Oslo’da PKK ile 5 kez müzakere yapılmış

Seçimden önce Başbakan PKK ile hükümet görüşüyor iddiasında bulunanlar için şerefsiz demiş idi. Bakalım şimdi ne söyleyecek?
 
Başbakana sevdalı bir AKP li arkadaştan dürüst bir cevap ve savunma bekliyorum? Türk Devletini bu hale getirenleri Allah Kahretsin...
 
Dinleme birilerini dinlerler biyerlerini. uysada uymasada. birilerin elinde akp nin daha çoookkk kasetinin olduğu kesin. akp ile işleri bittikçe çıkarırlar ortaya, yeni bir akp hazırlarlar kısa sürede.
 
amerikancı-islamcıların topunun allah belasını versin.müslüman ülkelerin başına ne geldiyse bunlardan geldi.
 
iyide şimdi oylarını yüzde 60 çıkarıcaklar pkk ile görüştüğü için , kürt açılımı yaptı yüzde 50 oldu bunda ne olucak bilmiyorum
 
Yandaş medyadan :

Konuşmalar teybe alınmış. Ses kaydının deşifresi internete düşünce birileri hemen 'Skandal, skandal' diye bağırmaya başladı. Ne skandalı yahu?

Görüşmede devlet yetkilileri (Dönemin Başbakanlık Müsteşar Muavini Hakan Fidan ve MİT Müsteşar Muavini Afet Güneş) özetle şunları söylemişler: 'Türkiye değişti. Ortada Kürt meselesini hak-hukuk zemininde çözme iradesini açıkça ortaya koyan ve sizi de çözümün bir parçası olarak görmeyi arzu eden bir devlet var artık. Silahta ısrar etmenizin bir anlamı kalmadı. Stratejinizi değiştirerek tümüyle sivil demokratik mücadele yoluna girmelisiniz. Bu süreçte devletin çözüm gayretini sekteye uğratabilecek hareketlerden uzak durmalısınız. Tabii ki biz de sizi kışkırtmaktan imtina etmeliyiz. Habur'dan beri karşılıklı hatalarımız oldu, ama bunların telafisi mümkün olsa gerek.'

PKK temsilcileri (Sabri Ok, Mustafa Karasu, Zübeyir Aydar) ise özetle şöyle demişler: 'Anadilde eğitim meselesi hal yoluna sokulur ve seçim barajı yüzde 7'ye düşürülürse barış için uygun ortam oluşur; ama her şeyden evvel KCK tutuklularının serbest bırakılması lazım.'

Görüşme bu minval üzere gerçekleşmiş ve taraflar birbirinin taleplerini makul karşılayarak temasın sürdürülmesi konusunda anlaşmışlar.

Bence gayet güzel bir diyalog. Kimsenin yüzünü kızartacak bir şey yok. "Ama Hakan Fidan konuşmanın bir yerinde 'Sayın Öcalan' demiş!" Demişse demiş. Öyle bir ortamda "Bebek katili Öcalan" diye konuşması beklenemezdi herhalde!

Bu tür görüşmelerin gerçekleşmiş olmasına değil, bu görüşmelerde oluşan vasatı çoktan kaybettiğimize üzülmeliyiz. Bir gün yeniden buluruz inşaallah.

hakan albayrak Yeni Şafak
-----------------------------------------------------------------------

devlet teröristle masaya oturmuş barışı konuşmuşlar ne olmuş...? işte bakış açısı, işte hakim zihniyet, Türk devleti tasfiye edilmiştir, geçmiş olsun...
 
Başbakan olmadan önce o ite "Sayın" diyen bir adamdan milliyetçi kesilmesini mi bekleyecektiniz yoksa ? Gerçi seçim zamanı gelsin çok güzel milliyetçi takliti yapar. Bazen de sosyal demokrat takliti yapar öyle yapar ki CHP'liler bile kıskanır. Yazıklar olsun diyorum başka da birşey demiyorum. ABD'ye verilen o kadar tavizin sonu buydu işte. 2 yıla kalmaz apo iti de çıkar, köşkte de ağırlanır, Erdoğan da Gül de Davutoğlu da gider elini sıkar.
 
Ülkemize düşmanlığın ulu orta söylenebilmesinin yolunu açan akp iktidarının medeti de öcalandan beklemesi normal değil de nedir???
Adına demokrasi deyip insanların oylarını sömürmek de bu işin desteği olmuştur. Şimdi gelde anlat dün söylediklerimiz bugün gün yüzüne çıkıyor.
 
Allaha inanıyorum, ben müslümanım diyen ve atalarımızın kanıyla kazanılmış ülkeyi şerefsizce satan müslüman görünüşlü kafir hiç Allahtan korkar mı?

