Afsinbey
New member
- Katılım
- 19 Ara 2005
- Mesajlar
- 332
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Ankara Temsilcimiz Mustafa Balbay’ı da içine alan son operasyonun hedefi, amacı nedir?Bir savcılık düşününüz; 11 aydır Türkiye’nin üzerinde son derece özenle durduğu, dikkatle izlediği bir soruşturma yürütüyor ve fakat Ergenekon soruşturmasının iddianamesini 11 aydır bir türlü açıklayamıyor.
Neden açıklayamıyor?
Savcılık Ergenekon soruşturmasında ciddi ve kesin kanıtlarla suçlayacak birilerini bulamıyor mu?
Yeni soruşturmalarla iddianameyi tamamlamaya çalıştığı izlenimi mi vermek istiyor?
Başsavcının, savcılığın son eyleminden niçin haberi yok?
Ne yazık ki, iddianame aylardır ortaya çıkmadığı için kimileri tutukevlerinde yatıyor. Kimileri hakkında hangi suçlamalar yapılacak diye kaygıyla kuşkuyla günler geçiriyor.
Bir hukuk devleti mi Türkiye? Öyleyse bir iddianame 11 aydır neden hazırlanamıyor?
Son gözaltılar, savcılığın iddianameyi hazırlamakta sıkıştığını veya açmaza düştüğünü gösteriyor.
Bir başka soru: Ergenekon soruşturmasıyla ne yapılmak, neye varılmak isteniyor?
***
Aslında üzerinde durulması gereken bir temel konu var: Son tutuklamalarda kimi orgeneraller Ergenekon davası soruşturması kapsamında neden gözaltına alındı?
Anımsayalım: İlhan Selçuk’un savcılıkta 90 saat süren bir sorgulamadan sonra gün yüzüne çıktığı gün soruşturmayla ilgili çok dikkat çekici, hemen hiç kimsenin söylemeye cesaret edemediği bir saptama yaptı:
Savcılık Ergenekon davasını Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişkilendirmek istiyor, dedi. Son gözaltına almalar bu saptamanın değerini ortaya koyuyor.
Varsayılabilir ki; savcılık, ordu ile Ergenekon soruşturması arasında organik bir bağ kurmak istiyor.
Yine olabilir ki, böylece Türk Silahlı Kuvvetleri’nin laik cumhuriyet devletinin bütünlüğüyle ilgili koşulsuz ve yasalara dayanan etkisini kırmak istiyor.
Balbay ile gözaltına alınmasından önce ancak evinin kapısından iki defa görüşme olanağını bulabildim. Ankara temsilcimiz, yazarımız, sevgili kardeşimiz Balbay, dudaklarında alaylı kıvrım, bir metanet abidesi gibi dimdik karşımda duruyordu. Ailesi, küçük kızı ve bir aylık oğlu diğer odalardaydı. Bir ara çıkıp geldiler. Onları da görebildim, kucaklayabildim.
Arama yapanlar Balbay’ın gözaltına alınıp İstanbul’a götürüleceğini söylemek istemedi. Fakat ısrarlı sorular üzerine arama yapanlardan değil, Balbay’dan gerçeği öğrendik. Gözaltı kararı İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nden gelmiş, gözaltına alınıyor, sorgulanmak üzere İstanbul’a götürülüyordu.
Şu satırları yazdığım sırada Cumhuriyet’in Ankara bürosunun önünde “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye bağıran, Atatürk’ün emanet ettiği gençlik, heyecanlı bir gösteri yapıyordu.
Bir gösteriye, ancak faşist yönetimlerde görülebilen yöntemlere karşın gençlik, kamuoyu ayakta.
Bizlerle birlikte. Biz de onlarla birlikteyiz.
Cumhuriyet gazetesini hiçbir kimse asla ve asla yıldıramayacak.
Laik, demokrat, Atatürk devrimlerine inanan yolundan kimse saptıramayacak.
Bugün bu türlü yöntemlere başvuranlar bir gün gelecek, hiç kuşkunuz olmasın:
Ülkeyi faşizmin karanlık koridorlarına sürüklemek isteyenler mutlaka hesap vermek zorunda kalacaklar.
Cüneyt ARCAYÜREK
02/07/2008 CUMHURİYET
______________________
İddianame filan hazırlayamayacaklar, hazırlarlarsa bile bilmem neremizle güleceğimiz bir saçmalık çıkacak ortaya...
