Hani “arabulucuy dunuz”!
Sevgili siyasi otoritemizin son birkaç aydır “Ortadoğu” ile ilgili çıkışını hatırlıyorsunuz; “yıllardır yapılamayanı yaptık, İsrail-Filistin arasında arabulucuyuz…”
İsrail’in son saldırısı sonrası, “arabulucu” Başbakanımız’ın açıklaması; “…İsrail’in yaptığı bize de saygısızlıktır, Başbakanı arayacaktım ama iptal ettim…”
Ne oldu sayın “arabulucular”! İsrail “arabulucuyu” pek takmadı galiba!
Kendinizi “fasulye modeli nimetten” sayar ve “2000 yıllık kavgada yapılamayanı yaptık, arabulucu olduk” derseniz; size bırakın haberi, işaret dahi vermeden “başlayan saldırı” sonrası ancak bu “Bize de saygısızlık” demekle yetinirsiniz!
Ben şimdi çok merak ediyorum; “Türkiye ne yapacak?”
Bir tarafta “çöpe giden arabulucu” modeli! Diğer tarafta “Erbakan zamanında verilmiş izinle, Türk Hava Sahası’nda eğitim yapan” ve kazandıkları kabiliyetler ile “mesela Gazze’yi” bombalayan İsrail Hava Kuvvetleri gerçeği!
Hemen sorayım; mesela en yetkili ağızdan “Bu bize saygısızlıktır” diyen Türkiye, “İsrail uçaklarının” eğitim uçuşlarını “süresiz askıya alabilecek mi?”
Sevgili dostlar, yukarıdaki “cümleleri” eleştirmek için yazmadım! Ülke olarak “nelere güvendiğimizi” ve “nasıl havada kaldığımızı” göstermek için yazdım. “Aslansın, arabulucusun, boru hatlarının İsrail’e kadar uzanmasına izin ver, projelere itiraz etme, sonra kusura bakma, haber vermeyi unuttuk!”
Sevgili dostlarım, sivillerin ölmesi çok ama çok acı. Kontrolsüz “güç kullanımı” insani “yönden” kabul edilemez. Ve ben bir vatandaş olarak çok merak ediyorum; Türkiyem’in “Müslüman bir Cumhurbaşkanı” var ve şimdi “ne yapacak?” Hatırlarsanız bazı köşe yazarları ve siyasetçiler “Müslüman bir Cumhurbaşkanı seçeceğiz” demişlerdi. Seçtik, iyi de yaptık ama şimdi farkı merak ediyorum. Orada “Müslümanlar” öldürülüyor, ben bir Müslüman olarak kahroluyorum ve benim devletim “Ortadoğu’nun en güçlü” devleti!
Bu gerçekler ışığında soruyorum; evet, şimdi ne yapacağız? “Müslüman Cumhurbaşkanımız’ın” farkını şimdi görmeyeceksek, dindaşlarımıza şimdi sahip çıkmayacaksak, ne fark kalacak “eski dönemlerden!”
Sonuç: Sayın devlet büyüklerine sesleniyorum; kriz zamanları “kimin kim, neyin ne olduğunu” anlamak açısından çok önemlidir. Şimdi “Biz böyleyiz” dediğiniz her şey için ispat zamanı, bir Müslüman Türk vatandaşı olarak sizden bunu bekliyorum; “durdurun Müslümanlar’ın orantısız güç kullanımı” ile öldürülmesini! Buna gücünüz var. Altınızda Ortadoğu’nun en güçlü devleti, emrinizde ABD’den sonra dünyanın en “büyük ordusu” var! Haydi “gösterin iradenizi”!
http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?tarih=11.11.2007&Newsid=215642&Categoryid=4&wid=150
Sevgili siyasi otoritemizin son birkaç aydır “Ortadoğu” ile ilgili çıkışını hatırlıyorsunuz; “yıllardır yapılamayanı yaptık, İsrail-Filistin arasında arabulucuyuz…”
İsrail’in son saldırısı sonrası, “arabulucu” Başbakanımız’ın açıklaması; “…İsrail’in yaptığı bize de saygısızlıktır, Başbakanı arayacaktım ama iptal ettim…”
Ne oldu sayın “arabulucular”! İsrail “arabulucuyu” pek takmadı galiba!
Kendinizi “fasulye modeli nimetten” sayar ve “2000 yıllık kavgada yapılamayanı yaptık, arabulucu olduk” derseniz; size bırakın haberi, işaret dahi vermeden “başlayan saldırı” sonrası ancak bu “Bize de saygısızlık” demekle yetinirsiniz!
Ben şimdi çok merak ediyorum; “Türkiye ne yapacak?”
Bir tarafta “çöpe giden arabulucu” modeli! Diğer tarafta “Erbakan zamanında verilmiş izinle, Türk Hava Sahası’nda eğitim yapan” ve kazandıkları kabiliyetler ile “mesela Gazze’yi” bombalayan İsrail Hava Kuvvetleri gerçeği!
Hemen sorayım; mesela en yetkili ağızdan “Bu bize saygısızlıktır” diyen Türkiye, “İsrail uçaklarının” eğitim uçuşlarını “süresiz askıya alabilecek mi?”
Sevgili dostlar, yukarıdaki “cümleleri” eleştirmek için yazmadım! Ülke olarak “nelere güvendiğimizi” ve “nasıl havada kaldığımızı” göstermek için yazdım. “Aslansın, arabulucusun, boru hatlarının İsrail’e kadar uzanmasına izin ver, projelere itiraz etme, sonra kusura bakma, haber vermeyi unuttuk!”
Sevgili dostlarım, sivillerin ölmesi çok ama çok acı. Kontrolsüz “güç kullanımı” insani “yönden” kabul edilemez. Ve ben bir vatandaş olarak çok merak ediyorum; Türkiyem’in “Müslüman bir Cumhurbaşkanı” var ve şimdi “ne yapacak?” Hatırlarsanız bazı köşe yazarları ve siyasetçiler “Müslüman bir Cumhurbaşkanı seçeceğiz” demişlerdi. Seçtik, iyi de yaptık ama şimdi farkı merak ediyorum. Orada “Müslümanlar” öldürülüyor, ben bir Müslüman olarak kahroluyorum ve benim devletim “Ortadoğu’nun en güçlü” devleti!
Bu gerçekler ışığında soruyorum; evet, şimdi ne yapacağız? “Müslüman Cumhurbaşkanımız’ın” farkını şimdi görmeyeceksek, dindaşlarımıza şimdi sahip çıkmayacaksak, ne fark kalacak “eski dönemlerden!”
Sonuç: Sayın devlet büyüklerine sesleniyorum; kriz zamanları “kimin kim, neyin ne olduğunu” anlamak açısından çok önemlidir. Şimdi “Biz böyleyiz” dediğiniz her şey için ispat zamanı, bir Müslüman Türk vatandaşı olarak sizden bunu bekliyorum; “durdurun Müslümanlar’ın orantısız güç kullanımı” ile öldürülmesini! Buna gücünüz var. Altınızda Ortadoğu’nun en güçlü devleti, emrinizde ABD’den sonra dünyanın en “büyük ordusu” var! Haydi “gösterin iradenizi”!
http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?tarih=11.11.2007&Newsid=215642&Categoryid=4&wid=150