ksk_chief
New member
- Katılım
- 19 Eki 2007
- Mesajlar
- 46
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Aslında böyle kolaycılığa kaçmak hiç hoşuma gitmiyor ama,bu yazıyı da sizlerle paylaşmadan duramadım,evet arkadaşlar,sizle ne dersiniz bu yazıya?
(Yılmaz Özdil'in 1 Kasım 2007 tarihli yazısıdır)
[email protected]
Dile benden ne dilersen...
GARİBAN Mehmet, dar ceketinin içinde büzüşmüş, elleri cebinde, kara kara düşünerek, boş konserve kutularını tekmelerken...
Bir de ne görsün?
Alaattin’in lambası!
Kapmış yerden heyecanla, şöyle bir ovalamış, içindeki cin de zart diye çıkmış tabii.
Demiş ki cin...
"Dile benden ne dilersen... Ama iyi düşün, çünkü sadece üç hakkın var!"
Mehmet hemen "bol para" demiş...
Cin, o yeri göğü inleten, buğulu davudi sesiyle, "sayısal oyna" cevabını vermiş.
Mehmet bu sefer "ev" demiş...
Cin, hırıl hırıl gülümsemiş.
"TOKİ taksitine gir" cevabını vermiş.
Duyduklarına rağmen hálá sağlıklı düşünemeyen Mehmet, "bari, her istediğimi yerine getiren güzel bir kadın ver" demiş...
Cin de, hiç istifini bozmadan, "etraf sülün gibi Nataşalarla dolu, kıy 100 dolara, seç birini" cevabını vermiş.
Mehmet dayanamamış...
"Hay ben senin gibi cinin taaaa" derken... "Hoop!" demiş cin, "dur bakalım orda... Söyledim sana,üç hakkın vardı, dördüncüyü isteyemezsin!"
*
5 Kasım’da Bush-Erdoğan zirvesinden ne çıkacak diye merak ediyorsanız... Bu çıkacak.
*
Stratejik ortak mıyız?
Bir...
Koordinatör?
İki...
Hele bir Rice gelsin dedik mi?
Üç...
E daha ne istiyorsun birader?
*
Ha, şimdi bu yazıyı okuyup, "ABD hakikaten bu cine benziyor" diye düşünüyorsanız, kusura bakmayın...
Ya ben iyi anlatamamışım derdimi, ya da siz "cin çarpması" nedeniyle, son 3-5 yılda olan bitenin farkında değilsiniz.
(Yılmaz Özdil'in 1 Kasım 2007 tarihli yazısıdır)
[email protected]
Dile benden ne dilersen...
GARİBAN Mehmet, dar ceketinin içinde büzüşmüş, elleri cebinde, kara kara düşünerek, boş konserve kutularını tekmelerken...
Bir de ne görsün?
Alaattin’in lambası!
Kapmış yerden heyecanla, şöyle bir ovalamış, içindeki cin de zart diye çıkmış tabii.
Demiş ki cin...
"Dile benden ne dilersen... Ama iyi düşün, çünkü sadece üç hakkın var!"
Mehmet hemen "bol para" demiş...
Cin, o yeri göğü inleten, buğulu davudi sesiyle, "sayısal oyna" cevabını vermiş.
Mehmet bu sefer "ev" demiş...
Cin, hırıl hırıl gülümsemiş.
"TOKİ taksitine gir" cevabını vermiş.
Duyduklarına rağmen hálá sağlıklı düşünemeyen Mehmet, "bari, her istediğimi yerine getiren güzel bir kadın ver" demiş...
Cin de, hiç istifini bozmadan, "etraf sülün gibi Nataşalarla dolu, kıy 100 dolara, seç birini" cevabını vermiş.
Mehmet dayanamamış...
"Hay ben senin gibi cinin taaaa" derken... "Hoop!" demiş cin, "dur bakalım orda... Söyledim sana,üç hakkın vardı, dördüncüyü isteyemezsin!"
*
5 Kasım’da Bush-Erdoğan zirvesinden ne çıkacak diye merak ediyorsanız... Bu çıkacak.
*
Stratejik ortak mıyız?
Bir...
Koordinatör?
İki...
Hele bir Rice gelsin dedik mi?
Üç...
E daha ne istiyorsun birader?
*
Ha, şimdi bu yazıyı okuyup, "ABD hakikaten bu cine benziyor" diye düşünüyorsanız, kusura bakmayın...
Ya ben iyi anlatamamışım derdimi, ya da siz "cin çarpması" nedeniyle, son 3-5 yılda olan bitenin farkında değilsiniz.