- Katılım
- 14 Haz 2007
- Mesajlar
- 1,720
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Celal Talabani…
Bu ismi çok iyi hatırlarsınız…
Dağlıca baskınında “13″ askerimizin şehit edilip “8″ askerimizin PKK terör örgütü tarafından kaçırılmasından sonra “Türkiye’ye bir Kürt kedisi bile vermeyiz” diyerek densiz bir açıklama yapan şişman adamdır…
Sarfettiği bu sözlerden dolayı ödüllendirir gibi kırmızı çizgilerimizi yeşile boyayıp, Çankaya Köşkü’nde kırmızı halılarla karşıladığımız ABD kuklasıdır.
Hani Türkiye’ye geldikten sonra yaptığı “U” dönüşü ile gözümüzün içine baka baka yalan söyleyip “Ben Kürt, değil Irak kedisi dedim” diyen malum kişidir.
Iraklı kaçakçıların, bölgedeki ABD askerlerinden satın aldığı silah ve mühimmatları Türkiye’ye karşı kullansın diye PKK terör örgütüne satmasına göz yuman, insandır.
Ülkesinin, birçok ihtiyacını temin eden Türkiye’yi bölüp, parçalayıp sonra da yok etmek isteyenlere tam destek sağlamak amacıyla bölücü terörü ve hainlerin Irak’ın kuzeyinde barınmasına imkan sağlayan sözde devlet adamıdır.
İşte bu adam iki gün önce “Kürtler’in Irak’taki rüyalarının büyük bölümü gerçekleşti” diyerek, Yunan “Eleftherotipia” gazetesine bir demeç vermiş.
Yaptığı röportaj esnasında kuklası olduğu güçlerin sözcülüğünü tekrarlayıp “Böl-parçala-yönet” felsefesi ile “Türkiye’de Kandil’den daha çok dağ var” diyerek PKK’ya Türkiye’yi adres göstermiş.
Ne oldu Celal Efendi yoksa PKK hainlerini besleyecek paran mı kalmadı?
Yoksa beslediğin karga gözünü oymak için seni de mi köşeye sıkıştırdı?
Eğer nedenin bunlar değilse “Bayram değil seyran değil eniştem beni niye öptü” benzetmesinden yola çıkarsak, bu açıklamayı ne amaçla yaptın?
Sahibin mi emretti?
Bir konuda haklısın.
Bizler burada iç meselelerimizle uğraşıp sizlere taviz üstüne taviz verirken, sizler rüyanızda bile göremeyeceğiniz birçok hayalinize kavuştunuz.
Konuşursun tabi.
Onun böyle konuşmasının nedeni doğrudan doğruya ABD’dir.
ABD’den aldığı ve hiç bitmeyeceğini sandığı destektir.
ABD ne isterse onu yapmak, ne emrederse onu yerine getirmek ve ne telkin ederlerse öyle konuşmak zorunda!
ABD, PKK terör örgütü ile ilgili olarak Türkiye’ye “Sizinle birlikteyim” mesajları verirken, bir yandan da Talabani gibi adamlarıyla gözdağı vermeye çalışıyor!
Yani özetle lafı “Benim istediğim çizgiye gelmezseniz, size rahat vermem” demeye getiriyor!
Özellikle de bunu iç meselelerimiz yüzünden köşeye sıkışıp, dış politika yönünden son derece zayıf bir halka durumuna geldiğimiz şu günlerde yapıyor.
İran’ın nükleer programını Cenevre’de masaya yatırıp, belki de yapacağı saldırı öncesi kendisine mevzi kazanmak adına yeni bir oyun tezgahladığı böylesi bir dönemde yapıyor.
Uyarması bizden!
Talabani de ABD’de de ateşle oynuyorlar!
METİN ÖZKAN -
Bu ismi çok iyi hatırlarsınız…
Dağlıca baskınında “13″ askerimizin şehit edilip “8″ askerimizin PKK terör örgütü tarafından kaçırılmasından sonra “Türkiye’ye bir Kürt kedisi bile vermeyiz” diyerek densiz bir açıklama yapan şişman adamdır…
Sarfettiği bu sözlerden dolayı ödüllendirir gibi kırmızı çizgilerimizi yeşile boyayıp, Çankaya Köşkü’nde kırmızı halılarla karşıladığımız ABD kuklasıdır.
Hani Türkiye’ye geldikten sonra yaptığı “U” dönüşü ile gözümüzün içine baka baka yalan söyleyip “Ben Kürt, değil Irak kedisi dedim” diyen malum kişidir.
Iraklı kaçakçıların, bölgedeki ABD askerlerinden satın aldığı silah ve mühimmatları Türkiye’ye karşı kullansın diye PKK terör örgütüne satmasına göz yuman, insandır.
Ülkesinin, birçok ihtiyacını temin eden Türkiye’yi bölüp, parçalayıp sonra da yok etmek isteyenlere tam destek sağlamak amacıyla bölücü terörü ve hainlerin Irak’ın kuzeyinde barınmasına imkan sağlayan sözde devlet adamıdır.
İşte bu adam iki gün önce “Kürtler’in Irak’taki rüyalarının büyük bölümü gerçekleşti” diyerek, Yunan “Eleftherotipia” gazetesine bir demeç vermiş.
Yaptığı röportaj esnasında kuklası olduğu güçlerin sözcülüğünü tekrarlayıp “Böl-parçala-yönet” felsefesi ile “Türkiye’de Kandil’den daha çok dağ var” diyerek PKK’ya Türkiye’yi adres göstermiş.
Ne oldu Celal Efendi yoksa PKK hainlerini besleyecek paran mı kalmadı?
Yoksa beslediğin karga gözünü oymak için seni de mi köşeye sıkıştırdı?
Eğer nedenin bunlar değilse “Bayram değil seyran değil eniştem beni niye öptü” benzetmesinden yola çıkarsak, bu açıklamayı ne amaçla yaptın?
Sahibin mi emretti?
Bir konuda haklısın.
Bizler burada iç meselelerimizle uğraşıp sizlere taviz üstüne taviz verirken, sizler rüyanızda bile göremeyeceğiniz birçok hayalinize kavuştunuz.
Konuşursun tabi.
Onun böyle konuşmasının nedeni doğrudan doğruya ABD’dir.
ABD’den aldığı ve hiç bitmeyeceğini sandığı destektir.
ABD ne isterse onu yapmak, ne emrederse onu yerine getirmek ve ne telkin ederlerse öyle konuşmak zorunda!
ABD, PKK terör örgütü ile ilgili olarak Türkiye’ye “Sizinle birlikteyim” mesajları verirken, bir yandan da Talabani gibi adamlarıyla gözdağı vermeye çalışıyor!
Yani özetle lafı “Benim istediğim çizgiye gelmezseniz, size rahat vermem” demeye getiriyor!
Özellikle de bunu iç meselelerimiz yüzünden köşeye sıkışıp, dış politika yönünden son derece zayıf bir halka durumuna geldiğimiz şu günlerde yapıyor.
İran’ın nükleer programını Cenevre’de masaya yatırıp, belki de yapacağı saldırı öncesi kendisine mevzi kazanmak adına yeni bir oyun tezgahladığı böylesi bir dönemde yapıyor.
Uyarması bizden!
Talabani de ABD’de de ateşle oynuyorlar!
METİN ÖZKAN -