....
Amin!
Zaman-KÜRSÜ
 
Merhameti sonsuz biricik Rabb'imiz! Sıkıntılarımızı izale buyur ve bizi içinde bulunduğumuz gamdan, kederden kurtar.. en yakın bir zamanda biz aciz kullarına nezdinden bir ferec ve mahrec (çıkış yolu ve ferahlık) nasip eyle.. bu mücrim bendelerini nefislerimizin, insî ve cinnî şeytanların ilkâ etmeye çalıştıkları vesveselerden uzak tut..

rahmetinle muamele buyur da, bizi günahlardan koruyacak elbiselerle donat..


 
Yüce Mevlâ'mız! Senin masum kullarına adavet besleyen amansız ve emansızların elleri bize uzanamasın! Şayet, kendilerini kin, haset, düşmanlık ve zulüm gibi çirkin sıfatların mahbusu haline getirmiş o tali'sizlerin hidayetini murad buyuruyorsan en kısa zamanda onların kalblerini de İslam, Kur'an ve iman istikametinde yumuşat! Yok eğer ıslahları kâbil değilse, çirkin ve menfur emellerine ulaşmalarına asla fırsat verme!. Amin!...

ZAMAN
 
Ey beni herkes unuttuğunda anan Rabbim! Yüzümü, elimi, gözümü, bakışımı, dokunuşumu veren Rabbim! Beni Seni unutanlar arasından çıkar al! Beni bensiz bıraksan da, Sensiz bırakma!
N’olur Rabbim! Şu biricik ânımı ebedin rüzgârlarına kat ve beni Sana daim yakın eyle! Yalnız Seninle kalmakla kalabalıklaştır beni! Bir secdede biriktir varlığımı! Beni Sana açılan ellerimde çoğalt! Beni Sana karşı fakir olmakla zenginleştir! Kendimi Sende unutayım ve öylece kapansın gözlerim ve öylece çözülsün ellerim. Dilim öylece sussun ve tenim öylece çamura katışsın ve bu mürekkep lekeleri kısacık vuslatımın hatırası olsun. Unutulmasın sözlerim; unutkanlar unutulacaklarını hatırlasınlar diye…
amin
 
Gönlümün merhalelerinde sana varmak arzusu ile varamamak korkusu arasında gidip geliyorken , susuzluktan çatlamış sözlerime ab-ı hayat vesilesi kıldın, onu. Adeta kör kuyuların diplerini yalamak onursuzluğuna sığınacaktı nefsim. Sen korudun. Ben ise korumadım koruduğunu ve korumakla kıymetlendirdiklerini.
Rabbim;
Kalbim yaralı. Sızısı sana mahsus ve cerahat akıyor yüreğimden. Sızıyor tevbeler her bir yerinden. O cerahatler ki; mürekkep oldu gönül kalemime. Tevbemin yangını kelimelerime ateş oldu ve ciğerlerime nefes gibi doldu hicranı alevin. Yok yok, nasıl bir ateş ki; sana olan aşkımı harlasın. Nasıl bir ateş ki; tevbemin aynada ki aksini bile kökünden yaksın. Olsa olsa güneşidir bu aşkın. Ve sayhasıdır, gönlümün güneşinden sessizliğime düşen. Ve sayhasıdır, aşkımın boşluğunda akseden…
Şimdi gönlümü yakan güneşin korları savruluyorken dört bir yana, tüm bedelini ödemeye hazır olmaktansa korkakça kaçışıyorum ben. Kendi nefsimden, kendi sefilliğimden…
Ve Sana sığındım, sen kimsenin bilmediklerini bilensin. Sen her türlü ayıbı örtensin. Sen merhamet denizinin sahibisin. Sen yüreğime şifa olduğun kadar gazabınlada beni titretensin. Sen sana sığınanı boş çevirmeyensin. Tevbe gözyaşlarının en büyük şahidi, kurumuş gönüllere serpilensin. Yüreciğime sığan ve de binlerce alemi içine alan
Sen; benim Rabbimsin…
Yutkunarak yazıyorum şimdi.Ve korkuların ruhumda açtığı girdabın kimyamı altüst ettiğini hissediyorum. Halime tercüman olacak kelimelerin kısırlığından yakınıyorum bir de hadsizce. Cahilliğimin lugatında yok dilekçeme,sana layık tek bir kelime. Sefaletimde sürünüyor, araya şefaat ehlinden birilerini koyabilme hayali ile çırpınıyor ama yüzsüzlüğümünden yüz bulamıyorum. Günahlarımın ağırlığı altında ezilmeyi ve boynumu bükerek kendi halimin arzuhalcisi olup, yine sana kendi kelimelerimle yakarıyorum…
Kabul et beni,
Kabul et onu,
Ve kabul et bizden doğacak nuru…
Kimim var ki ya Rabbi senden başka, doğru çıkar sen beni.
AMİN
 
Ey, varlığı canlarımızın cânı, nûru gözlerimizin ziyası Yüce Varlık! Kalb katılığından, gafletten, başkalarına bâr olmaktan, aşağılıktan, aşağılanmaktan, miskinlikten; cehaletten ve faydasız bilgiden; ürpermeyen gönülden, doyma bilmeyen nefisten, kabul edilmeyen duadan; nimetlerinin zeval bulmasından, lütuflarının değişip başkalaşmasından; ansızın bastıran azabından, gelip çatan gazabından Sana sığınıyoruz!​

Zaman​
 
Ey Yücelerden Yüce Rabb'im! Bütün mal ve mansıp sahipleri kapılarını sürmelediler. Sen'in yüce dergâhının kapısı ise asla kapanmaz ve dilekte bulunanlara her zaman açıktır.

