Novace
New member
isviçre
İsviçre’nin Kısa Tarihi
1 Ağustos 1292 senesinde Orta İsviçre Kantonları’ndan bağımsızlığını kazanan 3 bölge ile, konfederasyonun oluşum süreci başlamış ve İsviçre tarih sayfalarındaki yerini almıştır. Anayasası 29 Mayıs 1874 tarihinde kabul edilmiştir. Günümüzde İsviçre 26 bölgeden oluşan bir konfederasyondur. Bu bölgeler iç işlerinde serbest olmalarına rağmen dış işlerinde Federal Parlamentoya bağlıdırlar.
İsviçre’nin Türk tarihinde de önemi büyüktür. I. Dünya Savaşı’nın bitimini resmileştiren Lozan Antlaşması Lozan şehrinde, Boğazların kaderini belirleyen Montrö Antlaşması da Montraeux şehrinde imzalanmıştır. İsviçre’nin dış politikası ve bu arenada kararları Türklere çok ilginç gelebilecek niteliktedir. Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği üyelik tekliflerini reddetmiş, Avrupa’nın bağımsız ama zengin ülkesi olarak kalmayı seçmiştir. Demokrasisinin işlerliği ilgi çeken bir diğer özelliğidir. Neredeyse her hafta en az bir referandumun yapıldığı İsviçre’de, vatandaşlara çok geniş yetkiler verilmiştir.
Dört Mevsimlik Ülke
Avrupa’nın bir numaralı tatil merkezi olarak sayılabilecek İsviçre, ziyaretçilerine her mevsime özel tatil seçenekleri sunuyor. Ülkenin değişik yörelerinde değişik tatil seçenekleri bulabilirsiniz. Kayak seçeneğinin yanında; mevsimine göre göllerde yüzebilir, güneyde İtalyan tarzı sokak kafelerinde tatlı yiyebilir, vadilere akan şelalelerin güzelliklerine hayran kalabilirsiniz Birçok insan, dünyanın en güzel sonbaharına İsviçre’de rastlayacağınız konusunda hem fikirdir.
Ekimde açılan kış sezonu Nisan’da son buluyor. Açıkhava aktivitelerine meraklıysanız yaz dönemi de Haziran-Eylül arasında ziyaretçilere kucak açıyor. Bunun dışındaki zamanlarda da göl gezileri, bisiklet turları ve kültür aktiviteleri değişik seçeneklerden olabilir. Sadece doğal güzellikleriyle değil, geçmişi ve kültürüyle de İsviçre çok ilginç bir ülkedir. Fransız, Alman ve İtalyan dokusu ülkenin değişik bölgelerinde kendini hissettirmektedir. Kuzeyde Alman disiplinini, güneyde İtalyan sıcaklığını ve batıda Fransız zarafetini bulabilirsiniz.
NEREYİ GEZSEK?
BAŞKENT: BERN
İsviçre Parlamentosu’nun bulunduğu bu şehir, 26 bölgenin merkezi durumundadır. 1291 senesine dayanan demokrasisiyle dünyanın en eski özgür rejimine sahip olan İsviçre’nin başkentidir.
Jungfraujoch: İsviçre’nin en ünlü (ve en pahalı) tren turuyla çıkabileceğiniz bu nokta, size ülkenin ve Avrupa’nın en yükseğine çıkan treniyle yolculuk imkanı verecektir. 3454 m. yükseklikteki bu noktada inanılmaz manzaralarla karşılaşacağınıza emin olabilirsiniz. Jungfraujoch’da buzulun üstündeki karlarda yürüyebileceğiniz gibi, buzul manzarasına bakarak yemek yemenin tadına varabilmeniz için bir de ‘buz sarayı’ inşa edilmiştir. Buzullarla ilgili ilginç bir nokta; buzullar her yıl yarım metre aşağıya kayıyor!
ŞEHİR: ZÜRİH
Zürih
‘Yeni Berlin’ olarak da adlandırılmaya başlanan Zürih, bankaların merkezi olma özelliğinin üzerine son yıllarda tam bir kültürel patlama eklemiştir. 16. ve 17. yüzyıl evleri, eski mahkemeler ve tarihi çeşmeleriyle ilginizi çekecektir. İsviçre’nin en büyük şehri olan Zürih, alışveriş açısından da en önemli şehirler arasında yer almaktadır.