Korksa bunları yapar mı? Münafıklığa devam eder mi?

Bu yapılanları aklı olan bir müslüman ağzı açık seyreder mi?
 
Oslo’da çaylar kimden Hakan Bey?!
Tam düşündüğüm ve yazdığım gibi... Yârenlik edersen kendini karşı tarafa kaptırır gidersin. Hükûmet adına Oslo görüşmelerine katılanlar kendilerini kaptırıp gitmişler...
PKK’lılar tarta tarta konuşurken, beri taraftakiler -kusura bakmasınlar- bir sürü gevezelik etmişler. Kendilerince şakalaşmışlar, felsefe yapmışlar... İncir çekirdeğini doldurmaz boş lâflar.
Necip Fazıl’ın bir sözü aklıma geldi... “Felsefe” der, “Bir çuval çürük ceviz içinde bir sağlam cevizi el yordamıyla bulmaktır.”
Muhterem MİT Müsteşarımız Hakan Fidan Bey’in “Öcalan çözümlemeleri” içinde -aşağıda vereceğim- bir sağlam ceviz de yoktu!
(Sözümden alınma Hakan Bey, daha çok pişecek, lâfı nerede gediğine oturtacağını öğreneceksin. Senden ümitliyim.)

***

Başbakan Recep T. Erdoğan, devlet adına görüştüler diye ısrarla söylüyor.
Başbakan sizsiniz.
Devletin başı.
Devlet ve hükûmet diye iki ayrı organ mı var?!
Her devletin bir hükûmeti olur. Devlet bâkî, hükûmet geçici ama, geçici olan hükûmetteki şahıslardır. Bu parti gider başka parti gelir. Devleti o temsil eder. Onun için sözü dolandırmayalım. Başbakan R. T. Erdoğan istemeseydi bu görüşmeler olmazdı.
Halk uyutuldu açık açık...“Görüşmüyoruz.” dendi... “Görüştüğümüzü söyleyenler şerefsizdir. dendi.
Niye bu kadar iddialı konuştu ki Recep T. Erdoğan?
Şimdi açığa çıkınca “normal” gördüğünü, şâyi olunca da normal görmesi gerekmez miydi?
Görüşüyorsan karşındakine “kıymet” veriyorsun demektir. Kıymet veriyorsan, isteklerini de dikkate alıyorsun demektir.
Oslo toplantısında Norveç’ten veya bir başka ülkeden kuruluş, belki de devlet adına birilerinin olması zaten bu görüşmelerin hiçbir netice vermeyeceğini gösteriyordu. Araya üçüncü şahıs girdiği an her şey bitmiştir.
Ve zaten görüştüğün için her şey bitmiştir!
Sen kimi muhatap aldığını anlamıyor, ölçemiyor, tahlil edemiyorsan, hiçbiriniz o makamlarda kalamazsınız.

***

Öcalan elinizde... O, senin için bir fare... Sen ise bir kaplan... Oyna oynayabildiğin kadar. Bazen havuç verir, bazen pençeni gösterirsin... Ama “kıymet” verdiğin an sen bittin!Hakan Fidan Başbakan R. T. Erdoğan’ın özel temsilcisi... Felâket “entel” lâflar ediyor:
“Sayın Öcalan[ın] sağlık durumu oldukça iyi. Zihni fevkalâdeden iyi çalışıyor. Artikülasyonları oldukça sağlıklı. (...) Hükûmetin çok ciddî niyeti var. Bu iyi niyeti Türkiye’deki reel şartların izin verdiği ölçüde hayata geçirmeye realize etmeye çalışıyor. (...) sayın Öcalan[ın] hapishanede geçen on senenin ve okumanın verdiği çok ciddi bir transforme edici gücü var. Zihinsel manada çözümleme manasında onu görüyorsunuz. Ve tabiî yıllar boyu belli olayları yaşamış belli noktalara gelmiş belli dersleri çıkarmış. Şimdi bulunduğu yerden çok daha sağlıklı çok daha objektif çok daha nesnel var olan sıcak şartlardan etkilenmeyen çözümlemelere ulaşıyor. Bunu sürekli satır aralarında felsefi olarak görmek beni memnun etti.
Yukarıdaki sözlere “Öcalan çözümlemesi” demiştim ama “Öcalan güzellemesi” de diyebiliriz. “Çözümleme” Öcalan’ın çok sevdiği bir kelimedir. Hakan Bey, Öcalan’ı anlayacağım, diye okuya okuya bayağı ona benzemiş. (Sahi Hakan Bey, benim kitabı da okudunuz mu? İmralı’daki Konuk... İmralı duruşmalarının tek kaynağı. Anlaşılan okumamışsın. Bu kadar “felsefe” yapmanız onu gösteriyor!)

