maximus
GeNeRaL
Bir başıma bu kentin sokaklarında yürüyorum. Üşüyorum. Ne kadar uzaksan bana o kadar soğuyor hava. Sen yoksun sıcaklık hep mevsim normallerinin altında. Bu yüzden meteoroloji raporları hiç umurumda değil. Kar mı yağıyor yoksa yağmur mu bana ne? Ben senin hasretinle sırılsıklamım zaten daha ne kadar ıslanabilirim ki?
Burada mısın değil misin belli değil. Bazen gidişlerin kahramanı oluyorsun, bazen sonsuz kalışların. Doyumsuz gecelerdesin kimi zaman, bazen de yalnız karanlıklardasın. Bitmek bilmez bir şarkısın ama ben mi notaları yanlış basıyorum da sen bu şarkıyı söylemiyorsun? Neden susuyorsun?
Aşkın sensizliği ne kadar korkunç olur bilir misin? Bir tek kelimeye hasret geçen gecelerin hesabını soracağım kimsede yoktur üstelik. Kendi kendiyle konuşana deli derler ya, beni çoktan akıl hastanelerine kapatmaları gerekirdi. Hem de iflah olmaz hastalar bölümüne.
Yokluğuna alışmaktan korkuyorum, ne kadar kötü. Yokluğunu yürüyorum sokaklarda. yokluğunu içiyorum kadeh kadeh. Hiç gelmeme ihtimalin idam mahkumuna dönüştürüyor beni. Hiç bir şey yapmadan beklerler ya hücrelerinde, ölümün soğuk nefesini hissederek. Anlamlı olan bir şey yoktur onlar için. Belki biran önce ölmektir akıllarından geçen, bu bekleme işkencesi bitsin diye. Bu yokluk hissi öldürecek beni.
Gelebilme ihtimalinse yüreğimdeki kuşları havalandırıyor, kanat seslerini duy. Gelmek iste yeter ki, yorulmayasın diye kuşlarım taşır seni bana. Bir görsem yüzünü ah bir dokunsam sana. Göreceksin, sevdanın çiçek çiçek açtığını, umudun bir yangın gibi ikimizi alev alev sardığını: Anladım ki mümkün değil seni sensiz yaşamak. Ben o gönlü genişlerden değilim. Madem içimdesin, yüreğimde taşıyorum seni, o zaman yanımda da olmalısın. Sensiz yaşanmayacak bu aşk ötesi yok.
Şimdi yalnız geceleri seviyorum. Seni yıldızlarda buluyorum. Daha bir dayanılır oluyor sensizlik sancısı. Mümkünü yok çıkmayacaksın aklımdan, bu yüzden gece, el ayak çekilmişken, hiç bir ses yokken seni düşünmek, yokluğunu değil ama daha iyi. Bütünüyle sen oluyorum o zaman her yerde. Ne kadar yakışıyorsunuz birbirinize. Sen ve gece. Zaman geçer, her şey unutulur, bir örtü ile kaplanır acılar ama;
bir tek seni unutamam……………..!
Burada mısın değil misin belli değil. Bazen gidişlerin kahramanı oluyorsun, bazen sonsuz kalışların. Doyumsuz gecelerdesin kimi zaman, bazen de yalnız karanlıklardasın. Bitmek bilmez bir şarkısın ama ben mi notaları yanlış basıyorum da sen bu şarkıyı söylemiyorsun? Neden susuyorsun?
Aşkın sensizliği ne kadar korkunç olur bilir misin? Bir tek kelimeye hasret geçen gecelerin hesabını soracağım kimsede yoktur üstelik. Kendi kendiyle konuşana deli derler ya, beni çoktan akıl hastanelerine kapatmaları gerekirdi. Hem de iflah olmaz hastalar bölümüne.
Yokluğuna alışmaktan korkuyorum, ne kadar kötü. Yokluğunu yürüyorum sokaklarda. yokluğunu içiyorum kadeh kadeh. Hiç gelmeme ihtimalin idam mahkumuna dönüştürüyor beni. Hiç bir şey yapmadan beklerler ya hücrelerinde, ölümün soğuk nefesini hissederek. Anlamlı olan bir şey yoktur onlar için. Belki biran önce ölmektir akıllarından geçen, bu bekleme işkencesi bitsin diye. Bu yokluk hissi öldürecek beni.
Gelebilme ihtimalinse yüreğimdeki kuşları havalandırıyor, kanat seslerini duy. Gelmek iste yeter ki, yorulmayasın diye kuşlarım taşır seni bana. Bir görsem yüzünü ah bir dokunsam sana. Göreceksin, sevdanın çiçek çiçek açtığını, umudun bir yangın gibi ikimizi alev alev sardığını: Anladım ki mümkün değil seni sensiz yaşamak. Ben o gönlü genişlerden değilim. Madem içimdesin, yüreğimde taşıyorum seni, o zaman yanımda da olmalısın. Sensiz yaşanmayacak bu aşk ötesi yok.
Şimdi yalnız geceleri seviyorum. Seni yıldızlarda buluyorum. Daha bir dayanılır oluyor sensizlik sancısı. Mümkünü yok çıkmayacaksın aklımdan, bu yüzden gece, el ayak çekilmişken, hiç bir ses yokken seni düşünmek, yokluğunu değil ama daha iyi. Bütünüyle sen oluyorum o zaman her yerde. Ne kadar yakışıyorsunuz birbirinize. Sen ve gece. Zaman geçer, her şey unutulur, bir örtü ile kaplanır acılar ama;
bir tek seni unutamam……………..!