Bahnof (Trenyolu) Caddesi: Zürih’in en önemli caddesidir. Bankaların yanında çok ünlü mağazalar da bulunmaktadır. Söylenenlere göre caddenin altı, bankaların altın rezervleriyle doludur.
Zürih Gölü: Alplerin muhteşem manzarasını seyredebileceğiniz gibi göl üstündeki yatların suyla dans edişini de görebilirsiniz.
Romanesk Büyük Katedrali: 8. yüzyıldan kalma bu katedral, Zürih’in en önemli tarihi yapılarındandır.
ŞEHİR: CENEVRE
Dünyanın en küçük metropolüdür ve İsviçre’nin ikinci büyük şehridir. Şehrin nüfusunun üçte biri yabancıdır. Özellikle yağmurlu havalarda ideal bir ziyaret noktasıdır. Müzeleri, kültür programları ve muhteşem restoranlarıyla ilginizi çekecektir. Camdan otobüslerle bir şehir turu yapabilir, İsviçre’nin bu sessiz şehrinde sakin bir tatil geçirebilirsiniz.
Jet d’Eau Çeşmesi: Yerden 140 m. yüksekliğe su fışkırtan bu çeşme, Avrupa’nın en güçlü çeşmesi olmakla kalmayıp Cenevre’nin de en önemli ziyaret noktalarından biri haline gelmiştir.
Chillon Şatosu: İsviçre’nin tarihi binaları arasında en popüler olanıdır. Cenevre Gölü’ne hakim; kalesi ve zindanları bulunan bu yapının inşaası 11. yüzyıla dayanmaktadır.
Leman Gölü: Göl gezilerinin İsviçre’de vazgeçilmez adresidir.
ŞEHİR: LOZAN
Üç tepe üzerine kurulmuş bu Olimpiyat başkenti; canlı, ilginç ve iyi zaman geçirmeyi bilen yapısıyla İsviçre’nin genç şehri olarak isimlendiriliyor.
Notre Dame Katedrali: Eski şehir merkezinde yer alan bu bina, Lozan’ın en önemli tarihi eserlerinden ve aynı zamanda şehrin sembollerinden biridir.
Olimpiyat Müzesi: Başlangıcından günümüze kadar Olimpiyat ile ilgili merak edebileceğiniz her şeyi bulabileceğinz en doğru adrestir.
Münster Katedrali
ŞEHİR: BASEL
Ülkenin en eski üniversite şehridir. Avrupa’nın en büyük fuar merkezine de sahip olan bu şehir, İsviçre’nin fuar şehri olarak adlandırılıyor. İsviçre’nin toplam gelirinin üçte birinden fazlasının bu şehirden sağlandığı söyleniyor. Kentin özellikleri bölgelerine göre değişiyor; kuzeyi sanayi, güneyi ise ticaret ve kültür merkezi sıfatlarını taşıyor.
Münster Katedrali: 1019 senesinde yapımı tamamlanan ve 16. yüzyılın ortalarına kadar şehirde bulunan tek katedral olma özelliğini taşıyan Münster Katedrali, düşünür Erasmus’un da mezarını içinde bulunduruyor.
Basel Sanat Müzesi: Basel’de yaşamış Hans Holbein, Konrad Witz ve Arnold Böcklin’in eserlerine ev sahipliği yapan bu müze, 17. yüzyılda kurulmuştur.
ŞEHİR: LUZERN
Kuruluşu 1178 yılına dayanan bu şehir, önceleri bir balıkçı kenti iken zamanla önemini arttırıp bir ticaret şehri haline gelmiştir. Günümüzde kayak turizminin en canlı olduğu merkezlerden birisidir.
Luzern Gölü: Ünlü göl ve onu çevreleyen muhteşem Alp manzaraları görülmeye değerdir. Gölün batı kesiminde kalan Reuss Nehri bot gezileri için idealdir. Olağanüstü İsviçre manzaralarını sakın kaçırmayın!
