Sözde Darbeci Hurşit Tolon ile Sözde Demokrat Hilmi Özkök farkı

bu millet uyanmaz kardeş... içinde Türk geçen her cümleye savaş açan bu zihniyetin oyununa gelen Türkler demokrasi zırvalarıyla kürtlerin kucağına oturduklarında her şey için çok geç olacak. Ama biz burada olacağız. Atanın dediği gibi.. Mevzubahis Vatansa gerisi teferruattır..
 
zaten ne geldiyse başımıza bu yazarlar yüzünden geldi ne oldukları ne yapmaya çalıştıkları belli değil
 
zaten ne geldiyse başımıza bu yazarlar yüzünden geldi ne oldukları ne yapmaya çalıştıkları belli değil

onlar halkı bilinçlendirmeye çalışan cesur yazarlar. :goz: Sizler de gözlerine mil çekilmiş , ağzında sadece din lafı dolaşan bir grup kandırılmış insanlarsınız.
 
onlar halkı bilinçlendirmeye çalışan cesur yazarlar. :goz: Sizler de gözlerine mil çekilmiş , ağzında sadece din lafı dolaşan bir grup kandırılmış insanlarsınız.

sen şimdi laf sen ben yaparsan bende derim sizde ........ devamını getirmek istemiyorum gerisini siz getirin artık kendinize göre
 
Fatih ÇEKİRGE


Özgeçmiş değişikliği bir mesaj mıydı?


Bazı olaylar anında anlaşılmıyor. O an "Allah Allah bu da nereden çıktı şimdi" diye sorduğunuz sorunun cevabı çok sonra geliyor.


Hatırlayın, Org. Hilmi Özkök Genelkurmay Başkanlığı döneminde bir "özgeçmiş bombası" yaşanmıştı. Özkök, Genelkurmay’ın internet sitesindeki özgeçmişine bir cümle eklemişti:

"Başbakana bağlıdır."

Oysa o zamana kadar, hiçbir komutanın özgeçmişine böyle bir ibare yazılmamıştı. İnönü’den Kıvrıkoğlu’na kadar böyle bir ifade yoktu... Şaşırıp haber yapmıştık. Paşa ikinci kez şaşırtmıştı. Bir de KKK ambleminden Atatürk resmini çıkartmıştı. Bu ikinciydi...

O zaman eski komutanlardan, Org. Karadayı ve Org. Kıvrıkoğlu’na sormuştum. Onlar da Genelkurmay Başkanlığı yapmıştı ve böyle bir ifade kullanmamışlardı. İkisi de tepki vermiş ve "Orada özgeçmiş yer alıyor. Komutanın Anayasal statüsü değil ki. Bu nedenle konulmasına gerek yok" demişlerdi...

Peki Özkök, diğer komutanlardan farklı olarak özgeçmişine neden "Anayasa’ya göre başbakana bağlıdır" ibaresini eklemişti. Neden gerek duymuştu?

Şimdi diyorum ki, acaba bu hem ordunun içine hem de dışına bir mesaj mıydı?

Yani altındaki bazı gelişmelerden endişe mi duyuyordu. Bugün, "Ne tekzip ederim ne de teyit ederim" diyerek zımni olarak doğruladığı ya da boşlukta bıraktığı (sözde) "darbe günlükleri"ndeki olaylara karşı şu mesajı mı vermek istemişti:

"Bana bakın ben başbakana, parlamentoya, Anayasa’ya bağlıyım. Aklınızda bir şey varsa ben yokum."

Öyle ya, tekzip etmediği "darbe günlükleri"ne göre o dönem üzerinde bir baskı olmalı. Bu baskıya bir cevap mıydı bu özgeçmiş değişikliği?

Bizim o zaman anlamadığımız bir işaret fişeği miydi?

Olabilir mi?
 
Geri
Üst