Piramitleri Onlar mı Yaptı ??

cums

New member
Katılım
8 Ağu 2006
Mesajlar
490
Reaction score
0
Puanları
0
'Sır Dünyası' dergisi, esrarı yüzyıllardır çözülemeyen firavun mezarlarıyla ilgili yeni bir iddiayı gündeme getirdi: Mısır piramitlerini, Firavun'un kölesi olan cinler yaptı!
UZAYLILAR DEĞİL...
İnsanoğlunun yüzyıllardır araştırmasına rağmen esrarını çözemediği piramitlerle ilgili olarak ortaya atılan yeni iddia, olaya farklı bir boyut getiriyor. İddiaya göre, dünyanın 7 harikasından biri olan piramitleri, ne insanoğlu ne de uzaylılar yaptı. Piramitlerin asıl mimarı, firavunların emrindeki 'cinler ordusu'.
İNSAN ÖMRÜ YETMEZ!
Sır Dünyası, insanoğlunun bilimle açıklayamadığı, binlerce ton ağırlığıyla Mısır'- daki en büyük piramit olan Keops Piramidi'ni, Firavun Khufu'nun emrindeki cin ordusunun M.Ö. 560 yılında yaptığı belirtiyor. En büyüğü 146 metre olan bu piramitler öyle olağanüstü yapılar ki, tonlarca ağırlığındaki taş blokların nereden ve nasıl getirildiğini, nasıl inşa edildiğini, ancak bu iddia açıklıyor. Milimetrik hesaplarla yapılmış bu piramitleri inşa etmeye, insanoğlunun gücünün ve ömrünün yetmeyeceği ifade ediliyor.
MÜHENDİSLİK MUCİZESİ
Keops Piramidi için, her biri 2.5 ton ağırlığında yaklaşık 2 milyon 300 bin taş bloğun kullanıldığı biliniyor. Her gün 10 taş blok üst üste konulsa, piramidin bitirilmesi için yaklaşık 650 yıl gerekiyor. Bu da, inşaat için gerçekçi olmayan bir zaman dilimi demek. Ayrıca taş blokların birbirine yakınlığının santimetrenin binde 1'i düzeyinde olması da, olağanüstü bir mühendislik olayı olarak yorumlanıyor.
İNANILMAZ OLAYLAR
O günün şartlarında bu blokların nasıl oraya getirildiği de hala esrarını koruyor. Piramitlerde yaşanan akıl almaz olaylar da konunun ayrı bir boyutu. Bu ve bunlara benzer gizemlerden hareket eden iddia sahipleri, piramitlerin ancak cinler tarafından yapılmış olabileceğini belirtiyor. Sır Dünyası'ndaki diğer ilginç konular ise şöyle: 'İrlanda'daki hayalet avı', 'Operadaki şarkının laneti iki can aldı', 'İnsanların kaybolduğu ülke', 'Öldükten sonra dirilenlerin inanılmaz hikayeleri', 'Balinanın midesinde 24 saat canlı kalınır mı?

alıntdr

bir teşkkkr yetr:goz:
 
Zaten insanların o zmanlarda bunları yapması imkansız.Eğer siz cinlerin dediklerini yaparsanız onlarda sizin istediklerinizi gerçekleştirir.Eğer ihanet edip yapmassanız sonunuz kötüdür.Diye bişi okumuştum
 