Luzern
Ulaşım Müzesi: Otomobiller, trenler ve uçakları bünyesinde barındıran bu müze, size 20 dakikalık bir kısa filmle güzel bir İsviçre turu vaad ediyor.
Gütsch Şatosu: Eskiden işkence şatosu olarak kullanılmış olan bu şato, günümüz de şık bir Fransız restoranı olarak hizmet vermektedir.
Pilatus Tepesi: 2132 m. Yüksekliğindeki bu tepede döner bir restoran bulunmaktadır.
KAYAK CENNETİ İSVİÇRE
İsviçre, ‘kayak cenneti’ sıfatını tam anlamıyla hak eden ender ülkelerden biridir. Yüksekliği 4 bin metreyi geçen 100’den fazla zirvesi vardır. Her sene yüz binlerce kayak tutkununu tesislerinde ağırlamaktadır.
Aşağıda sayacağımız bölgeler, kayak merkezlerinden sadece birkaçı...
Crass-Montana: Cenevre’nin yakınında yer alan bu kayak merkezi, Crass ve Montana bölgelerinden oluşmaktadır. Crans daha yeni yapılanmış bir bölge olması dolayısıyla kayak olanağının yanında alışveriş yapabileceğiniz lüks butikleri ve dükkanları da bünyesinde barındırmaktadır.
Zermatt: Dünyanın en ünlü zirvelerinden olan Alp Dağları’nın Matterhorn zirvesinin bulunduğu bölgenin hemen yamacında yer almaktadır. Pist dışı alanlarda kayak imkanı veren helikopter hizmeti de bulunmaktadır. Gece hayatı çok hareketlidir.
Verbier: Zürih’ten 2,5 saat uzaklıkta ki bu kayak merkez, Alp Dağları’nın en zor kayak pistlerine ev sahipliği yapmaktadır. İsviçre’nin güneybatısında yer alan bu merkez, 4 vadiyi birbirine bağlar ve 9000 metreden yüksek 2 tepeye sahiptir.
Grindewald: Zürih şehri sınırlarında bulunan bu kayak merkezi, üç değişik bölgesiyle tüm seviyelerdeki kayak tutkunlarına hizmet vermektedir. Doğanın güzelliklerinin tadına vararak kayak zevkini yaşamanız için bu küçük kasaba ideal mekandır.
St Moritz: Avrupa’nın en sosyetik kayak merkezleri arasında ilk sıralarda yer alıyor. Bunun sonucunda da fiyatlar biraz yüksektir. Burası 4 mevsim kayak meraklılarını ağırladığı gibi, kayak dışında yan aktivite olanakları ( festivaller, yarışmalar...) da sunmaktadır. 322 gün güneşin dağlar üzerinde parıldadığı St. Moritz, İsviçre’nin İtalyan sınırına yakın bölgede bulunmaktadır. Dünyanın en eski kayak merkezidir ve kesinlikle İsviçre’ye gidilince ziyaret edilmesi gereken yerlerdendir. Kayak dışında da eğlencenin hiç bitmediği bölgelerden birisidir. Zürih’ten 3,5 saatte St. Moritz’e ulaşabilirsiniz.
Davos: İsviçre’nin en doğusunda, Grissons Bölgesi’nde, bulunan Davos; uluslararası alanda kış sporlarının metropolü olarak ün salmıştır. Zürih’ten 2,5 saatte ulaşılabilen ve Avrupa’nın en uzun kayak pistine sahip olan Davos; her sene konukladığı yüz binlerce ziyaretçiye mükemmel tesisleriyle hizmet vermektedir.
Wengen: Trenle çıkılan Alp Dağları gezisinin çıkış noktası olan bu köyde araç trafiği yasaklanmıştır. Manzaranın muhteşem olduğu bu bölgeye Zürih’ten 3,5 saate ulaşabilirsiniz.
