Kadınlar "kota" için ısrar edin!

ChaMuR

Altın Üye
Katılım
19 Ocak 2006
Mesajlar
11,259
Reaction score
0
Puanları
0
Kadınlar "kota" için ısrar edin!​




Günümüzde bilimden sanata, eğitimden iş dünyasına kadar yaşamın her alanında başarılı kadınları görmek mümkün olduğu halde aynı durum siyaset için geçerli olmuyor.



KADIN TEMSİLİNDE 165. SIRADA
Meclisinin yüzde 50'si kadınlardan oluşan Ruanda, kadın temsili açısından dünyada birinci sırayı alıyor. Bunu İspanya izliyor. Türkiyeli kadınlar, Avrupa parlomentolarındaki hemcinslerine gıpta ile bakıyor. Parlamentolarındaki kadın temsili açısından 187 ülke arasında 165'inci sırada yer alan Türkiye'nin geçmeyi başarabildiği ülkelere bakıldığında ise durum içler acısı: Türkiye (4.4), İran (4.1), Vanuatu (3.8) (Pasifik'te ada devleti), Haiti (3.6), Tonga (3.4), Komor Adaları (3.0) (Hint Okyanusu'nda ada devleti), Marshall Adaları (3.0) (Pasifik'te), Umman (2.4), Mısır (2.0), Kuveyt (1.5), Papua Yeni Gine (0.9) (Pasifik'te), Yemen (0.3), Suudi Arabistan, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Salomon Adaları, Kırgızistan, Mikronezya, Nauru, Palaos, Saint Kitts ve Nevis, Tuvalu (0).
AK Parti Hükümeti'nin Kadın Bakanı Nimet Çubukçu, "olumlu ayrımcılık, kota" sözünü ağızına almaya bile çekiniyor. İktidar Partisinin Kadın Kolları Başkanı Selma Kavaf, siyasette kadın temsilini artırmayı, kadınları siyasete ısındırmayı ve tecrübe kazandırmayı hedeflediklerini söylerken, Çubukçu gibi "kota"yı reddediyor. Kavaf, daha önce yüzde 20 olan parti içi kadın temsil oranının, son AKP kongresinde yüzde 25'e çıkmasıyla övünürken, 2007 yılı genel seçimleri için ise Başbakan Erdoğan'ın daha önce açıkladığı ''81 ilden 81 kadın vekil" sloganını yinelemekle yetiniyor.









''sizin bu konudaki görüşleriniz nedir arkadaşlar ?''
 
Ülkemizde kadınların en azından yarısının siyasi simge olarak türbanı giyerek,erkegin 4 eşinden biri olmayı kabul ettigi,ve şeriate göre 9 yaşındaki bir çocugun evlenebilecegini göz önüne alınabildigine göre ve b görüşe egemen kafaların ülkemiz siyasetinde etkin olanlarının,egemenligi göz önüne alındıgında kadının temsil hakkının hiç bir önemi yoktur bana göre,bu nedenle ülkemizdeki siyasal süreç göz önüne alındıgında;bu konudan önce daha önemli konular vardır diye düşünüyorum.
 
Kadınların siyasal yaşama katılmalarının bir çok gerekçesi vardır:


-Karar alma mekanizmalarında yer almak kadınların hakkıdır. Kadınlar toplumsal üretimin yarısından fazlasını üstlendiklerine göre bu konuda karar alma ve sonuçlarından yararlanma hakkına da sahip olmalıdırlar. Siyasal karar alma süreçlerinden dışlanmış olmaları kadınların yaptıkları işlerin değersiz görülmesinin bir sonucudur. Özellikle eviçi işler ve çocuk yetiştirme, kutsal sayılan ama toplumsal bir değer taşımayan işlerdir. Çünkü toplumu zenginleştirecek refahı ürettiğine inanılmaz. Oysa bunlar yaşamın yeniden üretimini sağlayan, bu nedenle de önemli toplumsal değer taşıyan işlerdir. Kadınların yaptıkları işlerle ilgili kararları almaları ve yarattığı refahı eşit olarak paylaşmaları eşitlik ilkesinin bir gereğidir.
-Kadınların çıkarları erkeklerden farklıdır. Kadınlar toplum içinde erkeklerden farklı işler yaptıkları ve farklı olanaklara sahip oldukları için farklı sorunlarla başetmek zorundadırlar. Daha basit olarak kadınlarla ve erkeklerin yaşamları, sorunları ve çözümleri farklıdır. Öyleyse kadınlar, kendi sorunlarını daha iyi dile getirip daha iyi çözümler üretebilirler. Bu nedenle kadınların siyasal temsilinin erkekler değil kadınlar tarafından yapılması gerekmektedir. Kadınların siyasal temsili toplumun yarısını oluşturan kadınların sorunlarının görünür hale gelmesi ve çözümler bulunması için şarttır.
-Kadınlar siyasete eşit olarak katılmadan demokrasiden sözetmek mümkün değildir. Demokrasi herkesin kendi sorunlarını dile getirmesine ve çözüm bulmak için çaba harcamasına imkan verir ve siyasal katılımı teşvik eder. Oysa kendine özgü yaşamları ve sorunlarıyla farklı bir toplumsal grup olan kadınlar siyasal süreçlerde eksik temsil edilmektedirler. Siyasal sistemin demokratik meşruluğu her vatandaşın çıkarının temsil edilmesine bağlı olduğuna göre bu durum siyasal sistemin meşruluğunu sarsmaktadır. Yani, kadınların eksik temsili yalnızca kadınları ilgilendiren bir sorun değil, aslında bir demokrasi sorunudur.
-Kadınlar katılırsa siyaset değişir. Toplumun yarısını oluşturan kadınlar siyasetten dışlandığında kadınların kendilerine özgü deneyimleri, yetenekleri ve duyarlılıkları da siyasetten dışlanmış olmaktadır. Oysa bunlar, kadınların siyasete ve genel olarak kamusal yaşama katacakları değerlerdir. Ve bu değerler, siyasette pek çok şeyin değişmesine, yeni yaklaşımlar kazanılmasına yol açabilir. Kadınların siyasal yaşama etkin katılmaları siyasetin kendisini dönüştürecektir. Erkeklerin değerleriyle biçimlenmiş olan siyaset, yarışma, rekabet, kazanma güdüleri ile yapılagelen bir uğraştır. Oysa kadınlar, kendilerinden önce başkalarını, ailelerini düşünmek; onların gereksinimlerine karşı duyarlı olmak üzere “eğitilmişlerdir”. Yani siyasetin “erkek değerleri” aslında kadınlara yabancıdır. Kadınların sahip oldukları değerleri siyasete taşımaları, siyaseti fedakarlık, uyum, birbirini anlama, herkesin birlikte kazanabildiği bir uğraş haline getirecektir.

Kota bir lütuf değil, demokrasinin koşuludur.Siyasal yaşamda temsil edilmeyen bir cinse en azından belirli oranda temsil güvencesi getiren eşitlikçi ve demokrat bir uygulamadır.
 
Herkes hakettiği kadar değil gücü kadar alır. Doğru olan ise hakettiğini güçle almaktır. Kadınlar hakediyorlar ama güçleri yok, dolayısıyla tabiat zaafiyete prim vermez....
 
durum içler acısı. Ülkemizde kadının yerini çok iyi ortaya koyuyor bu rakamlar... Maalesef ülke olarak kadına bakış açımız değişmediği sürece kadının siyasetteki yeri artmayacaktır. Biraz kendimizi sorgulayalım, biz (erkekler) kadını ne olarak görüyoruz...
 
Bu ülkede kız çocukları okutulmuyor doğuda, tarlalarda çalıştırılıyor, yada okulu kötu algılayan ebeveynin gazabına ugruyor bu ikisi varsa da ögretmen veya ulaşım zorlukları çekiyorlar . daha batıda ve metropol şehirlerde bile liseden sonra okutulmayan kızlar var. Sebebini yazmama gerek bile yok bu herkesın bıldıgı bır sorun. Çocuklarımızın eğitim-öğretimini sağlamalıyız ufkunu açmalıyız vs. dıyoruz peki örümcek beyınlı ebeveynleri kim eğitmeli veya öğretmeli onların ufkunu kım açmalı ? Bunu okuyunca içim sızladı cunku cevremde de kızını üni. ye göndermeyen veya gondermeyecegını soyleyen insanları duyuyorum ve bu benı çıldırtıyor.
EĞİTİM ŞART !!
 
Kızlarını okula göndermeyen ebeveynleri suçlamak için biraz daha geriye gidelim...
Savaşlardan çıkmış, yorgun fakir bir millet, ne okulu var ne öğretmeni, 40 yaşını geçmiş nekadar lise mezunu var çoğu ilkokul mezunu.
Eğitim almamış ebeveynler kızlarını okul yerine tarlaya gönderiyor, Ülkemiz bırakın kadın milletvekili sayısında, kızların eğitiminde bile çok geride.
Yeni nesil okudukca ileride daha çok kadın sosyal yaşama atılacak hemde her mercide inşAllah.
 
Geri
Üst