Shawn Michaels
New member

Demiryolları Almanlarındı.
İngilizler, Fransızlar işletiyordu.
İşletme lisanı, Fransızcaydı.
Meslek, Türklere kapalıydı.
Hatta, imtiyazlar, ödenen paralar kesmemiş, Alman demiryolu mühendisi, ray döşüyoruz ayaklarıyla Zeus sunağını araklamıştı;
memleketi söğüşlüyorlar,
inek gibi sağıyorlardı.
Mustafa Kemal geldi...
Demiryolları millileştirildi.
Milletin oldu.
Vagon fabrikası kuruldu.
Okul kuruldu.
Demiryolcu yetiştirildi.
Tek kuruş borç almadan, bunların yaptığının dört
katı demiryolu yapıldı.
Sonra, bunlar geldi.
Ankara-İstanbulhızlı treni...
Çinliler yapıyor.
Lokomotifler İspanyadan.
Rayları bile İspanyadan.
Makinistler desen...
Almanyada eğitildi.
Konya-Ankara?
Raylar, İtalyan.
Vagonlar, İspanyol.
Marmaray, Japon.
Vagonları, Güney Kore.
Ankara metrosu...
Sistemi, Alman, İtalyan.
Vagonları, Çinden.
İstanbul metrosu...
Sistemi, Fransız, Alman.
Vagonları, Güney Koreden.
(Metrobüs, Hollandadan.
Deniz otobüsü, Avustralyadan.
Fatih Sultan Mehmet
Köprüsünün asfaltı teee
Trinidad Tobagodan.
Metro diye market var...
O bile Alman!
Neyse, konuyu dağıtmayalım.)
Ankara-Eskişehir
Aliağa-Menderes
Bandırma-Menemen
Bursa tramvayı, İspanyol.
Balıkesir-Eskişehir, Fransız.
Köseköy-Gebze, İtalyan.
Gebze-Halkalı, İspanyol
Ankara-Sivas, çekik gözlü.
Sivas-Erzincan,İtalyan.
Testleri, Çek Cumhuriyetindeyapılıyor iyi mi... Çek Cumhuriyeti müsait değilse, haaadi bakalım Almanyaya Fransaya gönderiliyor; lokomotifleri zaten gemiyle Güney Koreden geliyor.
Edirneden Ardahana
hızlı tren için Çinlilerle
masaya oturuldu, Çinliler etap etap döşeyelim diyor, hükümetimiz komple boydan boya döşeyin diyor; kondüktörün düdüğü Çinden.
Güzergâhlar üzerindeki...
Koyunlar Macaristandan.
İnekler Uruguaydan.
Tek tesellimiz var...
Trene bakan öküzler yerli !
HÜRRİYET