Sizce de garip değil mi..???

ĦĄЯĄMÍ

" hayal taciri "
Katılım
6 Ara 2006
Mesajlar
3,674
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
44
Garip Degil mi?

Camiye bağışlamamız gerektiğinde bi 20 YTL gözümüze ne kadar büyük gözüküyor. Alışverişe giderken aynı 20YTL ne kadar da küçük geliyor gözümüze. GARİP DEĞİL Mİ?

Allah yolunda bir saat çalışmak ne kadar uzun bir vakit olarak gözüküyor gözümüze. Balık tutma, futbol veya TV de dizi izlemek için harcamaya kalktığımızda, aynı vakit nasılsa kısa geliyor bize. GARİP DEĞİL Mİ?

Bir cüz Kuran okumak için ne kadar emek sarfediyoruz. Çok satan bir romanın ikiyüz sayfasını okumak ise, bizim için ne kadar kolay. GARİP DEĞİL Mİ?

Kuranın dediklerini sıkı sıkıya sorgularken, gazetelerin yazdığına nasılsa hemencecik inanıyoruz. GARİP DEĞİL Mİ?

Namaz kılarken okuyacağımız ayetleri şaşırabiliyoruz da, bir arkadaşımızla konuşurken bülbül gibi şakıyoruz. GARİP DEĞİL Mİ?

İslami bir faaliyete vakit ayarlamak ne kadar da zor oluyor. Başka bir sosyal etkinliğe ise vakit bulmak ne kadar da kolay oluyor. GARİP DEĞİL Mİ?

Bir iki Kuran ayetini ezberlemek için nasılda uzun bir zaman ve çaba gerekiyor. Bir şarkı ezberlemeyi ise az zamanda nasıl kolay başarıyoruz. GARİP DEĞİL Mİ?

Bir rahibe baştan ayağa örtündüğünde kendisini Allah yoluna adamış biri diye saygı görür. Tesettürlü bir Müslüman hanımı gördüklerinde ise aynı insanlar onun baskı altında olduğunu düşünürler. GARİP DEĞİL Mİ?

Bir batılı kadın dışarıda çalışmak yerine evini tercih ettiğinde, çocukları ve evi için kendinden fedakarlık eden biri olarak saygı görür. Ama aynısını bir Müslüman hanım yaptığında, böyle yapmakla özgürlüğünü kısıtladığı düşünülür. GARİP DEĞİL Mİ?

Bir çocuk herhangi bir konuda ciddi bir yoğunlaşma gösterdiğinde, bu çocukta iyi bir potansiyel var denilir. İslami konularda bilgi edinmeye çok mereklı bir çocuğa ise problemli nazarıyla bakılır. GARİP DEĞİL Mİ?

Bir Yahudi sakal bıraktığında inancının gereği olarak böyle yaptığı düşünülür. Aynısını yapan bir Müslüman ise; FANATİK, AŞIRI UÇ, YOBAZ muamelesi görür. GARİP DEĞİL Mİ?

Bir hristiyan militanı birini öldürürse, işlediği cinayeti ile mensup olduğu din arasında bir ilinti kurulmaz. Ama bir Müslüman bir suç işlediğinde, O kişiden önce dini sanık sandalyesine oturtulur. GARİP DEĞİL Mİ?

Ve bütün bunlara rağmen, İslamiyet yeryüzünde en hızlı yayılan dindir. GARİP DEĞİL Mİ???

Sizce de GARİP DEĞİL Mİ ?


ALINTIDIR
 
Bir rahibe baştan ayağa örtündüğünde kendisini Allah yoluna adamış biri diye saygı görür. Tesettürlü bir Müslüman hanımı gördüklerinde ise aynı insanlar onun baskı altında olduğunu düşünürler. GARİP DEĞİL Mİ?

Bir batılı kadın dışarıda çalışmak yerine evini tercih ettiğinde, çocukları ve evi için kendinden fedakarlık eden biri olarak saygı görür. Ama aynısını bir Müslüman hanım yaptığında, böyle yapmakla özgürlüğünü kısıtladığı düşünülür. GARİP DEĞİL Mİ?

Evet aynen öylee sinir ve deli oluyorum...İnsanoğluyuz iştee garipleri yapmaya mecburmuşuz gibi devam ediyoruz...Paylaşım için saol...Eline sağlık...Allah razı olsun...Bide İslam dini öyle bi din ki garipten ziyade doğal geliyor bana... =)
 
kimilerine göre islamiyetin varolması ve müslümanların yaşaması da garip ve yanlış. bu nedenle de yok edilmesi gerekiyor ve katliam yapılıyor.

sağol black.
 
