Sayın Başbakan’a demokrasiyi nasıl anlatacağız?

ramo46

New member
Katılım
2 Mar 2008
Mesajlar
1,913
Reaction score
0
Puanları
0
Sayın Başbakan’a demokrasiyi nasıl anlatacağız?

Her zaman söylüyorum: “Ben demokratım, hukukun üstünlüğüne inanıyorum”
demekle ne demokrat olunur ne de hukuka saygı duyduğunuz kesinleşir. Bu
kavramlar “beyanla” savunulmaz, tutum ve davranışlarla gösterilir.

Başbakan neredeyse günün 24 saati sadece demokrasi ve hukuktan söz ediyor
ama iş uygulamaya gelince demokrasi ve hukuku ara ki bulasın.

Erdoğan cumartesi günü öyle bir konuşma yaptı ki, bundan sonra ağzıyla
kuş tutsa gerçekten demokrasi ve hukukun üstünlüğüne inanan hiç kimseyi
kendisine inandıramaz.

Gerçi bu tür ilk konuşması değil ama, bu seferki çok net ve çok anlaşılırdı.
Çünkü Başbakan yürütmenin çıkardığı bazı kanun ve uygulamaların yargı
tarafından durdurulmasını “yargının yürütmeyi kuşatması” olarak niteledi.

Bu yargıyı
“kendine bağlı devlet memurları” statüsünde görmektir ve
Başbakan’ın “tek parti-tek lider” anlayışının kaba bir yansımasıdır.

Böyle bir yansıma varken, Başbakan ve yandaşlarına demokrasi ve hukuku
anlatmak çok zorlaşır. Zorlaştığı gibi bu tür çıkışlar, kavramlar konusunda çok
cahil olan geniş kitlelerin düz mantığına hitap ettiğinden hayli kalabalık bir taraftar
kitlesi de bulur etrafında.

Demokrasinin temelini oluşturan “kuvvetler ayrılığı” ilkesini yok sayıp
aklı ve zekâsı en düşük kesime düz mantıkla durumu “411 oyla kabul edilen bir
yasanın yok sayılması yürütmenin kuşatılmasıdır” olarak anlatmak gerçekten
seçim bile kazandırabilir. Ama demokrasi de katledilir.

Başbakan demokrasiyi sayısal çoğunluğa güvenerek ülkeyi canının istediği
gibi yönetmek olarak varsayıyor göründüğü kadarıyla. Hiç yoktan darbe
söylentileri çıkarıp aydınları, gazetecileri, bilim adamlarını, askerleri hapse
atmayı ise demokrasinin yerine oturtulması ve özgürlüklerin sağlanması
olarak kabul ediyor.

Devlet yönetiminin ciddiyetini bir kenara bırakıp, demokrasinin kurum
ve kurallarını sadece işine geldiği gibi kullanan ve bu kavramları, bunları
hiç anlamayan kitlelerin duygularını okşayarak çarpıtan bir zihniyetle
başa çıkmak, doğruyu göstermek çok zordur.


Can Ataklı Gerçek Gündem: Türkiye'nin ihtiyacı...
 
kendisi demedimi demokrasi amaç değildir araçtır bizim için diye
demokrasiyi araç olarak görenler ancak emellerine ulaşmak için kullanırlar
demokrasi bir yaşam biçimi olamaz onlar için
böyle yaptıkları ve söyledikleri her işte sırıtır demokrasi anlayışları işte
 
SAVUNMA MEKANİZMASI--KARŞIT TEPKİ KURMA (Reaction-Formation)

Kişi, kendi içindeki bilinçdışı dürtü ve eğilimlerin tam karşıtı tepkiler vererek de benliğini savunabilir. Örneğin, içindeki kin, nefret ve kabalık eğilimlerine karşı kişi, aşırı derecede kibar ve nazik; pislik ve kirlilik eğilimlerine karşı anormal derecede titiz ve temizlik düşkünü olabilir. Benlikçe kabul edilmeyen birçok dürtü ve gereksinimler aşırı baskıcı, bağnaz, ahlakçı bir tutumla bastırılmaya çalışılabilir.

SAVUNMA MEKANİZMALARI

başbakandaki durumda buna benziyor. hatta benzemiyor bence aynı.

aslında demokrasi ve hukukun üstünlüğü gibi kavramalra inanmadığı için her fırsatta ben demokratım ve hukukun üstünlüğüne inanıyorum gibi şeyler söylüyor.

adı üstünde savunma mekanizması.
 
Sn.Ataklı, Padişahımız, Sultanımıza demokrasiyi nasıl anlatabilirsiniz ki?!...Gözü görmez, kulağı duymaz,...yüce divana gitmekten korkmaz!
Siz başbakana anlatmaktan vazgeçin,çünkü anlamamazlıktan gelecek.Asıl AKP'ye oy verenlere AKP'nin demokrat olmadığınınasıl anlatacağız.İşte bütün mesele burada.
 
yahu önce sen git demokrasiyi öğren de sonra konuş

hergün çetelerin ve darbeci cuntaların avukatlğını yapıpda birde o aklına başbakana demokrasi öğretecekmiş

hatta çetelerin avukatı Baykal la beraber gelin başbakandan demokrasi kursu alın
 
Demokrasi, tüm üye veya vatandaşların, organizasyon veya devlet politikasını şekillendirmede eşit hakka sahip olduğu bir yönetim biçimidir. Yunanca dimokratia (Yardım·bilgi) (δῆμος, yani dimos, halk zümresi, ahali + κράτος, yani kratia iktidar) sözcüğünden türemiştir. Türkçeye, Fransızca démocratie sözcüğünden geçmiştir. Genellikle devlet yönetim biçimi olarak değerlendirilmesine rağmen, üniversiteler, işçi ve işveren organizasyonları ve bazı diğer sivil kurum ve kuruluşlar da demokrasi ile yönetilebilirler.

Demokrasinin ana yurdu olan Eski Yunan'daki filozoflar Aristo ve Eflatun demokrasiyi eleştirmiş, o zamanlarda halk içinde "ayak takımının yönetimi" gibi aşağılayıcı kavramlar kullanılmıştır. Fakat demokrasi diğer yönetim şekillerinin arasından sıyrılarak günümüzde en yaygın olarak kullanılan devlet sistemi haline gelmiştir. Artık siyaset bilimciler hangi sistemin daha iyi işlediğinden çok hangi demokrasinin daha iyi işlediği tartışmalarına girmişler ve liberal, komünist[1], sosyalist[2], muhafazakar[3], anarşist[4] ve faşist[5] düşünürler kendi demokratik sistemlerinin erdemlerini ön plana çıkarmaya çalışmışlardır. Bu sebeple demokrasinin çok fazla sayıda değişik tanımı oluşmuştur.


artıkkonuşabiliriz :D
 
hiççç boşuna kıvırmaya çalışmayın muhalefet zihniyetliler
yargıda ihtilaf var darbe planı var ergenekon un altında çeteleşme var

ama ne yazıkki bu soruşturmaları haksız gören bunları milli kahraman devletin saygın kişileri gören
yazar bozuntuları da var
 
İlginç kendi diyor demokratik değilim !! diye sen hala demokratik diyorsun :) eL insaf
 
Geri
Üst