.: Samimiyetinize inanmıyorum Sayın Başbakan! :.

Uzunefe

Altın Üye
Katılım
22 Haz 2005
Mesajlar
13,353
Reaction score
0
Puanları
0
Başbakan; dünkü grup konuşmasında Çukurca’da teröristler tarafından şehit edilen altı askerimizle ilgili olarak sadece altı cümle kurdu...

Ve sözü hemen muhalefete ve “referandum”a getirdi.

Her zaman yaptığı gibi, ülkede olup biten tüm yanlışlıkların suçunu muhalefete yükledi.

Sonra da 12 Eylül‘deki referandumdan “Evet” çıkması için, son günlerde izlediği politikayı sürdürdü ve MHP tabanını tavlamaya çalıştı.

“Hayır” demekle MHP’nin tarihiyle çeliştiğini söyledi. Ülkücü Necdet Adalı, Mustafa Pehlivanoğlu ve solcu Erdal Eren’in idamlarını hatırlattı...

Ve dün ölen altı askerimiz için ağlamayan Başbakan, 30 yıl öncesi için Meclis kürsüsünde gözyaşı döktü!

Uzun uzun 12 Eylül darbecilerinin yaptığı haksızlıklardan söz etti.

Bol bol örnekler verdi.

Ben bu örneklerden en çok ikisine takıldım:

1) 14 Mayıs 1987’de Hüseyin Kurumahmutoğlu isimli tutuklu ülkücünün, sabah namazını kılarken başına vurulan dipçik darbesiyle Mamak Cezaevi’nde öldürüldüğünü söyledi.

2) Bu zulümlerin mağdurlarından birinin de Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay olduğunu belirterek, Günay’ın, 12 Eylül döneminde hapisteyken, vefat eden babasının cenazesine bile gönderilmediğini belirtti.

***


Bu sözlerin amacını yukarıda da yazdım:

MHP’nin tabanını ve sol oyları tavlamak...

Yani; 12 Eylül karşıtlığıyla, bu 12 Eylül‘de yapılacak referandumda “Evet” çıkmasını sağlamak...

Peki, adama sormazlar mı:

DİRENDİNİZ Mİ?

12 Eylül’de devrimci ve ülkücü gençler zulümlerin en büyüğünü görürken, “akıncı” olan siz ne yaptınız?

Darbecilere açıkça destek vermediniz mi?

Elinizi açıp, “Ülkemizi komünistlerden kurtardığı için ve dinimizi korudukları için” onlara dua etmediniz mi?

Dini duygular üzerinden siyaset yapan bir partinin İstanbul İl Başkanı olarak, bugün gözyaşı döktüğünüz işkencelerin ve idamların durması için, o günlerde parmağınızı kıpırdattınız mı?

12 Eylül yönetiminin açtığı Kur’an kurslarında binlerce militan yetiştirmediniz mi?

ÇEBER’İ KİM ÖLDÜRDÜ?

Mamak Cezaevi’nde 23 yıl önce öldürülen Hüseyin Kurumahmutoğlu’nu hatırlıyorsunuz da...

Acaba Engin Çeber ismi, sizin için bir anlam ifade ediyor mu?

Hani iki yıl önce sol içerikli “Yürüyüş” dergisini dağıtırken gözaltına alınıp, önce karakolda sonra cezaevinde yapılan işkenceler sonucunda ölen genç!

Tamam; Hüseyin Kurumahmutoğlu’nu 12 Eylül diktasının işkencecileri öldürdü ve siz bugün onun ardından ağlıyorsunuz..

Peki; Engin Çeber’i hangi “dikta” rejimi öldürdü? Neden Engin için aynı tepkiyi göstermiyorsunuz?

HABERAL’I KİM GÖNDERMEDİ?

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın, 12 Eylül döneminde hapisteyken, vefat eden babasının cenazesine bile gönderilmediğini söylüyorsunuz... Bu da doğru! Acımasız, insafsız, zalim bir yönetimdi 12 Eylül yönetimi!

Peki; Ergenekon davasında yargılanan Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın, babasının cenaze namazına gitmesini kim engelledi? Yargıtay’ın Haberal’la ilgili tapu gibi “tahliye”, sizin iktidarınız döneminde yok sayılmıyor mu?

AYNI HATALARI YAPMIYOR MUSUNUZ?

Hepimiz biliyoruz ki; sizin aslında 12 Eylül darbecileriyle hiçbir zaman derdiniz olmadı.

Bugünkü tavrınızın tek nedeni, referandumda devrimcilerden ve ülkücülerden oy koparmak!

Elbette 12 Eylül’ün hesabı sorulmalı...

Elbette darbeciler yargılanmalı!

