Seçmeler...

d0LpHiNs™

AzraiLin GözYa$LaRı
Katılım
10 Eyl 2005
Mesajlar
1,457
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
35
Konum
Nerde Oldugumu Bilmemeq Bat1yormu Sana...?
Kır çiçeğiydin yüreğimin,
Işıl ışıl parıldıyordu gözlerin,
Kır kokuyordu hep saçların,
Her anımda çok özlediğim.

Renk renkti hep çiçekler,
Solmazdı yüzündeki gülücükler,
Güzel hoştu muhabbetler,
Doyamazdım yetmezdi saatler.

İlk hediyendi kırk çiçekleri,
Oluverdim benliğimin eseri,
Çok kıskanıyordum herkesten seni,
Ümit verip de sensiz bırakma beni.

Sen gönül bahçemin çiçeği,
Ben sevginin ebedi eseri,
Bana ızdırap veriyor özlemin,
Sen yüreğimin en güzel yerindesin.

_________________________________

O şehirde gene şarkılar söyleniyordur
Karşılık görmemiş sevgiler üstüne
Işıkları sönmüş odamda
Yarım kalmış şarkımı duyuyor musun?
Beni sorarsan gene yapayalnızım
Sen sıcak yatağında rahat uyuyor musun?
Boş kalan yastığımı başkası mı doldurmuş?

Ellerini okşayan o yabancı kim
Öyle uzak bakma yüzüme
Seni artık yolundan döndürecek değilim
Ne o gözlerin dolmuş yoksa ağlıyor musun?
Kırk yılda bir olsun beni anıyor musun?

Özlediğin hayatı buldun mu bilmem
Gözlerinde hala hüzün var gibi
Gene yüzün gülmüyor anlat nedendir
Gene aşksız gene bomboş mu için
Niye ellerin soğuk yoksa üşüyor musun?
Mutluluğun peşinden hala koşuyor musun?

Kar mı yağdı güvendiğin dağlara?
Seni de bir türlü umdurmadı mı kader?
Üzme kendini her şeye rağmen
Dünya yaşanmaya değer
Bu yerler bu alem her şeyden yoksun
Sana sesleniyorum duyuyor musun?

Alıntıdır...
 
daha yüzümde o sözleri veriyorum
yalan aynalara
daha gelip geçen her güne
binbir acı çoğaltıp susuyorum
yorgunluk
de ki;eline tutturduğum her gülüş
bir başka baharın adıydı
de ki;olmadığın her yerdeyim
de ki;hiç olmamış bir ev penceresiyim
sevinçli şefkat yalanlarının en uzununda..

hala aynalarda verdiğim sözleri tutamıyorum
hala bir beklemek
döngel şarkılarının içinde
de ki;yandığın her yangın
sade senin alevinde kendi
aldanışıyla kavrulamak
adı konmamış her selamında
de ki;özlemek en büyük yanılsama
yalnız söylenilen her şarkının
nakaratında
de ki;yalnızdın sarkılara yaktığın sigaranın efkarında gece soğuk ve ıslıklarında...
hala sana yalan söylemekten korkuyorum aynalarda
incinmekten..
postacı telaşını çiğniyorum koştuğum sokaklarda
yüzüne açılan her sokak lambasında
hala gölgemi terkediyorum
vazgeçtiğim için esmerliğimde
de ki; bildiğim bilmediğim olsun
de ki;boşuna yürüdüm kaldırımlarda cepi boş otobüslerin buruşmuş biletlerinde
de ki;her şairin başına gelen gelmiş başına da
yüzümde alıngan bir gülümseme olsun
bilmezliğine sasırıp
de ki;neyi hakettim ki
adım özlem olsun
 
Hayat ne kadar boş ve anlamsız
Ama ben seni severek anlam bulmaya çalışıyorum
Seni de elde edemedikten sonra
Aslında hiç te gerek yok yaşamaya.
Ben niçin yaşıyorum bilemiyorum
Belki seni sevmek için
Belki de acı çekmek için.
Seni sevdiğim için çok mutluyum
Ama bu mutluluk hep kısa sürüyor
Her defasında aynı
Aynı cevap, aynı hüzün, aynı yalnızlık ve aynı yavuz.
Acı çekmek kaderim midir, nedir?
İsyan etmek acizlerin işi ama çok yoruldum
Hayatıma bir anlam istiyorum
Yaşamak için ise bir sebep.
Sürekli kaybediyorum
Ne aşkta, ne de kumarda kazanabildim
Yoksa yavuz kaybetmek mi demek?..
O zaman yaşamaya hiç gerek yok
Ben nüfüs cüzdanımı aldığım zaman kaybetmişim
 
sen gidiyorken
en çok ta bir çiçeğe dokunur gibi
giderken
sana ait olmayan veda sözlerini
yalanda üflerken
hava boşluklarına
ellerini okşarken birde
bir eşyayı tutar gibi hani
içime sığmıyor şarkın
yüzün nerede?..

sana böyle uzaktan bakarken
resimlerde
bilmem ki neyi anımsatıyorken
duruşun
giderken ki usul adımların
en çok ta orada duruyorum hala
adını çağrıştırırken
her vasıfsız hatırlama
geriye dönüşsüz iadesiz bu
gidişine sığdırdığın
alıngan tebessüm
hala yüzündemi hala
ellerindeki izlerimde
görüyormusun suretimi
yada yağmurda yürürmüsün
bilmem
sonbahar acılarında kaldım
yüzümü resmettiğim
efsunlu rüzgarlarda
hatırlama üşütür mü tenini
yazdıklarını inkar mı gelir
belki ellerin
belki sesine yoğrulmuş yürümekler
mi çoğalır uzak türkülerimde
simdi sesini duymak bir
olasılıkken
ustura gibi akarken yüzüm
istasyonlara
dön de gideyim de
gelsen gecikmiş mevsimlerde kalayım
bilseydim
kalırdım o duraklarda
sesim sesinde kalırdı
kırılırdıda içim yüzüm
sende emanet kalırdı
sen giderken
en çok ta bir çiçeğe soluyorum
bir sonbahar kadar üşüyor
üşüyorum
ellerin o vedayı tutuyor
gidiyorsun....
 
Geri
Üst