İSVİÇRE MUTFAĞI
İsviçre, kendine özgü mutfağını korumayı başarmış ender Avrupa ülkelerinden biridir. Kahvaltıda ‘Appenzeller Cräcker’ ve ‘Bündner Fleisch-Schnittli’ ; mısır gevreği, marmelat, bal ve peynir çeşitleriyle başlanmış bir kahvaltıyı takip ederek sofrada yerini bulur. Özel sosla hazırlanmış kılıçta süt danası (burgermeister schwert) denemenizi öneriyoruz. Ayrıca özel tenceresinde yapılan ve her yörede değişik bir peynirin kullanıldığı et yemeği olan ‘fondü’ de İsviçre’de denemeniz gereken tatlar arasında yer alıyor. İsviçre’de havyar üretimi de Avrupa ülkeleri arasında en yüksek ortalamalardan birisine sahiptir.
Bir uyarı: İsviçre’de kilo almak çok kolay!
Çikolata Cenneti
Ana yemeklerden bahsedip de tatlıdan bahsetmemek İsviçre’ye büyük haksızlık olur. İsviçre’nin endüstriyel anlamda çok ilerde olduğu bir diğer sektör de çikolata üretimidir. Alkollü çeşitlerinden fındıklı çeşitlere, damağınıza hitap edecek çikolata tadını bulmanız zor olmayacaktır. Ne yazık ki İsviçre’de çikolata fiyatları bir hayli yüksektir. Küçük bir çikolatayı 12,5 YTL’dan ucuza bulmanız zor olabilir.
Geleneksel Peynir Diyarı
Dünyanın en büyük 5. peynir üreticisi olan İsviçre, Alplerin yeşilliğiyle beslenen inekleri ve geleneksel üretim teknikleriyle çok çeşitli ve çok lezzetli peynir yapımıyla ünlenmiştir. Popüler kayak merkezlerinin bulunduğu tepelerin yamaçlarında ineklerin bakıldığı ve peynir üretiminin yapıldığı çiftliklere, buralarda çalışan ve geleneklerine sıkı sıkıya bağlı kalmış yerel İsviçre halkına rastlayabilirsiniz. Peynirler arasında en ünlü olan ‘İsviçre Peyniri’ olarak da bilinen ‘Emmental’dir. Diğer çeşitler arasında Gruyère, Sbrinz, Appenzell ve Tête de Moine peynirlerini sayabiliriz.
İsviçre’nin Kısa Tarihi
1 Ağustos 1292 senesinde Orta İsviçre Kantonları’ndan bağımsızlığını kazanan 3 bölge ile, konfederasyonun oluşum süreci başlamış ve İsviçre tarih sayfalarındaki yerini almıştır. Anayasası 29 Mayıs 1874 tarihinde kabul edilmiştir. Günümüzde İsviçre 26 bölgeden oluşan bir konfederasyondur. Bu bölgeler iç işlerinde serbest olmalarına rağmen dış işlerinde Federal Parlamentoya bağlıdırlar.

İsviçre’nin Türk tarihinde de önemi büyüktür. I. Dünya Savaşı’nın bitimini resmileştiren Lozan Antlaşması Lozan şehrinde, Boğazların kaderini belirleyen Montrö Antlaşması da Montraeux şehrinde imzalanmıştır. İsviçre’nin dış politikası ve bu arenada kararları Türklere çok ilginç gelebilecek niteliktedir. Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği üyelik tekliflerini reddetmiş, Avrupa’nın bağımsız ama zengin ülkesi olarak kalmayı seçmiştir. Demokrasisinin işlerliği ilgi çeken bir diğer özelliğidir. Neredeyse her hafta en az bir referandumun yapıldığı İsviçre’de, vatandaşlara çok geniş yetkiler verilmiştir.
Dört Mevsimlik Ülke
Avrupa’nın bir numaralı tatil merkezi olarak sayılabilecek İsviçre, ziyaretçilerine her mevsime özel tatil seçenekleri sunuyor. Ülkenin değişik yörelerinde değişik tatil seçenekleri bulabilirsiniz. Kayak seçeneğinin yanında; mevsimine göre göllerde yüzebilir, güneyde İtalyan tarzı sokak kafelerinde tatlı yiyebilir, vadilere akan şelalelerin güzelliklerine hayran kalabilirsiniz Birçok insan, dünyanın en güzel sonbaharına İsviçre’de rastlayacağınız konusunda hem fikirdir.
