Mesele 'ana-avrat meselesi' olmuştur

Kara Kartal

Banned
Katılım
4 Nis 2007
Mesajlar
1,531
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Yaşasın Yobazlar ve Kahpeler için İstiklal Mahkeme
Mesele 'ana-avrat meselesi' olmuştur

YATAĞANBABA, GAZETEMİZİN ÖNCEKİ GÜNKÜ MANŞETİNDE YER ALAN "DENİZLİ'DE DE YABANCILARA MÜLK VE TOPRAK SATILMIŞ" HABERİYLE İLGİLİ OLARAK SADECE GAZETEMİZE AÇIKLAMA YAPTI.



HYP Denizli İl Başkanı Murat Yatağanbaba, gazeteniz Denizil'nin önceki günkü nüshasında manşetten yayınlanan "Denizli'de de yabancılara mülk ve toprak satılmış" haberiyle ilgili olarak gazetemize özel bir açıklama yaparak, bu konuyu basın toplantısı yaparak ilk defa kendisinin güandeme getirdiğini söyledi.



Yatağanbaba, gazetemize özel olarak yaptığı açıklamada şunları söyledi:



Denizli Gazetesi’nin 15 Haziran 2006 günkü nüshasında “Denizli’de de yabancılara mülk ve toprak satılmış” manşetini okudum. Bu menşet için Denizli Gazetesi’ne teşekkür ediyorum. Çünkü bu konu “manşetlerden düşürülmemesi” gereken bir konudur. Yabancılara Türk Toprakları’nın satılması meselesi, sıradan bir mesele değil, “Ana-Avrat Meselesi”dir!



Bu konuyu “Basın Toplantısı” yaparak ele alan Türkiye’deki “ilk” ve “tek” siyasetci benim. “Ulusal Egemenliğimiz”in tehdit altında olmasından dolayı bayramdan bir gün önce 22 Nisan günü bu konuda Basın Toplantısı yaptım. Bu toplantımda açıkladıklarım İstanbul Basını’nda ve Türkiye’nin en büyük internet sitelerinde yayınlandı ve Türkiye bu konuyu tartışmaya başladı. Neticede özellikle “Hatay”da mülk satışı durduruldu. Fakat bu yetmez, bütün Türkiye’de “toprak satışı”nın da durdurulması lazımdır.



Denizli Gazetesi okurlarına bu ”yabancıya Türk Toprakları’nın Satışı” konusunu şöyle özetlemek istiyorum:



Benim bildiğim Türkiye'ye enson katılan şehir, 1939'da Hatay oldu. Bu katılım sırasında Türkiye ile Fransa arasında yapılan andlaşmaya göre -ki bunun adı Hatay Andlaşması'dır-, 100 yıl sonra yani 2039'da (33 yıl sonra) Halk Oylaması'na gidilecek. İşte o Hatay'ın şu anda -kalbi ve tansiyonu olanlardan özür dileyerek açıklıyorum- tam % 44'ü "yabancılara" satılmış durumdadır. Toprak satışı bu hızla giderse Türk nüfusu azınlıkta kalacak 2039'da yapılacak referandumda Hatay şehrimiz Suriye'ye geçecektir.

Geçince ne olur? İki şey: 1- Türkiye'nin bir şehri / toprağı elden çıkıp, başka bir ülkenin şehri olacak. 2- Kerkük - Yumurtalık Petrol Boru Hattı ile Bakü - Tiflis - Ceylah Boru Hattı'nın dış pazarlara açıldığı Doğu Akdeniz'in en önemli limanı olan İskenderun Limanı üzerindeki Türk hakimiyeti azalacak hatta kalmayacak.

Bu toprak satışı, sadece Hatay ile sınırlı değildir. -Kalbi ve tansiyonu olanlardan tekrar özür dileyerek belirtiyorum-, Türkiye'deki 81 ilin tam 70'inde yabancılara toprak satılmıştır. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Yabancı İşler Daire Başkanlığı'nın açıklamasına göre tam 45.000 yabancıya tapu verilmiştir, 70.000 yabancı da tapusunu almak için sırada beklemektedir.

