Kime Ata Denir ve Atalarımız Kimlerdir?

Zeytin

Zeytin&Limon
Katılım
20 Haz 2005
Mesajlar
10,224
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Hyderabad / India
Bir insanın zihniyetini ve milletten ne anladığını öğrenmek için “ataların kimlerdir?” diye sorunuz. Eğer ısrarla “Kemalist önderleri” ata sayıyorsa, İslâm öncesi Türkî şahsiyetlerden ata sıralıyorsa o kişinin Müslüman millete aidiyeti tartışmalıdır.

İnsanın aynası tercih ettiği atalarıdır. Kendini onlarda görür. “Atalarım dediği” şahsiyetler, insanın zihniyetini ele verir.

İslâmlaşmış devirlerde dinî kutsiyet izafe edilen menkıbevî şahsiyetlere, dervişlere, âlimlere, ululara ve cemiyet içinde itibar sahibi büyüklere ata unvanı verilirdi. Korkut Ata, Zengi Ata, Sâhib Ata, Mansur Ata gibi...

Atanın bir mânası da ceddir. Çoğul ifadesi ecdât. 12. yüzyıla doğru Müslüman Türk mutasavvıflarınca terbiye eden, edep öğreten, yol gösteren, kendisine bağlananları kayıran ve koruyan şeyh, pir ve halife mânasında da kullanılmıştır.

Atanın târif ve ölçüleri İslâmî değerleri temsil ve gâye noktasında aranır. Ecdâdın vasıflarını, Müslümanlığın bütün oluş ve hususiyetlerini şahsında mecz etmiş, İslâm’ı yayıp ilerletmiş olanlarda aramak lâzım.

İ’lâ-yı Kelimetullah’ı, Hz. Peygamberin sünnetini esas alan ve gâye edinen devlet adamlarına, veli ve âlimlere, fikrî ve edebî şahsiyetlere ata denir. Abdestsiz dolaşmayan, namaz kılan devletlû ile ilim, edebiyat ve sanatta Müslüman cemiyete mal’olmuş büyükler ata ölçülerini haizdir.

Bu ölçülere göre, Kemalizm’in kurucusu atamız olamaz. “Kemalist önderler” İslâm’a ve millete mugayir vasıf ve amellere sahip oldukları için ecdât olma hakkını haiz değildir. Altı Ok’çu cumhuriyetçiler “ebedî şef” ve “millî şef” gibi yücelttikleri “önderleri” cebren ve ideolojik olarak “ata” ilân etseler de, millet vicdanında “ata” olmaları gayr-ı kabildir, yani imkânsızdır.

Cumhuriyet döneminden atamız olabilecek şahsiyete sahip insan gayet azdır. Cumhuriyeti Batılı modernleşme ideolojisi olarak ilân eden “Kemalist önderler” İslâm’ın bin yıllık yaşayagelen medeniyetini redd-i miras ettikleri için ecdât vasıflarını kaybetmişlerdir.

Bu bakımdandır ki, “Büyük Önder”le birlikte İsmet İnönü, Kılıç Ali gibi lâ-dinî cumhuriyet erkânı ile 27 Mayıs darbecisi Cemal Gürsel ve benzeri despot generaller milletin zâlimi oldukları için atalarımız sayılmazlar. Kazım Karabekir Paşa İslâm’a ve millete yakın durduğu ve Kemalizm’e karşı çıktığı için cumhuriyet dönemi atalarımızdan sayılabilir.

Tevfik Fikret, Nazım Hikmet, Nurullah Ataç, Orhan Veli gibi kişiler Müslüman millet olmaklığımızın fikir ve edebiyatında reddiyeci, Nihal Atsız, Ziya Gökalp ve benzerleri de sentezci oldukları ve din ü millete tam intisap etmedikleri için edebî ve fikrî ata vasfına sahip değildirler.

Meselâ, cumhur reisliği yapan Süleyman Demirel’den ata olmaz. Çünkü ata olabilecek ruh ve vasıfları şahsında toplamış biri değildir.

“Hakk’a tapan milletin” ecdâd-ı âlisi Hz. Peygamberin dinî sulbünü devam ettiren Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali’dir.

İmam Gazâli ilimdeki büyük atamızdan biridir. Yunus Emre, Hz. Mevlâna, Hacı Bayram Veli ve benzeri şahsiyetler ecdâdımızın has tipleridir.