'Sır Dünyası' dergisi, esrarı yüzyıllardır çözülemeyen firavun mezarlarıyla ilgili yeni bir iddiayı gündeme getirdi: Mısır piramitlerini, Firavun'un kölesi olan cinler yaptı!
UZAYLILAR DEĞİL...
İnsanoğlunun yüzyıllardır araştırmasına rağmen esrarını çözemediği piramitlerle ilgili olarak ortaya atılan yeni iddia, olaya farklı bir boyut getiriyor. İddiaya göre, dünyanın 7 harikasından biri olan piramitleri, ne insanoğlu ne de uzaylılar yaptı. Piramitlerin asıl mimarı, firavunların emrindeki 'cinler ordusu'.
İNSAN ÖMRÜ YETMEZ!
Sır Dünyası, insanoğlunun bilimle açıklayamadığı, binlerce ton ağırlığıyla Mısır'- daki en büyük piramit olan Keops Piramidi'ni, Firavun Khufu'nun emrindeki cin ordusunun M.Ö. 560 yılında yaptığı belirtiyor. En büyüğü 146 metre olan bu piramitler öyle olağanüstü yapılar ki, tonlarca ağırlığındaki taş blokların nereden ve nasıl getirildiğini, nasıl inşa edildiğini, ancak bu iddia açıklıyor. Milimetrik hesaplarla yapılmış bu piramitleri inşa etmeye, insanoğlunun gücünün ve ömrünün yetmeyeceği ifade ediliyor.
MÜHENDİSLİK MUCİZESİ
Keops Piramidi için, her biri 2.5 ton ağırlığında yaklaşık 2 milyon 300 bin taş bloğun kullanıldığı biliniyor. Her gün 10 taş blok üst üste konulsa, piramidin bitirilmesi için yaklaşık 650 yıl gerekiyor. Bu da, inşaat için gerçekçi olmayan bir zaman dilimi demek. Ayrıca taş blokların birbirine yakınlığının santimetrenin binde 1'i düzeyinde olması da, olağanüstü bir mühendislik olayı olarak yorumlanıyor.
İNANILMAZ OLAYLAR
O günün şartlarında bu blokların nasıl oraya getirildiği de hala esrarını koruyor. Piramitlerde yaşanan akıl almaz olaylar da konunun ayrı bir boyutu. Bu ve bunlara benzer gizemlerden hareket eden iddia sahipleri, piramitlerin ancak cinler tarafından yapılmış olabileceğini belirtiyor. Sır Dünyası'ndaki diğer ilginç konular ise şöyle: 'İrlanda'daki hayalet avı', 'Operadaki şarkının laneti iki can aldı', 'İnsanların kaybolduğu ülke', 'Öldükten sonra dirilenlerin inanılmaz hikayeleri', 'Balinanın midesinde 24 saat canlı kalınır mı?

alıntdr

bir teşkkkr yetr:goz:




Bu konularda okumadığım kitap kalmadı.

İlk okuduğum kitap daha 10 yaşında iken okuduğu tanrıların arabaları idi.

Malum o da benzer şeyler söyler.

Ardından pek çok kurgu kitap okudum. Kurgu diyorum çünkü insan hoş inanılır gelse de pure yani katıksız matematiksel mantık gözü ile olaya bakınca aslında söylenen şeylerin doğruluğu ya da yanlışlığı ispatlanamaz bazı varsayım ya da kabuller üzerine oturduğunu görüyorsunuz.

Böyle bir yapı aslında inanç diğer bir ifadesiyle din demektir. Eğer ona inanabiliyorsam benzer yapıda oluşturulmuş tüm yapılara inanabilirim.

Bu noktada insanın seçim yapması gerekiyor. Örneğin, ölünce yok olacağınız bir başka gezegen vs mitler içeren bir sistem mi yoksa öldüğünüzde iyi bir insan (!) sanız cennet teklif eden bir sistem mi ?

Daha açık bir örnek vermek gerekirse yıllarca mısır piramitlerinin uzaylıların işi olduğu taban kenarları ve yüksekliğinin yani boyutlarının inanılmaz astronomik veriler içerdiği vs anlatıldı. Ama bir gün bir bilim adamı çıktı ve küçük bir kasnak kullanarak aynı piramidin yapılabileceğini ispatladı. Yani eğer mısırlılar uzunluk ölçümünde düz bir metre yerine yuvarlak bir metre kullanıyorlarsa ki böyle bir araçla ölçüm yapmak bence metre ile olandan daha kolaydır yapacakları piramit aynı astronomik verileri vermektedir.

Bu noktada uzaylılar yaptı diyenlerin delili olmadığı gibi kasnak kullanıyorlardı diyenlerinde delili yoktur. Yani isteyen istediğine inanabilir. Böyle durumlarda olması daha kolay olanı kabul etmek ya da başka deliller bulunana dek eşit mesafede beklemek gerekir. Ama bence bu durumda başka bir delil bulunana dek kolay olanı kabul etmek matığın gereğidir. Yani piramitleri mısırlılar kasnak kullanarak yapmıştır uzaylılar değil.