Arkadasim cok guzel Allah razi olsun...
 
black kardeşim senin ağzından bunları duymak garip değilmi :)

teşekkürler kardeş bu konuya değindiğin için çok teşk.
 
gerçektende çok garip arkadaşım sağol paylaşım için
 
baal cım geçmiş mesajlarıma bakmadan ve benle şöle oturup iki üç saat muhabbet etmeden bunu söylemen garip değilmi =)

neyse konunun dışına çıkmayalım. baal format işin bittiyse msn den saldırıcam sana =)
 
Garip hemde oldukça garip...İşin garibi bunca garipliğe rağmen hala kimileri garip, mahsun kalmış bir vaziyette...
 
İlginç, insan eğerki 10 milyonu sadaka verecek olsa bu miktarı çok bulur ama 10 milyon ile mağazadan birşey almaya gitse alacak birşey bulamaz...

İlginç,insan 10 dk zikir edecek olsa bu zamanı çok bulur ama
bir film veya maç olsa bir buçuk saatlik zaman onun için hemen geçiverir...

İlginç, bir futbol maçının uzaması insanın hoşuna gider ama
Cuma namazında hutbenin birkaç dk uzaması hiç de hoşuna gitmez...

İlginç,insan duyduğu dedikoduya hemen inanır ve kabullenir ama
kesin doğru olduğunu bildiği birşeyi inat ederek hemen kabullenmez...

İlginç,insan modayı her an takip eder ama
Peygamberimiz (s.a.v) sünnetini moda gibi bilmez veya bilsede ygulamaz...

İlginç,insan camide bir saat ibadet ederek vakit geçirecek olsa onun için zaman geçmek bilmez ama
televizyona bakarken zaman onun için çabucak geçer...

İlginç,insan namaz kılarken,ibadet esnasında dünyevi konuları düşünmeyi sever ama normalde İslamiyet'i düşünmekten kaçınır...

İlginç,insana bir sureyi veya surenin anlamını okumak zor gelir
ama bir romanı okumak onun için kolaydır...

İlginç, insan konserde ilk sıralarda olmak için çaba sarfeder ama
camide ilk sıralarda olmak için çaba sarfetmez. Aksine namazın sonunda hemen çıkıp gideyimdiye son sıralarda olmak ister...

İlginç, bir ayet yada hadis ezberlemek insanın zoruna gider ama
müzik listesi top 10'da olan şarkıların hepsini ezbere bilir...

İlginç,insan ajandasında bir İslami toplantı için zaman bulamaz
ama dünyalık işler için çok zaman bulur.

İlginç,insan İslami konuları dinlemeyi ve anlatmayı zor bulur
ama dedikoduları dinlemeyi ve anlatmayı çok sever...

İlginç, insan CENNET'e gitmeyi ister ama hiçbirşey
yapmadan...

Sizce de ilginç, değil mi?
 
Garip degilmi

Neden garip olsun,hiçde garip degil.Sizin bahsettiginiz şeylerin tamamı insanın enaniyetiyle alakalı hadiselerdir.Bu konuda çok sevdigim bir yazıyı sizlerle paylaşmak isterim.(Alıntıdır) Gök, zemin, dağ, tahammülünden çekindiği ve korktuğu emanetin müteaddit vücuhundan bir ferdi, bir veçhi ene'dir. Evet, ene, zaman-ı Âdem'den şimdiye kadar âlem-i insaniyetin etrafına dal budak salan nuranî bir şecere-i tûbâ ile müthiş bir şecere-i zakkumun çekirdeğidir. Şu azîm hakikate girişmeden evvel, o hakikatin fehmini teshil edecek bir mukaddime beyan ederiz. Şöyle ki:

Ene, künûz-u mahfiye olan esmâ-i İlâhiyenin anahtarı olduğu gibi, kâinatın tılsım-ı muğlâkının dahi anahtarı olarak bir muammâ-yı müşkilküşâdır, bir tılsım-ı hayretfezâdır. O ene, mahiyetinin bilinmesiyle, o garip muammâ, o acip tılsım olan ene açılır ve kâinat tılsımını ve âlem-i vücubun künûzunu dahi açar. Şu meseleye dair, Şemme isminde bir risale-i Arabiyemde şöyle bahsetmişiz ki:

Âlemin miftahı insanın elindedir ve nefsine takılmıştır. Kâinat kapıları zâhiren açık görünürken, hakikaten kapalıdır. Cenâb-ı Hak, emanet cihetiyle, insana "ene" namında öyle bir miftah vermiş ki, âlemin bütün kapılarını açar. Ve öyle tılsımlı bir enaniyet vermiş ki, Hallâk-ı Kâinatın künûz-u mahfiyesini onunla keşfeder. Fakat ene, kendisi de gayet muğlâk bir muammâ ve açılması müşkül bir tılsımdır. Eğer onun hakikî mahiyeti ve sırr-ı hilkati bilinse, kendisi açıldığı gibi kâinat dahi açılır. Şöyle ki:

Sâni-i Hakîm, insanın eline, emanet olarak, rububiyetinin sıfât ve şuûnâtının hakikatlerini gösterecek, tanıttıracak işârat ve nümuneleri câmi bir ene vermiştir-tâ ki, o ene bir vahid-i kıyasî olup, evsaf-ı Rububiyet ve şuûnât-ı Ulûhiyet bilinsin. Fakat vahid-i kıyasî, bir mevcud-u hakikî olmak lâzım değil. Belki, hendesedeki farazî hatlar gibi, farz ve tevehhümle bir vahid-i kıyasî teşkil edilebilir; ilim ve tahakkukla hakikî vücudu lâzım değildir.

Sual: Niçin Cenâb-ı Hakkın sıfât ve esmâsının marifeti enaniyete bağlıdır?

Elcevap: Çünkü, mutlak ve muhit birşeyin hududu ve nihayeti olmadığı için, ona bir şekil verilmez; ve üstüne bir suret ve bir taayyün vermek için hükmedilmez, mahiyeti ne olduğu anlaşılmaz. Meselâ, zulmetsiz, daimî bir ziya bilinmez ve hissedilmez. Ne vakit hakikî veya vehmî bir karanlıkla bir hat çekilse, o vakit bilinir.

İşte, Cenâb-ı Hakkın, ilim ve kudret, Hakîm ve Rahîm gibi sıfât ve esmâsı muhit, hudutsuz, şeriksiz olduğu için, onlara hükmedilmez ve ne oldukları bilinmez ve hissolunmaz. Öyleyse, hakikî nihayet ve hadleri olmadığından, farazî ve vehmî bir haddi çizmek lâzım geliyor. Onu da enaniyet yapar. Kendinde bir rububiyet-i mevhume, bir mâlikiyet, bir kudret, bir ilim tasavvur eder, bir had çizer, onunla muhit sıfatlara bir hadd-i mevhum vaz eder. "Buraya kadar benim, ondan sonra Onundur" diye bir taksimat yapar. Kendindeki ölçücüklerle onların mahiyetini yavaş yavaş anlar.

Meselâ, daire-i mülkünde mevhum rububiyetiyle, daire-i mümkinatta Hâlıkının rububiyetini anlar. Ve zâhirî mâlikiyetiyle, Hâlıkının hakikî mâlikiyetini fehmeder ve "Bu haneye mâlik olduğum gibi, Hâlık da şu kâinatın mâlikidir" der. Ve cüz'î ilmiyle Onun ilmini fehmeder. Ve kisbî san'atçığıyla O Sâni-i Zülcelâlin ibdâ-i san'atını anlar. Meselâ, "Ben şu evi nasıl yaptım ve tanzim ettim. Öyle de, şu dünya hanesini birisi yapmış ve tanzim etmiş" der. Ve hâkezâ, bütün sıfât ve şuûnât-ı İlâhiyeyi bir derece bildirecek, gösterecek binler esrarlı ahval ve sıfât ve hissiyat, enede münderiçtir.

Demek ene, ayna-misal ve vahid-i kıyasî ve âlet-i inkişaf ve mânâ-yı harfî gibi, mânâsı kendinde olmayan ve başkasının mânâsını gösteren, vücud-u insaniyetin kalın ipinden şuurlu bir tel ve


mahiyet-i beşeriyenin hullesinden ince bir ip ve şahsiyet-i Âdemiyetin kitabından bir elif'tir ki, o elif'in iki yüzü var:

Biri hayra ve vücuda bakar. O yüz ile yalnız feyze kabildir. Vereni kabul eder; kendi icad edemez. O yüzde fâil değil; icaddan eli kısadır.

Bir yüzü de şerre bakar ve ademe gider. Şu yüzde o fâildir, fiil sahibidir.