Müslüman milletin damar damar öncüleri olan Bediüzzaman Said-i Nursi, İskilipli Atıf Hoca, Şeyh Esat, Süleyman Hilmi Tuna Efendi, Mehmet Âkif, Necip Fazıl Kısakürek, Mehmet Zahit Kotku, Mahmut Sami Ramazanoğlu, Menzil’deki merhum Şeyh Muhammet Raşit Erol Hazretleri ecdâdımızdır.

Asya’daki İslâm öncesi Türklerin büyükleri olarak yâd edilen şahsiyetler İslâmî inanç ve zihniyet sulbünü sürdürdüğümüz ata vasfını taşımadıkları için din-i İslâm üzere ecdâdımız ölçüsüne dahil değildir. Onlar sadece soy itibariyle köklerimizin temsilcileridir.

Atasını yanlış ve bâtıl yerde arayanlar da var. Meselâ, Altemur Kılıç adlı yazar çok zaman önce bir yazısında “Hititler Türk atalarımız arasında sayılır” demişti. Beş bin yıl önce yaşadığı iddia edilen “Mu Türkleri”ni ata kabul eden Türkçüler vardır. Atilla ve Cengiz Han, İslâm olmadıkları ve İ’lâ-yı Kelimetullah üzere fütuhata çıkmadıkları için atamız değildir.

“Kemalist önderler”, Osmanlı devrine ait velileri, padişahları, dinî ve edebî şahsiyetleri ata kabul etmeyip, pozitivizmin kurucusu A. Comte’u, imparator Napolyon’u, J. J. Russo’yu, materyalizmin kurucusu Büncher gibi Batı’nın tanrısız filozoflarını fikren ata kabul etmişlerdir. Demek ki insan hangi zihniyeti ve kimi murat ederse, onun atası odur.

Kanûnî Sultan Süleyman, İ’lâ-yı Kelimettullah’ı gâye edindiği için bulunduğu görev ayrıca manevî bir makam sayıldığından halife-i ruhi zemin olan bir ecdâdımızdır.

Müslümanlarda özel ve genel hayat olmadığını bilmeyen modernist eblehler, Kanûnî’nin mahremiyetinin film yapılmasına Müslümanların niçin itiraz ettiklerine bir türlü akıl erdiremiyorlar. İslâmların ecdât kavramına yükledikleri mânayı bilmedikleri için “êcdâda sahip çıkma” tepkisindeki sebepleri de bilemiyorlar. Osmanlı ecdâdımıza seküler bir zihniyetle baktıkları için Müslümanların tepkisini de anlamaları mümkün değildir.

Kanûnî’nin temsil ettiği makam cümle âlem İslâmların din ü devlet merkezi olduğu için şahsiyetiyle ecdâd-ı âli sayılmaktadır. Ona sahip çıkmamıza “ecdât fetişizmi” diyen Kemalistler asrın en bâtıl ata fetişizmini oluşturdukları malûmdur.

Ata, Müslüman medeniyetimize, irfanımıza, kimliğimize yön veren, bu mânada eserler bırakan insanlardır. “Gökten ecdât inerek öpse o pak alnı değer” diyen Âkif tam da din-i İslâm’ı yüceltmiş atalarımızı târif ediyor. “Kökü mâzide olan âti” vasıflarını taşıyan büyüklerimize yürekten ecdât dememiz boşuna değildir.

“Ecdâdın ruhlarının gökten indiğini” söyleyen mütefekkirlerimiz kimleri işâret ediyordu? Kimlerin ruhları göklere, yani Allah’ın hakikatlerine bağlıysa onlar ecdâdımızdır. Cumhuriyetin kurucuları arasında ruhları göklere ermiş ecdât denilebilecek şahsiyet yoktur. Bu ölçülere göre, Kemalist devlet erkânını, fikrî ve edebî şahsiyetlerini ecdât sayamayız.

Şânlı ecdât derken kimler aklımıza gelir? Müslüman millete zulmetmiş cumhuriyetin totaliter şeflerinin akla gelmesi mümkün müdür?

