Mavi / Eylül Mektuplar

Mayhoş

mayhoş
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
11,125
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
ღ♥Sonu Ölüm de olsa O♥ღ
Mavi aydınlığım, kalbimin susmayan köşesi,

Gider gibi yazmışsın. Yiter gibi susmuşsun içine saklandığın o alfabede. Sanki gece başucuma sessizce gelip ben uyurken öpmüşsün... Sanki narin ve kibar bir vedanın yelkenini açmışsın da, rüzgâr duasına açılmış ellerine dökülmemi istemişsin...

GİBİ diyorum, anlasana!
KAL diyorum, anlasana!

Sen senden gittikten sonra ben beni neyleyeyim? Sensiz bir seni neyleyeyim? Bilmez misin, canım küser o zaman tenime. Mor çiçekler açar gözeneklerimde de sırıtır yalnızlık. Ruhum aynasını kaybeder de, cüzamlı bir yalnız görünür baktığım duvarlarda. Bilmez misin, sen senden gittiğinde benim de kurtaracak bir şeyim kalmaz; inadına yaşamanın, inadına aşık olmanın, inadına gülmenin bütün haritalarını kaybederim.

Hadi yaslan bana, o kâse biziz. Yalandan doldurmaya kalkanların suratında patlayan tokat olmaya kavilleşmedik mi? Hadi tut bir daha ellerimi; sen gidersen gücüm kalmaz –ki OLMALIYIZ, KALMALIYIZ, temize ÇEKMELİYİZ bütün müsveddeleri… Döne döne aşık olmalıyız utandırmak için yalanı, döne döne TEMİZLEMELİYİZ kusmuktan dünyayı ve döne döne BAĞIRMALIYIZ bütün tonlardan, AŞKLAŞMALIYIZ...

Hadi topla gücünü. Kalkanlarını, kılıçlarını hazırla savaşa gidiyoruz heeeyy!

Ben bütün KAL’larımı çıkardım o kuleden. Öyle bir kırdım ki zincirlerini, beni görmeliydin. Tarihin bütün savaşçı figürlerini yendim! Açtım kapıları ve KAL ordusunu senin üstüne sürdüm. Ah beni görmeliydin! Nasıl çığlık çığlığa, telaşlı ama cesur, gitmeden sen yetişmeye sevdalı, en önde ve başı dik, mağrur ve tutkulu bir kadın yürek…

Gitme ve yitme!
KAL!
KALMALIYIZ!

İkimizin KAL’larından bir ordu yaratmalıyız. “Beş güzel söz, dört dokunuş, üç dirhem et, iki şuh bakış, bir birleşme” yi denize SÜRMELİYİZ, GÖMMELİYİZ..hep ve durmadan YÜRÜMELİYİZ…

Ah Mavim, öfkemin tatlı dili,

Bak, nasıl bir coşku nöbetine (aslında öfke nöbetine) tutuldu kalemim yeniden. O kadar usulcacık sokulmasaydın geceme belki de kalkamayacaktım düştüğüm yerden. Hay hecelerini sevdiğim, hay sözlerini nakış nakış işlediğim sevgili, hadi sen de kalk ve yürü! Düşmememizin teminatı olarak hareketsiz kalmamızı önerenlere “De get” diye sövmenin zamanıdır. Bırak bu kadar düşmeye, bu kadar kırığa ve çıkığa rağmen, her seferinde ayağa kalkıp yürümemizi dehşet içinde izlesinler. Bırak ağızları bir karış açık, kendi dar hareket alanlarında yeri eşelesinler. Biz dönüp nanik yapmanın coşkusunda sevinelim ve YÜRÜYELİM. Ardımızda kalsın VAR ÜLKE’nin yasaları ve insanları; biz YOK ÜLKE’nin yasalarını ve insanlarını YARATALIM.

Hadi, kalk ve yürü! Ben sensiz yürümeyeceğim! Gidersen gülümsemeyeceğim! Aşka aşk yüzü göstermeyeceğim!

..........

Ben


İçine sızdığım saat.
 
Aphrodite 'in yerine güneş seviyor bugün seni; sahili dolduran yüzlerce insan da severMİŞ GİBİ yapıyor. Oyunlarına gizleyerek, zulalarından çıkartıyorlar sigara izmariti, pet şişe, naylon torba ve bilimum güneş yağı artıklarını..şap şap! Seni kirletiyorlar DENİZ! Gözlerimin önünde iğfal ediliyorsun! Dayanamıyorum! Ötelere gideyim ben..hep ötelere gideyim, kayalıklara... Yakında gidecek ötem de kalmayacak! Ama sen beni terketmezsin değil mi DENİZ? Böyle karşılıklı oturur dertleşiriz her soluk alışımızda, soluğumuz yeter mi DENİZ?



