- gün boyu içinde biriktirdiğin osuruğu salıvermek, yanısıra bir şişe şarap açıp o güzelim osuruğu meze yapmak.
ha
- şampiyonşip menıjır oynamak, yanısıra bir şişe şarap açıp, yanlış taktikle sahaya çıkmak.
- televizyondan gerçek kesit ya da Türk filmi bulduktan sonra bir şişe şarap açıp, kikirdeyerek içmek.
- "ulan ne de güzel uyuyor, çok şükür yarabbi" deyip bir şişe şarap açmak ve ağlayarak içmek. :saskin
- üzerini örtmek, bacakları açıkta kaldıysa "ulan ben bu güzelliği hakadecek ne yaptım" deyip bir şişe şarap açmak ve bacaklarına bakadurup izleyerek içmek.
- "ulan ne güzel bi insan bu yarabbi" deyip "aman nazar değmiştir okuyayım" düşüncesiyle 3 gulfu bir elham okumak, peşisıra bir şişe şarap açıp, dua ettim ama tam teslim olmadım demeye getirmek.
- mis gibi kokular sürünüp yanına yatmak, "ulan çok sürmüşüm mnakoym" diye düşünüp bir şişe şarap açıp kokunun hafiflemesini beklerken içmek. :melek
- o uyurken ona baka baka şiyir miyir yazmak, yetmeyince bir daha yazmak. bunlar aklı başında oldu, bi de altbeyinle yazayım deyip bir şişe şarap açmak, onu bitirdikten sonra bir tane daha yazmak ve sabah mecburen ondan geç kalkacağın için görebileceği bir yere koymak.
- onun asla izlemeyeceği ama izlemekten de vazgeçilemeyecek 9. sınıf bir filmi izlemek. sonra "ne yaptın o kadar saat" dediğinde "senin izlemeyeceğin bir film" izledim" deyip de onu üzmemek için bir şişe şarap açmak ve "efkâr bastı şarap" içtim bahanesini hazırlayıp yanına yatmak.
- dağınık yatıyorsa biraz, rahatsız etmemek için, ayağını, kolunu, budunu tutarak, yerde, koltukta, sandalyede ama yanıbaşında uyumaya çalışmak. uykunun gelmemesinden niyet bir şişe şarap açmak ve oracıkta sızmaya yeltenmek.
- o uyuduktan sonra dımdızlak yapayalnız kalmak, onu ve seni düşünmek. sen onu mutlu etmek için yeterince uğraşıyor musun, bunun için uğraşmak gerekli mi, onu daha çok nasıl, nasıl sevebilirsin, düşünmek, müşünmek, sarsılmak, acayip yerlere varmak, çok olmadık şeyler keşfetmek, kesin kararlar almak, yarın, sonraki gün, ertesi gün ona yapacağın jestleri planlamak, erken kalkıp hiç değilse kahwaltı hazırlamak için kendini şartlandırmak, "şimdiye kadar öküz müydüm" diye düşünüp bir şişe şarap açmak ve içerken bayılmak.
- kitap mitap okumak... "ulan ben de yazarım ibiş, bu ne böyle" deyip havaya girmek, sonra iki cümle yazıp, röbdöşambr giyip bir şişe şarap açmak, yazmaya devam ederken. "ne uğraşacam ulan, zaten kötümün kılları kadayıf olunca oturup yazacağım, hiç değilse şu anın tadını, güzelliğini kaçırmayayım" deyip kalemi şişeyi kırmak ve nazlı yarin yanına yatmak.
- tesadüfen bir olhan dengebay ya da füslüm gülses şarkısına denk gelmek. ayrılık, gayrılık vesaire derken acayip paranoyak olmak "lan bu böyle uyuduysa beni bırakıp, fazla sürmez beni terk eder" diye düşünüp bir şişe şarap açmak, içtikçe daha beter paranoyak olmak, hem paranoyaklığına hem de onun uyumasına sinirlenmek, "ne gerek vardı" deyip hızlıca fondip yapmak ve sızıp kurtulmayı düşlerken uyuya kalmak. :aşk
- yanıcağızına oturmak, saçını okşamak, e kıçını okşamak, onunkini yani, kıçını okşarken "sabah ne yapsak"ın planını yapmak, memelerini okşamak yaparken onun uyanması, bazen oh moh demesi, bazen "yuh yavaş" demesi neticesinde duruma göre uzun ya da bozlak bir hava olmak, bir şişe şarap açmak, beraber içmek ya da o istemiyorsa tek başına içip kıçını tutadururken uyuyakalmak.
- ulan her gece sarroş yatıyorum, bu gece de kendimi onun yanına aklı başında teslim edeeyim diye düşünüp, dişleri fırçalamak, yanına yatmak ve "aa sabah olmuş" diye uyanmak.