Ecdâdın izleri câmilerde, türbelerde görülür. Onun içindir ki, “ecdât yâdigarı” sözünün anlamı İslâmî oluş ve köklere dayanır. Meselâ, Ankara’daki Başmezar ecdâdın ruhunu yansıtmadığı için orası bir ecdât yâdigarı sayılmaz.

Ecdât mezarlarından manevî ilham alınır ve dua edilir. Cetlerimizin ruhunu hangi mekânlar veriyorsa, orada yatanlar atalarımızdır. “Cumhuriyet önderlerinin” mezarları manevî duygu vermediği, Müslüman varoluşumuzu çağrıştırmadığı ve Müslümanca dualar yapılamadığı için orada yatanları ecdât olarak gönlümüze alamıyoruz.

Şair, Süleymaniye Câmii için “Ulu mabet seni ancak bu sabah anlıyorum / Senelerden beri rüyada görüp özlediğim / Cedlerin mağfiret iklimine girmiş gibiyim” derken Müslüman kimliği yaşatan eser ve cedlerden bahsediyor. Bu cedlerin mezarları da, yaptırdıkları câmiler de ecdât ruhunu yansıttığı için aynı zamanda kudsî yâdigardır.

Atalarımız, İslâm ahlâk ve faziletini, din ü milletin dünya görüşünü taşıyan ve eserler bırakanlardır. Ecdât yâdigarlarını yok eden Kemalizm’in “şefleri” atalarımız olabilir mi?


Yorum : Turk kavminin atalarinin Araplar oldugunu iddia eden bu sahsiyet ilkokul kitaplari okumayi birakin, dunya tarihi ile uzaktan yakindan alakasi olmayan, Turk olmayi Osmanli sanan bir organizmadir.

Turklerin bundan asirlar onceki dini Muslumanlikmidir? Turkler Muslumanligi zorla mi yoksa hosgoru ile mi kabul etmislerdir?

Bu adrestende anlayabileceginiz gibi artik Musluman olan insanlari kafirlikle, ateistlikle suclayabilen bir basbakanla yonetilen bir ulkenin soyu sopu hakkinda da boyle enteresan fikirleri olmasi gayet dogal geliyor bana.

Mumkunse ulkenize sahip cikin gencler, Tarihinize, Dininize, sahip cikin.. Sahip cikin ki somurmeye calisan kan emici, zavalli, embesil insanlar sizden faydalanmaya calismasin.

Selametle.
 
elhamdülillah müslümanım, atam; Mustafa Kemal Atatürk, Fatih Sultan Mehmet
 
Seni bilmem ama ben müslüman bir genç olarak "ata" sözcüğünden örnek alınacak şahsiyet olarak algılıyorum, ki bu şahsiyetin müslümanlık+ şahsiyet+ yaptığı işler geliyor. Ve yazarın söylediği her harfine de imzamı atarım. Zira birincisi hangi ırktan mensup olacağım benim elimde olan birşey değil, bugün Türklüğü övüp, Ermenileri, Yunanlıları yerin dibine sokuyorum ama ya Ermeni olarak doğsaydım..? O zamanda Ermenileri övüp, Türkleri yerin dibine sokuyor olacaktım. İkincisi; ben öldüğüm zman öbür tarafta milliyetçiliğimimn bana hiç bir katkısı olamaycak ki?? Bana Rabbim ırkımdan dolayı bir kayırma mı yapacak..? İster düz mantıksın de, ister bilmem nesin de. Umrumda değil. Zira gerçek olan bu. O yüzden milliyetçilik yapmanın hiçbir anlamı yok. Ha şunu da yanlış anlama milliyetçiliği yerin dibine sokup soyumuda inkar etmiyorum. Ama öyle de "Ben Türküm vulaa! Biz 3 kıtaya hükmettik, Çinlileri esaretimiz altına aldık! Haha!" deyip böbürlenmeninde bir anlamı yok. Ayrıca arkadaşım müslümansan ırkına bakmazsın, bakamazsın. Ne dersen de Türk tarihi müslümanlığı seçtikten sonra gözle görülür bir şekilde ilerleme kaydetti. Bu bir gerçek. Ne zamanda dinden uzaklaştık, milliyetçilik rüzgarına kapıldık, bizimle birlikte olan diğer milletler birbiri ardına koptu.