Ama... Size düşen görev, önce 12 Eylül darbecilerinin düştükleri hatalara düşmemek, yaptıkları yanlışları yapmamak değil mi?

BÜYÜKANIT’A NEDEN DOKUNMUYORSUNUZ?

Madem 12 Eylül’ün hesabını sormakta bu kadar samimisiniz; o zaman kendi iktidarınız döneminde verilen 27 Nisan e-muhtırasının hesabını neden sormuyorsunuz?

Neden dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt‘ın yakasına yapışmıyorsunuz?

Hesap sormak bir yana, neden Dolmabahçe’de kafa kafaya verip, onunla “sırdaş” oldunuz?

Neden bu “muhtıracı general” emekli olunca, altına zırhlı bir Audi çektiniz?

***


Samimiyetinize inanmıyorum Sayın Başbakan...

Altı askerimizin terörist kurşunuyla can verdiği gün, 12 Eylül mağdurları için akıttığınız gözyaşları da sahici değil...

Bir gün elbette sizin döneminizde yapılan haksızlıkların, yanlışların, zulümlerin de hesabı sorulacak...

Ve emin olun; o gün Engin Çeber’in hayali karşınızda belirip, size tek bir soru soracak:

“Benim ölümüme neden seyirci kaldınız?”

***


GÜNÜN SORUSU

Başbakan terör konusunda, “Akşamdan sabaha eğer ‘bir çözüm’ deniliyorsa böyle bir sihirli değnek yok” dedi...

Başka bir ülkede 8 yıldır iktidarda olan bir Başbakan çıkıp da böylesine önemli bir konuda, “Çözüm yok” dese; tüm ülke,”Çözümün yoksa istifa et... Çözebilecek kişilere fırsat tanı” diye ayağa kalkmaz mıydı?


Mustafa MUTLU

KAYNAK
 
Demin yazdım gene yazıyım.

Daha dün şehit olan 7 vatan evladı ve bundan önceki şehitler için tek bir damla gözyaşı dökmeyenler ebeleri kızken asılan 3 adama ağlıyolar...

Timsah gözyaşları diyeceğim ama o bile daha inandırıcı...
 
basbakan turkiyeyi bolmek isteyenler icin goz yasi doker ancak onlar icin calisir... onlarin evlerine taziyeye gider... onlar istedi diye kurt acilimi pardon demokratik acilim yapar..

tayyip erdogan diyor ki kurt acilimi demeyin demokratik acilim diyin ama demokratik acilimlarda turkiye cumhuriyetinde yasayan herkesin dusunulmesi gerektigini unutuyor... sadece pkk lilari bakin kurtleride deil.. pkk lilari dusunuyor...

bole bir dusunceye anlayisa sahip terorden beslenen bir basbakanin turkiye cumhuriyeti icin bir anayasa cikarmasi nekadar dogru ?
 
8 yıldır bir samimiyeti olmadı ki bugün olsun..Yıllardır bağırıp çağırıyor,kadrolaşma yapıyor,bol bol satış yapıyor..Başbakanlık kendisine göre bir meslek değil pazarda bir satıcı olsaydı paraya para demezdi.Siyasete girmesi çok yanlış oldu..
 
adam ne yapsa yaranamıyo arkadas bırakın sayın basbakanımızı da biraz laikçileri,musluman dusmanlarını eleştirin
 
bu ülke diğerlerine de inanmıyor hele böyle kalemini satmış gazeteciler hiç inanmıyor
 
adam ne yapsa yaranamıyo arkadas bırakın sayın basbakanımızı da biraz laikçileri,musluman dusmanlarını eleştirin

Hem laik hem müslümanım....

Eleştir beni kendinde bu hakkı nereden buluyorsan artık...
BOP eş başkınını bırakıp beni eleştir, "müslüman düşmanlarıyız" ya sana göre...


The Arrivals (Gelenler) Adlı belgeseli izlemenizi tavsiye ederim.

Gelenler Belgesel Türkçe alt yazılı seri direkt link

Emin olabilirsiniz ki bakış açınızı değiştirecektir.
Siyasetin sözde çarklarının nasıl aslında tek bir noktadan hareket ettiğini daha net anlamanız konusunda yardımcı olacaktır.

Belgesel Genel anlamda Amerika ve amerikan faaliyetlerini konu alsa da, projenin aslında bütün dünyada örnekleri ve ortakları olduğunu açıkça göstermektedir.

Kısaca Zion un neresi olduğunu anladığınızda BOP un ve eş başkanlarının ne olduklarını daha iyi anlayabilirsiniz.

DVD'lerini aldım, izleyip beğenen arkadaşlarıma tavsiye ederim küçük mebla karşılığında size kargoluyorlar, harcadıkları emek için ödenen para komik.
 
Geri
Üst