umgangsta
New member
IŞIĞI GÖRMEK İSTİYORUM
Çanakkale Zaferi, Türk milletinin tarihi boyunca kazandığı en önemli zaferlerden bir tanesidir. Çünkü bu zafer, tüm türk milletinin kanıyla kazanılmış bir zaferdir. Gencinden yaşlısına, erkeğinden kadınına tam ikiyüz elli bin türkün tertemiz kanıyla kazanılan bir zaferdir. Bu zafer kazanılırken türk milleti hepimizin sandığından daha büyük özveri ve cesaret göstermiştir. Gelin, buna tanık olalım.
Anadolu'nun yemyeşil topraklarında soğuk bir şubat gecesinde batıda bir cephe açılacağı gerekçesiyle yola çıkıyor genç askerler. Başlarına ne geleceğini, nasıl olaylar yaşayacaklarını bilmiyorlar henüz. Hepsinin içinde heyecean var fakat bu heyecan korkunun getirdiği bir heyecan değil, milleti için savaşacağının ve belki de şehit olacağının getirdiği bir heyecan. Arkalarında bırakacakları anaları, babaları, eşleri ve çocukları var ancak onlar, arkalarında bırakacakları kişilerin hayatları için savaşacaklarının bilincindeler.
Cepheye vardıklarında karşılaştıkları hiçti. Bunun katları ileride onları bekliyordu ama onlar her zaman hazırlardı.
Nihayet o gece geldiğinde, artık Türk milletinin gerçek anlamda kendini gösterme vakti geldiğinde, o oradaydı. Mustafa Kemal Atatürk, dökülen kandan başı dönen, savaşmaktan yorgun düşmüş ama asla yılmamış olan Türk askerine, işte o son sözü söyledi: "Ben size taarruz etmeyi değil, ölmeyi emrediyorum!" İşte bu söz o anda her nerede olursa olsun bunu duyan bütün askerlerin bir anda tüylerini ürpertti ve onlara o güne kadar hiç sahip olmadıkları bir güç vermiş oldu. Bir hışımla ileri atılan Türk askeri, önüne çıkan hiçbir engeli tanımadan, göğsüne isabet eden kurşunun acısını bile duymadan, gecenin karanlığında, gündüzün ışığında, oraya geldiklerine çoktan pişman olmuş olan düşman askerini aynı zamanda perişan ederek yoluna devam etti ve o zaferi getirdi.
Aylar süren savaş, işte arkasında böyle hatıralar, hafızalardan asla silinmeyecek olan olaylar bıraktı. Başından beri inanan Türk milletine inancının ne kadar doğru olduğunu gösterdi. Atatürk'ün o sözü, savaşın en karanlık zamanında askerlerimizin ışığı görme arzularını ve inançlarını tazelemiş oldu. Şu unutulmamalıdır ki; günün en karanlık zamanı, aydınlıktan hemen önceki zamandır...
Uras Mutlu
umgangsta
Çanakkale Zaferi, Türk milletinin tarihi boyunca kazandığı en önemli zaferlerden bir tanesidir. Çünkü bu zafer, tüm türk milletinin kanıyla kazanılmış bir zaferdir. Gencinden yaşlısına, erkeğinden kadınına tam ikiyüz elli bin türkün tertemiz kanıyla kazanılan bir zaferdir. Bu zafer kazanılırken türk milleti hepimizin sandığından daha büyük özveri ve cesaret göstermiştir. Gelin, buna tanık olalım.
Anadolu'nun yemyeşil topraklarında soğuk bir şubat gecesinde batıda bir cephe açılacağı gerekçesiyle yola çıkıyor genç askerler. Başlarına ne geleceğini, nasıl olaylar yaşayacaklarını bilmiyorlar henüz. Hepsinin içinde heyecean var fakat bu heyecan korkunun getirdiği bir heyecan değil, milleti için savaşacağının ve belki de şehit olacağının getirdiği bir heyecan. Arkalarında bırakacakları anaları, babaları, eşleri ve çocukları var ancak onlar, arkalarında bırakacakları kişilerin hayatları için savaşacaklarının bilincindeler.
Cepheye vardıklarında karşılaştıkları hiçti. Bunun katları ileride onları bekliyordu ama onlar her zaman hazırlardı.
Nihayet o gece geldiğinde, artık Türk milletinin gerçek anlamda kendini gösterme vakti geldiğinde, o oradaydı. Mustafa Kemal Atatürk, dökülen kandan başı dönen, savaşmaktan yorgun düşmüş ama asla yılmamış olan Türk askerine, işte o son sözü söyledi: "Ben size taarruz etmeyi değil, ölmeyi emrediyorum!" İşte bu söz o anda her nerede olursa olsun bunu duyan bütün askerlerin bir anda tüylerini ürpertti ve onlara o güne kadar hiç sahip olmadıkları bir güç vermiş oldu. Bir hışımla ileri atılan Türk askeri, önüne çıkan hiçbir engeli tanımadan, göğsüne isabet eden kurşunun acısını bile duymadan, gecenin karanlığında, gündüzün ışığında, oraya geldiklerine çoktan pişman olmuş olan düşman askerini aynı zamanda perişan ederek yoluna devam etti ve o zaferi getirdi.
Aylar süren savaş, işte arkasında böyle hatıralar, hafızalardan asla silinmeyecek olan olaylar bıraktı. Başından beri inanan Türk milletine inancının ne kadar doğru olduğunu gösterdi. Atatürk'ün o sözü, savaşın en karanlık zamanında askerlerimizin ışığı görme arzularını ve inançlarını tazelemiş oldu. Şu unutulmamalıdır ki; günün en karanlık zamanı, aydınlıktan hemen önceki zamandır...
Uras Mutlu
umgangsta