***

Benim aklım şeyde... Çayda... Sahi Oslo’da çayları kim ısmarladı? Üçüncü kişiler mi? Yoksa ne de olsa Avrupa PKK’nın yuvalandığı, himaye edildiği yer... Çayları da onlar mı ısmarladı?
Sizi bu kadar lâf etmeye sürükleyen saik, “doktora”nın hakkını mı vermek? Hele öyle bir yerde “felsefe yapmak” ve hele öyle bir yerde “terörist başı”nı “terör felsefesi”nin ibdâı ilân etmek... (Bakın yazarken aklıma geldi, felsefeye bir terim kazandırdık: “Terör felsefesi”... Bir dahaki görüşmenizde “sayın Öcalan”a “terör felsefesi” üzerine “yoğunlaşması”nı tavsiye edebilirsiniz. Ne de olsa yârenlik ede ede bir ünsiyet peyda oldu.
Benim aklım çayda!.. Kim kime ısmarladı?
Her şey ortaya çıktı, bir “çay meselesi” açıklığa kavuşmadı.
Lütfen bu benim özel isteğim...
İkimiz de doktoralıyız... Doktoralı doktoralıyı anlar (!)
Oslo’da çaylar kimden Hakan Bey!


Kaynak
 
İsrail-PKK ortak yapımı bu ses kaydı ,İsraile son yılların en zor günlerini yaşatan ve Ortadoğu ve Kuzey Afrika’nın Türkiye sesleriyle inlediği bir döneme gelmesi dikkat çekici. Amaç İsraili uluslararası arena da zor durum da bırakan ve bölgesinde lider konumuna yükselen Erdoğanı yıpratmak.

İsrail in göreve geldiğinden beri rahatsız olduğu MİT müsteşarı Hakan Fidanı da bu sayede zor durum da bırakmak istemesi de çabası. Biliyorsunuz bir süre önce ODATV eliyle MİT müsteşarımız yıpratılmak istendi ama çapları buna yetmediği için bu girişim bir sivri sinek vızıltısından öteye geçmedi

İsrail-PKK ortak yapımı bu organizasyona cılız da olsa içimizdeki postal yalayıcılarının ve Ergenekon piyonlarının katılmasıyla koro tamamlandı.

Ancak bu postal yalayıcılarının unuttuğu bir gerçek vardı .Devlet Öcalan ile tam 16 yıldır görüşüyor du bu görüşmeler hem askeri kanat hem de istihbarat eliyle yapıldı.PKK ile sanki ilk defa görüşülüyormuş gibi saf ayaklarına yatan postal yalayıcılarına günaydın

İktidar da kendi döneminde yapılan bu görüşmeleri hiçbir zaman yalanlamadı zaten. Muhalefet bu görüşmeleri AKP nin ve hükümetin yaptığını iddia ediyordu başbakan ise bunun doğru olmadığını görüşmeleri devletin ilgili kurumlarının yaptığını söylüyor du. Devletle ile partiyi veya hükümeti ayırt edemeyen cahillere bunu anlatacak değiliz

Ara sıra MHP bu hükümetin ve AKP nin öcalanla ile görüştüğünü gündeme getiriyordu.Başbakan ise bu iddiaya " Biz değil devletin ilgili kurumları görüşüyor. Sizin koalisyon ortağı olduğunuz zaman da da görüşüldüğüne dair tutanaklar elimde " dediğinde Bahçeli otomatikman susmak zorun da kalıyor du.Bu gerçek orta da olduğu için MHP bu olayı fazla istismar edemedi çünkü ağzının payını alacağını biliyordu


İşin başka bir açıdan baktığımız da ise başta devletler ülkelerin de ki terörü bitirmek için bazı kurumları vasıtasıyla terör örgütleri ile temas kurarlar. İngiltere İRA ile İspanyanın ETA ile görüşmeler yaptığını herkes biliyor.

Tayyip Erdoğan’ın da en büyük isteği ülkemizi bir an önce bu terör belasından kurtarmak.30 yıldır kaynaklarımızın çoğunu yutan, Gencecik çocuklarımın hayatlarının baharında şehid olup arkaların da gözü yaşlı ana babalar , eşler ve yetim çocuklar bırakmasına sebep olan bu terör illetinden kurtulmamız için siyasi risk de alarak silahı mücadelenin yanın da diğer yolları da denedi başbakanımız

Ama gel gel gör ki bir yandan şehit kanı üzerinden alçakça siyasi rant elde etme yarışında olan diğer yanda ise kürt milliyetçiliği ve terörist leşlerini üzerinden varlığını devam ettirme amacında olan partiler ülkemizin başına bela olan bu terör olayının bitmesini istemiyor.Çünkü terör biterse bu kan üzerinden beslenen partilerin de varlık nedenleri ortadan kalkacağı için “terör biterse bizde biteriz” korkusundan tir tir titriyorlar

PKK-İsrail-içimizdeki darbeciler eliyle sahnelenen bu kaset oyunu bu şer üçlüsünün elinde patladı çünkü bu millet başbakan Erdoğana güvendiği için erdoğan ne yapıryorsa ülke nin menfaati adına yaptığını bildiği için bu ihaneti çokta tınlamadı.
 