Hem onun mahiyeti harfiyedir; başkasının mânâsını gösterir. Rububiyeti hayaliyedir. Vücudu o kadar zayıf ve incedir ki, bizzat kendinde hiçbir şeye tahammül edemez ve yüklenemez. Belki, eşyanın derecat ve miktarlarını bildiren mizanülhararet ve mizanülhava gibi mizanlar nev'inden bir mizandır ki, Vâcibü'l-Vücudun mutlak ve muhit ve hudutsuz sıfâtını bildiren bir mizandır.
''Osmanlıcave arapca kelimeler çok tabiki anlaşılmayan yerler olursa bildirin açıklayabilirim.''
 
ama bazılarıda varki bunları inancı için değilde cumhuriyete salıdırı için yapıp din in arkasına gizleniyor garip değil mi ? konu güzel elıne saglık
 
ĦĄЯĄMÍ' Alıntı:
Kuranın dediklerini sıkı sıkıya sorgularken, gazetelerin yazdığına nasılsa hemencecik inanıyoruz. GARİP DEĞİL Mİ?:(

Bir Yahudi sakal bıraktığında inancının gereği olarak böyle yaptığı düşünülür. Aynısını yapan bir Müslüman ise; FANATİK, AŞIRI UÇ, YOBAZ muamelesi görür. GARİP DEĞİL Mİ?:(

Bir hristiyan militanı birini öldürürse, işlediği cinayeti ile mensup olduğu din arasında bir ilinti kurulmaz. Ama bir Müslüman bir suç işlediğinde, O kişiden önce dini sanık sandalyesine oturtulur. GARİP DEĞİL Mİ?:(

Ve bütün bunlara rağmen, İslamiyet yeryüzünde en hızlı yayılan dindir. GARİP DEĞİL Mİ??? :=)

Sizce de GARİP DEĞİL Mİ ?


ALINTIDIR



kardeş Allah razı olsun çok güzel bir paylaşım.herşey gün gibi ortada.
ama ŞÜPHESİZ ALLAH NURUNU TAMAMLAYACAKTIR.
 

SİZCE DE GARİP DEĞİL Mİ..???
ALLAH yolunda bir saat çalışmak ne kadar uzun bir vakit olarak gözüküyor
gözümüze Balık tutma, futbol veya TV de dizi izlemek için harcamaya
kalktığımızda, aynı vakit nasılsa kısa geliyor bize GARİP DEĞİL Mİ?

Bir cüz Kuran okumak için ne kadar emek sarfediyoruz Çok satan bir romanın
ikiyüz sayfasını okumak ise, bizim için ne kadar kolay GARİP DEĞİL Mİ?

Kuranın dediklerini sıkı sıkıya sorgularken, gazetelerin yazdığına nasılsa
hemencecik inanıyoruz GARİP DEĞİL Mİ?

Namaz kılarken okuyacağımız ayetleri şaşırabiliyoruz da, bir arkadaşımızla
konuşurken bülbül gibi şakıyoruz GARİP DEĞİL Mİ?

İslami bir faaliyete vakit ayarlamak ne kadar da zor oluyor Başka bir sosyal
etkinliğe ise vakit bulmak ne kadar da kolay oluyor GARİP DEĞİL Mİ?

Bir iki Kuran ayetini ezberlemek için nasılda uzun bir zaman ve çaba gerekiyor
Bir şarkı ezberlemeyi ise az zamanda nasıl kolay başarıyoruz GARİP DEĞİL Mİ?

Bir rahibe baştan ayağa örtündüğünde kendisini ALLAH yoluna adamış biri diye
saygı görür Tesettürlü bir Müslüman hanımı gördüklerinde ise aynı insanlar onun
baskı altında olduğunu düşünürler GARİP DEĞİL Mİ?

Bir batılı kadın dışarıda çalışmak yerine evini tercih ettiğinde, çocukları ve
evi için kendinden fedakarlık eden biri olarak saygı görür Ama aynısını bir
Müslüman hanım yaptığında, böyle yapmakla özgürlüğünü kısıtladığı düşünülür
GARİP DEĞİL Mİ?

Bir çocuk herhangi bir konuda ciddi bir yoğunlaşma gösterdiğinde, bu çocukta iyi
bir potansiyel var denilir İslami konularda bilgi edinmeye çok mereklı bir
çocuğa ise problemli nazarıyla bakılır GARİP DEĞİL Mİ?

Bir Yahudi sakal bıraktığında inancının gereği olarak böyle yaptığı düşünülür
Aynısını yapan bir Müslüman ise; FANATİK, AŞIRI UÇ, YOBAZ muamelesi görür GARİP
DEĞİL Mİ?

Bir hristiyan militanı birini öldürürse, işlediği cinayeti ile mensup olduğu din
arasında bir ilinti kurulmaz Ama bir Müslüman bir suç işlediğinde, O kişiden
önce dini sanık sandalyesine oturtulur GARİP DEĞİL Mİ?

Ve bütün bunlara rağmen, İslamiyet yeryüzünde en hızlı yayılan dindir GARİP
DEĞİL Mİ???

Sizce de GARİP DEĞİL Mİ ???

alıntı
 
Konular birleşti.
 
Geri
Üst