degazor35
TÜRK oğlu TÜRK
- Katılım
- 6 Mar 2007
- Mesajlar
- 5,674
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
[video=Orhan Hakalmaz - Zahidem]13495[/video]
Yüklenen Video Adı: Orhan Hakalmaz - Zahidem
Yüklenen Videonun Kategorisi: Klip
Videoyu Yükleyen Üye: degazor35
Yüklenen Videonun Kategorisi: Klip
Videoyu Yükleyen Üye: degazor35
degazor35' Alıntı:Zahidem türküsü ile dilden dile dolaşan Aşık Mustafa ve Zahide'nin aşkı yıllar önce Çiçekdağ ilçesine bağlı olan Ahmetli köyünde başlamıştı. Küçük yaşta annesini ve babasını kaybeden Aşık Mustafa, Zahide’nin babası Hacı Mehmet Ağa'ya ırgat durdu ve 22 yaşına kadar ona calıştı. Zahide’nin güzelliğine kapılan Aşık Mustafa onunla olmanın yollarını arar. Fakat kendisine rehberlik edecek kimsesi yoktur. Çareyi gurbete (İzmir)'e giderek çalışmakta bulur. Kazancı ile Zahide'sine sahip olmanın hayallerini kurar. Gece gündüz durmadan çalışır, açlığa, susuzluğa dayanır. Tek ümidi Zahide'sine kavuşmanın hayalidir.
Arapoğlu Mustafa'nın İzmir'e gitmesinden kısa bir süre sonra Zahide'yi yukarı Hacı Ahmet'li Köyünden (Molla Hasan) isminde zengin biri ile evlendirirler. Oysa Zahide'de Mustafaya aşıktır. Bu aşkını ne Arapoğlu ne de çevresi bilmektedir. Zahide'nin eşinden iki kız çocuğu olur.
Arapoglu Mustafa, uzun bir müddet İzmir'de çalışır bu arada gelip gidenlerden Zahide hakkında haberler sorar. Zahide'nin gelin olduğunu duyar, tüm dünyası yıkılır, sinir burhanları geçirir. Zahide'ye olan aşkı ile evlenmeden uzun müddet yaşar. Bu arada Zahide'ye içinden içinden beyitler söyler.
Zahide ise günden güne sararıp solmakta yok olup gitmektedir. Ondaki olan güzellik ümitsiz aşkıyla kaybolmuştur. Kalan ise Arapoğlu'na olan gizli aşkıdır. Yakalandığı ince hastalık denen verem'den 1965 yılında ölür. Bunun ölümüne dayanamayan Arapoglu da Zahide'ye türküler söyleyerek dağa taşa uçan kuşa içini dökerek 1966 yılında ölür.
Köylüler, sağlıklarında kavuşamayan bu iki aşığı yan yana koyarak son görevlerini yerine getirirler. Bugün bu iki aşık yukarı Hacı Ahmet'li köyünün camisinin avlusunda yatmaktadır.
ZAHİDEM
Zahide’m kurbanım sallama beşik,
Beni genç yaşımda ettin aşık,
Kadir mevlâm senden bir yar isterim
A buğday benizli zülfi dolaşık...
Yine doğdu ülger ile terazi
Zahidem’de has bahçenin kirazı,
Kaderin övünsün bacaksız oğlan,
Şu yalan dünyada aldın mı murazı...
İzmir dağlarında esirim esir,
Af eyle Zahide’m hep bende kusur
Eğer annen seni bana verirse
Nemize yetmiyor el kadar hasır...
Hazeli’de deli gönlüm hazeli,
Çiçekdağı da döktümü ola gazeli,
Dolaştım alemi gurbet gezeli
Bulamadım Zahide’mden güzeli...
Kurban olurum Alişan’a Hacı’ya
Allı gelin düşemedin kocaya
Yalnız sana değil Zahide’m
Yanın süre giden sucuya...
Kömür gözlüm al eline kalemi ,
Söyliyeyim de yaz başıma geleni
Zalim baban seni bana vermem diyordu,
Hani göster açlığından öleni...
Ayınan doğarda gününen aşar,
Zahidem’i görenin tebdili şaşar,
İyinin kaderi kötüye düşer,
Diken arasında kalmış gül gibi...
Zahide gurbanım ne olacak halim,
Yine bir söz duydum kırıldı belim,
Gelenden gidenden haber sorarım,
Diyorlar Zahide’n oluyor bu hafta gelin...
Zahide’m gurbanım dar günüm dardan,
El eder Zahide’m iğdeli bağdan,
Kekiline dökmüş o güzelim yağdan
Derdin beni deli ediyor Zahide’m...
Aslımı sorarsan Çiçekdağ’lıyım,
Felek vurdu kollarımdan bağlıyım
Eğer beni sorup bilen olmazsa,
Orta Hacı Ahmet’li den Arapoğlu’yum...
Kurban olurum Alişan’a Duran’a
Müjdeler veririm Zahidem’i bulana,
Zahide’m de benziyor çölde ceylana,
Ceylan avcın ben olam Zahide’m...