Ayrıca bu konuyu açan arkaşaşın gözlerini bilmem ama en azından benim gözlerim gayet iyi gaza gelip de millete gör muamelesi yapmasın .yazının fontunu anormal bir biçimde büyütmesi saçma yönetici arekadaşlar müdahale etmeli
 
Bizim dört kez bunlarla (terör örgütü) bir araya oturduğumuzu söyleme şerefsizliğini yapanlar bu alçakça iftirada bulunanlar, bunun hesabını her yerde vereceklerdir. Ak Parti Hükümeti olarak bugüne kadar terör örgütüyle hiç bir zaman masaya oturmadık hiç bir zaman da oturmayacağız

Kaynak


Demirtaş’ın ‘Kandil’le devlet adına birçok görüşme yapıldı’ iddiası, mitinglerin gürültüsü nedeniyle güme gitti. Oysa 2005’ten beri devlet, PKK’yı dağdan indirmek için Kandille görüşüyor.

Kaynak


Erdoğan: Siyasete malzeme yapılmasına sıcak bakmıyoruz. Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’nin açıklamaları nedeniyle telaş içinde değilim. Emre Bey’i de Hakan Bey’i de gönül rahatlığı içerisinde İmralı’ya gönderdik

Kaynak


Şerefsiz ortaya çıktı
İnce, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın "Hakan Fidan’ın hatası olsa da onu harcamayız. Kolay kolay adam yemeyiz" dediğini, bu sözlerin itiraf olduğunu öne sürdü.

İnce, şunları kaydetti:

"Başbakan, bu görüşmeleri yalanlayamıyor ve itiraf ediyor. PKK ile AKP’nin işbirliği artık ortaya çıkmıştır. Burada bir hata varsa, o hatanın sahibi Hakan Fidan değil Başbakan Erdoğan’dır. Hakan Fidan kendi iradesiyle Oslo’ya gidip o görüşmeleri yapmamıştır. Başbakan’ın talimatıyla o görüşmeler yapılmıştır. Ayrıca Fidan, görüşme kaydında çok net anlaşıldığı gibi Başbakan’ın özel temsilcisi olduğunu ve onun adına görüşmeyi yaptığın açıklıyor. Başbakan, ’görüşen hükümet değil devlettir’ bahanesinin arkasına saklanmasın. Devletin ilgili kurumlarının başındaki kişilere özel temsilcilik verip bizzat kendisini talimatla Oslo’ya gönderdiği açıktır. Erdoğan, bu olayı Fidan’ın üstüne atmasın. Yapılan terör örgütü ile pazarlıktır. Ayrıca, bir kamu görevlisinin PKK yöneticilerine CHP’yi şikayet etmesi kabul edilemez."

Kaynak
 
ülen 3 gün tatil yapalım dedik az kalsın satacakmışsınız memleketi :)

birde utanmadan iftira ediyorlar demezler mi

insanın ar damarı sağlam olacak aga )
 
konuşmalarda benim için önemli olan yerleri-ki bunlar konuşmanın özünü içeriyor- herkes tarafından okunması için büyük fontla yazılmıştır. eğer bir rahatsızlığın varsa gider şikayet başlığında link vererek şikayet edersin.

şikayetlerini burda dile getirip yöneticiler bu allahsız solcuların tarafını tutuyor dedirtmeye getirmeyin.

herşey yerli yerinde yapılırsa doğru olur.

şikayetler şikayet başlığına lütfen.

Ben şikayet etmedim fikrimi söyledim sadece Ayrıca fikrimi nasıl bir şekilde dile getireceğim seni ilgilendirmez tabiki nereye yazacağım da

Allahsız olup olmaman da beni ilgilendirmez ama solcuyum demen biraz komikti

Nedense Allahsız olmayı solculuk zanneden sivri zekalılar genel de bizim ülkemize has canlı türlerdir. Bu tiplerin en büyük hobileri postal yalayıp darbe şakşakcılığı yapmalarıdır.

NOT: Son paragrafta yaptığım değerlendirme kişiye özel değil genel bir saptamadır ama kimlerin üzerine alacağı da beni ilgilendirmez
 
Geri
Üst