Mayhoş
mayhoş
rüzgar iç çekiyor sokak aralarında.
kararmış pamuksu bulutlar.
göğümde
fırtınaya gebeymiş gibi duruyorlar.
bana bir güneş getirmek için
semaya yelken açmış kavaklar.
uzadıkça uzuyorlar.
kuşlar:
kuşlar; acılı elemli gözlerle bana bakıyorlar.
kuşlar son senfoniyi bekliyorlar.
serçede mızıka
güvercinde gitar
leylekte bağlama
kumruda flüt
kargada keman
martıda ney
pelikanda piyano
baykuşta davul var.
kartal şef olmuş:
birazdan; aşka cesarete dair
son melodiyi çalacaklar.
adını; adım gibi
yalnızlık senfonisi koyacaklar.
kediler:
kediler; kan kırmızısı hüzünlerle yüzlerini yıkıyorlar.
ağlıyorlar ikimize
sızılı sızılı hıçkırıyorlar.
omuzladığım büyük yangınınla alev almış
ağustosta yaz aşkları.
yaz yağmurları gibi geçici sanılan aşklar;
benim dünyamda
'ölüm bizi ayırıncaya dek! ' diye başlar.
hüzün sarısı yapraklarımı savururken rüzgâr;
genç bedenimdeki yaşlı kalbe
esmer günlerin sonunda
seninle bir vuslatı fısıldar.
'yaz yağmurları gibi geçici sanılan aşklar;
benim dünyamda
'ölüm bizi ayırıncaya dek! ' diye başlar.'
aşkın alevden nehirlerinde yıkanınca aşıklar
ve mavi siyaha yenik düşünce
yalnızlık senfonisi başlar.
âşıklar 'unuttum' dedikleri kadar
yüreklerinde ilk hazzın izlerini saklarlar.
Yusuf Bozan
kararmış pamuksu bulutlar.
göğümde
fırtınaya gebeymiş gibi duruyorlar.
bana bir güneş getirmek için
semaya yelken açmış kavaklar.
uzadıkça uzuyorlar.
kuşlar:
kuşlar; acılı elemli gözlerle bana bakıyorlar.
kuşlar son senfoniyi bekliyorlar.
serçede mızıka
güvercinde gitar
leylekte bağlama
kumruda flüt
kargada keman
martıda ney
pelikanda piyano
baykuşta davul var.
kartal şef olmuş:
birazdan; aşka cesarete dair
son melodiyi çalacaklar.
adını; adım gibi
yalnızlık senfonisi koyacaklar.
kediler:
kediler; kan kırmızısı hüzünlerle yüzlerini yıkıyorlar.
ağlıyorlar ikimize
sızılı sızılı hıçkırıyorlar.
omuzladığım büyük yangınınla alev almış
ağustosta yaz aşkları.
yaz yağmurları gibi geçici sanılan aşklar;
benim dünyamda
'ölüm bizi ayırıncaya dek! ' diye başlar.
hüzün sarısı yapraklarımı savururken rüzgâr;
genç bedenimdeki yaşlı kalbe
esmer günlerin sonunda
seninle bir vuslatı fısıldar.
'yaz yağmurları gibi geçici sanılan aşklar;
benim dünyamda
'ölüm bizi ayırıncaya dek! ' diye başlar.'
aşkın alevden nehirlerinde yıkanınca aşıklar
ve mavi siyaha yenik düşünce
yalnızlık senfonisi başlar.
âşıklar 'unuttum' dedikleri kadar
yüreklerinde ilk hazzın izlerini saklarlar.

Yusuf Bozan