Sebe Halkının Azgınlığı

DeRSaaDeT

Islambol
Katılım
3 Şub 2006
Mesajlar
6,597
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
118
Sebe ahalisi büyük bir nimete ermiş bolluk ve bereket içinde yaşıyorlardı. Şehirleri mamur köyleri birbirine yakın, ekinleri meyve ve sebzeleri oldukça boldu.

Bu bolluk bir müddet sonra onların azmasına sebep oldu:

"Köylerimiz şehirlerimiz birbirine çok yakın, biz bunların birbirine uzak olmasını istiyoruz.

Biz bu köşkleri, bağ ve bahçeleri, bu güzel kadınları istemiyoruz.

içinde canavarlar dolaşan çöller bizim için daha iyidir," demeye başladılar.

Yaz olunca yazı, kış olunca kışı beğenmiyorlardı.

Hatta bazıları:

"Bizim için veba hastalığı, bu esen seher yelinden daha iyidir," diyorlardı.

Sebelilerin iyiliğini isteyenler onlara nasihatler etti:

"Yapmayın etmeyin, sizin bu yaptığımız kufran-ı nimettir. Allah'a (c.c.) şükredin yoksa helak olursunuz," dediler.

Sebeliler o nasihatçıları dinlemedikleri gibi onları öldürmeye kalktılar.

Bunun üzerine Allah'ın azabı geldi. Şehirlerin de bulunan su barajı yıkıldı. Birçok insan boğuldu şehir yıkıldı. Kalan sebeliler dağılıp perişan oldular.


HASTALARIN HER SABAH HZ. İSA'YA (A.S) GELMELERİ

Hz. İsa (a.s.) yaşadığı devirde her sabah; kör, topal, çolak, hasta, fakir kim varsa kapısının önünde toplanıp onu beklerdi:

Hz. isa (a.s.) günlük ibadetlerini bitirince dışarıya çıkar kapısında bekleyen bunca çaresiz, dertli insanın dertlerinden kurtulması için dua eder:

"Ey insanlar, hepinizin duası kabul olundu, herkesin derdi çare bulacak kalkıp evlerinize işlerinize dönün," der. Oraya toplanan dertlerinden üzüntü ve sıkıntılarından kurtulmuş olarak dönerlerdi.




Mesnevi'de Geçen Hikayeler
Ahmet Kasım Fidan
 
PAylaşım için Allah razı olsun...Güzeldii..Ama Sabe halkı kimdir bilmeyenler için ufak bii bilgi verseydin..

NEyse paylaşım güzel..Eline sağlık...
 
Geri
Üst