Yabancılara toprak satışı ençok GAP Bölgesi'nde Kilis - Mardin ve Hatay çevresinde olmaktadır. Buradaki toprakları İsrail, Suriye ve Lübnan almaktadır.

> YUNANLILAR, İSTANBUL'DA FENER RUM PATRİKHANESİ'NİN ETRAFINDA KÜMELENİYOR!

Türk topraklarını % 33'lük oranla ençok Yunanistan almaktadır. Yunanlılar Fener Rum Patrikhanesi'nin olduğu yerlerde kümelenmektedir. Neden acaba? Biz ilk Basın Toplantımız'da "ülkemiz Haçlı İstilası ile karşı karşıya" derken bunları bilerek konuşuyorduk.

Yunanistan'ı İngiltere ve İsrail takip etmektedir. Aldıkları yerler genelde sınır boyları, su kaynakları ve verimli tarım arazileridir.

> HYP "MİRAS HUKUKU'NU" DEĞİŞTİRİP TOPRAK BÖLÜNMESİNİ YASAKLAYACAK!

Avrupa Birliği, Avrupa Birliği'ne yeni giren diğer ülkelerden "yabancılara toprak satışı" istemediği halde başımızdaki İktidarın teslimiyetci tutumu yüzünden, bırakın girmiş olmayı şu anda doğru dürüst aday bile olmayanTürkiye'den bu "yabancılara toprak satışını" istiyor. Avrupa Birliği ülkelerinde "yabancıya toprak satışı" yasak.

Siz bırakın "yabancıya toprak satmayı" meselâ Amerika'da "toprak bölünmesi" bile yasak!!! Halkın Yükselişi Partisi bu uygulamayı Türkiye'ye de getirecektir. Mirascılar paylarına düşen "toprağı bölüşemeyecek", bu toprağı ekip-biçecek / ekip-biçtirecek ve "ürünü / hasılatı bölüşecek"tir. Yani ilk önce yabancıya toprak satışı, ardından da "toprak bölüşümü" yasaklanacaktır.


> İSRAİLLİ 2 BİN KADIN, ÇOCUĞUNU "URFA"DA DOĞURDU!

1940'lara kadar dünyada İsrail diye bir ülke yoktu. İsrail Araplardan toprak alıp sonra bu toprakları birleştirdi ve sonra da Birleşmiş Milletler'e başvurup İsrail Devleti'ni kuruldu. İşte şahsımın ve partimin rahatsızlığı bundandır. Çünkü şu anda da aynı oyunlar oynanıyor, şöyle ki: Sadece Hatay'ın başka ülkeye gitme tehlikesi yok. Meselâ Urfa'da da bu tehlike var.

Büyük Birlik Partisi (BBP) Gen.Bşk.Yrd.Şimşek'in açıklamalarından öğreniyoruz ki, 2 bin İsrail'li kadın İsrail'de değil, Şanlıurfa İtalyan Hastanesi'nde doğum yapıp, doğan çocuklarına Türk Vatandaşlığı hakkını kazandırdı. İşte bunlar 20'li yaşlara geldiklerinde 1940'lardaki senaryonun aynısını uygulayacaklar.

Şanlıurfa'da 135 bin dönüm yabancılara satıldı. Kullanım hakkı değil mülkiyeti veriliyor. Bu olanlardan anlıyoruz ki, Büyük Ortadoğu Projesi (BOP), aslında Büyük İsrail Projesi (BİP) demektir. Amerika ve Avrupa Birliği, Ortadoğu'da İsrail'den büyük devlet istemediği için bu bölgeyi yeniden yapılandırıyor / şekillendiriyor.

> OSMANLI'YI PARÇALAYAN SİSTEMİ, ŞİMDİ TÜRKİYE'YE UYGULUYORLAR!

Türkiye'yi bölmek için kullanılan "Toprak" konusunda tek problem "yabancılara satış" da değildir, bir de "yabancılara toprağı eşeleme" yetkisinin verilmesi vardır! Bu toprağı "eşeleme" izni, tarihte koca bir İmparatorluğun yok olmasına sebep olmuş / yok oluşunu hızlandırmıştır. Bildiğiniz gibi Osmanlı'yı, "tarihi eser aramak" için izin alan, gerçekte petrol arayan yabancılar parçaladı.