Kaldı ki "Turk olmayi Osmanli sanan bir organizmadir" diyerek saçmalamışsın. "İmam Gazâli ilimdeki büyük atamızdan biridir. Yunus Emre, Hz. Mevlâna, Hacı Bayram Veli ve benzeri şahsiyetler ecdâdımızın has tipleridir." diyor yazar. Bu şahıslar olduğu zaman Osmanlı mı vardı..? Yazarın tarih bilgisini küçümsüyorsun ama kendininkinin hiç elle tutulacak tarafı yok.

Son olarak eğer müslümanım diyorsan, yanlış düşündüğünü, olaylara daha geniş bir açıdan bakmanı din kardeşin olarak senden rica ederim. Ha değilsen o zaman senin dinin sana, benim dinim bana. Kimseyi de senin gibi düşünmüyor diye suçlama hakkına sahip değilsin.
 
Seni bilmem ama ben müslüman bir genç olarak "ata" sözcüğünden örnek alınacak şahsiyet olarak algılıyorum, ki bu şahsiyetin müslümanlık+ şahsiyet+ yaptığı işler geliyor. Ve yazarın söylediği her harfine de imzamı atarım. Zira birincisi hangi ırktan mensup olacağım benim elimde olan birşey değil, bugün Türklüğü övüp, Ermenileri, Yunanlıları yerin dibine sokuyorum ama ya Ermeni olarak doğsaydım..? O zamanda Ermenileri övüp, Türkleri yerin dibine sokuyor olacaktım. İkincisi; ben öldüğüm zman öbür tarafta milliyetçiliğimimn bana hiç bir katkısı olamaycak ki?? Bana Rabbim ırkımdan dolayı bir kayırma mı yapacak..? İster düz mantıksın de, ister bilmem nesin de. Umrumda değil. Zira gerçek olan bu. O yüzden milliyetçilik yapmanın hiçbir anlamı yok. Ha şunu da yanlış anlama milliyetçiliği yerin dibine sokup soyumuda inkar etmiyorum. Ama öyle de "Ben Türküm vulaa! Biz 3 kıtaya hükmettik, Çinlileri esaretimiz altına aldık! Haha!" deyip böbürlenmeninde bir anlamı yok. Ayrıca arkadaşım müslümansan ırkına bakmazsın, bakamazsın. Ne dersen de Türk tarihi müslümanlığı seçtikten sonra gözle görülür bir şekilde ilerleme kaydetti. Bu bir gerçek. Ne zamanda dinden uzaklaştık, milliyetçilik rüzgarına kapıldık, bizimle birlikte olan diğer milletler birbiri ardına koptu.

Kaldı ki "Turk olmayi Osmanli sanan bir organizmadir" diyerek saçmalamışsın. "İmam Gazâli ilimdeki büyük atamızdan biridir. Yunus Emre, Hz. Mevlâna, Hacı Bayram Veli ve benzeri şahsiyetler ecdâdımızın has tipleridir." diyor yazar. Bu şahıslar olduğu zaman Osmanlı mı vardı..? Yazarın tarih bilgisini küçümsüyorsun ama kendininkinin hiç elle tutulacak tarafı yok.

Son olarak eğer müslümanım diyorsan, yanlış düşündüğünü, olaylara daha geniş bir açıdan bakmanı din kardeşin olarak senden rica ederim. Ha değilsen o zaman senin dinin sana, benim dinim bana. Kimseyi de senin gibi düşünmüyor diye suçlama hakkına sahip değilsin.

Elhamdulillah Muslumanim, tartistigim konu da zaten bu degil, ancak ciddi celiskiler var yazida.

Oncelikle Turklerin Islam dinini kabul edis sekilleri hakkinda biraz daha arastirma yapilmasi gerekiyor, Turk irkinin Islamiyeti kabul etmesinin sebebi oyle hosgoru falan degil, tamamiyle zorbalikla olmustur.

Ikinci konu ise Ataturk veya benzeri mantalitedeki insanlarin Atamiz olamayacagini, onlarin Dinsiz, Yabanci insanlari atasi kabul ettigini yazida belirtmis.

Peki soruyorum simdi size, Turkler tarih boyunca muslumanmiydi? Musluman olmadigi donemdeki atalarimizi simdi biz atalarimiz olarak saymayacakmiyiz?

