Son zamanlarda bağımsız yapımlara eskisi kadar ilgi gösteremediğimizin farkındayım. Evet, özellikle geçtiğimiz sonbahar aylarından bu yana birbiri ardına rafları doldurmaya başlayan büyük yapımlarla boğuşmaktan, başımızı kaldırıp bağımsız geliştiricilerden gelen kaliteli oyunları denemeye pek fırsat bulamadık. Hatta kendi adıma, çok uzun süredir keyfe keder oyun oynayamadığımı bile söyleyebilirim. Ne uzun süredir büyük merakla beklediğim Civilization V ve Total War: Shogun 2’yi oynayabildim; ne Killzone 3’ün delicesine keyif aldığım çoklu oyuncu modlarında üç beş günden fazla takılabildim; ne Gran Turismo 5’i doyasıya kucaklayabildim; ne de DCS-A 10C Warthog ve Il-2 Sturmovik: Cliffs of Dover gibi birkaç haftasonu boyunca odamdan dışarı çıkmayıp başka hiçbir iş yapmadan oynamak istediğim iki muhteşem uçuş simülasyonunu deneme fırsatı bulabildim.
Ancak zararın neresinden dönülürse kardır diye boşuna dememişler. Önümüzde nispeten daha az yoğun yaz günleri var ve “oynamak isteyip de oynayamadığım oyunlar” listem hala boyumu aşmış değil. Dahası bugün, uzun süredir bağımsız yapımlara olan ilgisizliğimizi kırmak için kusursuz bir gün. Zira sizlerle paylaşmak istediğim oldukça hoş bir oyun var. Geçtiğimiz yıl yayınladıkları Vahşi Batı temalı çoklu oyuncu odaklı
shooter oyunu Lead and Gold: Gangs of the Wild West ve Capcom için geliştirdikleri Bionic Commando: Rearmed 2’den tanıdığımız İsveçli bağımsız geliştirici