Tıpkı İlhan SELÇUK'u tutukladıkları "bir çeteye mensub olmamak ama fikirlerini savunmak" iddiası gibi
Mustafa Kemal'in ümidi gençlik, Ata'nın mirasına sahip çıkmak için daha neyi bekliyorsunuz?
Neden açıklayamıyor?
Savcılık Ergenekon soruşturmasında ciddi ve kesin kanıtlarla suçlayacak birilerini bulamıyor mu?
Yeni soruşturmalarla iddianameyi tamamlamaya çalıştığı izlenimi mi vermek istiyor?
Başsavcının, savcılığın son eyleminden niçin haberi yok?
Ne yazık ki, iddianame aylardır ortaya çıkmadığı için kimileri tutukevlerinde yatıyor. Kimileri hakkında hangi suçlamalar yapılacak diye kaygıyla kuşkuyla günler geçiriyor.
Bir hukuk devleti mi Türkiye? Öyleyse bir iddianame 11 aydır neden hazırlanamıyor?
Son gözaltılar, savcılığın iddianameyi hazırlamakta sıkıştığını veya açmaza düştüğünü gösteriyor.
Bir başka soru: Ergenekon soruşturmasıyla ne yapılmak, neye varılmak isteniyor?
***
Aslında üzerinde durulması gereken bir temel konu var: Son tutuklamalarda kimi orgeneraller Ergenekon davası soruşturması kapsamında neden gözaltına alındı?
Anımsayalım: İlhan Selçuk’un savcılıkta 90 saat süren bir sorgulamadan sonra gün yüzüne çıktığı gün soruşturmayla ilgili çok dikkat çekici, hemen hiç kimsenin söylemeye cesaret edemediği bir saptama yaptı:
Savcılık Ergenekon davasını Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişkilendirmek istiyor, dedi. Son gözaltına almalar bu saptamanın değerini ortaya koyuyor.
Varsayılabilir ki; savcılık, ordu ile Ergenekon soruşturması arasında organik bir bağ kurmak istiyor.
Yine olabilir ki, böylece Türk Silahlı Kuvvetleri’nin laik cumhuriyet devletinin bütünlüğüyle ilgili koşulsuz ve yasalara dayanan etkisini kırmak istiyor.
Balbay ile gözaltına alınmasından önce ancak evinin kapısından iki defa görüşme olanağını bulabildim. Ankara temsilcimiz, yazarımız, sevgili kardeşimiz Balbay, dudaklarında alaylı kıvrım, bir metanet abidesi gibi dimdik karşımda duruyordu. Ailesi, küçük kızı ve bir aylık oğlu diğer odalardaydı. Bir ara çıkıp geldiler. Onları da görebildim, kucaklayabildim.
Arama yapanlar Balbay’ın gözaltına alınıp İstanbul’a götürüleceğini söylemek istemedi. Fakat ısrarlı sorular üzerine arama yapanlardan değil, Balbay’dan gerçeği öğrendik. Gözaltı kararı İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nden gelmiş, gözaltına alınıyor, sorgulanmak üzere İstanbul’a götürülüyordu.
Şu satırları yazdığım sırada Cumhuriyet’in Ankara bürosunun önünde “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye bağıran, Atatürk’ün emanet ettiği gençlik, heyecanlı bir gösteri yapıyordu.
Bir gösteriye, ancak faşist yönetimlerde görülebilen yöntemlere karşın gençlik, kamuoyu ayakta.
Bizlerle birlikte. Biz de onlarla birlikteyiz.
Cumhuriyet gazetesini hiçbir kimse asla ve asla yıldıramayacak.
Laik, demokrat, Atatürk devrimlerine inanan yolundan kimse saptıramayacak.
Bugün bu türlü yöntemlere başvuranlar bir gün gelecek, hiç kuşkunuz olmasın:
Ülkeyi faşizmin karanlık koridorlarına sürüklemek isteyenler mutlaka hesap vermek zorunda kalacaklar.
Cüneyt ARCAYÜREK
02/07/2008 CUMHURİYET
______________________
İddianame filan hazırlayamayacaklar, hazırlarlarsa bile bilmem neremizle güleceğimiz bir saçmalık çıkacak ortaya...
Tıpkı İlhan SELÇUK'u tutukladıkları "bir çeteye mensub olmamak ama fikirlerini savunmak" iddiası gibi
Mustafa Kemal'in ümidi gençlik, Ata'nın mirasına sahip çıkmak için daha neyi bekliyorsunuz?