Kara Kartal
Banned
- Katılım
- 4 Nis 2007
- Mesajlar
- 1,531
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Sütçü İmam dururken Atatürk de kim oluyor?
Hangi televizyon kanalıydı şimdi anımsamıyorum. Genç, güzel, türbanlı bir kadın “Ben Humeyni’yi seviyorum” diyordu, “Atatürk’ü sevmiyorum!”
“Neden Humeyni’yi seviyorsun?”
“Vatanı için iyi şeyler yaptı.”
“Atatürk yapmadı mı? Vatanı kurtardı!”
“!...”
Konuşan kadının yanında duran türbanlı arkadaşı müdahale ediyor: “Vatanı Atatürk kurtarmadı.
Sütçü İmam kurtardı. Bize öyle öğrettiler!”
“Atatürk olmasaydı belki de şu anda bizi İngilizler yönetiyor olacaktı.”
“Olsun, daha iyi olurdu! Din özgürlüğümüz olurdu.”
Burası sözün bittiği yer olmalı. İyi de bu gençler bu fikirleri nereden alıyor? Elbet bir önceki kuşağın yazarlarından, bilim adamlarından, siyasetçilerinden...
Bir başka kanalda tartışma var. Bilim adamları, gazeteciler, siyasetçiler oturmuş konuşuyorlar. Siyaset bilimci, profesör olan bir zat yetkiyle konuşuyor: “Ülkemizde reformcu olarak iki siyasetçi çıkmıştır: Özal ve Erdoğan. Onların dışındaki siyasetçilerin hepsi tutucudur!”
Atatürk’ü küçümseyen türbanlı kızları anlıyorum. Cumhuriyet’i kuran, laikliği getiren, kadınlara eşit haklar veren, toplumsal yaşamı dönüştüren, sanatı ve bilimi yücelten Atatürk reformcu değil, çok partili demokratik yaşama geçişin yolunu açan İnönü yenilikçi değil, ama Erdoğan büyük reformcu!
Nedir Erdoğan’ın yaptığı reformlar? Kamu işletmelerinin haraç mezat satılmasından başka
hangi reformu yaptı? Ben anımsamıyorum!
AKP’nin reformlarından biri de Türkiye’yi yurtdışında yabancılara şikâyet etmek olmalı. Sayın Cumhurbaşkanımızın eşi Hayrünnisa hanımefendi Türkiye Cumhuriyeti’ni Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne şikâyet ederek bu doğrultuda önemli bir adım attı. Başbakanımız “Biz Türkiye’nin zencileriyiz” diyerek ne kadar ezildiklerini beyan etti. Ali Babacan, Avrupa Parlamentosu’nda yaptığı konuşmada “Müslüman çoğunluğun sorunları var” diyerek ‘İmdat!’ mesajı gönderdi.
Ve son olarak Babacan, ABD’de yaptığı görüşmelerde “Anayasa’da laikliğin tanımının net olmamasından” yakındı. Tabii ki kendisini dinleyenlerin, “Vah vah, tanımlanamayan bir şey uğruna neden bu kadar gürültü koparıyorlar” demesini bekliyor olmalıydı.
Sayın Babacan’ın neden böyle konuştuğunu anlamadım, zira Anayasa’nın 24’üncü maddesinde laikliğin ne olduğu, nasıl uygulanması gerektiği pek güzel anlatılmıştır.
Doğrusu bizim Anayasamızda olsun, dünyanın diğer anayasalarında olsun, tanımı yapılmadan kullanılan kavramlar o kadar çoktur ki: Demokrasi, özgürlük, eşitlik, cumhuriyet, milli irade.. tanımı yapılmada kullanılan kavramlardır.
Anayasalarda tanımları olmadığı için bu kavramları yok mu sayacağız?
TÜRKER ALKAN http://www.radikal.com.tr/Default.a...cleID=882979&Yazar=TÜRKER ALKAN&CategoryID=97
Hangi televizyon kanalıydı şimdi anımsamıyorum. Genç, güzel, türbanlı bir kadın “Ben Humeyni’yi seviyorum” diyordu, “Atatürk’ü sevmiyorum!”
“Neden Humeyni’yi seviyorsun?”
“Vatanı için iyi şeyler yaptı.”
“Atatürk yapmadı mı? Vatanı kurtardı!”
“!...”
Konuşan kadının yanında duran türbanlı arkadaşı müdahale ediyor: “Vatanı Atatürk kurtarmadı.
Sütçü İmam kurtardı. Bize öyle öğrettiler!”
“Atatürk olmasaydı belki de şu anda bizi İngilizler yönetiyor olacaktı.”
“Olsun, daha iyi olurdu! Din özgürlüğümüz olurdu.”
Burası sözün bittiği yer olmalı. İyi de bu gençler bu fikirleri nereden alıyor? Elbet bir önceki kuşağın yazarlarından, bilim adamlarından, siyasetçilerinden...
Bir başka kanalda tartışma var. Bilim adamları, gazeteciler, siyasetçiler oturmuş konuşuyorlar. Siyaset bilimci, profesör olan bir zat yetkiyle konuşuyor: “Ülkemizde reformcu olarak iki siyasetçi çıkmıştır: Özal ve Erdoğan. Onların dışındaki siyasetçilerin hepsi tutucudur!”
Atatürk’ü küçümseyen türbanlı kızları anlıyorum. Cumhuriyet’i kuran, laikliği getiren, kadınlara eşit haklar veren, toplumsal yaşamı dönüştüren, sanatı ve bilimi yücelten Atatürk reformcu değil, çok partili demokratik yaşama geçişin yolunu açan İnönü yenilikçi değil, ama Erdoğan büyük reformcu!
Nedir Erdoğan’ın yaptığı reformlar? Kamu işletmelerinin haraç mezat satılmasından başka
hangi reformu yaptı? Ben anımsamıyorum!
AKP’nin reformlarından biri de Türkiye’yi yurtdışında yabancılara şikâyet etmek olmalı. Sayın Cumhurbaşkanımızın eşi Hayrünnisa hanımefendi Türkiye Cumhuriyeti’ni Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne şikâyet ederek bu doğrultuda önemli bir adım attı. Başbakanımız “Biz Türkiye’nin zencileriyiz” diyerek ne kadar ezildiklerini beyan etti. Ali Babacan, Avrupa Parlamentosu’nda yaptığı konuşmada “Müslüman çoğunluğun sorunları var” diyerek ‘İmdat!’ mesajı gönderdi.
Ve son olarak Babacan, ABD’de yaptığı görüşmelerde “Anayasa’da laikliğin tanımının net olmamasından” yakındı. Tabii ki kendisini dinleyenlerin, “Vah vah, tanımlanamayan bir şey uğruna neden bu kadar gürültü koparıyorlar” demesini bekliyor olmalıydı.
Sayın Babacan’ın neden böyle konuştuğunu anlamadım, zira Anayasa’nın 24’üncü maddesinde laikliğin ne olduğu, nasıl uygulanması gerektiği pek güzel anlatılmıştır.
Doğrusu bizim Anayasamızda olsun, dünyanın diğer anayasalarında olsun, tanımı yapılmadan kullanılan kavramlar o kadar çoktur ki: Demokrasi, özgürlük, eşitlik, cumhuriyet, milli irade.. tanımı yapılmada kullanılan kavramlardır.
Anayasalarda tanımları olmadığı için bu kavramları yok mu sayacağız?
TÜRKER ALKAN http://www.radikal.com.tr/Default.a...cleID=882979&Yazar=TÜRKER ALKAN&CategoryID=97