- şampiyonşip menıjır oynamak, yanısıra bir şişe şarap açıp, yanlış taktikle sahaya çıkmak.
- televizyondan gerçek kesit ya da Türk filmi bulduktan sonra bir şişe şarap açıp, kikirdeyerek içmek.
- "ulan ne de güzel uyuyor, çok şükür yarabbi" deyip bir şişe şarap açmak ve ağlayarak içmek. :saskin
- üzerini örtmek, bacakları açıkta kaldıysa "ulan ben bu güzelliği hakadecek ne yaptım" deyip bir şişe şarap açmak ve bacaklarına bakadurup izleyerek içmek.
- "ulan ne güzel bi insan bu yarabbi" deyip "aman nazar değmiştir okuyayım" düşüncesiyle 3 gulfu bir elham okumak, peşisıra bir şişe şarap açıp, dua ettim ama tam teslim olmadım demeye getirmek.
- mis gibi kokular sürünüp yanına yatmak, "ulan çok sürmüşüm mnakoym" diye düşünüp bir şişe şarap açıp kokunun hafiflemesini beklerken içmek. :melek
- o uyurken ona baka baka şiyir miyir yazmak, yetmeyince bir daha yazmak. bunlar aklı başında oldu, bi de altbeyinle yazayım deyip bir şişe şarap açmak, onu bitirdikten sonra bir tane daha yazmak ve sabah mecburen ondan geç kalkacağın için görebileceği bir yere koymak.
- onun asla izlemeyeceği ama izlemekten de vazgeçilemeyecek 9. sınıf bir filmi izlemek. sonra "ne yaptın o kadar saat" dediğinde "senin izlemeyeceğin bir film" izledim" deyip de onu üzmemek için bir şişe şarap açmak ve "efkâr bastı şarap" içtim bahanesini hazırlayıp yanına yatmak.
- dağınık yatıyorsa biraz, rahatsız etmemek için, ayağını, kolunu, budunu tutarak, yerde, koltukta, sandalyede ama yanıbaşında uyumaya çalışmak. uykunun gelmemesinden niyet bir şişe şarap açmak ve oracıkta sızmaya yeltenmek.
- o uyuduktan sonra dımdızlak yapayalnız kalmak, onu ve seni düşünmek. sen onu mutlu etmek için yeterince uğraşıyor musun, bunun için uğraşmak gerekli mi, onu daha çok nasıl, nasıl sevebilirsin, düşünmek, müşünmek, sarsılmak, acayip yerlere varmak, çok olmadık şeyler keşfetmek, kesin kararlar almak, yarın, sonraki gün, ertesi gün ona yapacağın jestleri planlamak, erken kalkıp hiç değilse kahwaltı hazırlamak için kendini şartlandırmak, "şimdiye kadar öküz müydüm" diye düşünüp bir şişe şarap açmak ve içerken bayılmak.
- kitap mitap okumak... "ulan ben de yazarım ibiş, bu ne böyle" deyip havaya girmek, sonra iki cümle yazıp, röbdöşambr giyip bir şişe şarap açmak, yazmaya devam ederken. "ne uğraşacam ulan, zaten kötümün kılları kadayıf olunca oturup yazacağım, hiç değilse şu anın tadını, güzelliğini kaçırmayayım" deyip kalemi şişeyi kırmak ve nazlı yarin yanına yatmak.
- tesadüfen bir olhan dengebay ya da füslüm gülses şarkısına denk gelmek. ayrılık, gayrılık vesaire derken acayip paranoyak olmak "lan bu böyle uyuduysa beni bırakıp, fazla sürmez beni terk eder" diye düşünüp bir şişe şarap açmak, içtikçe daha beter paranoyak olmak, hem paranoyaklığına hem de onun uyumasına sinirlenmek, "ne gerek vardı" deyip hızlıca fondip yapmak ve sızıp kurtulmayı düşlerken uyuya kalmak. :aşk
- yanıcağızına oturmak, saçını okşamak, e kıçını okşamak, onunkini yani, kıçını okşarken "sabah ne yapsak"ın planını yapmak, memelerini okşamak yaparken onun uyanması, bazen oh moh demesi, bazen "yuh yavaş" demesi neticesinde duruma göre uzun ya da bozlak bir hava olmak, bir şişe şarap açmak, beraber içmek ya da o istemiyorsa tek başına içip kıçını tutadururken uyuyakalmak.
- ulan her gece sarroş yatıyorum, bu gece de kendimi onun yanına aklı başında teslim edeeyim diye düşünüp, dişleri fırçalamak, yanına yatmak ve "aa sabah olmuş" diye uyanmak.