pasaklı
New member
- Katılım
- 12 Eki 2005
- Mesajlar
- 6,543
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Sev -ki: Sevdiğin kişinin yokluğunda damarlarında akan kanın her
bir zerresi özlemle gelen acıyı öğrensin...
Sev -ki: Kalbindeki karanlıklar içinde kaybolan unutulmaya yüz
tutmuş bir tohum filizlensin...
Sev -ki: Bedenindeki oluşmuş taş (kalp) paha biçilmez bir
pırlantaya dönüşsün...
Sev -ki: Kapkara bulutları ansızın yaran bir şimşeğin ağaçları
heyecanlandırdığı gibi heyecanlansın her yanın...
Sev -ki: Çocuğuna yıllardır kavuşamayıp hasret çeken bir annenin
yüreği gibi kanasın yüreğin...
Sev -ki: Kendini rüzgarların önüne bırakan bembeyaz bir kar tanesi
gibi oradan oraya savrulsun hayallerin...
Sev -ki: Yüreğin bazen gece gökyüzüne asılan yıldızlar kadar
zengin, bazen de bu yıldızlara bekçilik yapan ay kadar yalnız olsun...
Sev -ki: Gözlerin üç aylık bir bebeğin gözleri kadar masum, bir
kartalın hedefine giderken takındığı tavır gibi kararlı olsun...
Sev -ki: Hasadı toplandıktan sonra yalnız kalan bir tarlanın toprağı
gibi tane tane kavrulsun yüreğin...
Sev -ki: Sahibinin acımadan gece gündüz koşturduğu bir at gibi
yorulsun, tükensin bedenin...
Sev -ki: Mutluluğun “Birbirlerinden hiç ayrılmaz diye
parmakla gösterilen” kumruları bile kıskandırsın...
Sev -ki: Acıyı gör, ızdırabı, mutluluğu, sevinci, matemi, aşkı gör...
Sev -ki: Sonra hayattan, insanlardan bir şeyler iste...
Önce sev ki: sonra sevilmeyi bekle...
bir zerresi özlemle gelen acıyı öğrensin...
Sev -ki: Kalbindeki karanlıklar içinde kaybolan unutulmaya yüz
tutmuş bir tohum filizlensin...
Sev -ki: Bedenindeki oluşmuş taş (kalp) paha biçilmez bir
pırlantaya dönüşsün...
Sev -ki: Kapkara bulutları ansızın yaran bir şimşeğin ağaçları
heyecanlandırdığı gibi heyecanlansın her yanın...
Sev -ki: Çocuğuna yıllardır kavuşamayıp hasret çeken bir annenin
yüreği gibi kanasın yüreğin...
Sev -ki: Kendini rüzgarların önüne bırakan bembeyaz bir kar tanesi
gibi oradan oraya savrulsun hayallerin...
Sev -ki: Yüreğin bazen gece gökyüzüne asılan yıldızlar kadar
zengin, bazen de bu yıldızlara bekçilik yapan ay kadar yalnız olsun...
Sev -ki: Gözlerin üç aylık bir bebeğin gözleri kadar masum, bir
kartalın hedefine giderken takındığı tavır gibi kararlı olsun...
Sev -ki: Hasadı toplandıktan sonra yalnız kalan bir tarlanın toprağı
gibi tane tane kavrulsun yüreğin...
Sev -ki: Sahibinin acımadan gece gündüz koşturduğu bir at gibi
yorulsun, tükensin bedenin...
Sev -ki: Mutluluğun “Birbirlerinden hiç ayrılmaz diye
parmakla gösterilen” kumruları bile kıskandırsın...
Sev -ki: Acıyı gör, ızdırabı, mutluluğu, sevinci, matemi, aşkı gör...
Sev -ki: Sonra hayattan, insanlardan bir şeyler iste...
Önce sev ki: sonra sevilmeyi bekle...