Başka bir örnek yine mısırdan mısırda bulunan çok büyük yekpare bir dikili taş (obelisk) vardır. Herkes bu taşın çıkarıldığı yerden bulunduğu yere bugünün imkanlarıyla bile kırmadan taşınmasının imkansız olduğunu dolayısıyla bu taşın uzaylılar tarafından bir tür işaret olarak dikildiğini iddia eder. Onların iddiasına göre o dönemde taşın taşınması için gerekli insan gücü ve ray gibi kullanılarak taşı taşıyacak kadar ağar olmadığı da ısrarla vurgulanır.

Oysa 5-6 yıl süren uzun ve yorucu uğraşlardan sonra bir bilim adamı aynı boyut ve büyüklükte aynı madenden çıkarılmış taşı sadece o taşın dikildiği günün şartlarında mevcut aletleri kullanarak madenden çıkarmış, ağaçlar üzerinde kaydırarak kilametrelerce uzağa taşımış, üzerindeki yazıları yazmış ve yine sadece u günün aletlerini kullanarak taşı dikmeyi başarmıştır. Bu arada ilk dikme operasyonu başarısız olmuş ve taş kırılmış ama bu olaılık düşünülerek iki taş oyularak taşındığından taşın dikilmesi mümkün olmuştur. Bu işlem süresince 10.000 insan ve 100 kadat ağaç kütüğü (tomruktan) yararlanılmış. Taş dikilirkende 10 gün boyunca kafa yorulmuş ve salt insan zekasının yardımıyla bu işlem bitirilmiştir.

Evet insan zekası ilkel aletlerle bugün bile taşınması ve dikilmesi mümkün olmayan bir dikili taşı dikmiş ve tüm bu aşamaları belgesel halinde kaydetmiş ve discovery channel'da defalarca yayınlamıştır.

Sonuçta isteyen taşın uzaylılarca dikildiğini (bir dönem için) düşünmüş olabilir ama insan zekasının sınırsızlığını bilen zeki insanlar bu tür olasılıklar karşısında her zaman salt matematiksel mantığa başvurmuş ve her zaman kazançlı çıkmışlardır. Zaman geçip yeni deliller bulununca haklı çıkanlar hep onlar olmuştur.

Şimdi gelelim sonuca ben kendi düşünce sistemimde eğer bir din seçeceksem ki yukarıdaki gibi şeyler daha önce belirttiğim gibi kendileri böyle demeselerde aslında birer dindir (scientology tarikatları gibi) bana daha sevimli gelen, en azından daha çok şey vaat edene inanmayı tercih ederim. Beni buraya getirenin uzaylı olması beni rahatsız eder. Çünkü aklımda oluşan soruların tümüne aldığım yanıtlar birden yok olur. Ayrıca en önemlisi o uzaylıların nereden geldiği de ayrı bir muamma olarak ortaya çıkar ki akıllı bir insan soru sorar.

Matematikte esas olan sistemdir. Yani kendi içinde tutarlı ve olayları/olguları çelişkiye düşmeden açıklayabilen yapılardır sistemler. Her din aslında birer matematiksel yapı olarak düşünülebilir. Öyleyse olayları/olguları en iyi açıklayan ve içinde çelişki barındırmayan sistem ideal ve mantıklı olandır. Eğer bir yapı içinde çelişki barındırıyorsa öyle görünse bile aslında bir matematiksel sistem değildir. Eğer bir sistem her olayı/olguyu en iyi biçimde açıklamıyorsa o zaman ondan daha iyi açıklayan bir sistemin var olduğunu anlarız ki amaç mükemmel sisteme ulaşmaktır.

Son söz mükemmel olmayan sistemlere şey pardon sistem görünümlü yapılara pardon dinlere inançlara prim vermek akıllı insanların işi DEĞİLDİR.....


bu da alıntıdır ....
 
benzer konular her yerde açılıyor ve insanların kafası karışıyor.

mantıklı yaklaşımın ve bize mantığımızı kullanmamız gerektiğini hatırlattığın için teşekkür ederim.

Bu cevabın aslında pek çok teşekkürü hakediyor...:clap:clap:clap
 
Hz. Süleyman'in sarayinida cinler yapti
 
benzer konular her yerde açılıyor ve insanların kafası karışıyor.

mantıklı yaklaşımın ve bize mantığımızı kullanmamız gerektiğini hatırlattığın için teşekkür ederim.

Bu cevabın aslında pek çok teşekkürü hakediyor...:clap:clap:clap

Yardımcı olabildiysem ne ala...
 
bende 1 kac ozellık

** Her biri 20 ton olan taşlardan inşa edilmiştir.Ve bu taşları temin edilebilecek en yakın mesafe yüzlerce km. Uzaktadır.