Ekimde açılan kış sezonu Nisan’da son buluyor. Açıkhava aktivitelerine meraklıysanız yaz dönemi de Haziran-Eylül arasında ziyaretçilere kucak açıyor. Bunun dışındaki zamanlarda da göl gezileri, bisiklet turları ve kültür aktiviteleri değişik seçeneklerden olabilir. Sadece doğal güzellikleriyle değil, geçmişi ve kültürüyle de İsviçre çok ilginç bir ülkedir. Fransız, Alman ve İtalyan dokusu ülkenin değişik bölgelerinde kendini hissettirmektedir. Kuzeyde Alman disiplinini, güneyde İtalyan sıcaklığını ve batıda Fransız zarafetini bulabilirsiniz.
NEREYİ GEZSEK?
BAŞKENT: BERN
İsviçre Parlamentosu’nun bulunduğu bu şehir, 26 bölgenin merkezi durumundadır. 1291 senesine dayanan demokrasisiyle dünyanın en eski özgür rejimine sahip olan İsviçre’nin başkentidir.
Jungfraujoch: İsviçre’nin en ünlü (ve en pahalı) tren turuyla çıkabileceğiniz bu nokta, size ülkenin ve Avrupa’nın en yükseğine çıkan treniyle yolculuk imkanı verecektir. 3454 m. yükseklikteki bu noktada inanılmaz manzaralarla karşılaşacağınıza emin olabilirsiniz. Jungfraujoch’da buzulun üstündeki karlarda yürüyebileceğiniz gibi, buzul manzarasına bakarak yemek yemenin tadına varabilmeniz için bir de ‘buz sarayı’ inşa edilmiştir. Buzullarla ilgili ilginç bir nokta; buzullar her yıl yarım metre aşağıya kayıyor!
ŞEHİR: ZÜRİH
Zürih
‘Yeni Berlin’ olarak da adlandırılmaya başlanan Zürih, bankaların merkezi olma özelliğinin üzerine son yıllarda tam bir kültürel patlama eklemiştir. 16. ve 17. yüzyıl evleri, eski mahkemeler ve tarihi çeşmeleriyle ilginizi çekecektir. İsviçre’nin en büyük şehri olan Zürih, alışveriş açısından da en önemli şehirler arasında yer almaktadır.
Bahnof (Trenyolu) Caddesi: Zürih’in en önemli caddesidir. Bankaların yanında çok ünlü mağazalar da bulunmaktadır. Söylenenlere göre caddenin altı, bankaların altın rezervleriyle doludur.
Zürih Gölü: Alplerin muhteşem manzarasını seyredebileceğiniz gibi göl üstündeki yatların suyla dans edişini de görebilirsiniz.
Romanesk Büyük Katedrali: 8. yüzyıldan kalma bu katedral, Zürih’in en önemli tarihi yapılarındandır.
ŞEHİR: CENEVRE

Dünyanın en küçük metropolüdür ve İsviçre’nin ikinci büyük şehridir. Şehrin nüfusunun üçte biri yabancıdır. Özellikle yağmurlu havalarda ideal bir ziyaret noktasıdır. Müzeleri, kültür programları ve muhteşem restoranlarıyla ilginizi çekecektir. Camdan otobüslerle bir şehir turu yapabilir, İsviçre’nin bu sessiz şehrinde sakin bir tatil geçirebilirsiniz.
Jet d’Eau Çeşmesi: Yerden 140 m. yüksekliğe su fışkırtan bu çeşme, Avrupa’nın en güçlü çeşmesi olmakla kalmayıp Cenevre’nin de en önemli ziyaret noktalarından biri haline gelmiştir.
Chillon Şatosu: İsviçre’nin tarihi binaları arasında en popüler olanıdır. Cenevre Gölü’ne hakim; kalesi ve zindanları bulunan bu yapının inşaası 11. yüzyıla dayanmaktadır.
Leman Gölü: Göl gezilerinin İsviçre’de vazgeçilmez adresidir.
ŞEHİR: LOZAN
Üç tepe üzerine kurulmuş bu Olimpiyat başkenti; canlı, ilginç ve iyi zaman geçirmeyi bilen yapısıyla İsviçre’nin genç şehri olarak isimlendiriliyor.