Ya İlâhî! Ulu dergâhına sığınan bu kimsesiz kullarını kapından kovacak olursan biz gidip hangi kapıya iltica edebiliriz ki! İlâhî! Yakınlığından mahrum edersen bizi, o zaman biz kimin yakınlığını umabiliriz ki!

Zaman-Kürsü
 
Ey Rabb' imiz
Gafur; günahları affeden ve yer ve gök ehline de unutturarak kulunu kul karşısında mahçubiyetten de kurtaran Rabbim!!!
Rahim; bize verdiği nimetleri hakkıyla ve yerli yerinde kullanan kullarını özel nimetleriyle nimetlendirip, iki cihan saadeti ve huzurunu en güzel ve kamil şekilde yaşatan Allahım!!!
Nimetlerine hakkıyla şükredip, yeni sürpriz ihsanlarınla biz kulcuklarını sevindir...
Maddi-manevi sıkıntı, keder ve vesveselerimize, Şanına göre şifa ihsan eyle ey Şafi-i Hakiki!...
Gönlümüzdeki yaralarımıza SEN merhem ol...
Dualarımızı geri çevirme MUHAMMED AŞKINA!!!!
Gönüllerimizin En Şerefli, En Hakiki, En Tatlı, Taht Sahibi Eşsiz Sevgilisi'nin (sav) hatrına maddi manevi dertlerimizi en güzel, latif, hayırlı bir şekilde en kısa zamanda SEN gideriver..............
amin
.....
 
Ey bizatihî var olup başkasına muhtaç olmayan ve her şeyin varlık ve bekası kendisine muhtaç bulunan Hayy u Kayyûm! Her hal ve tavrımızı rızan istikametinde eyle.. göz açıp kapayıncaya kadar hatta ondan da kısa bir süre için bizi nefsimizle baş başa bırakma..
bizi ve dünyanın dört bir yanındaki kadın-erkek kardeşlerimizi, sevdiklerimizi, dostlarımızı başımıza gelebilecek her türlü kötü durumdan himaye buyur!
Amin...
KÜRSÜ​
 
Rabbimiz! Ne olur, halimize merhamet et; et de nezdinde kurbet kahramanlığını ihraz etmiş seçkinlerin evsaf-ı hasenesiyle bizim ruhlarımızı da güzelleştir.. sevip hoşnut olduğun salih amelleri işlemeye bizleri de muvaffak kıl..

bu bendelerini de, sürekli Senin kapının aralanmasını bekleyen yüzü yerde, tevazu, mahviyet ve hacâlet kahramanlarından eyle.. bu marifete muhtaç kullarını da marifet tecellilerin ile doyur!.

Zaman-Kürsü
 
Bir sözü diğerine engel olmadan kainattaki bütün varlıklarla aynı anda ayrı ayrı konuşan, hiçbir dua diğerine mani olmadan ve hiçbirini diğeriyle karıştırmadan bütün dualara birden cevap veren ve ısrarla isteyenlerin ısrarı Kendisini asla usandırmayan yüceler yücesi Rabbimize kainatın zerreleri adedince hamd ve şükür, bize rehberlik yaparak Cenab-ı Mevlâ'ya nasıl şükretmemiz ve ne şekilde dua etmemiz gerektiğini öğreten şükür kahramanı, dua sultanı Efendimize, O'nun kıymetler üstü aile halkına ve güzide arkadaşlarına salât ü selam ediyor, her zaman yüz sürdüğümüz kapınını önünde içimizi dökmek üzere bir kere daha tazimle eğiliyoruz:

Rabbimiz! Tevfikinle bizi, sevip hoşnut olduğun güzellikleri işlemeye muvaffak kıl.. düşüp düşüp kalkan bu mücrim kullarını günah bataklığında boğulmaktan sıyanet buyur, buyur da Senin payeler üstü dostluğuna erelim.. nimetlerini de üzerimize sağnak sağnak yağdır.

Rahmeti her zaman gazabının önünde yüce Rabbimiz! Biz aciz kullarını erişilemez ve asla nüfuz edilemez hıfzınla muhafazan altına al.. bizi koruyup kolla, kolla ki Senin, kapı kullarını hiç bir zaman zayi etmeyeceğin hakkındaki kanaatimiz tamdır.

Ey merhameti sonsuz yüce Rab! Sen bizi altından kalkamayacağımız işlerle mükellef tutma, her ne kadar bunu istemeye yüzümüz olmasa da Sen her zaman bizimle ol ve hiçbir zaman bizi yalnız bırakma.. dualarımıza icabet buyur.. ümitlerimizi boşa çıkarma.. Sana rücû yollarını kolaylaştır ve tevbelerimizi de kabul buyur.. bizi haybet ve hüsrana uğrayan bir kısım zavallılar olarak geri çevirme Rabbimiz!

Efendimiz Hazreti Muhammed’e, aile efradına ve bütün ashab-ı güzînine salât u selam ederek bunları Senden dileniyoruz; dualarımızı kabul buyur Rabbimiz!..
 
Geri
Üst