Org. Büyükanıt, Başbakan Erdoğan'a hitap ederken dili sürçtü ve 'sayın Cumhurbaşkanım' dedi.
Büyükanıt'ın dili sürçtü
Savunma Sanayisi İcra Komitesi'nin geçen haftaki toplantısında söz alan Genelkurmay Başkanı Org. Büyükanıt, Başbakan Erdoğan'a hitap ederken "Sayın Cumhurbaşkanım" dedi. Ancak hemen "Sayın Başbakanım" diye düzeltti.
Paşa'dan Erdoğan'a: Sayın Cumhurbaşka-nım
Savunma Sanayisi İcra Komitesi'nin cuma günü yapılan toplantısında Başbakan Erdoğan'a "Sayın Cumhurbaşkanım" diye hitap eden Org. Büyükanıt sözlerini "Sayın Başbakanım" diyerek hemen düzeltti.
Savunma Sanayisi İcra Komitesi'nin cuma günkü toplantısı Cumhurbaşkanlığına kilitlenmiş Türkiye'de çok tartışılacak bir dil sürçmesine sahne oldu. Toplantıda Komiteye hitap eden Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Başbakan Tayyip Erdoğan'a, "Sayın cumhurbaşkanım" dedi. Büyükanıt hatasını düzeltip "Sayın başbakanım" diye sözlerine devam ederken, olaya tanık olanlar şaşkına döndü.
ŞAŞKINLIK YARATTI
Başbakan Erdoğan, Orgeneral Büyükanıt ve Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'ün üyesi olduğu Savunma Sanayisi İcra Komitesi, 30 Mart Cuma günü Savunma Sanayisi Müsteşarlığı'nda bir araya geldi. Müsteşar Murad Bayar ile sınırlı sayıda üst düzey askeri yetkilinin de katıldığı ve 12 yıllık ATAK saldırı helikopteri başta olmak üzere 4 milyar dolarlık projenin karara bağlandığı toplantıda inanılmaz bir olay yaşandı. Projelere ilişkin TSK'nın yaklaşımını ve görüşlerini açıklamak için söz alan Büyükanıt, aynı zamanda İcra Komitesi'nin Başkanı olan Erdoğan'a dönerek konuşmasına başladı. Ancak, sözlerinin başında "Sayın Başbakanım" diyeceğine ağzından "Sayın Cumhurbaşkanım" ifadesi çıkıverdi. Başta Erdoğan olmak üzere toplantıdaki herkesi şaşkına döndüren "dil sürçmesi" kısa bir sessizliğe neden oldu. Orgeneral Büyükanıt, hatasını hemen fark ederek sözlerini "Sayın Başbakanım" diye yeniden başlatarak sürdürdü.
TARİHİ KARAR
Büyükanıt'ın tarihi dil sürçmesi, 3 saat süren toplantıda bir daha gündeme gelmedi. Katılımcılar, şaşkınlıkları, sanki böyle bir olay hiç yaşanmamış gibi davranarak atlatmaya çalıştılar. Bu atmosferde devam eden toplantıda, milyar dolarlık projeler karara bağlandı. Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın ATAK (taarruz helikopteri) projesinde Güney Afrika ve ABD firmaları elenerek, İtalyan Agusta/Westland firmasıyla sözleşme görüşmelerine başlanmasına karar verildi. Ayrıca, "Milli İmkânlarla Modern Tank Üretimi" için Otokar firması ile sözleşme görüşmelerine başlanmasına karar verildi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı için gelişmiş karakol botu tedarik projesinde de Dearsan firması ile sözleşme görüşmelerine başlanması karar bağlandı.
Dil sürçmesi tartışılıyor
"Sayın Cumhurbaşkanım" sözü, Çankaya seçiminde nasıl bir tavır izleyeceği, özellikle Erdoğan'ın adaylığına nasıl baktığı en fazla merak edilen TSK'nın en yetkili ismi tarafından söylendiği için büyük önem taşıyor. Büyükanıt'ın yaşanan gergin ortamdan etkilenerek karşısında Erdoğan'ın bulunduğu sırada basit bir dil sürçmesi mi yaşadığı yoksa bilinçaltındaki düşünceyi yanlışlıkla ağzından mı kaçırdığı merak ediliyor. Son dönemde "ketum" davranan Orgeneral Büyükanıt, Harp Akademileri'ndeki son konuşmasında da şöyle demişti: "Ben bir askerim. Siyasetle ilgim yok ve olamaz. Bugüne kadar, ağzımdan çıkan tüm sözler, kanunlarla bana verilmiş olan görevler ve güvenlik politikaları ile ilgilidir ve görevimin gereği doğaldır. Genelkurmay Başkanı olarak, Türkiye'nin güvenlik politikaları hakkında konuşmak herhalde bazı kişilerden daha çok benim görev alanımdadır. Ben, ne bir siyasi liderim ve ne de siyasetle uğraşan biriyim. Güvenlik politikaları, şu an benim bazı kişilerden çok daha fazla sorumluluğumdadır. Benim ağzımdan bugüne kadar iç siyasete ilişkin hiçbir söz çıkmamıştır. Bir hususu daha açıkça ifade ediyorum. Türk Silahlı Kuvvetleri olarak, Anayasa ve kanunları, sürekli bize hatırlatanlar kadar biz de biliyoruz. Bizim, böyle hatırlatmalara da ihtiyacımız yoktur. Ayrıca, hiç kimsenin Türk Silahlı Kuvvetleri'ni bir kapıkulu askeri olarak görmesini de istemiyoruz. Türk Silahlı Kuvvetleri anayasal bir kurumdur. Asker, zamanı geldiğinde görevini yapmak zorundadır. Bunu da açıkça ifade ediyorum."
Kackar TV