Notre Dame Katedrali: Eski şehir merkezinde yer alan bu bina, Lozan’ın en önemli tarihi eserlerinden ve aynı zamanda şehrin sembollerinden biridir.
Olimpiyat Müzesi: Başlangıcından günümüze kadar Olimpiyat ile ilgili merak edebileceğiniz her şeyi bulabileceğinz en doğru adrestir.
Münster Katedrali
ŞEHİR: BASEL
Ülkenin en eski üniversite şehridir. Avrupa’nın en büyük fuar merkezine de sahip olan bu şehir, İsviçre’nin fuar şehri olarak adlandırılıyor. İsviçre’nin toplam gelirinin üçte birinden fazlasının bu şehirden sağlandığı söyleniyor. Kentin özellikleri bölgelerine göre değişiyor; kuzeyi sanayi, güneyi ise ticaret ve kültür merkezi sıfatlarını taşıyor.
Münster Katedrali: 1019 senesinde yapımı tamamlanan ve 16. yüzyılın ortalarına kadar şehirde bulunan tek katedral olma özelliğini taşıyan Münster Katedrali, düşünür Erasmus’un da mezarını içinde bulunduruyor.
Basel Sanat Müzesi: Basel’de yaşamış Hans Holbein, Konrad Witz ve Arnold Böcklin’in eserlerine ev sahipliği yapan bu müze, 17. yüzyılda kurulmuştur.
ŞEHİR: LUZERN
Kuruluşu 1178 yılına dayanan bu şehir, önceleri bir balıkçı kenti iken zamanla önemini arttırıp bir ticaret şehri haline gelmiştir. Günümüzde kayak turizminin en canlı olduğu merkezlerden birisidir.
Luzern Gölü: Ünlü göl ve onu çevreleyen muhteşem Alp manzaraları görülmeye değerdir. Gölün batı kesiminde kalan Reuss Nehri bot gezileri için idealdir. Olağanüstü İsviçre manzaralarını sakın kaçırmayın!
Luzern
Ulaşım Müzesi: Otomobiller, trenler ve uçakları bünyesinde barındıran bu müze, size 20 dakikalık bir kısa filmle güzel bir İsviçre turu vaad ediyor.
Gütsch Şatosu: Eskiden işkence şatosu olarak kullanılmış olan bu şato, günümüz de şık bir Fransız restoranı olarak hizmet vermektedir.
Pilatus Tepesi: 2132 m. Yüksekliğindeki bu tepede döner bir restoran bulunmaktadır.
KAYAK CENNETİ İSVİÇRE
İsviçre, ‘kayak cenneti’ sıfatını tam anlamıyla hak eden ender ülkelerden biridir. Yüksekliği 4 bin metreyi geçen 100’den fazla zirvesi vardır. Her sene yüz binlerce kayak tutkununu tesislerinde ağırlamaktadır.
Aşağıda sayacağımız bölgeler, kayak merkezlerinden sadece birkaçı...
Crass-Montana: Cenevre’nin yakınında yer alan bu kayak merkezi, Crass ve Montana bölgelerinden oluşmaktadır. Crans daha yeni yapılanmış bir bölge olması dolayısıyla kayak olanağının yanında alışveriş yapabileceğiniz lüks butikleri ve dükkanları da bünyesinde barındırmaktadır.
Zermatt: Dünyanın en ünlü zirvelerinden olan Alp Dağları’nın Matterhorn zirvesinin bulunduğu bölgenin hemen yamacında yer almaktadır. Pist dışı alanlarda kayak imkanı veren helikopter hizmeti de bulunmaktadır. Gece hayatı çok hareketlidir.
Verbier: Zürih’ten 2,5 saat uzaklıkta ki bu kayak merkez, Alp Dağları’nın en zor kayak pistlerine ev sahipliği yapmaktadır. İsviçre’nin güneybatısında yer alan bu merkez, 4 vadiyi birbirine bağlar ve 9000 metreden yüksek 2 tepeye sahiptir.