> BAYATLAMIŞ YEMEĞİN ÜSTÜNE "AB SOSU" EKİP, YENİDEN SERVİS YAPIYORLAR!!!

Bu daha önce izlenen film / bayatlamış yemek şimdi bize "yeniden" sunuluyor. Şöyle ki: Ülke toprağımızın % 15'i, Amerikan - Kanada kökenli Çok Uluslu Şirketlere (ÇUŞ) maden aramak için verildi. Verilen bu imtiyaz "sınırsız" verilmiştir. Sınırsız verilince de Türkiye'nin bu % 15'lik toprağı kontrolü, ancak ve ancak "yabancıların beyanı" ile yapıbliyor / sınırlı kalıyor. Osmanlı'yı yıkan süreç de böyle başladı. Ne kadar da birbirine benziyor değil mi? Tek fark var, o da bu bayatlamış yemeğin üstüne "sizi AB'ye alıyoruz sosu" ekip öyle servis yapıyorlar. Ben HYP Denizli İl Başkanı Yatağanbaba olarak bu üzerine "AB'ye girme sosu" ekilmiş bayat yemeği, yutmam! Dolayısıyla da basireti bağlanmamış hiçbir vatansever diğer siyasetciler de yutmaz, yutmamalıdır.

Bunu / yemi "yutanların" sonu ne olur? Üstünde "AB sosu" olmasına rağmen yemeğin altı bayat olduğundan, mideleri kaldırmaz ve kısa bir süre sonra geri kusarlar!!!

Bu "yabancılara toprak satışı" 19.07.2003 tarihinde yani Ak Parti iktidarı zamanında serbest oldu. Anayasa Mahkemesi "toprağın devletin vazgeçilmez unsuru ve bağımsızlık simgesi olduğu" gerekcesiyle bu satış girişimini iki defa iptal etmişti.

Özelde Denizli Halkı, genelde ise bütün Türk Milleti, bütün sivil toplum kuruluşları ve siyasi partileriyle bu “Türk Toprakları’nın Yabancılara Satılması” konusunu gündemlerinin birinci sırasına almalıdır. Çünkü bu “ana-avrat meselesi”dir, bu konuya böyle bakılmalıdır.


HYP Denizli İl Başkanı Yatağanbaba'nın Denizli Gazetesi'ne özel "Mesele 'Ana-Avrat Meselesi' olmuştur" başlıklı açıklaması, gazetede tam sayfa yer aldı. Denizli Gazetesi'ne "bu ülkenin yarınları adına" çok teşekkür ediyoruz.

HYP DENİZLİ İL BAŞKANI YATAĞANBABA'DAN DENİZLİ GAZETESİ'NE ÖZEL DEMEÇ:
DENİZLİ GAZETESİ / 17 HAZİRAN 2006
http://ozeldenizli.blogcu.com/mesele-ana-avrat-meselesi-olmustur_714775.html
 
ben bu satış işinin abartıldığına inanıyorum.hala osmanlıyla bugünkü siyasi tabloyu karşılaştırmak ne derece doğru.tabi ki yunanlılar patrikhaneye gelecek orda kümelenecek dini inançları bu.biz ülkemize çalışarak -oturduğumuz yerne atıp tutmakla,kafa keserim demekle deil-inanarak sahip çıkarsak hiç bişey olmaz.OLAMAZ.
 
Bu sorunun çözümü çok basittir lakin kararlı dirayetli bir iktidara ihtiyaç vardır.
Şöyleki yabancıların elinde bulunan tüm gayrimenkullere taşınmazlara meclis kararı ile
yani bir kanun çıkararak el koyarsınız bedellerini Türkiye Cumhuriyeti merkez bankasına
devlet tarafından açılacak bir hesaba yatırırsınız bu söylediğim satılan her
özelleştirme içinde geçerlidir bilgi için ayrıca teşekkürler.
 
memlekette bunca şey dönüyorken saman altından su yürütülmeye çalışılırken nasıl olurda akp ye oy veren çıkar anlamıyorum .sırf sözde müslüman diyemi yani nedir .
 
Geri
Üst