İyi ki yüz vermiyorsun ...MİŞ GİBİ yapan insanların tatsız çığlıklarına, kirine-pasına... Sakinliğin öfkeme iyi geliyor. Sen'leşiyorum. Bir sahile benzeyip doğuruyorum deniz yıldızlarını, düşlere açılan gezegenin göklerine asıyorum her akşam... Beni sensiz, beni düşsüz bırakma DENİZ!



Kayalıkları seviyorum. Dağlara yakın, insanlara uzak... Dağlar, grinin bütün tonlarından diktiği elbisesini giymiş yine; gerdanında beyaz inciler, başında elbisesine uygun bir şapka... Şık mı şık, güzel mi güzel, Olympos'a nispet yapıyor; ve ağzında bir ıslık, sana göz kırpıyor. Seninse gözlerin martıların kanadına dalmış, Aphrodite'i arıyor..aklın fikrin onda. Bakıp bakıp eksikleniyorsun belli ki yağmurunu kaybetmiş mevsim gibi... Benim gözlerim de O'nu arıyor. Ben de eksikleniyorum. Senin sevgilin bugün yarın döner; benim sevgilimse dönüşsüz yolların kahramanı. Mayına çarptı dönerken! Dağıldı A-Ş-K... Bum!!



Olsun! dönMÜŞ GİBİ yapıyorum. Eksikliğimi kandırık düşlerin arasına saklayıp başımı O'nun omuzuna yaslıyorum. Bir de şarap açıyorum. Dekor tamamlanıyor. O yine yere bakıyor ve bir şiir söylüyor bana. Hep o şiiri söylüyor..durmadan o şiiri söylüyor... "En güzel şiirimi senin için yazdım ben," diyor, fısıltıyla... Zor duyuyorum O'nu. Benim sevgilim hiç konuşmaz ki DENİZ. Senin Aphrodite'ine benzemez. Sadece şiir yazar O, sadece şiir söyler ve yere bakan gözleriyle utanır!



Öyle güzel söyler ki şiir, her söyleyişinde dünya değişir, çiçeklenir..her söyleyişinde anlamı açar sözcüklerin..ve şiir dünya olur, dünya şiirle dolar, insanlar unutur başka sözcükleri, herkes bu şiirle konuşur..herkes bu şiirle uyur..ve herkes bu şiirle ölür!



Sıradan konuşmalar bile imrenir bu şiire:



-Nasılsın?



-Kuyuda kaybolan küçük bir çocuk..gibiyim



-Hayat nasıl gidiyor?



-Aşkın içinde koca bir nehir gibi sustu (m) da konuşuyor sandılar...



-Üzülme bu kadar, herşey yoluna girer.



-Konuşan bir nehir kıyısında sustu (m) da ağladı sandılar...



-Aşkına karşılık mı alamıyorsun?



-Kırmızı bir sen'de vardı (m) da yok sandılar...



-O zaman susma bu kadar...



-Kim demiş, aslında yağdı (m) da gök sandılar...*



Zaten bu şiirden sonra ne konuşabilir ki insan? Ne anlatabilir dünyaya? Anlatsa da dünya anlamaz! Ben anlamam! Ancak bir şiir de ben söyleyebilirim..şiir bile değil..şiire benzer biçare sözcük yığını.. Zavallı dilim!



Evet, en güzel şiirini bana yazdın sen... Sen olduğun için... Sen sen'liğini yitirme... Hep böyle patlamalarla, hep böyle göçük altında kalmalarla, sonra çıkmakla göçük altından yeniden..bir kalmakla, bir çıkmakla..sen sen'liğini yi-ti-re-mez-sin. Ve anka kuşu misali küllerinden yeniden yaratırsın kendini..hep ve durmadan..beni de yarat küllerinden..hep ve durmadan...



Beni Onsuz, beni sensiz, beni düşsüz bırakma DENİZ!

Emine ßaşa
 
yine döktürmüşsün prenses..=)

gönlüne yüreğine sağlık..
 
güzel dizeler, gönlüne sağlık
 
Geri
Üst