** Bu taşların nasıl getirildiği bilinmemektedir.

** Piramit kimin adına yapıldıysa,onun bulunduğu odaya, yılda iki defa güneş girmektedir.(doğduğu ve tahta çıktığı günler.)

** Mumyalarda radyoaktif madde bulunduğundan; mumyaları ilk bulan 12 bilim adamı kanserden ölmüştür.

** Piramitlerin içerisinde ultra sount,radar,sonar gibi cihazlar çalışmamaktadır.

** Kirletilmiş suyu, birkaçgün ""paramit""in içine bırakırsanız ,suyu arıtılmış olarak bulursunuz.

** Piramitlerin içinde sut birkaç gün süreyle taze kalır ve daha sonar hiç bozulmadan yoğurt haline gelir.

** Bitkiler piramitin içinde daha çabuk büyür.

** ""Piramit""in içine bırakılmış su beş hafta süreyle bekletildikten sonar yüz losyonu olarak kullanılır.

** Çöp bidonu içindeki yemek artıkları hiç koku yaymadan piramitler içinde mumyalaşır

** Kesik,yanık,sıysık gibi yaralar bir piramidin içinde daha çabuk iyileşme eğilimi gösterir.

** Piramitlerin bazı odalarının içinde ne olduğuna hakkında bir bilgi yoktur.Araştırmacıların çoğu ya içinde kayboldu yada aynı yerde birkaç tur attılar fakat içlerini göremediler.

** Piramitlerin içi yazın soğuk,kışın sıcak
 
kimin yaptığını bilmem ama uzaylı diye bişey olmadığına göre uzaylılar yapmış olamaz
 
derginin baska konularını nereden bakabiliriz
 
Fantastik ve gerçek dışı olana inanmak, gerçeğe ve somut olan olgulara inanmaktan daha kolay ve çekici olduğu için, birçok kişi tarafından inandırıcı bulunabilir bu teori.
Zaten bir konu hakkında saçma sapan şekilde atıp tutmak için devlete vergi verilmediğinden herkes bunu rahatça yapabilir; bedava değil mi sen de yaparsın ben de yaparım. Piramitleri insanların yapamamış olması, bunu söyleyenlerin kendi ırkları hakkında yeterli bilgiye ve güvene sahip olmadığı anlamına da gelebilir. İnşaaları hakkında birçok veriye sahibiz, daha önceki bir mesajda da belirtildiği gibi; taşların nasıl çıkartıldığı, taşındığı ve dizildiğini az çok biliyoruz ve bunu da muazzam sayıdaki İNSAN kölenin öldüresiye çalıştırılmasıyla yapıldığını biliyoruz.
Nasıl mı?
Şöyle:
-Blokların çıkarıldığı taş ocaklarına ait yapılar mısırbilimciler (akademik platformda böyle isimlendirilirler) tarafından bulunmuştur.
-Taşıma ve nakil işlemleri hakkında ise, az sayıdaki yazıt ve hiyerogliften bilgi alabiliyoruz (hiyeroglifleri de ilk olarak çözen kişi bir matematikçidir, kısacası insandır)
-Piramitlerin etrafındaki arazide, inşada çalışan kölelere ait olan büyük yaşam alanlarına (evlerden, toplu yemek hanelere ve mezarlara kadar) ait kalıntılar vardır.
-Köle mezarlarında bulunan iskeletlere bakılığında, vücutlarında ciddi kırıklar olduğu görülmüştür. Bel ve boyun bölgesindeki sakatlanmalar ölümcül sonuçlar doğurmuştur...
Kısacası binlerce insan, kendini Tanrı zanneden bir adam için insafsız biçimde çalıştırılmıştır. Bu kadar delil karşısında, cinlere perilere bel bağlamak ve katışıksız biçimde inanmak bana hiç de mantıklı gelmiyor. Böyle iddialara inanmamak, bilimin ve gerçeğin ışığından ayrılmamak lazım, yoksa insan, hayat dediğimiz ormanda yolunu çok kolay kaybeder ve inanın ki ağaçların gölgesinde, yolunu kaybetmiş insanların aklını karıştırmak için bekleyen başka insanlar vardır.
 
Geri
Üst