Grindewald: Zürih şehri sınırlarında bulunan bu kayak merkezi, üç değişik bölgesiyle tüm seviyelerdeki kayak tutkunlarına hizmet vermektedir. Doğanın güzelliklerinin tadına vararak kayak zevkini yaşamanız için bu küçük kasaba ideal mekandır.
St Moritz: Avrupa’nın en sosyetik kayak merkezleri arasında ilk sıralarda yer alıyor. Bunun sonucunda da fiyatlar biraz yüksektir. Burası 4 mevsim kayak meraklılarını ağırladığı gibi, kayak dışında yan aktivite olanakları ( festivaller, yarışmalar...) da sunmaktadır. 322 gün güneşin dağlar üzerinde parıldadığı St. Moritz, İsviçre’nin İtalyan sınırına yakın bölgede bulunmaktadır. Dünyanın en eski kayak merkezidir ve kesinlikle İsviçre’ye gidilince ziyaret edilmesi gereken yerlerdendir. Kayak dışında da eğlencenin hiç bitmediği bölgelerden birisidir. Zürih’ten 3,5 saatte St. Moritz’e ulaşabilirsiniz.
Davos: İsviçre’nin en doğusunda, Grissons Bölgesi’nde, bulunan Davos; uluslararası alanda kış sporlarının metropolü olarak ün salmıştır. Zürih’ten 2,5 saatte ulaşılabilen ve Avrupa’nın en uzun kayak pistine sahip olan Davos; her sene konukladığı yüz binlerce ziyaretçiye mükemmel tesisleriyle hizmet vermektedir.
Wengen: Trenle çıkılan Alp Dağları gezisinin çıkış noktası olan bu köyde araç trafiği yasaklanmıştır. Manzaranın muhteşem olduğu bu bölgeye Zürih’ten 3,5 saate ulaşabilirsiniz.
İSVİÇRE MUTFAĞI
İsviçre, kendine özgü mutfağını korumayı başarmış ender Avrupa ülkelerinden biridir. Kahvaltıda ‘Appenzeller Cräcker’ ve ‘Bündner Fleisch-Schnittli’ ; mısır gevreği, marmelat, bal ve peynir çeşitleriyle başlanmış bir kahvaltıyı takip ederek sofrada yerini bulur. Özel sosla hazırlanmış kılıçta süt danası (burgermeister schwert) denemenizi öneriyoruz. Ayrıca özel tenceresinde yapılan ve her yörede değişik bir peynirin kullanıldığı et yemeği olan ‘fondü’ de İsviçre’de denemeniz gereken tatlar arasında yer alıyor. İsviçre’de havyar üretimi de Avrupa ülkeleri arasında en yüksek ortalamalardan birisine sahiptir.
Bir uyarı: İsviçre’de kilo almak çok kolay!
Çikolata Cenneti
Ana yemeklerden bahsedip de tatlıdan bahsetmemek İsviçre’ye büyük haksızlık olur. İsviçre’nin endüstriyel anlamda çok ilerde olduğu bir diğer sektör de çikolata üretimidir. Alkollü çeşitlerinden fındıklı çeşitlere, damağınıza hitap edecek çikolata tadını bulmanız zor olmayacaktır. Ne yazık ki İsviçre’de çikolata fiyatları bir hayli yüksektir. Küçük bir çikolatayı 12,5 YTL’dan ucuza bulmanız zor olabilir.
Geleneksel Peynir Diyarı
Dünyanın en büyük 5. peynir üreticisi olan İsviçre, Alplerin yeşilliğiyle beslenen inekleri ve geleneksel üretim teknikleriyle çok çeşitli ve çok lezzetli peynir yapımıyla ünlenmiştir. Popüler kayak merkezlerinin bulunduğu tepelerin yamaçlarında ineklerin bakıldığı ve peynir üretiminin yapıldığı çiftliklere, buralarda çalışan ve geleneklerine sıkı sıkıya bağlı kalmış yerel İsviçre halkına rastlayabilirsiniz. Peynirler arasında en ünlü olan ‘İsviçre Peyniri’ olarak da bilinen ‘Emmental’dir. Diğer çeşitler arasında Gruyère, Sbrinz, Appenzell ve Tête de Moine peynirlerini sayabiliriz.