Benim verdigim ornekler yazidaki tutarsizligi gostermek icindi, yoksa bahsettigin sahislari en az senin kadar sever ve atam olarak kabul ederim :smile:
 
tdk dan ata kelimesi hakkında alıntı

1 . Baba.
2 . Dedelerden ve büyükbabalardan her biri.
3 . Kişinin geçmişte yaşamış olan büyükleri.

yani ata,müslümandır falan demiyor,sadece geçmişte yaşamış olan büyüklerimizdir diye söylüyor.

atalarımız illa müslüman olmalı diye bi koşul getirmek nasıl bi yobaz zihniyetidir kavrayamadım.

g.tünüzden element uydurmayın.
 
Elhamdulillah Muslumanim, tartistigim konu da zaten bu degil, ancak ciddi celiskiler var yazida.

Oncelikle Turklerin Islam dinini kabul edis sekilleri hakkinda biraz daha arastirma yapilmasi gerekiyor, Turk irkinin Islamiyeti kabul etmesinin sebebi oyle hosgoru falan degil, tamamiyle zorbalikla olmustur.

Ikinci konu ise Ataturk veya benzeri mantalitedeki insanlarin Atamiz olamayacagini, onlarin Dinsiz, Yabanci insanlari atasi kabul ettigini yazida belirtmis.

Peki soruyorum simdi size, Turkler tarih boyunca muslumanmiydi? Musluman olmadigi donemdeki atalarimizi simdi biz atalarimiz olarak saymayacakmiyiz?

Benim verdigim ornekler yazidaki tutarsizligi gostermek icindi, yoksa bahsettigin sahislari en az senin kadar sever ve atam olarak kabul ederim :smile:

Öncelikle üslubundan dolayı teşekkür ederim. Zira bu forumda kimle tartışsam seviyeyi sıfıra indiriyor. Bkz: Bir üst mesaj.

Birincisi; araştırma elbette ki yapılsın. Ancak gerçekten araştırma koşuluyla. Çünkü çoğu ateist formunda bu mevzuyu çok dillendiriyorlar, akıllarınca bir sonuca varmaya çalışıyorlar. Sanki atalarımız İslamiyet'i zorbalıkla kabul etmiş olsa o kadar kişi İslamiyet'i terkedip şamanizme dönecek..? Sanki İslamiyet'in hoşgörü siyasetine gölge düşecek..? Boş işlerle uğraş bunlar... Taa ki gerçekten araştırma amacı güdene kadar.

İkincisi; Türkler İslamiyet'i kabul etmeden önce şamandılar. İçlerinde maniheizmi, hrıstiyanlığı, yahudiliği kabul edenler oldu ancak çoğu tarihçilerimiz o atalarımızı Şaman diyerek tanıtırlar. Çünkü Türklük denilince akla ilk gelen özellik savaşçı bir, ikincisi ise Şaman olmalarıdır.Tarihçilerimiz, özellikle maniheizm inancını seçtiklerinde, savaşçı özelliklerini kaybettikleri için pek bahsetmezler, çünkü Türklük özelliklerini yitirmişlerdir, onlara göre.

Müslümanlık konusu da aynı paralelliği gösterir. Atalarımız müslümanlığı seçtikten sonra İslamiyet'e o kadar hizmet vermiştir, müslümanlıkla o kadar özdeşmiştir ki müslüman olanlara türk oldu denilmiştir. Ne yani bu adamlar vatandaşlıklarını mı değiştiriyorlar..? Tabii ki hayır. Aslında çok uzağa da gitmeye gerek yok. Bugün bile Türk olmak müslüman olmakla bir görülüyor. Nasıl ki Avrupalı olmak, Amerikalı olmak hrıstiyan olmakla denkse...

Kemalistlik konusuna gelince k.bakma yazar pekte haksız değil. Zira İstiklal mahkemelerinde haksız yere astıran, millet ekmeğe muhtaç, karineyle ekmek dağıtılıyorken Yunanistan'a buğday yardımı yapan zihniyetteki kişilerden, özellikle İttihatçı zihniyetten atalarımız çok çekti, az buçuk tarih bilginle bile bunu bilirsin. Bunlara rağmen kalkıpta bu kişilere "neden atamız denilmiyor" demek biraz saçma değil mi..?
 
Geri
Üst